Mobil cihazlar için çıkışını gerçekleştiren oyunlar, video oyunu dünyasının neresine konumlanması gerekir, bilemiyorum. Herhangi bir PC veya konsol oyunu, milyonluk satış rakamlarına aylar sonunda ulaşabilirken, neredeyse herkesin elinde bulunan akıllı telefonlarda bir oyunun milyonlarca kez indirilmesi bazen bir gün bile sürmüyor. Tabii mobil oyun pazarındaki uygulamaların sayısını da talebe göre oranlarsak, devasa bir okyanusun içerisinde gibi hissedebiliriz kendimizi. Bu okyanus içerisinde kendisine yer bulan, büyük bir transatlantik gemisi gibi uzaktan bile ilgi çekilen yapımlara da sıklıkla karşılaşma şansına sahibiz.
İşte Gameloft tarafından geliştirilen Asphalt 9: Legends oyunu da bunlardan bir tanesi. Bir kişi, akıllı telefonlarda yarış oyunu önerisi istediğinde akla ilk gelecek serilerden olan Asphalt serisinin son üyesine beraberce bir bakış atacağız. Bakalım bu efsanevi seri gördüğü ilgiyi devam ettirmeyi gerçekten hak ediyor mu?
Asphalt 9: Legends ile asfaltı eritmek
Daha önce bu serinin oyunlarını denememiş olanlar, oyun konsolundaki örnekleriyle karşılaştırmak isteyenler varsa hemen hatırlatayım; incelemesini yaptığımız oyun, salt bir arcade yarışıdır. Yani öyle gerçekçilik, fiziksel tutarsızlıklar gibi unsurları göz ardı etmemiz gerektiğini baştan söyleyelim. Burada, dünyanın farklı yollarına yarışmak adına adım atıyor; nitro basarak yüksek hız seviyelerine çıkıyor, rampalar vasıtasıyla uzun atlayışlar yapıyor, taklalar atıyor, bize verilen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz.
Tüm bunları yaparken de diğer araçları patlatabiliyor; drift, hatta 360 derecelik dönüşler yaparken nitro barımızı doldurabiliyoruz. Eğlence, serinin diğer oyunlarında olduğu gibi odak noktasında. Tabii gerisi boş, yalnızca gaza basıp gidiyoruz desek de yalan olur. Yine aracımızı yönlendirme, hızını ayarlama, akrobatik hareketleri tercih etme seçeneklerine sahibiz. Yalnız, bu eğlenceyi herkes yaşasın ve oyun her yerde rahatça oynansın diye Asphalt 9: Legends ile seriye bazı eklemelerin geldiğini belirtelim. Bunlardan en önemlisi de oyunun kontrolleriyle ilgili. Oyunu açtığımız anda ilk gördüğümüz özelliklerden olan bu yenilikten bahsetmek için bir sonraki bölüme geçelim.
Touch Drive seçeneğiyle oyun oynamak çok daha kolay
Oyunu ilk açtığınızda; ama niye böyle yapmışlar ki, ben kendim araçlarımı kontrol etmek istiyordum, diye yakınıyorsanız, Touch Drive özelliğiyle tanışmışsınız demektir. Bir seçenek sunmadan, balıklama oyuna atlayan hemen her oyuncu bu özelliği görmeden oyuna geçemeyecek. Beğenirse devam edebilir ama değişim yapılan sekmeyi görmeme durumunda, kariyer modunun 2. etkinliğinin ortasına kadar bir uyarı almıyorsunuz. Tabii rahatsız olan oyuncular çabucak görecektir, en azından arayacaktır bu sekmeyi ama oyun sanki tamamen Touch Drive üzerine tasarlandığı izlenimini vererek başlıyor. Peki nedir bu yeni kontrol özelliği, onu da kısaca anlatalım.
Touch Drice, adından da anlaşılacağı üzere dokunarak oyunu şekillendirdiğimiz bir seçecek. Burada telefonu sağa sola direksiyon gibi çevirmemize gerek kalmıyor çünkü dönüşleri yapay zekâ hallediyor. Bize kalan ise nitroyu kullanmak, drift yapmak, fren tuşuna çift dokunup aracımızı 360 derece döndürerek nitro barımızı doldurmak ve gideceğimiz yolu tercih etmek. Gideceğimiz yolu tercih etme sekmeleri ekranın üst kısmında çıkıyor. Bu sekmeler vasıtasıyla yol ayrımına gelinen yerlerde tercihlerimizi yapabilmekle birlikte, akrobatik hareketler yapabileceğimiz rampalara doğru giderek taklalar atmayı da yine kendimiz seçebiliyoruz. Akıllı telefonlarda oyun oynarken fazla hareket etmeyi sevmeyenler ve toplu taşımada yolculuk yaparken elindeki telefonu direksiyon olarak kullanmak istemeyenler için faydalı bir seçenek olduğunu söyleyebiliriz. Ben şahsen oyunun tadını çıkarmak adına manüel ayarları kullanmaktan yanayım ama tercihin oyunculara bırakılması güzel bir ekleme olmuş diyebiliriz.
Kariyer planları yapanlara güzel haberlerimiz var
Oyunun temel olayı kariyer modu üzerine kurulu desek fazla yanlış söylemeyiz herhalde ama Asphalt 9: Legends oyununda; tatmin edici, çoklu oyunculu ve çevrim içi oyun modlarının bulunduğunu da belirtmemiz gerekir. Tam 800’den fazla aracı, kazandığımız kartlar ve gelişimler vasıtasıyla açabildiğimiz oyunun kariyer modunda bölüm bölüm ilerliyoruz. Her bölümde kazanmamız ve başarımlarını tamamlamamız gereken pek çok alan mevcut. Burada 60’dan fazla sezonu, hediyeleri toplaya toplaya rahatça oynayabiliyoruz. Başlarda, her oynayanın kolayca oyuna adapte olması için biraz fazla kolay yapılan yarışların, ilerleyen kısımlarda kısmen zorlaştığını söyleyelim.
Çevrim içi ve çoklu oyunculu modların ise hiç de azımsanamayacak bir genişlikte sunulduğu ifade edebiliriz. Yine oyuncuları çeşitli hediyeler kazandıran bu modları da dileyen oyuncular keyifle oynayacaktır. Asphalt 9: Legends oyununda efsane olmak üzere yola çıkacağımız kariyer modunun ve çoklu oyuncu modlarının, oyuncuları uzun süre oyalayabileceğini, kolaylıkla oyunu silmeyeceklerini söyleyebiliriz. Mod yeterliliği bakımından, güçlü bir yarış oyunuyla karşı karşıyayız.
Döviz artışını önemsemeden, fiyatına bakmadan araç sahibi yapıyoruz
Oyun için yayımlanan tanıtım yazılarında, üst düzey araçların bulunduğundan bahsediyor ama biz yollarda görebildiğimiz daha düşük seviyedeki araçlarla yarışlara başlıyoruz. Tabii yollarda görebildiğimiz dediysem öyle sıradan arabalardan bahsetmiyorum. Açıklamalarda belirtilen markaların biraz daha alt seviyede olanlarıyla başlıyoruz ki bu gayet doğal. Yukarıda belirttiğim gibi geniş bir araç yelpazesi var ve bunlarla yarışabilmek için eksik kartları tamamlamamız gerekiyor. Bu kartlar mikro ödeme yoluyla gerçek parayla da alınabiliyor ama şans eseri çıkıyorlar. Yani istenilen aracı gerçek para kullanarak almak pek mümkün değil.
Bazı etkinliklerde alınsa bile hem gerçek parayla hem de oyun içinde kazanılan parayla araçları açmak mümkün olduğundan, Asphalt 9: Legends oyununda parayı verenin düdüğü doğrudan çalamadığı bir yapının olduğunu ifade edebiliriz. Araçların bazı kişiselleştirme seçeneklerinin de oyunda bulunduğunu söylemeden geçmeyelim. Yalnız sürüş dinamiklerini, öyle PC veya oyun konsolları gibi düşünmezsek iyi yaparız. Arcade tarzın bir hayli ağır bastığı araç kullanımı dinamiklerinin çoğu zaman kontrolümüzden çıktığını söylemeliyim. Özellikle nitro kullanıldığı durumlarda trafikte gitmekten ziyade uçuyoruz. Serinin önceki oyunlarına aşina olanlar için sorun olmayacaktır. Bir de araç geliştirme seçeneklerinin öyle bire bir etkisi pek hissedilmiyor. Modifiye kısmı da teknik detaylarda 4 farklı seçeneğimiz bulunurken, görüntü olarak fazla bir seçenek sunulmuyor.
Yalnızca asfaltta değil, her yerdeyiz
Asphalt 9: Legends oyunundaki yollara da bir göz atalım istiyorum. Bir mobil oyundan beklenmeyecek derecede çeşitliliği bulunan farklı yolların ve detayların bu oyunda bulunduğunu söyleyebilirim. Tamam, serinin son birkaç oyununda da bu çeşitliliği görürdük ama Gameloft ekibi, yine de oyuncuları şaşırtmayı başarıyor. Farklı ülkelerdeki farklı şehirlerin farklı bölgelerinde bulunan pek çok yol mevcut. Bu yolların asfaltlarını aşındırabildiğimiz gibi rampalar vasıtasıyla bir nevi semalarında da gezinebiliyoruz. Örnek vermek gerekirse İskoçya’nın rüzgârlı arazilerinden, San Fransisco’nun şehir içi bölümlerine, Şangay’ın ışıltılı caddelerinden, Himalayalardaki eşsiz dağ yollarına kadar pek çok farklı şehir oyunda yer alıyor.
Bu haritaların tek tek olmadığını da eklemek gerekir. Mesela San Fransisco şehrinin merkezinde farklı bir yol haritada yarışırken, deniz kenarı isimli diğer bir harita da yine aynı şehirde geçiyor. Yani şehirler ve onlara ait pek çok farklı yol bulunuyor Asphalt 9: Legends oyunu kapsamında. Her bir yolun da çeşitli doğa olayları, farklı engeller ve atlayış rampaları barındırdığını söyleyelim. Yalnız şöyle bir durumu da es geçmek istemiyorum. Yol konusundaki çeşitlilik yeterli seviyede fakat bu yolların verdiği hisler yaklaşık olarak birbirinin aynı. Yani hızlanmak, nitroyu doğru zamanda kullanmak, nitro doldurmak için farklı aktiviteleri yerine getirmekle uğraşırken, hep aynı sürüş deneyimini yapıyoruz. Dolayısıyla yolların çeşitli olması grafiksel anlamda yarar sağlarken, oynanış anında farklı hissettirmiyor.
Mekanlar çok güzel ama yarış hep aynı sanki
Haritaların oynanışa katkısından bahsederken hem oyunun grafiklerini; hem oyunun seslerini, hem de oynanışa etkisini biraz tartışalım dilerseniz. Grafikler konusunda sıkıntı çekileceğini sanmıyorum. Gerçekten de bir oyun konsolunda oyun oynuyormuşçasına özenle hazırlanmış, o kadar olmasa da detaylardan kaçınılmamış bir yapım var karşımızda. Oyunda HDR desteği bulunurken, özellikle ara sahnelerde araç çizimlerinden ışıklandırma efektlerine kadar bazı noktalarda grafiklerin hayran bıraktığını da eklemek gerekir. Sesler de öyle unutulmaz seviyede değil ama bazı tekrarlamalar dışında fazla kulağı tırmalamıyor. Yalnız, tüm bu güzelliklerin oynanış kalitesine etkisini fazlasıyla tartışmak gerekir.
Üst kısımlarda bahsettiğim gibi tüm bu grafiksel detaylar ve yollardaki çeşitliliğin, oyuna katkısını fazlasıyla göremiyorsunuz. Misal olarak bir uçurumun kenarında araç sürmekle, şehir arasında sürmek arasında öyle dişe dokunur bir fark bulunmuyor. Hep aynı dinamikler üzerine kurulu yarışlar için çaba sarf ediyoruz. Yolun farklı olması, grafiklerin tatmin edici olması yaşanan heyecanı değiştirmiyor. Eğer sürdüklerimizin birer otomobil olmasını önemsemezseniz hiç sorun değil. Ama otomobil kullanma hissinden ziyade sapanla elimindekini doğru zamanda fırlatma üzerine kurulu bir curcunanın içerisine dalıyoruz ki bu da oyundan alınan keyfe bir nebze zarar veriyor.
Mikro ödeme diye bir şeyi hiç duydunuz mu?
Video oyunu piyasasında basit bir mekanik vardır. Özellikle bir mobil oyunu indirmesi ücretsizse, oynaması paralıdır. Bu ne demek şimdi diyenler çıkar mı bilmem ama oyun tabii ki hemen her alanında oyuncudan ücret talep ettiğini bilirsiniz. Asphalt 9: Legends oyunu da haliyle böyle bir yapı barındırıyor. Geliştirici ekipler bu işi yalnızca insanların mutluluğu adına yapmayacaklarına göre, bu kişiler de geçimlerini sağlaması için paraya ihtiyaç duyulduğuna göre burada eleştirilecek bir yön bulamıyorum. Önemli olan kısım şu ki; Asphalt 9: Legends, bizleri gerçek para ödeme konusunda mecbur bırakıyor mu, yoksa keyfi olarak mı para harcatıyor? O konuya da bakalım isterseniz kısaca.Oyunun serinin diğer oyunlarına benzer biçimde bir mikro ödeme yapısı var. Her aracın belirli bir benzin yani yarış oynama kapasitesi bulunuyor. Bir araçla 6 yarış yaptıktan sonra benzinimiz, her 5 dakikada 1 yarış yapmak üzere yeniden doluyor. Mikro ödeme yoluyla bu haklarımızı arttırabiliyoruz ya da sürenin geçmesini bekliyoruz.
Bir oynayışta 6 yarış yapmak ve biraz dinlenmek işkence olmaz herhalde. Ayrıca diğer aldığımız araçların benzin hakkı duruyor. Yani dilerseniz 6 yarış hakkınızı bitirdikten sonra garajınızdaki diğer araçlarla yarışlarınızı sürdürebilirsiniz. Bu garajın içini doldurmak konusunda da yine mikro ödemeler devreye girebilir. İsterseniz yarış kazandıkça, isterseniz de gerçek parayla alınan paketlerden kartlar çıkartarak, değerli arabaların kilitlerinin açılmasını sağlayabilirsiniz. Oyunun mikro ödeme sistemi biraz daha keyfi kısımlara bırakılmışken farklı araçları deneyimlemek isteyenlere pamuk eller cebe dedirtebiliyor. Gerçek para birimleri kullanılarak doğrudan istenilen araçların verilmemesi; bunun yerine, şans eseri açılan kartlar vasıtasıyla ve bu kartların da tek başına bir anlam ifade etmemesi nedeniyle, oyunun mikro ödeme yöntemine gelecek eleştirileri aza indirecek en önemli unsur olarak görülebilir.
Bu asfaltların efsanesi ben olacağım
Ücretsiz edinilen bir video oyunu için bu oyuna para verilir mi, şeklindeki muhabbeti burada yapamayacağız haliyle. Yalnız, benim gibi telefon hafızası konusunda çok kısıtlı hareket etmek zorundaysanız, 1,5 GB boyutunun üstündeki bu oyun telefona indirilmeye değer mi şeklinde bir fikir alışverişinin içerisine girebiliriz. Bunun yanıtını da Asphalt 9: Legends incelemesi içerisinde detaylarıyla vermeye çalıştığımı düşünüyorum.
Eğer elinizin altında eğlenceli ve sürükleyici yapıda bir oyun bulunsun istiyorsanız, gerçekçilik sizin için pek sorun teşkil etmiyorsa, birbirinin aynısı gibi duran yarışlarda ter dökmenize rağmen muhteşem grafikler görmekten hoşlanıyorsanız indirin, oynayın diyebilirim. Mikro ödemeler konusunda fazla zorlamaya gitmemesi, oynadıkça kazanılabilen bir yapıda olması da oyuna artı değer kazandırabilir fakat belirttiğim gibi oynanışta ne istediğiniz ve ne hissettiğiniz buradaki en önemli mevzu. Eğer sınırsız bir internetiniz ve akıllı telefonlar için alan sorunu yaşamıyorsanız da indirin gitsin, kararı kendiniz de verebilirsiniz. Kişiden kişiye beğeni düzeyinin farklılık göstereceği bir video oyunu var karşımızda.
Merhaba telefonumu servise verecem dolayısıyla sıfırlanacak. Sıfırlandıktan sonra tekrar kursam ilerlemelerim silinirmi kaldığım yerden devam edermiyim yanıtlarsanız sevinirin ..
servise vermeden google play oyunlarda oturum açıp oyunun yedeğini alma şansın yokmu varsa yedekle sonra geri yüklersin yoksa tabiki silinir diyosanki ben