Yunan adalarında, harika bir tatile gidemediğiniz için üzülüyorsanız, yeni bir fırsat olarak Assassin’s Creed Odyssey oyununu görebilirsiniz. Muhteşem görsellikte ve adalarla dolu bir açık dünya haritasında çıkacağımız yeni maceranın çıkışına artık çok kısa bir süre kaldı. Bizler de Aral tarafından bu oyunun tanıtımına davet edildik ve oyunu oynama imkanı bulduk. Gösterdikleri misafirperverlikten ötürü Aral ailesine ve özel ilgisinden ötürü Ubisoft iletişim sorumlusu Manab Roy’a teşekkürlerimizi en başta sunalım. Oynama imkanına eriştiğimiz süreç boyunca da gördüklerimizden, ilgimizi çeken gelişmelerden ve serinin bir önceki oyunuyla benzerlik gösteren oynanış dinamiklerinden, bu ön inceleme yazısında kaleme alalım. Herkes hazırsa, Assassin’s Creed Odyssey oyununun ön incelemesine başlıyoruz.
Assassin’s Creed Odyssey oyununun E3 2018 demosunu oynadık
Oyunun bizlere gösterilen ve bir saatin üzerinde oynama imkanını bulduğumuz sürümü, yukarıdaki başlıkta da belirttiğimiz üzere E3 2018 sırasında gösterilen demosuyla sınırlıydı. Bu demonun üzerine oyuna dair pek çok gelişmenin gerçekleştiğini belirtelim ama biz gördüğümüz kadarını değerlendirme imkanı bulabileceğiz. Oyunun PC sürümünü deneyimlediğimizi de ayrıca belirtelim.
Demoda iki farklı karakter seçebilme şansımız bulunuyordu. Bu seçimi oyunun tam sürümünde de yapacağımızı söyleyelim. Seçim yapabildiğimiz Alexios ve Kassandra bizlerin ana karakteri olacak. Bu karakterlerin ayrı hikayeleri olacağı söyleniyor ama oynadığımız E3 2018 demosu sürümünde böyle bariz bir farklılık göremedik. Oyunun tam sürümüyle, bizim deneyimlediğimiz sürüm arasında azımsanamayacak derecede farklılık olduğundan, oyunun tam sürüm incelemesinde bu farklılıkları daha rahat bir biçimde dile getireceğiz.
Yine de genel anlamıyla Assassin’s Creed Odyssey içeriğindeki farklılıkların özellikle görsel anlamda ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Yunan adalarının ve Ege Denizi’nin o kendine has havasını rahatlıkla hissedebiliyoruz. Özellikle deniz ve su grafiklerinin daha biz özenle hazırlandığını söyleyelim. Bir önceki oyundaki Mısır konseptine göre çok daha fazla dolu bir deniz yüzeyiyle karşı karşıyayız. İçerisinde yüzen balıklar, yer yer havaya sıçrayan yunuslar gibi etkenlerle, canlı bir deniz geçişleri yaşayacağımız anlaşılıyor.
Zaten oyunun açık dünyasında denizlerin kapladığı alana baktığımızda da bir farklılık olacağını görüyoruz. Bu farklılık kullanılan gemiler anlamında da kendisini gösterecek. Deneyimlediğimiz sürümde, deniz araçlarının kullanımında öyle hayranlık verici unsurlar göremedik ama belirttiğimiz gibi bu farklılıkları daha kapsamlı yaşamak için oyunun tam sürümüne bakmak gerekiyor.
Oynanış dinamiklerine bakıldığında aynı oyunla mı karşılaşacağız?
Oynanış olarak, serinin bir önceki oyunu Assassin’s Creed Origins ile öyle büyük farklılıklar var diyemiyoruz. Hatta küçük farklılıklar demek de biraz zor oluyor açıkçası. Denediğimiz sürümü kontrolcüyle oynama imkanı bulduk. Tuş takımının değişmediğini söyleyelim. Değişmeyen tuş takımı da bize benzer karakter animasyonları sunuyor. Yine de tam sürümü beklemek konusunda ümitlerimizin olduğunu yineleyelim.
Ubisoft ekibinin, serinin yeni oyunundaki RPG ögeleri konusunda açıklamalarını sizlerle daha öncesinde paylaşmıştık. Denediğimiz sürümde eşya üretme ve geliştirme anlamında biraz kısıtlı olduğumuzdan ötürü yine bu kısımlarda tam sürüm incelememize bırakmak durumundayız. Diyalog sisteminin de yine kısıtlı sürümde çok büyük farklılıklar gösterebildiğini söyleyemeyiz ama Assassin’s Creed Odyssey oyununun bir çeşit The Witcher 3: Wild Hunt oyununa evrildiğini görebiliyoruz.
Özellikle yeni diyalog sisteminin oyunun ilerleyişi etkisi olacağı anlaşılıyor. Bir de toplanan eşyaların fazlalaştığını söyleyebiliriz. Oyunun açık dünyasında, özellikle yerleşim yerlerinden uzak kısımlarda da toplanabilir ögeler bulunuyor. Bu ögeler serinin bir öneki oyunuyla fazla farklılık göstermese de tabiata yayılması güzel olmuş diyebiliriz. Öte yandan oyundaki yetenek ağacının daha düzenli bir yapıda bulunduğunu atlamayalım.
Serinin bir önceki oyunundaki yetenek ağacı, ortadan başlayıp bölümlere göre etrafa yayılıyordu. Assassin’s Creed Odyssey oyununda; Hunter, Warrior ve Assassin şeklinde ayrılan yetenek ağacı en alt kısımdan başlayıp dallara ayrılıyor. Nispeten daha düzenli bir yapıya geçildiğini görebiliyoruz. Tabii yetenek ağacındaki geliştirmelerin de ne yazık ki Assassin’s Creed Origins oyunuyla fazla farklılıklar barındırmadığını burada belirtmemiz gerekiyor.
Daha fazla diyalog ve RPG unsuru bulunuyor
Hazırladığımız ön inceleme yazısı boyunda belirttiğimiz üzere çok kapsamlı bir sürümle karşılaşmadığımızdan dolayı esas değişiklikleri oyunun tam sürüm incelemesinde ele almaya çalışacağız. Assassin’s Creed Odyssey ile Assassin’s Creed: Ezio Trilogy paketinin bünyesindeki bir yapıya geçildiği tahmin ediyoruz. Assassin’s Creed 2 ve devamında gelen 2 oyunla gerçekleşen yapının bir benzerini Assassin’s Creed Origins ve sonrasında görebiliriz.
Oynanış anlamında farklılıklar göstermeyen fakat PRG ögelerine daha fazla ağırlık verecek bir oyun olacak Assassin’s Creed Odyssey. Tabii diyalogların ve genel anlamdaki tüm RPG ögelerinin de serinin bu yeni oyununun yapısına büyük ölçüde etki edeceğini söylemeliyiz. Ayrıca, açık dünya temalı aksiyon ve RPG türündeki oyunların hayranları için de biçilmiş kaftan olarak verilecek en iyi örneklerden birisinin olacağını belirtelim.
