Gerçek hayatta arabalara hiç ilgi duymayıp, konu video oyunu olduğu zaman yarış oyunlarına bayılan bir insan olarak, The Crew 2 aslında benim için genel anlamda ilginç bir deneyim olmuştu. 3 sene önce kadar filan bu oyunun beta sürümünü oynadığım zaman gördüklerimden hem memnun kalmıştım, hem de nefret etmiştim. Zaten oyunun kendisini de çıkış döneminde oynamamıştım, çok daha sonra indirimlerden satın almıştım. O zamanlarda, kendimi 130. ikon seviyesine çıkartacak kadar geliştirdim, Live Summit gibi etkinliklerde yer aldım ama hiçbir şey kazanamadım derken oyunu bıraktım. Şimdi ise geri döndüm efendim.

The Crew 2

The Crew 2 aslında gayet bıraktığım gibi duruyor

The Crew 2 oyununu satın aldıktan sonra aslında sizlere benzer bir fikir yazısı sunmuştum, 10 ay sonra The Crew 2 diye. Orada da çok uzun konuşmuşum ama özetle, oyunun ilerleme temelli sistemlerinden memnun kalmışım. Tesadüfe bakın ki şimdi de bu oyunda yeni bir ilerleme sistemi bulunuyor. Kendisinin ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? Kendinizi çok yormayın, hemen söyleyelim: Savaş biletine benzer bir sistem var bu oyunda artık. Ubisoft ayrıca sezonluk bir sistem de eklemiş. Bunlardan aslında haberdardım ama tam olarak nasıl işlediklerinden emin değildim; pek de kompleks bir sistem yokmuş aslında.

Her video oyununun çevrim içi servis mantığı yüzünden birbirine benzediği şu dönemde, Destiny 2 ile The Crew 2 arasında, Destiny 2 ile Destiny oyunlarının arasında olandan çok daha fazla benzerlik bulunuyor. Sezon biletleri, bu biletlerin arkasına saklanan içerikler, sezonluk meydan okuma görevleri, günlük görevler ve çok daha fazlası derken açıkçası kendimi Destiny 2 oynuyor gibi hissettim. Ayrıca, The Crew 2 oyununun yine polis kovalamacaları mantığına geri dönmüş olması da ilgimi çekti. Sanıyorum ki ilk oyuna da böyle bir genişletme paketi gelmişti. Bu oyunda da genişletme paketi değil, sezonluk içerik olarak bulunuyor kendileri.

The Crew 2 oyununu oynamaya devam etme konusunda açıkçası biraz kararsızım. Aslında yine beta döneminde yaşadıklarımı hissettim. Bu sefer oyunun temelini beğendim, arabaların içerisinde boğulmak filan gayet güzel ve sezonluk içerikler de aslında en sevdiğim şey haline gelmeye başlıyor. Yalnız, bu içerikler öyle çok ağır olmayacak. Mesela, Destiny 2 hafif bir şekilde ilerliyor ve The Crew 2 oyununun da aynı şekilde ilerlediğini hissettim. Bu yüzden kendisine kütüphanemde kalıcı bir yer ayarlamak istedim ama bu sefer de 30 FPS biraz can sıkıcı oluyor. Malum, artık yeni nesildeyiz ve 30 FPS gibi değerlere veda ettik.

The Crew 2, PlayStation 5 için henüz bir güncelleme almadı. Bu yüzden de oyun 30 FPS olarak çalışıyor ama görsellik tamamen değişmiş durumda. Benim oyunu bıraktığım dönem ile şu günler arasındaki bir zamanda Ubisoft, güzel bir görsel iyileştirme güncellemesi yayımlamış sanıyorum ki. Eskiden bunun haberini yazmıştım ama çok da merak edip, derinlemesine araştırma yapmamıştım. Şimdi ise oyuna adım attığım zaman iyileştirilen görsellik oldukça hoşuma gitti. Yine de kendisi, sezonluk içeriklerle birlikte sanki beni oyunda tutmaya yetmeyecek gibi görünüyor. Mesela, şu an kendisini hiç açıp, oynayasım yok.

Yine de bu yapıtı herkese önereceğim. Bilmiyorum, Ubisoft şirketine karşı nasıl bir bakışınız var ve The Crew markası hakkında neler düşünüyorsunuz ama internette sürekli var olan olumsuz yorumlardan bu kadar etkilenmeyin. Yani, Ubisoft bir şirket olarak video oyunları konusunda kendisini düzelteli seneler oldu ama birçok insan hala, “Bu ne ya? Bunların oyunu mu oynanır?” veya, “The Crew ölmedi mi?” şeklinde saçma yorumlar yapıyor. O insanlar muhtemelen dış dünyadan habersiz bir şekilde, mağarada filan yaşıyor. Yarış oyunlarından ve çevrim içi servislerden hoşlanıyorsanız, bence bu oyuna bir göz atın.

Etiketler:

,