Sanayi Devrimi, insanlığın gelişimi için önemli bir dönemdi. Buhar gücü ile çalışan makineler, insanların hayatına bu devrim sayesinde girerken; yaşam düzeyi bu dönemde yükseldi ve tarım çok daha etkili bir hale geldi. Tabii eminim bu cümleleri tarih öğretmeninizden de duymuşsunuzdur ama o öğretmeniniz, muhtemelen size Anno 1800 içerisinde yaşanmış olan Sanayi Devrimi döneminden bahsetmemiştir.
Anno 1800 ile geçmişe bir kez daha dönüyoruz
Oyunun adından ve giriş paragrafımızdan da anlayabileceğiniz gibi Anno 1800 ile 1800’lü senelere geri dönüyoruz. Sanayi Devrimi döneminde bu oyunun kontrolünü ele alıyoruz, kendi bölgelerimizi kuruyoruz, yeni teknolojiler ve kıtalar keşfediyoruz. Yani, Sanayi Devrimi dönemini ele alıyoruz ve bu devrim ile kendimizi geliştiriyoruz. Karşımızda, tepeden baktığımız bir şehir kurma ve strateji oyunu bulunuyor.
Bu oyun ile karşınıza 3 farklı mod çıkıyor: Sandbox, Campaign ve Multiplayer. Tahmin edebileceğiniz üzere Multiplayer modunda gerçek oyunculara karşı mücadele veriyoruz. Campaign ise hikaye anlatarak bize oyunu öğretiyor. Sandbox ise klasik bir sonsuz oyun deneyimi sunuyor. İstediğiniz oyun moduna girin, bu yapıtta küçücük bir şehirden başlayıp, akıl almaz seviyede bir büyüklüğe sahip olabiliyorsunuz.
Karşımızda sadece bir strateji oyunu bulunmuyor; Anno 1800, aynı zamanda bir simülasyon oyunu da. Bu sebepten ötürü karşımızda oldukça derin sistemler bulunuyor. Zaman zaman her yola veya o yollarda yürüyen her insana tek tek özen göstermeniz gerekiyor. Tabii bazı oyuncular, sürekli bu kadar minik şeyler ile uğraşmak istemiyor olabilir. Bu oyun, o istekleri de destekliyor, hiç merak etmeyin.
Anno 1800, derin bir video oyunu olsa bile gayet basit başlıyor. Mesela, oyunun en başlarında aynı Tropico serisinde olduğu gibi birkaç tarım bölgesine ihtiyacımız oluyor. Oralarda çalışan insanlara ev sağlamak, o evleri yapabilmek için de odun kesip, onları işlememiz gerekiyor. Oyun, aslında basit bir şekilde başlıyor ama gelecekte sistemin karışık bir hale gelebileceğine de sürekli göz kırpıyor.
Sürekli olarak gelişiyoruz
Anno 1800, hızlı ilerleyen bir video oyunu. Oyunun içerisinde tarımla uğraşırken, bir anda kendinizi fabrikalarda işçi çalıştırır halde bulabiliyorsunuz. O işçiler bir anda zanaatkarlara dönüyor ve ihtiyaçlar da sürekli olarak artıyor. Oyun, hızlı bir şekilde ilerlerken, sizin de o hıza kesinlikle ayak uydurmanız gerekiyor, aksi taktirde kayboluyorsunuz. Bu noktadan itibaren de oyun derinleşmeye devam ediyor.
Bu video oyununda New World ve Old World sistemi bulunuyor. New World, Old World şehrine göre paralel bir şekilde çalışıyor ve siz, New World ile ticaret yapabiliyorsunuz. Ayrıca oyunda bir de Blueprint sistemi yer alıyor ki bence bu sistem, oyundaki en iyi noktalardan bir tanesi. Ayrıca Move sistemi de bu oyun ile geri dönüyor ve kurulan binaları, Move ile hareket ettirebiliyorsunuz.
Biraz önce bahsetmiş olduğum Blueprint sistemi ise siz daha binanızı dikmeden önce oraya o binanın bir sahtesini koymanıza işe yarıyor. Bu sayede de şehir planlamanızı inanılmaz kolay bir şekilde yapabiliyorsunuz. Bana soracak olursanız, şehir kurma temelli tüm video oyunlarının kesinlikle böyle bir sisteme ihtiyacı var. Yalnız, bu sistem yine de Anno 1800 oyununu anlaşılabilir bir hale getirmiyor.
Bu tip video oyunlarında kullanıcı arayüzü de oldukça önemlidir ama Anno serisi son birkaç oyundur bu kullanıcı arayüzünü bir türlü çözemedi. Serinin önceki oyunlarında da ihtiyacınız olan bilgilere kolaylıkla ulaşamıyordunuz, bu video oyununda da ulaşamıyorsunuz. Özellikle şehriniz geliştikten ve dev gibi bir hal aldıktan sonra bir de arayüz ile uğraşmak hiç eğlenceli bir aktivite olmuyor.
Anno 1800 içerisinde atılan her adım, tüm bölgeyi etkiliyor
Şehir kurma temelli video oyunlarında atılan bazı adımlar vardır ki çevreyi etkiler. Mesela, Cities: Skylines oyununda eğer bir okul yaparsanız, o okulun çevresindeki insanlar mutlu olur; o okuldan yararlanabilecektir o insanlar. Anno 1800 oyununda da benzer bir sistem bulunuyor ama olumlu bir adım atılınca tüm koloni mutlu oluyor, tam tersi durumda da tüm koloni aynı anda mutsuz oluyor.
Tabii bu demek değil ki oyunun tek büyük mantık eksisi bu. En büyük mantık eksilerinden bir tanesi, insanların hiçbir şeyi kafaya takmıyor olması. Yapay zeka, siz ne yaparsanız yapın, olunması gerektiği gibi rahatsız olmuyor. Aynı zamanda, herhangi bir yapı, yanındaki bir yapıya da zarar veremiyor. Mesela, çevreye zararlı bir yapıyı, tarım bölgesinin hemen yanına, herhangi bir problem olmadan kurabilirsiniz.
Eğer genel olarak geçmiş zamanlardan hoşlanıyorsanız, Anno 1800 kesinlikle sizi memnun edecektir. Bu video oyunu, tasarımları ile o zamanları çok güzel bir şekilde yansıtıyor ama 1800’lü senelerde görsellik pek de zengin değildi ve kaynaklardan ötürü her şey birbirine oldukça benziyordu. Bu oyun da ne yazık ki aynı problemden ötürü, pek ilgi çekici bir tasarıma sahipmiş gibi görünmüyor.
Old World, ilgi çekici görünmüyor. Oyunun bir noktasında keşif yapıp, New World ile tanışıyoruz. New World, Old World ile karşılaştırıldığı zaman kesinlikle daha güzel ve daha benzersiz görünüyor ama yine de benim bahsettiğim sorunun ötesine geçemiyor. Bu serinin önceki oyunu gelecekte geçiyordu ve bundan ötürü sınırsız bir hayal gücü kullanılabilirdi ama aynısı, burada mümkün değil.
Görsellik ve performans ne alemde?
Anno 1800, tepeden bakarak oynadığınız bir şehir kurma oyunu. Ayrıca oyunun geliştirici ekibi de öyle Rockstar Games veya Naughty Dog gibi şanslı stüdyolardan değil. Buna rağmen oyunun genel görselliği benim hoşuma gitti. Görsellik, ilgi çekici değil ama ortada kesinlikle bir kalite var ve bu kaliteye özenildiğini, görselliğin detaylı olduğunu oyunu açtığınız an hissedebiliyorsunuz.
Görsellik gibi performans da oldukça başarılı. Ben bu video oyununu orta seviyeli bir oyuncu bilgisayarında deneyimledim. Oyunu en yüksek görselliğe tabii ki çekemedim ama performans konusunda herhangi bir problem yaşamadım. Şehrim çok büyüdüğü zaman işlemcim normal olarak zorlanıyordu ama onun haricinde 60 FPS performans, elde edilebilir bir değer idi.
Ses ve müzikler ise ne yazık ki görsellik ve performansın yanında oldukça sönük kalıyor. Ben, hobi olarak müzikle ilgilenen bir insanım ve bu konu, normalden çok daha önemli bir seviyede benim için ama Anno 1800, ne yazık ki beni memnun edemiyor. Oyunda, hatırlanabilir herhangi bir müzik bulunmuyor. Aynı şey sesler için de geçerli. Oyunda pek ilgi çekici bir ses bulunmuyor.
Oyunun sunumuna genel olarak baktığım zaman ise başarı görüyorum. Genel anlamda görselliğin hoş ve detaylı olması; performansın gayet hoş olması bu sunumu olumlu yönde etkiliyor ama genel olarak dönemin görsel anlamda ilgi çekici olmaması ve bunun yanında ses/müzik noktalarının da çok sönük kalması, ortalamayı çok yüksek bir puandan aşağı çekiyor benim gözümde.
Anno 1800, oynanabilir mi?
Eğer simülasyon ve strateji ögelerinin buluştuğu şehir kurma oyunlarını seviyorsanız, Anno 1800 oyununa şans vermek isteyebilirsiniz. Yalnız, bu oyunun Sanayi Devrimi döneminde geçiyor olması, aslında genelde sıkıcı bir deneyim sunuyor. Eğer özel olarak bu döneme ilginiz yoksa, eski Anno oyunları kadar zevk alabileceğinizi sanmıyorum bu yapıttan.
camping bölümünde oynarken yeni dünya keşfi yapılmıyor mu? sandbox ta oynarken hemen new word seçeneği gelip orayı keşfe çıkabiliyorum .. ama camping te oynarken hiç gelmedi..
New World’e ulaşabiliyorsunuz fakat bunu yapmadan önce belli bir sayıda Artisan sahibi olmanız gerekiyor. Artisan tarafı ilk açıldığı zaman geminize, oradan da dünya işaretine tıklayıp, New World’e keşif yapabiliyor olmanız gerekiyor.
teşekkürler .. camping te oynarken bunu deneyeceğim..