İnsanlık tarihini, evrim teorisine dayandıran Darvin Teorisini esas alan Ancestors: The Humankind Odyssey oyununun incelemesiyle sizlerleyiz. Bir hayatta kalma oyunlarında oldukça farklı bir yapısı bulunuyor. Bu arada incelemesini gerçekleştirilen yapımın geliştirici ekibinde, Assassin’s Creed oyunlarında çalışan tecrübeli isimler yer aldığını en baştan söyleyelim. Kabaca, bir maymun simülasyonu olarak da adlandırabileceğimiz bu yapımda bizlere neler sunuluyor, dilerseniz vakit kaybetmeden beraberce göz atmaya başlayalım.

Ancestors: The Humankind Odyssey

Ancestors: The Humankind Odyssey, acıklı bir hikayeyle başlıyor

Oldukça etkileyici görüntüler ve dokunaklı bir hikayeyle Ancestors: The Humankind Odyssey oyununun başladığını söyleyebilirim. İlk kısımda bizlere kısa bir beslenme zinciri videosu sunulmasının ardından, bir maymunla babasının başından geçen acılı bir olayla oyuna giriş yapıyoruz. Baba maymun, tuttuğu balığı yuvasına ulaştıramadan devasa ve yırtıcı bir kuş tarafından kaçırılıyor ve minik yavrusu, korkutucu ormanın ortasında bir başına kalıyor.

Bu yapımdaki ilk kontrolü de yavrunun vahşi doğayla baş başa kaldığı anlarda alıyoruz. İlk görevimiz, deneyimsiz bir yavruyu güvenli bir ortama taşımak oluyor. Yalnız, inceleme yazısı boyunca değineceğim bir husus daha en başta karşımıza çıkıyor ve bize yol gösterecek işaretlerden yoksun biçimde, korku dolu anlar yaşayarak etrafta amaçsızca dolaşıyoruz. Eğer şanslıysanız, benim gibi uzun süre yürümeden kendinizi saklayacağınız bir oyuk bulabilirsiniz.

Oyunun bu yavrunun üzerine devam edeceğini, büyüdükçe gelişeceğimizi sanmıştım en başta ve açıkçası biraz canım sıkılmıştı. Deneyimsiz bir yavruyla uzun süre etrafta dolaşmak çok eğlenceli olmayacaktı. Neyse ki şüphelerim fazla uzun sürmedi ve yavruyu güvenli yere bıraktıktan sonra yetişkin bir maymun türünü kontrolü şahsıma verildi. Daha doğrusu oyunun ilerleyişi bu yöndeymiş, bana bir ayrıcalık yapılmadı.

Yetişkin maymuna geçince de asıl oyun başlamış oldu diyeceğim ama başlangıçtan öncesi anlatılmaya çalışıldığı için tam manasıyla bir başlangıç yapıldığını söyleyemem. Yine de küçük bir maymun kolonisinin içerisinde oyunun gerçek başlangıcının yapıldığını, gelişime ve öğrenmeye bundan sonra başlandığını ifade edebilirim. Sonrasındaysa, doğayla; daha büyük bir canlı olarak iç içe bulunmanın, hayatta kalmanın ve bir şeyler öğrenmenin asıl görevimiz olduğu maceraya geçiş yaptım.

Ancestors: The Humankind Odyssey

İnsanlığa ulaşabilmek tamam ama hayvan olmak çok zor

Ancestors: The Humankind Odyssey oyununun tanıtımlarında şöyle bir algı oluşuyordu: Bir maymun olarak oyuna başlayacağız ve insan olmaya kadar gideceğiz. Bu sırada, açık dünyada dilediğimizce hoplayıp zıplayacağız. Oyunu deneyimledikten sonra anladım ki insan olmaya giden yoldayız ama hayvan olabilmek ve her şeyi en baştan öğrenebilmek çok zormuş. Biraz önce belirtiğim koloninin içerisinde kendimizi bulduğumuzda, akan sudan yerdeki taşa, etraftaki bitkilerden doğadaki eşyalara kadar gördüğümüz her şeyi keşfetmek zorundayız. 

Bu arada, oyundaki ilk ana görevimizin, giriş kısmında bir oyuğa sığındırdığımız yavruyu bulmak olduğunu söyleyeyim. Hem etrafta gördüğümüz birimleri keşfederken bir yandan da bu yavruyu aramamız gerekiyor. Bu arada incelemekte olduğumuz yapımın oynanışını keşfetmek de insanlığı keşfetmek kadar zorluyor. Oyunda bir haritamız, görev göstergemiz, ahanda buraya gideceksin tarzında işaretler bulunmuyor. Giriş kısmında yapılan seçime göre oyun tarafından en fazla tuşların nasıl kullanılacağına dair bilgiler alabiliyoruz.

Ancestors: The Humankind Odyssey oyununda hareket edebilmek ve ilerleme kaydedebilmek için keşif yeteneklerini kullanmamız gerekli. Bu keşif yetenekleri arasında; seslere karşı duyarlı olabilmek ve odaklanarak çevreyi işaretleyebilmek ve bunları takip edebilmek yer alıyor. Yinelemek isterim ki bu hayatta kalma oyununda bir haritamız bulunmuyor, gideceğimiz yön bize gösterilmiyor ama oyunda işaretleme sistemiyle yönümüzü bulabiliyoruz.  Bir başka deyişle farklı bir hafıza sistemimiz mevcut. Keşfettiklerimizi ve işaretlediklerimizi hafızamız bize yeri geldiğinde hatırlatıyor.

Aslında oyunun ana görevi keşfedebilmek. Örneğin ilk olarak, odaklanma ve ses duyarlılığı özelliklerini kullanarak, kaybolan yavrunun izini sürüyoruz. Ses duyarlılığı yeteneğini kullandığımızda doğadaki sesler büyük beyaz dalgalarla, canlıların çıkarttığı sesler sarı dalgalarla ifade ediliyor. Sarı dalgaların olduğu alanlarda görevimize ulaşabilirken bu canlı seslerinin bir düşman tarafından çıkartıldığını da hesaba katmamız gerekiyor. Tabii bunu yaparken biraz da kontrol sistemiyle uğraşmak durumunda kalıyoruz.   

Ancestors: The Humankind Odyssey

Kontrolleri keşfetmek, dünyanın sırrını keşfetmekten daha fazla yoruyor

Video oyunlarının zorlu yapıları olabilir. Oyuncular, bu zorlukları geçmek için uzun zamanlar da harcayabilir. Gel gelelim, bir video oyununun zorluğu kontrollerinden kaynaklanıyorsa bu durum genellikle affedilemez. Neden affedilemez diye sorarsanız, bu sıkıntı oyunun tamamını etkiler ve oyuncuyu soğutma etkisi gösterir. Ne yazık ki Ancestors: The Humankind Odyssey oyununda böyle sıkıcı bir durum mevcut.

Oyunun kontrolleri, öğrenmesi ve alışabilmesi zor bir biçimde tasarlanmış durumda. Oyunu kontrolcü yardımıyla deneyimlememe rağmen büyük sıkıntı çektiğimi söylemek isterim. Karakterin genel yön kontrollerinde fazla bir sorun yok ama bir komut vermek istediğimde defalarca ne yapacağımı karıştırdım. Şöyle ki, yerden bir nesne almak için bir tuşa basıyoruz. Aynı nesneyi elimize aldığımızda incelemek için farklı bir tuş seçeneği çıkıyor. PlayStation 4 kontrolcüsüne göre X tuşu ile nesneyi alırken kare tuşuna basılı tutarak inceleyebiliyoruz ve deneyim bitmiyor.

Karakterimiz bu nesneyi inceleyip öğrendikten sonra eğer bu bir yiyecekse yeniden X tuşuna basarak yememiz gerekiyor. Elimizden atmak için farklı bir tuş kullanmamız gerekiyor. Şimdi, bazı okurlarımız ne var bunda, her hareket bir tuş olarak gösterilmiş işte diyebilir. Bu uyarıyı kabul edebilirim ama sıkıntı verdiğim örnekle sınırlı kalmıyor. En basitinden, elimize bir nesneyi almak için X tuşuna basıyoruz. Ama o nesneyi almadan önce X tuşu zıplamaya yarıyor. Elimize aldıktan sonra o nesne bir yemekse, onu yemek için yine X tuşuna basmamız gerekiyor.

Bu bahsettiğim kısım, anlatmak istediğim karmaşanın en basit tarafı. Sesleri takip etmek için ayrı, bir canlıya yakınlaşmak için ayrı, odaklanmak için ayrı tuş kombinasyonlarına geçiliyor. Bir diğer değişle her eylemimizin ardından tuşların ne işe yaradığını kontrol etmek zorunda kalıyoruz. Bu durum oyunun başında çekilmez bir halde karşımıza çıkarken açıkçası alışması da kolay olmuyor. Keşke, analog olmayan yön tuşları da aktif edilerek daha kolay bir kontrol sistemi olsaymış diyorum. Fazla tepki gelirse, kontrollerle ilgili güncellemelerin gelebileceğine dair umutlarımın olduğunu belirtip bir sonraki bölüme geçeyim izninizle.

Ancestors: The Humankind Odyssey

Ancestors: The Humankind Odyssey, özgürce hareket ettiriyor

İnceleme yazısının en başından beri oyunun bize yön göstermediğini belirtiyorum. Bölümlere başladığımızda hislerimizi kullanarak yetenekler kazanmaya, verilen görevleri tamamlamaya çabalıyoruz. Oyundaki karakterimizi geliştirdikçe olaylar biraz daha anlaşılır hale geliyor. Bu arada bizimle birlikte, mensubu olduğumuz kolonidekilerin de öğrendiklerimizi anladıklarını söyleyeyim. Eğer diğer elemanlar yakınımızdaysa, görerek de öğrenebiliyorlar.

Bir de öğrenmek ve karakterimizi geliştirmek için yanımızda bir yavrunun bulunması gerektiğini söylemek istiyorum. Bir diğer değişle ilk bölümde, babası öldürülen yavruyu boşuna kurtarmadığımızı söyleyebilirim. Yavrular, koloninin ilerisi için önemli bir unsur oluyorlar.  Yanımıza yavruyu alarak yollara düşüyoruz ve zamanın derin çukurundan üst kısımlara tırmanmaya çalışıyoruz. Yıllar bölümlere göre akıyor. Bu yolculuğu yaparken nasıl bir dış dünyayla karşılaşıyoruz, diye soranlar için de birkaç cümle sarf etmek isterim.

Oyuna ilk başlanıldığında yadırganabilen bir açık dünya var. 10 Milyon yıl öncesinin Afrika kıtasındayız ve etrafta ağaçlardan başka neredeyse hiçbir şey yok. Tabii ki nehirler, yükseltiler, oyuklar ve pek çok coğrafi şekille yüz yüze kalıyoruz ama bir ağacın üstüne çıktıktan sonra yön bulma konusunda defalarca sıkıntı yaşanabiliyor. Başlangıç noktasından biraz uzaklaşıldığında kolonimizin bulunduğu bölgeyi yeniden keşfetmek durumunda kaldım. Deneyimler sonucunda işaretleme yöntemini keşfetmem ve bu işaretleri aktif olarak kullanabilmem, bahsettiğim gibi tuşların karmaşası yüzünden zaman aldı.

Oyunun açık dünyasının biraz daha çeşitlilik barındırmasını isterdim açıkçası. Nasıl yapılırdı bilemiyorum ama aynı tema üzerinden farklı noktaların daha rahat anlaşılmasını gösteren pek çok video oyunu bulunuyor. Öte yandan, ağaçların üzerinden yolumuzu takip etme gibi bir şansımız da bulunuyor ama buna alışması da zaman alıyor. Bir ağaca çıktıktan sonra yere düşmeden daha kolay bir yapıyla ilerlenseydi, çok daha memnun kalacaktım. Bir ağacın yanlış bir dalına tırmanıldığında geri inmek ve doğru yola yönelmek de animasyonlardan ötürü bazı zamanlarda işkence haline geliyor.

Ancestors: The Humankind Odyssey

Ancestors: The Humankind Odyssey oyununun dünyasındaki animasyonlarla savaşımız

Hemen üst kısımda karakterin animasyonlarından bahsetmişken, dilerseniz aynı konudan devam edeyim. Yine, üst kısımda belirttiğim gibi karakter animasyonları çoğu zaman bize zorlu anlar yaşatıyor. Bir yolda rahatlıkla, akıcı bir biçimde hareket edemiyoruz. Burada, karakterimizin gelişiminden sonra tecrübeyle hızlanan yapıdan söz etmiyorum. Anlatmak istediğim akıcılığın az olduğu. Bir yerden diğerine gitmek isterken, karakterin dalda takılı kalması, yolunu bulmak için uygun alan kollaması fazlaca zaman kaybettiriyor.

Bu zaman kaybıyla birlikte de oyunun akıcılığı engellenmiş oluyor. Animasyonlardaki sıkıntılı durumlara oyunun kamera açısının tuhaflığı da eklenince hareket etme kabiliyetimizin büyük kısmını kaybediyoruz. Yola devam ettiğimi zannederken, aslında dalın öteyi ucunda takılı kaldığım çok oldu diyeyim ve oyunun biraz da ilerleyişinden bahsedeyim. Ancestors: The Humankind Odyssey, tek zaman dilimine saplanan bir yapım değil. Yıllar, sonrasında asırlar akıp gidiyor. Haliyle karakterimiz evrim geçiriyor ve bir sonraki döneme geçiş yapılıyor.

Geçiş sonrası yeni bir oyuna başlanıldığını söyleyebilirim. En baştan, yeni bir dünyaya geliyoruz. Karakterimiz gelişmiş, farklılaşmış, önemli bir sırrı keşfetmiş oluyor ve dünya daha kolay bir alan haline geliyor. Bu sırrın ne olduğunu oyunu satın almak isteyen okurlarımız için söylemeyeceğim, merak etmeyin. Asıl belirtmek istediğim, tazelenen yapısı, gelişen karakteriyle yeniden oynama sisteminin başarılı bir biçimde işletilmesi olacak.

Bir açık dünya temalı hayatta kalma oyununda daha önce kullanılmayan pek çok yöntemin Ancestors: The Humankind Odyssey ile kullanıldığını söyleyebilirim. Oynanış süresi gayet tatmin edici. Oyunda ne yapacağınızı keşfetmek, bulunan nesneleri kullanabilmeye başlamak ve hikâyenin bir parçası olabilmek, oyuncuların onlarca saatini alacaktır. Bir de doğayla baş başa kalmanın ve çaresizlik hissiyle hareket etmenin tarifsiz deneyimini yaşarken, vaktin nasıl geçtiği anlaşılmıyor. Burada bir övüp bir yeriyorum ama oyunun verdiği duygu da inanın aynen böyle düşünmeye zorlatıyor insanı.

Ancestors: The Humankind Odyssey

Harika orman ortamı içerisindeki maymun sesleri

Ancestors: The Humankind Odyssey oyununun grafiklerinden ve seslerinden de biraz bahsetmek isterim. Deneyimlediğim PC sürümüyle ilgili grafikler adına pek kötü söz söyleyemeyeceğim. Etkileyici değiller ama kesinlikle kötü de değiller. Konsol sürümlerinde durum nasıldır bilemiyorum bu arada. Ormanın korkutucu yalnızlığını ve karmaşasını, oyunun grafiklerinden rahatsızlık duymadan yaşadığımı söyleyebilirim. Daha iyi olabilirdi, daha etkileyici manzaralar sunulabilirdi ama kesinlikle kötü grafiklerin barındığı bir oyun değil Ancestors: The Humankind Odyssey.

Bu yapımın sesleri ise evlere şenlik, diye yorum yapacağım da pek olmayacak galiba. Şöyle söyleyeyim: Oyunu oynayıp kapattıktan sonra bir süre kulaklarınızda maymun uğultularını duymaya devam edebilirsiniz. Nereye gitsek, ihtiyacımız olan ses sensörü özelliğine ne zaman açsak maymun sesleriyle dolu bir dünyaya geçiş yapmak zorunda kalıyoruz. Haliyle bu sesler, beyninize nüfus edip bir süre kulaklarda yankılanabiliyor.

Maymun uğultularını bir kenara bırakırsak, seslerin biraz daha çeşitli olabileceğini eklemek isterim. Genellikle, canlıların ve doğanın tek tip sesleriyle karşılaşılıyor. Bahsettiğim gibi çok uğultu var ve farklı bir ses duyulduğunda, biraz daha çeşitlilik içerisinde sunulabilirdi. Öte yandan oyunun PC sürümünde performans sorunları yaşamadığımı bu kısımda aktarayım. Gayet akıcı bir oynanışla karşılaştım. Gerçi FPS kilidi gibi özellikler bilgisayarımın 30 FPS sınırında tuttu ama bu değeri sorunsuz bir biçimde aldığımı belirteyim.

Geneline bakacak olursak, grafiklerden rahatsız olmayacağımız bir yapım var karşımızda. Seslerindeki uğultuyu eleştirdim ama bu sayede yalnız olmadığımızı ve her an karşımıza düşman bir canlının çıkacağı hissinin aktarılabildiğini söylemem gerekiyor. Performans anlamında eğer PC sürümünü oynuyorsanız uygun ayarları yaptıktan sonra oyuna geçmenizi öneririm. Belirttiğim gibi FPS kilidi olsa da istikrarlı bir 30 FPS, bazı yapımlarda sıkıntılı 60 FPS değerinden daha fazla oyunun keyfini arttırıyor.

Ancestors: The Humankind Odyssey

Beni ormanımın yağmurlarında yıkasınlar, diyeceğimiz güne doğru geliyoruz

Özellikle kontrollerdeki karmaşadan ötürü Ancestors: The Humankind Odyssey oyununu olumsuz anlamda eleştirmiş olabilirim ama yiğidi öldürüp hakkını vermek de gerekiyor. Bu yapımla, günümüzde oldukça sıradanlaşan, neredeyse birbirinin aynı olan hayatta kalma oyunlarına yeni bir soluk geldiğini söylemeden geçmeyeceğim. Çok daha akıcı ve kullanışlı bir oyunla karşılaşabilirdik ama farklı bir yapımla da karşı karşıya olunduğunu kabul etmek lazım.

Oyunun kendine has özelliklerinin önemli olduğunu, bir yapımın başka oyunları taklit etmeden bir şeyler başarabilme azminin takdir edilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Oyunu deneyimlerden gelecek olan geribildirimler sayesinde, bu yapıma gelecek güncellemelerle oyunun daha derli toplu bir yapıya kavuşturulabileceğini de umut ettiğimi tekrar edeyim. Denemeden, doğruya ulaşılamıyor neticede.

Tüm bunlarla birlikte Ancestors: The Humankind Odyssey, oyunculara gayet uzun ve farklı düzeylerden tekrarlanabilir oynanış süresi sunuyor. Bu yapımı satın alan ve oynama azmine sahip olan bir kişinin rahatlıkla 50 saat ve üzerinde zamanının çalınacağını söyleyebilirim. Bahsettiğim sürenin büyük bir kısmı keşfetme ve gezinmeyle geçecektir lakin özellikle konuya meraklı olan kişilerin bundan rahatsız olmayacağını sanıyorum.

Ayrıca, bu yapımın açık dünyasının zamansal anlamda verdiği çaresizlik hissi ve öğrenebilen bir hayvan olmanın zorlukları gibi kavramları oyun boyunca algılayacağınızı söyleyebilirim. Azimli oyuncuların ve belirttiğim gibi insanlığın evrimi ve gelişimi konularına merak duyanlara bu yapımı tavsiye edebilirim. Salt eğlence ve aksiyon bekleyen okurlarımızın da biraz daha temkinli yaklaşabilecekleri bir yapımla karşı karşıya olunduğunu söyleyip sözlemime nokta koyayım izninizle.  

Ancestors: The Humankind Odyssey
Ancestors: The Humankind Odyssey, diğer hayatta kalma oyunlarını bire bir kopya etmeden, kendi yolundan gitmeye çalışan bir video oyunu. Oyun, bunu da kısmen başarıyor ve oyunculara uzunca bir oynanış süresi sunarak, vahşi doğanın ortasına bırakıyor. Özellikle kontrol ve animasyonlar alanındaki sıkıntılarıyla oynanış anlamında biraz zorlayıcı bir yapısı bulunuyor. Sabırlı ve insan gelişimini merak eden oyuncuların özellikle ilgisini çekebilecek bir yapım. Birkaç güncelleme sonrasında toparlanabilecek bir potansiyele sahip bir oyun var karşımızda.
Olumlu
Benzerine rastlanmayan bir hayatta kalma oyunu olması.
Vahşi doğada keşfedebilme ve çaresizlik hislerini başarılı bir biçimde verebilmesi.
Uzun oynanış süresi sunabilmesi.
PC sürümünde performans anlamında başarılı sonuçlar vermesi.
Olumsuz
Kontroller fazlasıyla karmaşık ve işlevsellikten uzak.
Karakter animasyonları, oyunun akıcılığını engelliyor.
Oyunun açık dünyası hiç çeşitli değil.
Oyunun temposu çok düşük ve oynaması sabır gerektiriyor.
7.5