Remedy Entertainment, Quantum Break ve Control gibi oyunlarla bilinmeden önce aslında oyuncuların karşısına çok daha popüler bir yapıt ile çıkmıştı. 2010 senesinde piyasaya sürülen Alan Wake, neredeyse kusursuz bir video oyunu olarak değerlendirilmişti ve sayısız ödül için aday gösterilmişti. Yalnız, oyun ne yazık ki Red Dead Redemption ile aynı hafta içerisinde çıktığı için satış başarısı kısa vadede pek iyi olmamıştı. Yine de 2015 senesinde bu oyunun 4.5 milyon adet sattığı resmi olarak açıklanmıştı. Bir devam oyunu bekleyen oyuncular, beklemeye devam edecek ama o zamana kadar Alan Wake Remastered ile oyalanabilmeleri mümkün olacak.
Alan Wake Remastered, adından da tahmin edebileceğiniz üzere orijinal Alan Wake oyununun iyileştirilmiş sürümü. Yalnız, bu sürümün çok daha önemli bir noktası var: Alan Wake, orijinal olarak sadece PC ve Xbox 360 için çıkmıştı. Bu oyunu PlayStation konsollarında deneyimlemek mümkün değildi. Şimdi ise bu iyileştirilen sürüm; PC, PlayStation ve Xbox için çıktı. Ben de bu oyunu PlayStation 5 konsolumda deneme imkanı buldum. Alan Wake hakkında tabii ki detaylı bilgi sahibiydim ama oyunu birinci elden, ilk defa, bu iyileştirilmiş sürüm sayesinde denedim. Peki, bu deneyimimden memnun kaldım mı?
Alan Wake Remastered oyununda Alan Wake isimli bir kitap yazarını kontrol ediyoruz. Bu yazar ve eşi olan Alice Wake, küçük bir kasabaya, tatile gidiyor. Bu kasabanın adı Bright Falls ve genellikle kreatif insanlar tarafından ziyaret ediliyor. Bu yüzden de kasaba halkı aslında Alan Wake’i tanıyor. Ayrıca kasabada ünlü bir psikolog olan Dr. Hartman da yer alıyor. Alan Wake, her ne kadar yoğun yaşamından kaçıp, tatile gelse bile daha kasabaya giden feribotta bile kötü hisler almaya başlıyor. Kendisi, Bright Falls hakkında pek iyi şeyler hissetmiyor ve işler de zaten çok kısa bir süre içerisinde karanlık tarafa geçiş yapıyor.
Farklı ve korkutucu vizyonlar görmeye başlayan Alan Wake, eşi ile birlikte kalacakları eve gittikleri zaman Alice’i Dark Presence isimli bir varlık, Cauldron Lake’in dibine çekiyor. Alan Wake de hemen göle atlıyor ama kendisini bir anda arabasının içinde buluyor. Artık gerçeklik ile vizyonları birbirine karıştıran karakterimiz, her şeye rağmen eşini kurtarmak için kendisini benzersiz bir maceranın içinde buluyor. Bu maceralar, oyunun içerisinde aslında dizi gibi sunuluyor; yani bölüm bölüm verilen bir yapı ile karşılaşıyoruz. Alan Wake Remastered içerisinde hem temel oyunun bölümleri, hem de ek paket bölümleri yer alıyor.
Alan Wake Remastered, en iyi oyun mekaniklerinden birini sunuyor
Biraz önce de söylediğim gibi Alan Wake Remastered oyununda karşımıza düşman olarak Dark Presence çıkıyor. Bu varlık, içerisinde bulunduğumuz kasabanın sakinlerini Taken adı verilen düşmanlara çeviriyor. Taken ile savaşabilmek için öncelikle kendilerine ışık tutup, onları sersemletip, ondan sonra birkaç mermiyle işlerini bitirmemiz gerekiyor. Düşmanları aydınlatmadan ateş etmek hiçbir zaman işe yaramıyor ama mesela ışık tutup, sersemletip, ateş etmeden de kaçabiliyorsunuz. Işık kaynağı olarak elinizde bir el feneri var ve buna düzenli olarak pil bulmak zorundasınız ama aynı zamanda sokak lambalarını filan da kullanabiliyorsunuz.
Alan Wake oyununun başarısını sağlayan oyun mekaniklerinden biri de buydu. 2010 senesinde silah olarak ışığın gücünü kullanmak, benzersiz sistemlerden biriydi ve Alan Wake Remastered, bu sistemi günümüze kadar başarıyla taşıyor. Orijinal oyundaki o tatmin edici his, kesinlikle bu yapıtın içerisinde de korunuyor. Oyunda ilerledikçe daha farklı düşman tipleri, silahlar ve ekipmanlarla da karşılaşabiliyorsunuz. Bu sayede bütün oyun deneyiminiz boyunca aynı tipteki düşmana, aynı silah ile ateş edip, aynı taktikleri kullanmıyorsunuz. Yalnız, bu oyunu denerken, kendisinin orijinal olarak 2010 senesinde çıktığını hatırlamanız gerekiyor.
Alan Wake Remastered, sadece görsel ve performans tarafında iyileştirmeler sunuyor. Bu yüzden de oyunun temel oynanışı, modern oyunlardan daha kötü ve kendini tekrar eden bir şekilde gösterebilir. Bu oyun bir yeniden yapım değil; bu yüzden beklentilerinizi ona göre ayarlamanızı öneriyoruz. Yalnız, bu noktada dikkatimi çeken en iyi şey, kontrollerin hala oldukça iyi hissettiriyor olmasıydı. Yani, 10 sene öncesinden gelen bir video oyununa göre bu yapıtı DualSense ile kontrol etmek şaşırtıcı bir seviyede keyifli ve rahattı. Bu arada, tüm bu kontrolleri sürekli düşmanlarla savaşırken deneyimlemiyorsunuz; oyunu gündüzleri de oynayabilmek mümkün.
Alan Wake Remastered, ikiye ayrılıyor. İlk kısım gecede geçiyor ve genellikle düşmanlarla savaşarak, hedefinize ulaşmaya çalışıyorsunuz. Gündüz bölümleri ise tamamen hikayeye odaklanıyor ve size parça parça oyunda yaşanan olayları sunuyor. Hikayeyi daha da derinleştirebilmek isteyen oyuncular için toplanabilir ögeler ve daha fazlası da bulunuyor. Bu arada, oyunda sıkça kontrol noktasından geçtiğiniz için otomatik kayıt gibi özellikleri de aramıyorsunuz. Zaten, oyuna bir kere başladığınız zaman başından hemen kalkmanız da mümkün değil; kusursuz bir tempo ile ilerliyor ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsunuz bile.
Peki, bu oyunun iyileştirilen yönleri ne alemde?
Alan Wake oyununun temelini anladık. Peki, bu yapıta neden Alan Wake Remastered deniyor? İyileştirilmiş olan noktalar neler ve bunlar nasıl karşımıza çıkıyor? Aslında bu noktada gayet standart bir iyileştirilmiş versiyon görüyoruz. Yani, geleneksel olarak hem oyunun görselliği, hem performansı, hem de çözünürlüğü iyileştiriliyor. Diğer platformları bilemiyorum ama PlayStation 5 konsolunda bu yapıtı 4K/60 FPS olarak deneyimleyebiliyorsunuz. Yalnız, oyunun akıcı performansı sadece oynanış anları için geçerli; sinematik sahneler 30 FPS olarak sunuluyor. Bunun sebebi ise aslında o sahnelerin sıfırdan yapılmış olması.
Alan Wake Remastered içerisinde aynı zamanda orijinal oyun için piyasaya sürülmüş olan iki adet ek paket de bulunuyor. Bu ek paketler, oyundaki deneyiminizi ilerletiyor ve ana satın alım haricinde başka bir ödeme yapmıyorsunuz; yani ek paketleri ayrı ayrı satın almanıza gerek olmuyor. Bunun haricinde, orijinal oyundaki ürün yerleştirme temelli reklamlar da kaldırılıyor. 2010 senesindeki oyunda piller ve bazı oyun ögelerinde reklamlar bulunuyordu. Bunlar oyun deneyimdeki ciddiyeti alıyordu. İyileştirilmiş sürümde ise herhangi bir reklam bulunmuyor ve bu arada, lisanslı müziklerin tamamı da hala oyunda yer alıyor.
Bunun haricinde, dikkatimi çeken bir diğer olay ise Control ile alakalı. Geliştirici ekibin en yeni oyunu olan Control, içerisinde Alan Wake ile alakalı bazı göndermeler bulunduruyordu. Alan Wake Remastered içerisinde de Control ile alakalı bir gönderme, yeni olarak bulunuyor. Bu gönderme, bir mektuptan ibaret ama Control oyununda gerçekleşen olayların varlığından bahsediliyor. Bunu biliyorduk zaten ama en azından iki oyunun da aynı evreni paylaştığını tekrar görmüş oluyoruz efendim. Genel olarak baktığımız zaman bu oyunun iyileştirilmiş olan noktaları gayet standart ve ağızları açık bırakabilecek pek bir nokta sunmuyor.
Her şeyi özetlemek gerekirse, Alan Wake kesinlikle güzel bir oyun ve bu güzelliği iyileştirilmiş sürüm sayesinde 2021 senesinde bile deneyimleyebilmek mümkün. Daha da önemlisi, bu sürüm sayesinde oyunu sonunda PlayStation sahipleri de oynayabiliyor. Yalnız, oynanan bu oyun her ne kadar iyileştirilmiş olsa da 11 yaşında olduğunu çok belli ediyor. Alan Wake gibi önemli bir video oyunu için çok daha fazla emek verilmesini, basit bir iyileştirilme projesinden çok daha ileri gidilmesini isterdim. Yine de bu tip video oyunlarını seviyorsanız, Alan Wake Remastered yapıtını kesinlikle sizlere önerebilirim.