Son zamanlarda Annapurna Interactive isimli şirketin adını sıkça duyar olduk. Solar Ash, The Artful Escape, Twelve Minutes ve Last Stop gibi oyunların arkasındaki dağıtımcı şirket olan Annapurna Interactive, şimdi de Cloisters Interactive tarafından geliştirilen A Memoir Blue ile karşımıza çıktı. Aslında bu oyun, son zamanlarda oynayabileceğiniz en farklı yapıtlardan bir tanesi diyebiliriz. Bunun en büyük sebebi ise hikaye anlatımı kısmında herhangi bir diyaloğun olmaması. Diyaloglar yerine oyun, görsel ipuçları ile hikayeyi sizlere sunuyor. Ayrıca oyunun genel anlamdaki sunumu ile oldukça minimal bir şekilde karşınıza çıkartılıyor.
A Memoir Blue oyununun hikayesinde bir anne ve kızını görüyoruz. Oyunda kızı kontrol ediyoruz ve kendisinin adı Miriam. 1 saat kadar süren bu deneyimde sunulan hikaye, herhangi bir ailenin yaşantısı gibi başlıyor. Daha sonra problemler ortaya çıkıyor ve en sonunda da anne, kızını alıp, kendi yaşamlarına başlıyor. Yalnız tüm bu yaşanan olayları birer anı olarak deneyimliyoruz ve karakterimiz, gerçek anlamda bu anıların içinde yüzüyor. Çocukluğumuzdan başlayan bu anılar, yetişkinlik dönemine kadar ilerliyor. Anıları yaşarken, özellikle de kızın, annesi ile olan ilişkisi üzerine duruluyor.
Bahsetmiş olduğum bu anıların çoğunluğunda, çocuğunu tek başına büyüten bir annenin yaşayabileceği zorluklara gerçekçi bir şekilde değiniliyor. A Memoir Blue, bu noktada özellikle de bağımsızlığa çok odaklanıyor. Eminim ki sadece annesi veya babası ile büyüyen insanlar, bu oyunda anlatılmaya çalışılan hikayede kendilerini görecektir. Şahsen ben sadece annemle büyüdüm ve oyunu kolaylıkla kendimle ilişkilendirebildim. Video oyunlarının bu şekilde insanlara bağlanması da çoğu zaman o insan için benzersiz bir deneyim oluşturma ihtimalini taşır. En azından ben böyle düşünüyorum efendim.
A Memoir Blue ile sunulan tüm bu deneyime arka planda çalan müzikler, çok başarılı bir şekilde eşlik ediyor. e.hillman ve Imogen tarafından hazırlanan parçalar, oyun içerisinde her zaman kendilerini pek belli etmiyor ve bu şarkıları, oyun dışında da pek dinlemek isteyeceğinizi sanmıyorum ama yine de oyun anında kendileri atmosferi oldukça olumlu bir şekilde etkiliyor. Ayrıca, müzikler haricindeki diğer ses ögeleri de yeterince kaliteliydi. Zaten oyunda çoğunlukla anılarınız arasında yüzdüğünüz için o his, ses efektleri ile de çok başarılı bir şekilde veriliyor. Oyunda herhangi bir seslendirme olmadığı için onu değerlendiremiyoruz.
A Memoir Blue oyununun üzerinde biraz daha düşünmek gerekiyor
A Memoir Blue oyununda mavi rengi ve bu rengin getirebileceği tüm duyguları sürekli olarak yaşıyorsunuz. Üzüntü ve yalnızlık, bunlardan en sık yaşananları diyebilirim. Ayrıca, karşınıza çıkan çoğu bölümde de mavi, sık bir şekilde kullanılıyor. Karakterimiz zaten sürekli olarak bir açık denizde yüzüyor ve farklı anılara ulaşmaya çalışıyor. Anılar içerisinde de genellikle yağmur yağdığı için o iç karartıcı histen hiçbir zaman kurtulamıyorsunuz. Bu tabii ki kötü bir şey değil; anlatılan hikayede bunları yaşamak gerekiyor. Karakterimiz, her anıdaki sahne ile farklı şekillerde etkileşime geçebiliyor ve oyunun yapısı da 2B ile 3B arasında gidip, geliyor.
Anıları yaşadığımız zaman karakterimizi iki boyutlu bir hal alıyor. Şimdiki zamanı yaşarken de karakterimiz, üç boyutlu bir şekle bürünüyor. Ayrıca oyundaki çevre detayları için yan yana yerleştirme tekniği de kullanılıyor. Bu sayede her sahnede, önemli olan şeyler ile önemsiz olan şeylerin arasındaki fark, çok rahatsız edici olmadan fark edilebiliyor. Yalnız, önemli ögeleri hemen fark etseniz bile A Memoir Blue oyununun en büyük problemlerinden bir tanesi bu noktada karşınıza çıkıyor: Oyun içerisinde etkileşime geçmeniz gereken ögeleri görebilseniz bile neyi, ne zaman ve ne şekilde yapmanız gerektiğine dair pek bir şey bulunmuyor.
Tabii ki bir video oyunu, ne yapacağınızı adım adım size anlatmamalı ama A Memoir Blue, bu konuda hiçbir şey söylemiyor. Bu yüzden de oyunun tamamını deneme ve yanılma yöntemini kullanarak geçmeye çalışıyorsunuz. Bunu yapmak da oyunun ruhunu oldukça zedeliyor. Ayrıca, etkileşime geçtiğiniz her öge, size bir hikaye anlatıyor ama oyunda ilerleme sağlamak için de bu anlatımın temposunu bozmanız gerekiyor ki bu da pek sağlıklı olmayan bir deneyim sunuyor. Yine de bu söylediğim şeyler oyunun tamamı için geçerli değil. Oyunun belki de dörtte üçü filan bu şekilde. Çok kaliteli bir şekilde ilerleme sağlanabilecek kısımlar da var.
A Memoir Blue oyunundaki ilerleme zaman zaman kaliteli olsa bile çevreyle etkileşime geçmek, özellikle de PlayStation 5 konsolunda, DualSense ile biraz sıkıntılı olabiliyor. Özellikle de oyunu büyük ekranlarda oynuyorsanız, etkileşime geçmeniz gereken ve zaten küçük olan ögeler, daha da küçük oluyor ve onlara basabilmek daha da zorlaşıyor. Bu problemler de oyun ilerledikçe biraz azalıyor. Açıkçası bu noktada, oyunun ilk 30-40 dakikası içerisinde geliştirici ekibin bazı problemler yaşadığını düşünmeye başlıyorum; son yaklaştıkça, oyunun kalitesi gözle görülür bir şekilde yükseliyor. İlk anlara dönüp, baktığınız zaman hayret ediyorsunuz.
Problemlerine rağmen akılda kalıcı ve anlamlı bir hikaye anlatılıyor
A Memoir Blue, oldukça küçük bir oyun. Bu yüzden de oyunun içerisindeki problemler çok daha fazla göze batıyor. Oyunun ilk yarısında tempo problemlerinin olması, yaşadığınız 1 saatlik deneyimi zaten inanılmaz olumsuz bir şekilde etkiliyor ama son yarısında da her şeyin kalitesi katlandığı için bunu zamanla unutacağınızı düşünüyorum. Unutmayacağınız şey ise muhtemelen bu oyunun sadece görsellik ve sesler ile anlatmaya çalıştığı hikayesi olacak. Özellikle de bu oyun ile kendi yaşamınız arasında bir bağlantı kurabilirseniz, kendisinin bu sene oynadığınız en anlamlı oyunlardan biri olabilmesi çok muhtemel.
A Memoir Blue, şu anda Steam üzerinde 34 TL civarından satılıyor. PlayStation konsollarında ise fiyat, 70 TL civarında. Günümüzde her şeyin fiyatının artık çok yükseldiğini göz önünde bulunduracak olursak, 30 TL gibi bir fiyat etiketi zaten bu oyun için gayet ideal. PlayStation 4 ve PlayStation 5 konsollarında da 70 TL, kesinlikle katlanılabilecek bir rakam. Bu yüzden, video oyunu mekanikleri yerine bu oyunların sanatsal yönlerine önem veren kısa bir deneyim arıyorsanız, bu deneyim içerisinde de üzücü bir hikayeyi yaşamak istiyorsanız, problemlerine rağmen bu yapıtı kesinlikle satın almanızı öneriyorum.
Zaman zaman yaşanan tempo problemleri, oyundaki ögelerle etkileşime geçmenin zor olması, hikayenin çok nadiren de olsa derinliğini kaybetmesi ve gereksiz yere oyundaki varlığını sürdüren bulmaca ögeleri, A Memoir Blue gibi bir yapıtın sanatsal yönüne bence net olarak gölge düşürebilecek sıkıntılar değil. Zaten bu sebepten ötürü herhangi bir indirim beklemeden direkt olarak oyunu satın almanızı öneriyorum. Bu oyunu oynayacaksanız, mekanikleri için değil, anlatmaya çalıştığı hikayesi ve sanatsal yönü için oynamanız gerekiyor. Zaten, bu yönde de oyunun oldukça kaliteli olduğunu söyleyebilirim.
A Memoir Blue ile anlatılan hikaye, eminim ki birçok insana içten ve samimi gelecektir. Karakterlerin inanılabilir yapıları ve yine inanılabilir ilişkileri de bu oyunun hikayesini yukarıya çeken elementlerden bir tanesi. Tüm bunları da görsellik ve müzikler, çok başarılı bir şekilde desteklediği için elimizde, 1 saatlik, duygu yüklü ve aynı zamanda da gerçekçi bir video oyunu kalıyor. Eğer bu tip kısa video oyunlarından hoşlanıyorsanız, kendisine bir şans vermenizi öneriyorum. Bu oyun; 24 Mart 2022 tarihinde PC, PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One, Xbox Series X/S ve Nintendo Switch için çıkışını gerçekleştirdi.