For Honor benim için ilginç bir video oyunu deneyimi olmuştu. Öncelikle bu oyunun kapalı ve açık beta süreçlerinde bulunmuştum ve oyunu oldukça sevmiştim. Çünkü ortada benzersiz bir şey vardı ve Ubisoft da bu işin altından kalkabilecek kadar deneyimli bir ekipti. Tabii oyunu beta süreçlerinde bu kadar beğendikten sonra tam sürümünü de oynamıştım ama bu deneyimim çok uzun sürmemişti.
For Honor oyununa başladıktan yaklaşık birkaç ay sonra ne yazık ki oyunu bırakmıştım. Şu sıralarda ise oyunu yeniden yükledim ve oynamaya yeniden başladım. Bilmem kaç sene sonra, bilmem hangi oyun serimizin yeni üyesi de bu sayede Ubisoft ekibinin bu oyunu olmuş oldu. Gelin, yazımın devamında 1 sene sonra bu oyunu nasıl karşıladığımı sizlere aktarayım.
Her şeyden önce, neden bıraktım ben bu For Honor yapıtını?
Öncelikle en başta neden oyunu bıraktığımı söyleyelim çünkü bu önemli bir konu. Oyunu bırakmış olmamın sebebi, temelde oyunda kazanacak çok fazla şeyin olmamasıydı ve sürekli olarak, “Grind” yapmamızın gerekliliğinin oyunda bulunuyor olmasıydı. Ben de bu tip oyunları pek sevmiyorum. Peki, 1 senede neler değişti? Ne yazık ki çok bir şey değişmedi.
Benim oyunu oynamadığım sırada öncelikle oyun bayağı değişmiş ama bu değişiklikler genelde ilerleme üzerinde gerçekleştirilmiş. Bu durum zaten benim en başta oyunu bırakma sebebim idi fakat bu şekilde de bir sorun gördüm. Oyuna eklenmiş olan karakter özelleştirme ögeleri öncelikle, bana soracak olursanız oyunun evrenine uymuyordu. Ayrıca o, “Grind” temelli oynanış mantığı daha da yoğun bir şekilde devam ediyordu.
Evet, oyun ileri doğru güzel bir adım atmıştı fakat ben günde 6 saat konsol başında oturup, bu oyunu oynayabilecek lükse sahip değilim. Aynı şekilde, oyun oynamaya günde 6 saat ayıramıyorum diye oyuna 600 TL de yatırmak istediğimi düşünmüyorum mikro ödemeler ile. Bu yüzden Ubisoft ne yazık ki bu oyunda beni ikinci kez kaybetti ve üçüncü kez kendisine böyle bir şans verebileceğimi de sanmıyorum çünkü benim için For Honor defteri artık kapanmıştır.
Bu yazımı yaklaşık 5 gün önce sizlere sunmak için hazırlanmaya başlamıştım. 5 günün 3 günü boyunca dolu dolu bu oyunu oynadım ve son 2 günde sıkıla sıkıla oynadım. Ardından da bu oyunu konsolumdan sildim. Yani, sizlere bu satırları aktardığım sırada oyunu halihazırda tekrar bıraktım. Yine de bu konuya sadece kendi bakış açımdan bakmak istemiyorum eğer izin verirseniz.
For Honor, günde 4-5 saat video oyunu oynayabilecek insanlar için güzel bir deneyim olabilir. Özellikle de Ubisoft ekibinin çevrim içi servis modelini seviyorsanız. Tabii oyunun geçtiği evren ve oyunun tipini de seviyorsanız. Fakat video oyunu oynamaya öyle çok zaman bulamıyorsanız ve bulduğunuz zaman da vaktinizi, “Grind” yaparak kaybetmek istemiyorsanız, bu oyundan uzak durunuz. 1 sene sonra bile bu konuda hiçbir şey değişmiş değil.