25’inci yıldönümünü kutlarken hala aktif olarak yeni oyunlar ile oyuncuların karşısına çıkmayı başaran çok da fazla seri yok; olsa bile yıldönümlerini, ilk oyununu tamamen yeniden yaparak kutlayanların sayısı daha da azdır. Gust isimli oyun geliştirme stüdyosu ise bu sırada orijinal Atelier Marie oyununu sıfırdan, tamamen, yeniden yaparak her şeyin başladığı yere dönmeye karar verdi. Böylece de karşımıza Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg çıktı. Bu aynı zamanda oyunun resmi olarak ilk kez İngilizce olarak sunulması anlamına geliyor. Piyasada birkaç hayran çevirisi olsa da, modern platformlarda resmi olarak yerelleştirilmiş ve kolayca erişilebilir bir sürüme sahip olmak, bunun eski ve yeni hayranlar için oyunun en iyi sürümü olmasını sağlıyor.
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg, adından da anlaşılacağı gibi orijinal oyunun yeniden yapımı. İyi ya da kötü, temellere bir dönüş olarak hizmet ediyor kendisi. Bu serinin oyunları genellikle iki tarza ayrılır: Simülasyon ve macera. Simülasyon tarzı, zaman ve malzeme yönetimine odaklanırken, macera türü de keşif ve hikaye anlatımını öne çıkarır. Simülasyon yönüne daha fazla odaklanan marka oyunları arasında Atelier Rorona: The Alchemist of Arland, Atelier Escha & Logy: Alchemists of the Dusk Sky DX, ve Atelier Sophie: The Alchemist of the Mysterious Book DX bulunur. Daha macera odaklı oyunlar arasında Atelier Iris serisi, Atelier Lulua: The Scion of Arland ve yakın zamanda piyasaya sürülen Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream ve Atelier Ryza oyunları yer alıyor.
İnceleyeceğim Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg ise, serinin simülasyon tarafına oldukça rahat bir şekilde uyuyor. Başlangıçta karanlık lortlar, kahramanlar, kılıçlar ve savaş üzerine açılmasına rağmen, bu oyun aslında alışılagelmiş rol yapma oyunu hikayesinin dışında işliyor. Arka planda krallıklar arasında başka bir çatışmanın gürültüsü olsa da oyun, başlıktaki Marie ve kraliyet şehri Salburg’a odaklanıyor. Kasaba halkından öğrenilen söylentiler ve krallığın durumuna biraz ışık tutan küçük olaylar aracılığıyla hikayenin parçaları var ama Marie’nin dünyanın hiçbir sorunu ve politikasıyla ilgisi yok. O sadece eşya üretmek, para kazanmak ve kaygısız bir hayat yaşamak istiyor. Yine de, kraliyet akademisinden atılarak geleceğini mahvederse bunu yapması zor olacaktır.
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg içerisindeki ana kahramanımız olan Marie, iyi kalpli, vetembel bir boş kafalıdır. Bir şekilde kraliyet akademisine girmeyi başarmış olsa da, sınıf arkadaşlarına ayak uyduramıyor ve okulun başlangıcından bu yana en düşük not rekorunu elinde tutuyor. Ne yazık ki Marie için daha fazla başarısızlık onu okuldan attıracak ve akademiye kötü bir şekilde yansıyacaktır; bu da onu tüm yanlış nedenlerden dolayı bir isim haline getirecektir. Profesörü Ingrid her ne kadar korkutucu bir yüze ve sert bir ses tonuna sahip olsa da, Marie’deki potansiyeli görür ve öğrenme ortamını değiştirmeye karar verir. Çok geçmeden Marie’ye kendi atölyesi, bir miktar işletme fonu ve mezun olmak için beş yıl içinde harikulade bir ürün üretmek amacıyla başarması gereken kısa vadeli hedeflerin katı bir listesi verilir. Böylece oyundaki maceramız başlar ama her şey bu kadar basit kalmaz.
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg ile 25 yıl öncesine geri dönüyoruz
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg içerisindeki bu beş yıl boyunca, oyuncunun zamanının çoğu, bir ana üs görevi gören kraliyet şehri Salburg ile krallıktaki toplama yerleri arasında bölünmüştür. Genel döngü, yeni topraklar veya eşyalarla ilgili söylentiler duymak, bazı kiralık muhafızlar ve/veya arkadaşlarla bir keşif gezisine çıkmak ve gönlünüzce materyal toplamaktan oluşuyor. Neyse ki yeniden yapım, yeni ve eski oyuncuların simyacı olmanın havasına girmelerine yardımcı olacak çok sayıda modern özelliğe sahip. Profesör Ingrid, üç ayda bir oyuncuyu yönlendiren görevler sunarken, yeni rehber ve hikaye menüleri önemli karakter, kasaba ve dünya olaylarını takip etmeye yardımcı oluyor.
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg oyununun savaş sistemi, Gust ekibinin her zamanki mekanik çılgınlığını bekliyorsanız biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Geliştirici ekibin daha modern oyunlarına kıyasla, bu yapıttaki savaşlar oldukça basittir, 3×3 tipindeki ızgara üzerindeki üç parti üyesi, ön veya arka hatta durma yeteneği ile karşımıza çıkar. Öndeki üyeler daha fazla hasar verip, daha fazla hasar alırken; arkadakiler daha az hasar verip, daha az hasar alıyor. Marie gibi eşya da fırlatabilen bir büyücü için onu arkada durdurmak ve uzaktan saldırmak en iyi seçenek. Serinin modern oyunlarında olduğu gibi, bu oyundaki herkes eşya kullanabilir ama önce donatmak gerekir.
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg (ve orijinali) daha çok zaman yönetimi ile ilgili olduğundan, bu oyundaki sentez de inanılmaz derecede basittir. Her tarifin yapımı en az bir gün sürer ve çeşitli aletler bu süreyi kısaltmaya yardımcı olabilir. Oyuncular oyunun başlarında Peri Ormanı’na erişerek eşya yapımı için perileri kiralayabilir ve malzeme toplamak için keşfe çıkabilirler. Bu sistemin karmaşıklığı, söz konusu perilerin yönetiminde yatmaktadır. Pahalı bir eşya için tüm temel malzemelerinizi oluşturmaları için onları görevlendirecek misiniz, yoksa tonlarca ihtiyacınız olabilecek bileşenleri toplamaları için mi gönderecek siniz? Sizin hızınızda çalışan ancak çok maliyetli olan en iyi perinizi mi göndereceksiniz, yoksa mümkün olan en ucuz periyi gönderip, sıfıra yakın maliyete mi ulaşmaya çalışacaksınız?
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg oyununda işçilik ve toplama arasında mini oyunlar da mevcut. Mini oyunlar, orijinal sürümde olsa da, yeni yaklaşım hem zorlu, hem de eğlenceli küçük bir molaya yol açıyor. Peynir işlerken, fareler atölyeye girip, peyniri çalabilir ve Marie’yi atölyesinde bir şekilde var olan bir labirentte onları avlamaya zorlayabilir. Altın somon yakalamak, ayıların balığınızı çalma ve Marie’nin bulması için bir sandığa kilitleme şansı sunarken, altın elma bulmak kahramanı güçlü bir rüzgar ve yuvarlanan Punis ile karşı karşıya getirir. Mini oyunlar nadir bir eşyayı ikiye katlama şansı sunduğu için, ortaya çıktıklarında da oldukça kullanışlıdırlar.
Yeniden yapım özellikle genel görselliği ve karakter tasarımları ile dikkat çekiyor
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg, orijinal oyunun karakter görünümlerini mükemmel bir şekilde yorumlayan inanılmaz derecede büyüleyici ve sevimli bir görsel stile de sahip. Süper deforme edilmiş “chibi” karakter modellerinin neşeli bir tuhaflık hissi var ve abartılı hareketler ve ifadelerle eşleştirildiğinde, sanat tarzı son derece sevimli ve iç açıcı görünür. Geliştiricilerin başlangıçta düşmanları “chibi” sanat tarzına dönüştürmekte zorlanmalarına rağmen, Gust her düşmanın – hatta kana susamış ejderhaların ve huysuz kurtların bile – eğlencesini ve cazibesini yakalamayı başarmış bu video oyununda. Kendilerini tebrik etmek lazım.
Yine de Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg içerisindeki yeniden yapım mantığından en çok yararlananlar toplama alanları oldu. Orijinal oyunda, bunlar sadece otomatik toplama mekaniğine sahip bir ekrandan ibaretti, ancak bu yeni oyunda, kendi kişiliklerine sahip tam teşekküllü ve üç boyutlu ortamlar sunuluyor. Salburg kasabası da tamamen işlenmiş ve günlük hayatlarında dolaşan vatandaşlarla dolu, bu da merkeze yoğun ve canlı bir his veriyor. Tamamen zaman yönetimiyle ilgili bir oyun için mevsimler de oldukça önemli; eşyaların bulunabilirliğini değiştiriyorlar. Oyundaki en sevdiğim dokunuş mevsimsel değişimler; tanıdık toprakların ilkbaharda yemyeşil yeşillerle, yazın parlak güneşli sarılarla, sonbaharda kasvetli ve sakinleştirici turuncularla ve kışın karla kaplı buz gibi beyazlarla kaplanmasına neden oluyor.
Elbette, harika bir müziği olmayan bir Atelier oyunu olamazdı. Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg oyununun müzikleri büyüleyici ve tuhaf olsa da, serinin modern oyunlarının epik yeteneğinden kesinlikle yoksun. Yeniden yapımın müziği aslında orijinal şarkıların yeni bir düzenlemesidir, ancak orijinal parçalar da oyuncuların serbestçe erişebileceği şekilde mevcuttur. Her şarkı pozitif bir hava ile sıcaklık katıyor ve oyunun genel hissinin kabarık ve keyifli olmasını sağlıyor. Ek olarak, seslendirme oldukça seyrek olsa da iyi yapılmış ve karakterlere hayat katıyor. Orijinal oyunda olduğu gibi bu oyunda da demirci Hagel, harika hırçın ama tiz sesiyle şovu çalıyor.
İlk oyunu hiç oynamamış olanlar için Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg içerisindeki en büyük şikayet muhtemelen oyunun ne kadar basit ve temel olduğudur. Simya temelde bir malzeme listesi gerektiren tarifleri keşfetmeye eşittir. Yorgunluk ve alet eksikliği nedeniyle başarısızlık şansı olsa da, gerekli malzemelere ihtiyaç duymak dışında öğeleri işlemek söz konusu olduğunda gerçek bir zorluk yoktur. Savaş da sadece bir avuç beceri ve eşya ile inanılmaz derecede basittir. Yakın zamanda piyasaya sürülen Atelier Ryza 3: Alchemist of the End & the Secret Key gibi modern oyunlardan gelen oyuncular, sayısız ve iç içe geçen mekaniklerinden eksikliğinden dolayı kendilerini biraz şok olmuş bulabilirler. Fakat burada 25 sene önceki bir oyundan bahsediyoruz.
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg, tarihi ile duygulandıracak bir oyun
Macera tarzına sahip olan Atelier serisinin oyunlarıyla başlayan yeni oyuncular, Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg içerisinde bir zaman sınırı olması nedeniyle kendilerini biraz bunalmış bulabilirler. Oyuncular, zaman sınırını ortadan kaldıran sonsuz modda oyunu oynama seçeneğine sahipler ve aslında bu seçenek de oyunu oynamak için stressiz bir ortam sağlıyor. Bununla birlikte, beş yıllık son tarih sınırı inanılmaz derecede yumuşak bir şekilde sunuluyor. Bu oyunu veya seriyi ilk kez oynayanlar bile kendilerini bir yıl kadar boş zamanları varken bulabilirler.
Bir diğer yandan Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg içerisindeki sonsuz mod, zamana duyarlı birkaç etkinliği ortadan kaldırıyor, bu nedenle her öğeyi yapmak ve her sahneyi görmek isteyenler bunu sonraki oyunlarda yapmak isteyebilir. Oyun oldukça kısa olduğu için tekrarlar çocuk oyuncağı olabilir. Yani, oyunu oynama tipinize göre sonsuz mod ya çok işinize yarayacak, ya da kendisini bayağı bir gereksiz göreceksiniz. Bu yeniden yapıma aslında Final Fantasy Pixel Remaster serisine yaklaşıldığı gibi yaklaşılmalıdır. Bu, serinin evriminden ziyade bazı modern dokunuşlarla her şeyin başladığı yere bir geri bakış atılıyor. Bunu akılda tutmak gerekiyor.
Atelier Marie Remake: The Alchemist of Salburg, orijinal yapıtının cazibesine ve sadeliğine güveniyor ve bir simülasyon oyunu olarak doğası gereği, zaman yönetimi yönüne büyük ölçüde dayanıyor. Yeniden yapım, modern bir kullanıcı arayüzünün yanı sıra çok sayıda yaşam kalitesi güncellemesi eklerken, geçmişe bir göz atmak için mükemmel bir yol olarak hizmet ediyor. Şahsen, bunun yerelleştirilmemiş son birkaç ana oyunu batı ülkelerinegetirmenin sadece ilk adımı olmasını umuyorum ve serinin sonraki oyunlarının yeniden yapımının duyurulmasını sabırsızlıkla bekliyorum.
Demek istediğim şudur ki eğer beklentilerinizi doğru ayarlamayı başarabilirseniz ve Ateiler serisini daha çok modern oyunlarından tanıyorsanız, Bu video oyunu ile eğlenebilmeniz mümkün. Eğer serinin tamamını biliyorsanız da zaten bunun başarılı bir yeniden yapım olduğunu ve size duygusal anlar yaşatacağını belirtmek istiyorum. Bu serideki hikayeler aslında genellikle bağımsız oluyor ama Atelier gibi bir markanın başladığı güne dönmek, seriyi bilen herkesin gözlerini dolduracaktır bence. Özellikle de yeniden yapım, görselliği ile modern duruyor.