Daha önce hiç duymamış olma ihtimaliniz yüksek ama Japonya sınırları içerisinde doğmuş olan oldukça köklü bir RPG serisi bulunuyor. Bu serinin adı Atelier ve kendisi 25 yaşında. İlk olarak 1997 senesinde Atelier Marie: The Alchemist of Salburg ile karşımıza çıkmış olan bu serinin en yeni oyunu ise Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream olarak geçiyor. Gust isimli bir stüdyo tarafından geliştirilen ve Koei Tecmo tarafından piyasaya sürülen bu oyunu da yine dağıtımcı şirket sayesinde oynama imkanına sahip olduk ve şimdi de sizlerin karşısına güzel bir inceleme yazısı ile çıkıyoruz.
Adından da tahmin edebileceğiniz üzere bu seride bazı simyacılara odaklanılıyor ve serinin 25. yılını kutlayabilmek adına da en çok sevilen karakterlerden birinin hikayesi devam ettiriliyor. Bu karakter, Sophie ve kendisi bir kere daha Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream ile karşımıza çıkıyor. Bu oyunun hikayesi, bir önceki oyundan hemen sonra başlıyor ve Sophie isimli karakterimiz, gerçek bir simyacı olabilmek için hayatının macerasına çıkıyor. Bu sırada, yanımızda yer alan Plachta da hala bir oyuncağın bedeninde hapis ve bir yandan da kendisinin özgürlüğünü tekrar ele geçirmeyi hedefliyoruz.
İlk oyunda Kirchen Bell isimli bir kasabada yaşıyorduk ve Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream için bu kasabadan ayrılıyoruz ama umut dolu maceramız pek de uzun sürmüyor; gizemli bir şey karşımıza çıkıyor ve bizi içine çekiyor. Daha sonra da karakterlerimiz, kendilerini Erde Wiege isimli hayali bir dünyanın içinde buluyor. Bu sırada, yanımızdaki arkadaşımızı da kaybediyoruz ve oyunun geri kalanında onu bulmak, gizemleri çözmek, kendisini kurtarmak ve gerçek bir simyacı olmak için çalışıyoruz. Oyunun hikayesi, ilk oyun ile çok bağlantılı görünebilir ama ilk oyunu oynamadıysanız bile bu hikayeyi anlayabilirsiniz.
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream oyununun hikayesine genel olarak baktığınız zaman çok da fazla olumsuz yön bulabilmek mümkün değil. Evet, hikayenin bazı sürpriz noktalarını çok önceden tahmin edebiliyorsunuz ama yaşadığınız macera çok güzel ve bu macerada size arkadaşlık eden karakterler de birbirinden tatlı. Bu yüzden, bu güzel macerada onları tanımak, inanılmaz bir eğlence sunabiliyor. Ayrıca, eğer çok merak edecek olursanız, ilk oyunun hikayesini özetleyen bir video, ana menüden erişilebiliyor. Daha da fazla bilgi için oyun içindeki ansiklopediyi kullanabiliyorsunuz.
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream, simyacılık ile alakalı bir oyun olduğunu en iyi şekilde gösteriyor
Atelier serisindeki çoğu video oyunundaki gibi Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream içerisinde de keşif, çok büyük bir yer kaplıyor. Oyunun size sunduğu dünyayı keşfetmek, o dünyanın içerisindeki karakterlere yardım etmek, materyal toplamak, canavarları öldürmek ve tabii ki simya yapmak, artık alışmış olduğumuz şeyler. Yine de oyunun tamamı, bir önceki deneyim ile aynı değil. Bu serinin bir önceki oyununa göre bu yapıt, çok daha renkli ve canlı, daha da derinleştirilmiş bir açık dünya sunuyor. Ayrıca, yine markanın eski oyunlarından bazı mekanikler, bu alt seriye taşınıyor.
Bu mekanikler arasında en çok dikkat çeken şey, spesifik alanlardan materyal toplayabilmek için eşya üretebiliyor olmamız. Mesela, göletlerden filan materyal elde edebilmek için olta yapmamız gerekebiliyor. Ağaçlardan materyal toplamak için de sapan yapıp, onu kullanabiliyoruz. Bunun gibi birkaç yenilik daha bulunuyor. Bu yenilikler, bağımsız bir sistem olmak yerine, oyunda halihazırda yer alan sistemlerin üzerine geliyor, onları daha da derinleştiriyor. Ayrıca, materyal toplama konusuna geri dönecek olursak, bazı özel alanlardan ganimet elde edebilmek için farklı mini oyunlar oynamanız gerekebiliyor.
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream, simyayı temel alan bir oyun ve bu yüzden de tahmin edebileceğiniz üzere oyunun simya sistemi de gelişiyor. Aslında bu sistemdeki çoğu şey, önceki oyun ile aynı sayılır. Yani, yine farklı şekillerdeki ve element tiplerindeki materyalleri, belli bir şekilde masaya koyuyoruz ve onların sayısına ve tiplerine göre farklı sonuçlar elde ediyoruz. Şimdi ise bunlara ek olarak, kataliz kullanarak çalışma alanı boyutunu genişletebiliyoruz ve elementleri birbirine bağlayıp, daha güçlü sonuçlar elde edebiliyoruz. Final deneyim çok da farklı olmasa bile en azından tamamen de aynı değil.
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream oyununun temeli simyaya dayanıyor ve simya mekanikleri de aslında birer bulmaca. Bu bulmacalar, oyun ilerledikçe daha kompleks bir hal alıyor ama aynı zamanda da elde ettiğiniz sonuçlar yükseliyor. Mesela, simyayı kullanarak savaşta elde edebileceğiniz çok güçlü zırhlar ve silahlar yapabiliyorsunuz. Bunların yanı sıra, yine savaşta size yardımcı olabilecek iksir tarzı ögeler hazırlayabiliyorsunuz. Simya sistemi çok yönlü ve derin olduğu için kendinizi bu sistemin içinde kaybedebiliyorsunuz; en iyi sonucu veren bir kılıç için saatlerce, eğlenceli bir şekilde uğraşabiliyorsunuz.
Bazı içerikler hayal kırıklığı olsa bile oyunda yapabilecek daha çok eğlenceli şey var
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream gibi video oyunlarında bulmacalar ile ilgilenmek istemezseniz, simya kısmında her şeyi otomatik olarak halleden bir sistem de bulunuyor ama bunu kullanmanın bazı cezalandırıcı noktaları bulunuyor. Mesela, bu otomatik sistemi kullanarak, hiçbir zaman en iyi sonucu elde edemiyorsunuz. Yine de mikro yönetim ögelerini sevmiyorsanız, simya kısmını bu şekilde geçmek, en iyi alternatifiniz. Yalnız, oyuna derinlemesine dalacaksanız, simya ile çok daha fazla şey de yapabiliyorsunuz. Mesela, oyunun hava durumunu simya ile değiştirebilmek mümkün.
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream oyunundaki hava durumunu değiştirmek sadece kozmetik sonuçlara yol açmıyor; farklı hava durumlarında, elde edebileceğiniz materyaller de değişiyor. Materyallerin değişmesinin yanı sıra, çevre detayları değişiyor, daha önce geçemediğiniz nehirler kuruyor ve farklı düşmanlar doğabiliyor. Oyunun temelinde simya sistemi var ve geliştirici ekip, bunu en iyi şekilde göstermeyi başarıyor. Simya ile gerçekten birçok şeyi, detaylı bir şekilde gerçekleştirebiliyorsunuz. Peki, simya haricinde, önemli olan bir diğer nokta, savaş sisteminde neler oluyor?
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream, sıra tabanlı bir savaş sistemi sunuyor. Sistem aslında çok basit bir şekilde işliyor ama bu basitliğe strateji katabilecek ufak tefek noktalar da mevcut. Mesela, karakterlerinizi arka ve ön sıralara koymanız, fark yaratabiliyor. Arka sıradaki karakterler, ön sırayı koruyabiliyor ve aynı zamanda çift saldırı yapabiliyorlar. Genel olarak baktığınız zaman, herhangi bir JRPG deneyimindeki, oldukça basit bir sıra tabanlı savaş sistemi kullanılıyor ama yine de oyun içerisinde size yeteri kadar eğlence sunmayı başarıyor. Zaten, simya çok detaylıyken, savaşın geri planda kalması kabul edilebilir.
Tüm bunların haricinde, Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream oyununun içerisinde açık dünyayı keşfedebiliyorsunuz, yeni yetenekler öğrenebiliyorsunuz, simyacılık için yeni tariflerin kilidini açabiliyorsunuz, yan karakterler ile vakit geçirebiliyorsunuz ve çok daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Bazı yan içerikler ne yazık ki X adet canavar öldür, Y eşyasından oluştur, Z karakteri ile konuş tiplerinden daha ileriye gidemiyor ama eğer dilerseniz, bu görevleri görmezden gelebiliyorsunuz. Ayrıca, bunların haricinde, gerçekten ilgi çekici görevler de oyunun içerisinde sizleri bekliyor zaten.
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream, görselliği ile de etkilemeyi başarıyor
İnceleme yazımı bitirmeden önce Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream oyununun sunum tarafına değinmekte fayda var. Bu noktada da öncelikle görsellikten bahsedeceğim. Bu oyunu, 4K destekli bir televizyonda, PlayStation 5 konsolum ile deneyimledim. Oyunun ne yazık ki herhangi bir yeni nesil sürümü yok ama bir PlayStation 4 oyunu olarak da elde ettiğim görsellik, çok güzeldi. Oyundaki çevre detayları, karakterler, görsel efektler ve çok daha fazlası, bence gayet göze hitap eden bir seviyedeydi. Zaten bu görselliği, inceleme yazıma eklediğim görsellerden sizler de görebilirsiniz.
Görsellik her ne kadar göze güzel görünse bile çok da yüksek kaliteli değiller. Zaten muhtemelen bu sebepten ötürü de PlayStation 5, bu oyunu 60 FPS olarak çalıştırmakta pek bir sıkıntı çekmedi. Oyun boyunca birkaç kere FPS değeri düşüklüğü ile karşılaştım ve iki kere de oyunum çöktü ama bunları çok büyük bir problem olarak görmüyorum. Oyun çökmeleri tesadüf olabilir; performans düşüklüğü de çok rahatsız edici değildi. Tabii, durumun PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro konsollarında nasıl olduğunu bilemiyorum. Belki eski nesil için oyunu almadan önce birkaç oynanış videosuna bakmak isteyebilirsiniz.
Ses ve müzik tarafında da güzel bir iş başarılıyor. Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream oyununda çok da yoğun bir seslendirme yok ama var olan seslendirmeler de kesinlikle kaliteli. Yalnız, belirtmek istiyorum ki bu oyunun seslendirmeleri sadece Japonca, sadece İngilizce olarak alt yazı kullanabiliyorsunuz. Ben bu tip oyunları orijinal seslendirmeleri ile oynamayı seviyorum, bu yüzden Japonca beni hiç rahatsız etmedi ama siz, İngilizce bir deneyim arıyorsanız, ne yazık ki aradığınızı bulamayacaksınız. Seslendirmeler haricinde, müzikler de fena değildi ama öyle akılda kalıcı pek bir parça da yoktu.
Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream oyununa genel olarak bakmak gerekirse, bence başarılı bir JRPG deneyimi oluşturulmuş. Bazı görevlerin çok basit bir seviyede olması, ayrıca görselliğin günümüze göre biraz eskimiş olması, seslendirmelerin İngilizce olarak yer almamasıyla birlikte bazı oyuncular için rahatsız edici olabilir ama Atelier Sophie 2: The Alchemist of the Mysterious Dream, benim gözümde gayet güzel bir rol yapma oyunu deneyimi sunuyordu. Özellikle de bu alt serinin orijinal oyununu göz önünde bulunduracak olursanız, ortada olumlu seviyede çok büyük bir fark var.