Günümüzde birçok farklı oyun türü var ve ben, bu oyun türleri arasından en fazla çizgisel macera tipinde olanlardan hoşlanıyorum. Bugün inceleyeceğim video oyunu olan A Plague Tale: Innocence da bu türe benzer bir yapıt. Aslında bu oyunu çıkış döneminde incelemek isterdim ama ne yazık ki inceleme kodu veya kopyası alamadım. Şimdi ise oyunu kendi imkanlarımla oynadım ve bir inceleme yazabildim.

A Plague Tale: Innocence

A Plague Tale: Innocence ile acı bir hikayeyi görüyoruz

Tarih kitaplarında Black Death, Black Plague, Great Plague veya Plague olarak geçen; tarihin en çok kayıp verilen salgını konu alınıyor bu video oyununda. Sadece bu salgın yüzünden 200 milyon kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilirken, bizler bu video oyununda sadece birkaç kişiye odaklanıyoruz. Bu sefer salgını kitaplardan, filmlerden veya belgesellerden değil de bir video oyununda görüyoruz.

A Plague Tale: Innocence, Amicia ve Hugo ikilisinin hikayesine odaklanıyor. Inquisition tarafından farklı sebepler yüzünden kovalanan bu iki kardeş, oyun boyunca sadece Inquisition cephesinden değil, salgının kaynağı olan fare sürülerinden de kaçmakla uğraşıyor. Oyunun tadını kaçırmamak için hikayeden çok fazla bahsetmeyeceğim ama genel olarak hikayenin çok iyi olduğunu söyleyebilirim.

Bu video oyununda hikayeye en çok destek veren nokta ise tabii ki karakterler. Amicia, sadece 15 yaşında ama oldukça güçlü bir kız ve kendisi kardeşini korumak için elinden gelenin daha fazlasını yapmaya çalışıyor. Kardeşimiz ise 5 yaşındaki, içine kapanık bir kişilik olan Hugo. Kendisi ne yazık ki bilinmeyen bir hastalık kapıyor ve oyun boyunca bu durum ile de bolca uğraşıyoruz.

Oyunda dikkat edilebilecek bir diğer taraf ise tabii ki Inquisition. Hikayenin başlarında Inquisition tarafının bizi neden kovaladığını net olarak anlayamıyoruz. Ayrıca Inquisition yetmezmiş gibi bir de farelerle uğraşıyoruz. Ayrıca bu fareleri sadece alev bizden uzak tutabiliyor ve bu sistem de oyunda çok önemli bir yere sahip. Bu sistemden de daha sonra bahsedeceğiz zaten detaylı bir şekilde.

A Plague Tale: Innocence

Kardeşlik, her şeyden önce mi geliyor?

Direkt olarak The Last of Us oyununu örnek vererek başlayacağım. O video oyununda Ellie ve Joel karakterlerinin ilişkisi ön plandaydı ve oyun boyunca bu ilişkinin nasıl ilerlediğine inanılmaz bir şekilde tanıklık ediyorduk. A Plague Tale: Innocence oyununu deneyimlediğim zaman da aynı şey hissettim; bu video oyunu da Amicia ve Hugo ikilisinin ilişkisine dayanıyor ve bu ilişki ile alakalı sistemler de var.

Oyun, inanılmaz bir şekilde hem Amicia, hem de Hugo karakterlerinin kişiliklerine odaklanıyor. Bu iki kardeş birlikte olduğu zaman Amicia’nın nasıl iyi bir abla, belki anne olabildiğini görüyoruz. Aynı zamanda da Hugo’nun ne kadar masum ve duruma göre korkmuş bir kişiliğe sahip olduğuna tanıklık ediyoruz. Zaman zaman bu ikilinin yolları ayrılıyor ve o zamanda da Amicia ön plana çıkıyor.

Bazı video oyunlarındaki çocuk karakterler, bir türlü çocuk gibi bir his vermiyor oyuncuya ama Hugo kesinlikle öyle bir karakter değil. Oyun boyunca bu iki kardeşin diyaloglarını dinleyebiliyoruz ve bu diyalogların bazıları, Hugo tarafından sorulan çok masum sorulardan oluşuyor. Bazen Hugo, etraftaki küçük şeylere ilgi duyuyor, dikkati dağılıyor, hayvanlara ilgi gösteriyor. Bu da onu bir çocuk yapıyor.

Kontrol ettiğimiz karakter olan Amicia, bu noktada ne yazık ki biraz arka planda kalıyor. Sanki geliştirici ekip Hugo karakterine, ana karakterden birkaç tık daha önem vermiş. Yine de Amicia da bazı hoş detaylara sahip. Mesela, düşmanların yakınlığına göre Amicia karakterinin nefes alıp verme hızı, derinliği ve sesi değişiyor. Bu da aslında sizi güzel bir şekilde haberdar ediyor düşmanlardan.

A Plague Tale: Innocence

A Plague Tale: Innocence, akıllıca bulmacalara da sahip

A Plague Tale: Innocence, her ne kadar hikayeye önem veren bir oyun olsa da bu bir video oyunu ve oynanış anları gerekiyor. Bu oynanış anlarında zaman zaman temel savaş/dövüş anları ile karşılaşıyoruz. Bazen de karşımıza bulmacalar çıkıyor. İnceleme yazımın başlarında belirttiğim gibi fare sürüleri bu oyundaki baş düşmanlarımızdan birisi ve onları geçebilmek için de bulmacalar çözüyoruz.

Ateş, bu sürülerin korktuğu bir şey. Bazen basit bir şekilde ateşi onlara doğru tutarak, bazen de bulmacalar çözerek sürüden kurtulabiliyoruz. Genelde ben bulmacalardan hoşlanan bir tip değilim; eğer bir oyun, tamamen bulmaca temelli değilse bence bu oynanış ögesi, temel oyunu yavaşlatmaktan başka bir şey yapmıyor. Yine de A Plague Tale: Innocence oyununu bu yönden kötülemek oldukça zor.

Bu video oyununda eşya üretme sistemi yer alıyor. Oyun ilerledikçe sürekli olarak yeni alet ve edevat açıyoruz. Tüm bunlar, düşmanlarımıza karşı kullanılabiliyor ve bu kullanılabilir ögelerin sayıca çok olduğunu size söylemeliyim. Hatta bu çokluk, şaşırtıcı derecede. Ben böylesine bir oyundan en fazla birkaç adet farklı kullanılabilir öge beklerdim ama bu oyun, beklentimin üzerine rahatlıkla çıktı.

Tabii bu oyunda Inquisition ile de uğraşıyoruz. Bu noktada da işin içine gizlilik giriyor; 15 yaşındaki bir kız ne kadar güçlü olursa olsun, elinde kılıç ve kalkanlarla gezen Inquisition ile direkt savaşabilmesi mümkün değil. Bu oyunda bulmacalar oldukça kolay ve ben bundan memnunum. Inquisition ile alakalı gizlilik bölümleri de oldukça kolay. Bu bölümler, oyunda ilerledikçe de farklı sistemlere sahip oluyor.

A Plague Tale: Innocence

Tabii bu oyun da kusursuz değil

İnceleme yazımın bu noktasına kadar A Plague Tale: Innocence oyununun iyi yönlerine değindim ama oyun, anlattığım kadar kusursuz bir yapıda değil. Mesela, bu oyunun en büyük problemlerinden bir tanesi, yapay zekası. İsterseniz fare sürüsünü ele alın, isterseniz de Inquisition tarafını… Bu insanları da hayvanları da önünüze aldığınız zaman 15 yaşındaki kız ve 5 yaşındaki kardeşimiz, sanki 5000 IQ sahibi.

Hadi, fare sürülerine bahane bulabiliriz. Sonuçta kendileri birer hayvan, sürü içindeler ve salgın taşıyorlar fakat Inquisition tarafının yapay zekasının tam bir aptal olması bence kabul edilemez. Bulmacaların kolay olmasını kabul edebilirim ama insanların 20 sene önceki yapay zeka karakterler gibi hareket etmesi, bu oyunu aşağı çeken sistemlerden bir tanesi. Bende yapay zeka daha iyi olabilirdi.

Oynanış tarafında yapay zekanın problem olduğu gibi hikaye tarafında da bu hikayenin anlatımı ne yazık ki başarısız. A Plague Tale: Innocence, inanılmaz önemli ve benim çok ilgimi çeken konulardan bir tanesini ele alıyor. Ayrıca bu konuda da 2 küçük kardeşe odaklanıyor. Kağıt üzerinde benim bu oyuna hayran olmam lazım anlatılan üzücü hikayelerden ötürü ama bir türlü hayran olamadım.

Hayran olamamamın sebebi ise hikaye anlatımının dengesiz olması. Özellikle oyunun ilk yarısında neyi, neden yaptığınızı anlamak zor oluyor. Zaman zaman da fare sürüsü, Inquisition ve bulmacalar sayesinde hikaye anlatımına büyük bir balta vuruluyor. Yani efendim, bu oyun gerçekten iç acıtan bir olaya değiniyor ama yapay zeka ve hikaye anlatımı, bu oyunun en büyük düşmanı gibi görünüyor.

A Plague Tale: Innocence
A Plague Tale: Innocence
A Plague Tale: Innocence, kusursuz bir macera oyunu olabilirdi ama hikaye anlatımının zaman zaman baltalanması ve yapay zekanın tam bir hayal kırıklığı olması, bu oyunu çok aşağı çekiyor. Yine de hikaye temelli bir deneyim yaşamak istiyorsanız; Black Death olayının çok farklı bir açıdan, iki kardeşin hikayesi üzerinden nasıl ele alındığını merak ediyorsanız, bence bu oyunu kesinlikle denemelisiniz. Eğer yapay zekayı çok takmazsanız, herhangi bir problem yaşayacağınızı sanmıyorum.
Olumlu
İki kardeşin anlatılan iç burkan hikayesi gerçekten muazzam.
Oyunda sürekli olarak yeni mekanikler ve aletlerle tanışmak.
PlayStation 4 Pro konsolunda kusursuz grafikler ve performans.
Olumsuz
Yapay zekanın herhangi bir zeka bulundurmuyor olması.
Hikaye anlatımının bulmaca ve savaşlarla baltalanması.
İkinci yarıya göre oyunun ilk yarısının çok basit ve boş geçmesi.
8.1