ArcRunner, 2023 yılında PC için piyasaya sürüldüğünde bir şekilde radarıma takılan siberpunk temalı bir üçüncü şahıs rogue like nişancı oyunu idi. Bir video oyunundan istediğim birçok şeyi sağlamasına rağmen, yine de kendisini oynayamadım. Daha doğrusu zaman bulamadım. Neyse ki bu video oyunu şimdi tam haliyle konsollara geliyor ve ben de bunu bir fırsat olarak kullanıp, kendisini deneyimleyebileceğim. Bu deneyimim PlayStation 5 üzerinde olacak.

ArcRunner içerisindeki döngü aslında yeterince basit. Hikayesi daha da basit. Arc adında, haydut bir yapay zeka tarafından ele geçirilmiş büyük bir uzay istasyonu var ve siz de bu istasyonun etrafında koşarak robotlar, cyborglar ve dronlardan oluşan bir orduyu patlatmak zorundasınız. Öldüğünüzde, birçok rogue like oyununda olduğu gibi mevcut koşuda başarısız olursunuz ve yeniden başlamaya hazır olarak ilk alanın başlangıcına geri dönersiniz.

ArcRunner oyununa şans vermemi sağlayan şey ise bağımlılık yaratan ilerleme döngüsü. Oyuna sadece bir menzilli silah, basit bir tabanca ve sınıfınızın arketip silahı ile başlıyorsunuz. Başlangıçta büyük bir çekiç ve enerji kalkanıyla donanmış Soldier’ı ya da bir katana ve gizlenme yeteneğiyle donanmış Ninja’yı seçebilirsiniz. Aldığınız her yeni silahın kilidi, uzun süreli kullanımla açılabilir ve her koşudan önce cephaneliğinizden seçmenize olanak tanır.

ArcRunner içerisinde ilerledikçe ikinci bir silah yuvasının ve diğer şeylerin yanı sıra el bombası fırlatıcıları ve HMG’ler için bir yuvanın kilidini açacaksınız. Seviyeleri tamamlamak size Nanit kazandırır. Bu da koşular arasında operatörünüzü yükseltmenizi sağlar; daha fazla sağlık, silah yuvaları ve hatta sizi koşu başına bir kez canlandıracak mekanik gibi kalıcı güçlendirmeler ekler.

ArcRunner

ArcRunner içerisindeki koşunun içerisindeyken, her bir seviyeyi bitirdiğinizde, her biri kollarınıza, gövdenize, başınıza veya bacaklarınıza karşılık gelen ücretsiz bir yükseltme alacaksınız. Örneğin; yeniden yüklemelerinizi hızlandırabilir, havada asılı kalma veya çift zıplama yeteneği ekleyebilir, ekstra kalkanlar ekleyebilir veya düşmanları duvarlardan işaretleme yeteneği kazanabilirsiniz. Ayrıca bunların her biri operatörünüze küçük bir görsel yükseltme de ekler.

Her biri bir küçük ve bir büyük bölüm sonu canavarı karşılaşması içeren yedi seviyeye sahip olan bölümleri geçip, üçüncü bölgeye ulaştıktan sonra Hacker sınıfının kilidini açabilirsiniz. Soldier’ın tamamen hayatta kalmakla ve Ninja’nın gizlilik ve çeviklikle ilgili olduğu yerde, Hacker tahmin edebileceğiniz üzere savaş alanına hükmedebilir, daha küçük düşmanları anında öldürebilir veya sizin için savaşmaları için düşmanları kendi tarafına çekebilir.

Özellikle yakında daha fazla ve daha ilginç silahların kilidini açmaya başlayacağınız için Hacker sınıfına geçiş yaptığınızda oldukça güzel bir hız değişikliği yaşanıyor. ArcRunner içerisindeki silahların aslında çoğu güçsüz ama bazıları oldukça iyi. Örneğin, Lightning Gun, yakın düşmanları yok ederken, Vanquisher da pompalı tüfek gerçekten tatmin edici bir his uyandırıyor. Donanımlı silahlarınızın yeni versiyonlarını buldukça, elemental mermiler, uzatılmış şarjörler, seken mermiler veya kızılötesi hedefleme gibi yeni avantajlar almaya başlayacaklar.

Dediğim gibi tüm silahlar başarılı değil ve şok bombaları ile tuzaklar gibi tüm özel eşyalar kullanışlı değil ama düşmanlardan, ganimet sandıklarından ve özel mücadelelerin ödülleri olarak yeterince eşya düşüyor. Yalnız, ara sıra bir silaha çok yakın dururken yeniden doldurma tuşuna bastım ve ikincil silahımı kullanırken yanlışlıkla birincil silahımı değiştirdim. Bu kolayca yaşanabiliyor ve kolayca gözden kaçabilir. Bir seviyede bir kontrol noktasını geçerseniz, almadığınız her şey sonsuza dek kaybolur. Bu yüzden silah kaybetmemek için dikkatli olun.

ArcRunner

ArcRunner, çok oyunculu modda daha da eğlenceli. Ben çoğu şeyi tek başıma oynamayı tercih ediyorum ve burada birkaç başarısız denemeden sonra belirli düşmanlara karşı pozisyon alma konusunda bir fikir edinmeye başlayacaksınız. Yapay zeka açısından pek bir şey yok ve bir düşmanın nasıl davrandığını öğrendiğinizde daha iyi vakit geçireceksiniz – özellikle de oyun size bir anda yığınla düşman fırlatmaya başladığında. Standart zorluk seviyesinde, üzerinize çeşitli bombalar ve lazerler fırlatan çok sayıda drone ve robot nedeniyle oldukça zorlayıcı olabilir. Başkalarıyla oynandığında ise daha çılgınca olabilir ama burada taktikselliğe yer yok.

Düşmanlar basitçe üzerinize geliyor, patlıyorlar ve sizin yapabileceğiniz tek şey deli gibi strafe yapmak ve ateşle karşılık vermek. Yapay zekâ eksikliği bölüm sonu canavarları için de geçerli. Hiçbiri devasa hasar süngerleri olmalarının ve yüksek hasar verebilmelerinin ötesinde o kadar da zor değil. Taktikler açısından, hareket etmek ve ateş etmek dışında pek bir şey yok. Yine de kalkan , sağlık ve silah düşürecekler, bu yüzden onları yenmek sizi bir sonraki alan için hazırlayacak. ArcRunner ile ilgili en büyük sorunum, senaryoda hiçbir kontrol noktası olmaması.

Ne kadar zorlanırsanız zorlanın ya da hangi silahların kilidini açarsanız açın, her zaman o kadar basit hale gelen açılış alanlarını oynamak zorunda kalacaksınız ki bunlar angarya haline geliyor. Düşmanlar saniyeler içinde ölüyor ve size zar zor dokunabiliyor. Elbette isterseniz zorluğu artırabilirsiniz ama bu, oyunun son bölümlerini çok daha zor hale getirir. Oyun, düşmanlar ve silahlar söz konusu olduğunda makul miktarda çeşitliliğe sahip ve koşularda ortaya çıkabilecek rastgele hedefler, işlerin en azından biraz öngörülemez hissetmesine yardımcı oluyor ama seviye tasarımında veya hikayenin gerçek uzunluğunda yeterince çeşitlilik yok.

ArcRunner, tek başınıza veya bir arkadaşınızla birlikte patlatabileceğiniz basit bir gündelik oyun olarak başarılı. Basit bir döngüsü, bir çerçeveden biraz daha fazlası olarak hizmet eden unutulabilir bir hikayesi, bazı güzel görselleri (eğer turkuaz, eflatun ve altın rengi hayranıysanız) ve üzerinde çalışabileceğiniz çok sayıda farklı silahı var. Yapay zeka çok akıllı olmayabilir ama aksiyon çılgınca, şık ve bağımlılık yapıcı ve bir roguelike oyunundan istediğiniz tek şey buysa, bu video oyunu sizi kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

Etiketler: