Gerçek hayatta arabalara karşı hiçbir şekilde ilgim olmasa da konu video oyunları olduğu zaman yarış oyunlarını seviyorum. Mesela, sadece Forza Horizon 4 ve Forza Motorsport 7 oyunlarını oynayabilmek için geçen senelerde bir Xbox One X bile satın aldım. Tahmin edebileceğiniz gibi bu iki oyunu oynadıktan sonra, bana piyasadaki diğer tüm yarış oyunları birer çöp gibi gelmeye başladı. Yine de bu durumun üzerine gittim ve çıkışından 10 ay sonra The Crew 2 oyununu deneyimledim.

The Crew 2

Forza serisinin kalitesinden vazgeçmek yeterince zor oldu

The Crew 2 oyununun altın sürümünü bir indirim aracılığı ile PlayStation 4 Pro konsolum için aldım. Aslında benim Forza serisi ile yaşadığım en büyük sorun da buydu: Benim ana platformum PlayStation konsolları. Bu yüzden de Xbox cephesinde oyun oynadığım zaman, o oyun ne kadar kaliteli olursa olsun zevk alamıyordum. Xbox One X konsolumda en çok oynadığım oyun Forza Horizon 4 oldu ve bu oyunun kalitesinden ötürü piyasadaki diğer tüm yarış oyunları bana inanılmaz kötü göründü.

Forza Horizon serisine ait ikinci ve üçüncü oyunu oynamıştım. Bu yüzden de dördüncü oyunun neye benzeyeceğini tahmin edebiliyordum. Yalnız, dördüncü oyun çıkmadan önce The Crew 2 geldi piyasaya. Bu oyunu ben çıkış döneminde satın almadım, sadece beta sürecini deneyimledim ve oyunu indirmiş olduğuma bile pişman oldum. Oyunun fizikleri, temel oynanışı, görselliği, performansı, her şeyi benim için yeterince kötüydü. Özellikle de Forza Horizon serisine göre.

Bu noktada Forza Horizon serisinden çok bahsediyorum; The Crew 2 oyununun ana amacının bir Forza Horizon olmak olduğu yeterince ortada. Şimdi ise dediğim gibi bu oyunu çıkışından 10 ay sonra, indirimden, altın sürüm olarak satın aldım ve betadan beri hiçbir şeyin değişmemiş olduğuna şahitlik ettim. Hatta zaman zaman verdiğim paraya da üzüldüğümü söylemem gerekiyor.

Bunun nedeni de yeterince açık. Forza serisi ile karşılaştırdığımız zaman veya hadi o seriyi unutalım; benim nefret etmiş olduğum ve 4-5 saat sonra bıraktığım Need for Speed Payback ile bile karşılaştırdığımız zaman The Crew 2, bildiğiniz çocuk oyunu gibi geliyordu. Yok sosyal medya, yok takipçiler, yok renkli ganimetler, diyaloglar, monologlar, temel oynanışın inanılmaz basitliği ve oyunda fiziğe dair hiçbir şey olmaması sanırım neden pişman olduğumu gösteriyordur.

The Crew 2 yine de eğlenceli bir oyun mu?

Şu sıralar inanılmaz bir yarış oyunu yokluğu çektiğim için ve açıkçası PlayStation yerine Xbox tarafında da oyun oynama isteğim bulunmadığı için The Crew 2 oyununa normalden çok daha fazla zaman ayırdım. Evet, oyunun inanılmaz çocuksu yapısı beni rahatsız etti ama ben bunları bir kenara bırakıp, sadece oyundan zevk almaya baktım ve kısmen bu zevki alabildiğimi belirtebilirim. Bu zevkin kaynağı da aslında Forza serisinin bir eksikliğinden kaynaklanıyor: Araba modifiyesi.

The Crew 2 içerisindeki birçok aracı, detaylıca görünüş olarak modifiye edebiliyoruz ve ben bu tip şeyleri gerçekten seviyorum. Forza serisinde de yeterli görünüş modifiye sistemi bulunmuyordu. Bu yüzden de bahsettiğim bu oyun, beni o noktadan yakalamayı başardı. Ayrıca, benim oyunu satın almamdan birkaç gün sonra LIVE Summit adı altında yeni bir etkinlik serisi de başladı oyunda.

LIVE Summit ile yarışlarda ve diğer aktivitelerde yüksek puanlar elde ederek takipçi, araç parçaları, performans iyileştirmeleri, benzersiz lastiklerin ve benzersiz araçların sahibi olabiliyorsunuz. Bu etkinlik benim başta ilgimi çekmiş olsa da benzersiz araçların en yüksek seviyeye, doğal olarak saklanması beni bu sistemden yeterince soğuttu. Tamam, bu tip şeyler oyunu çok sık oynayan oyunculara verilmeli ama daha günlük kitle de unutulmamalı. Yani, ben bu oyuna 12 saatimi vermiyorum diye benzersiz bir araba yerine 150 bin takipçi kazanmamalıyım.

Araba modifiyesi ve LIVE Summit haricinde PvP modları da ilgimi çekecek gibi oldu ama The Crew 2 ne yazık ki Forza Horizon 4 kadar derin bir PvP deneyimine ev sahipliği yapmıyor. Benim karşılaştığım kadarıyla, oyunda haftada 5 kere PvP karşılaşması yaparak ödül kazanıyorsunuz ve devamı gelmiyor. Bu durum açıkçası LIVE Summit sonrasında hayal kırıklığına uğratan başka bir başlık oldu.

İçerik konusunda bir sıkıntı var mı?

Forza Horizon 4 ile olan en büyük problemlerinden bir tanesi içerikti. Oyunda çok fazla aktivite vardı ve o aktiviteleri yapmak için benim hiçbir amacım yoktu. Hem çok fazla yarışın olması, hem de bir amaç olmaması, genel anlamda beni o oyundan uzak tutan etkenlerdi. The Crew 2 ile en azından durum böyle değil. Oyundaki yarışları yapabilmek için bir sebebiniz var, o da her yarış kategorisinin liderini yenmek.

Forza Horizon 4 oyununun aksine benim The Crew 2 oyununa girebilmek için ve yarış yapabilmek için bir nedenim bulunuyor. Bu nedenlerden ilki, dediğim gibi liderleri yenmek. İkinci nedenim de ikon seviyemi arttırmak; belli ikon seviyelerinde özel hediyeler veriliyor. Forza Horizon 4 ile seviye atlayınca da çark kullanabiliyoruz ama bu çark o kadar çok veriliyor ki bir süre sonra herhangi bir özelliği kalmıyor.

Tüm bunların haricinde, belki de en önemlisi, yarış yaptıkça arabamız çok daha güçleniyor; yarış sonlarında araba parçalarını bir ganimet olarak kazanıyoruz. Yarış temelli bir oyunda performans parçalarının bir ganimet gibi düşmesini sevmiyorum. Hatta Need for Speed Payback oyununu bırakmamdaki önemli sebeplerden bir tanesi de araçların, kartlarla güçleniyor olmasıydı.

The Crew 2 içerisindeki ganimet sisteminden de inanılmaz rahatsızım ama en azından o ganimetler, bana oyunu oynamak için bir sebep sunuyor. Bu serinin ilk oyununu oynamadım ama içerik anlamından ilk oyunun oldukça çeşitli olduğunu biliyorum. Yine de Ubisoft, en azından içerik konusunda bu oyun ile iyi bir iş başarmış. Bu oyun eğer kendisini Forza serisi gibi daha ciddiye alsaydı, açıkçası memnun olurdum ama karşımızda Ubisoft var. Yapabilecek bir şey yok herhalde.