Pokémon gibi canavar toplama oyunları bugünlerde çok moda. Yine de bu oyunların çoğu hala 1990’ların sonunda inşa edilen aynı formülü sunmaya devam ediyor; bize sevimli yaratıklar, rol yapma oyunu mekanikleri ve nispeten uysal bir hikaye anlatımı sunuyor. Adore isimli bu erken erişim sürecinden yeni çıkan video oyunu ise alt tür için biraz farklı bir deneyim sunuyor; Diablo tarzı zindan içeriklerini, canavar toplama sistemleri harmanlayarak, her zaman meyve vermese bile çok hırslı bir şey sunmaya çalışıyor. Sizler için hazırlamış olduğumuz bu inceleme yazısında ise 3 Ağustos 2023 tarihinde tam sürümü ile piyasaya sürülecek olan bu oyunun PlayStation 5 sürümüne bir göz atacağız, kendisini derinlemesine inceleyeceğiz.
Adore, tanrılarını uzun zaman önce kaybetmiş mistik bir fantezi dünyasında geçiyor. Oyun içerisinde bir Adorer olan Lukha olarak eski yöntemlerin ve eski tanrıların takipçisi oluyoruz. Bu rolü kolaylaştırmak için yaratıkların artık var olmayan, düşmüş tanrısı Draknar’ın ruhuna bürünüyorsunuz ve birlikte yaratıkları toplamak ve Draknar’ın gücünü geri kazanmak için çeşitli zindanlara doğru yola çıkıyorsunuz. Burada, büyük bir çağdan uzaklaşan dünyadan, kahramanın mavi yüz boyasına kadar ciddi Avatar: Son Havabükücü esintileri var, ancak türev gibi görünmeyecek kadar ayrı durmayı başarıyor bu video oyunu. Olumsuz bir şey söylemeye çalışmıyorum yani.
Oynanış açısından Adore yapıtını tanımlamanın en iyi ve özlü yolu bir Pokémon ve Diablo melezi olarak tanımlamaktır kendisini. Blizzard Entertainment ekibinin gotik ve izometrik tarzında çeşitli zindanlardaki vahşi yaratıklara karşılık gelen savaşlarla gönderdiğiniz dört canavara kadar bir partiyi kontrol ediyorsunuz. Adorer olarak, canavarlarınızı saldırılardan kaçarken ve saldırıların yolundan çekilirken çağırırsınız ve diğer canavar evcilleştirme oyunlarında genellikle düşünmediğiniz bir unsur karşınıza çıkar: Kendi sağlığınız. Evet, bu video oyununda sadece canavarlarınızın sağlığı değil, kendi sağlığınız da büyük bir önem taşıyor.
Elbette, kadronuza eklemek için canavarları yakalamak Adore oyununun çok büyük bir parçası ve oyun bunu iyi ya da kötü, kendine özgü bir tarzda başarıyor. Bir canavarı yakalamak için, farklı zindanlarda rastgele bulunan ve aynı zamanda kalıcı bir sağlık veya dayanıklılık artışı gibi bir tür istatistik nimeti sağlayan bir Particle of Gaterdrik ögesine ihtiyacınız var. Formülü biraz değiştiren ilginç bir fikir bu ama parçacıkları toplamak zor olabilir, bu yüzden sadece canavarları yakalamak istiyorsanız, bu öğeleri sürekli olarak bulmaya çalışmak zor olabilir. Bu noktada belki de oyunun biraz daha düşünceli bir şekilde sistemi kurmaya ihtiyacı vardı diye tahmin ediyorum.
Adore, pek de ilgi çekici olmayan canavarları toplamamızı istiyor
Adore oyununun içerisinde bazen hiç yokmuş gibi görünen zorluk eğrisi ile ilgili bir sorunum var ne yazık ki. Hikaye dahilindeki bir bölüm sonu canavarı savaşından diğerine geçtim ve oyun beni bu savaşları neredeyse arka arkaya yapmaya zorlamasına rağmen ikisi arasında belirgin bir zorluk uçurumu vardı. Aldığınız görevler de biraz cansız hissettiriyor. Kendileri, sizi kutsal alanın etrafında üçgen bir hareketle sürekli olarak bir çiftliği paylaştığınız karakterler için getirme görevlerini ve bölüm sonu canavarı savaşlarını yerine getirmeye gönderiyor. Dediğim gibi, temel oynanış gayet eğlenceli. Sadece onu çevreleyen şeyler zaman zaman çok fazla sıkıcılık üretiyor.
Şimdi, Adore oyununun temellerine bir kere daha geri dönelim ve bu sefer canavarlardan biraz daha detaylı bir şekilde bahsedelim efendim.. Bu canavarların sevimli olmaları kesinlikle amaçlanmamış ama Monster Hunter gibi bir video oyunu serisinde görebileceğiniz anlamda keskin de değiller kendileri. Sadece biraz tatsızlar. Açıkçası, kullanılan izometrik kamera açısı da buna pek yardımcı olmuyor; zamanın çoğunu canavarların yukarıdan aşağıya bakış açısıyla geçiriyorsunuz ve çok az karakter sunuyor. Bu olmasa bile Adorers, topraklarını işgal eden yaratıkların çok azı hayal gücümü meşgul ediyor. Yani, bu canavarlara ilgi duyabilmek oldukça zor.
Adore içerisindeki bu karakter eksikliği biraz da oyun dünyasına uzanıyor. Renkler biraz yavan ve ortamlar sürekli olarak geri dönüştürülmüş gibi hissettiriyor. Yani, sürekli aynı şeylere bakıyormuş gibi bir his yaratılıyor çok kısa bir süre içerisinde. Oyunun kesinlikle daha çeşitli tasarımlara ihtiyacı vardı. Tüm bunlar, oyunun çirkin ya da tasarımların kötü olduğu anlamına gelmiyor. Sadece canavar avlama oyunlarının nihayetinde dayandığı belirli bir çekicilikten yoksun duruyor her şey. Bu da sonuç olarak görsel açıdan tatmin edici bir deneyim oluşturmuyor ne yazık ki.
Canavarların ve temel oynanışın dışında; canavar sinerjileriniz, yemek pişirme, canavar özellikleri ve daha fazlasıyla canavarları ele geçirmeyi etkilemenin birçok yolu var bu yapıtın içerisinde. Adore sizi bu kavramlarla tanıştırmak için iyi bir iş çıkarıyor ve ilk birkaç oyun saati yavaşça gelişen bir öğretici görevi görüyor. Bu öğretici anları biraz fazla uzun sürüyor ama yine de oyun, temellerini başarılı bir şekilde göstermeyi başarıyor. Zindan keşfi temelli oyunların hayranları için bu olağan bir şey ve özellik sistemiyle etkileşim kurmak kolay. Bununla birlikte, canavar terbiye etme unsuru için oyunda bulunanlar için, sadece ölü bir tanrıyı diriltme işine devam etmek ve birkaç canavarla boğuşmak istediğinizde yönetilmesi gereken çok şey varmış gibi gelebilir.
Bazı temel problemler yüzünden bu oyunu hemen önerebilmek zor
Adore isimli bu yapıtın PlayStation 5 konsolunda nasıl çalıştığına gelince, oyunda geçirdiğim süre boyunca herhangi bir sorun yaşamadım ve kare hızı düşüşüne dair kayda değer bir örnekle karşılaşmadım. Ancak, bu oyun yer yer biraz karanlık hissettirdiği için parlaklığı normal seviyesinden yükseltmek zorunda kaldım. Atmosferik karanlık değil ama sanki kasvetli bir bulut oyun dünyasını kaplıyor ve ışığın gelmesini engelliyor. Alışması kolay, ancak bu oyunun yer yer biraz yavan gelmesine yardımcı olmuyor. Yani, oyunun en büyük eksilikleri ne yazık ki oynanış tarafında değil de sunum üzerinde yer alıyor. Onları da düzeltmek imkansız olacaktır.
Oyunun bir diğer problemi de kesinlikle sesler ve müziklerinde. Özellikle de oyunun bir bölümünde çok uzun durursanız, müzikler kendisini çok tekrar etmeye başlıyor ve bu da uzun vadede rahatsız ediyor. Oyunun kesinlikle çok daha fazla müziğe ihtiyacı varmış gibi hissediyorum. Aynı zamanda sesler ve ses efektleri de öyle çok kaliteli sayılmaz. Bir diğer yandan, klavye ve fare ikilisine göre bu yapıtı kontrolcü ile kontrol etmek aynı keyfi ne yazık ki vermiyor. Kontrol şemasının ve temel kontrol elementlerinin de biraz iyileştirilmeye ihtiyacı var bence.
Adore içerisindeki en büyük problem ise kesinlikle “grind” mantığı. Oyun, ne kadar çok grind gerektirdiğini ilk 5-6 saat boyunca pek belli etmiyor. Birkaç saatte tam olarak oyunu öğreniyorsunuz, birkaç saat daha eğlenceli bir şekilde zaman geçiriyorsunuz ve grind, bir anda koskoca bir duvar gibi karşınıza çıkıyor. Adeta bir MMORPG oynuyormuş gibi grind yapmanız gerekiyor bu yapıtın içerisinde. Roguelite mekanikleri bu grind sistemini biraz da olsa iyi hissettirmeyi başarıyor ama yine de boğucu bir deneyim sunulabiliyor.
Sonuç olarak Adore, karakter eksikliği olan iyi bir fikir. Tür mekaniklerinin benzersiz bir kombinasyonuna güvenerek yeni bir şey sunuyor ancak hem zindan keşfi temelli deneyimlerin, hem de canavar avcılarının en iyi fikirlerinden bazılarını yakalamayı unutuyor. Daha fazla renk, heyecan verici canavar karakterleri ve daha açık bir şekilde tanımlanmış bir zorluk eğrisi ile bu video oyununda bir gelecek için umut olabilir, ancak önce kendini bulması gerekiyor. Bu yüzden de bu oyuna gelecekte, güzel bir indirim ardından şans vermenizi öneriyoruz.