Senelerdir sürekli olarak Left 4 Dead gibi klasik video oyunları yeniden yapılmaya çalışılıyor. Bu çalışmaya giren bir geliştirici stüdyosu da daha önce oyuncuların karşısına Evolve ile başarısız bir şekilde çıkmış olan Turtle Rock Studios. Kendileri, şimdi de Back 4 Blood oyunu ile oyuncuların karşısına çıktı. Geliştirici ekibin söylediğine göre bu oyun ile amaç, Left 4 Dead serisinin verdiği hissin bir benzerini, daha modern ve yenilikçi bir şekilde oyunculara sunabilmek. Aslında geliştirici ekibin bunu yapmak istemesi de oldukça doğal; takımda Left 4 Dead serisinin yaratıcıları bile bulunuyor. Durum böyle olunca, iki markanın karşılaştırılmaması imkansız.

Back 4 Blood oyununun evreninde Devil Worm isimli bir parazit, hızlı bir şekilde yayılıyor ve sonunda klasik olarak dünyanın sonu geliyor. Bu sonu, zombi benzeri yaratıklar getiriyor ve bizler de hayatta kalan 8 farklı karakterin hikayesine tanıklık ediyoruz. Bu karakterler, Cleaners olarak geçiyor ve zombi benzeri yaratıklara da Riddens deniyor. Cleaners, uzun süredir başarılı bir şekilde hayatta kalan, deneyimli isimlerden oluşan bir grup olarak karşımıza çıkıyor ve kendileri ilk defa Fort Hope içerisinde kuruluyor. Adından da anlayabileceğiniz üzere Fort Hope, umudu temsil ediyor ve grubun amacı da dünyayı, insanların kontrolüne tekrar vermek.

Fort Hope, aynı zamanda Back 4 Blood oyunundaki üssümüz olarak iş görüyor. Burada karakterlerimizi ve silahlarımızı özelleştirebiliyoruz, kart sistemindeki destemizi düzenleyebiliyoruz, diğer oyuncularla takım kurabiliyoruz ve maceralara atılabiliyoruz. Bu video oyununu eğer isterseniz tek başınıza da oynayabiliyorsunuz ama oyun, her fırsatta arkadaşlarınız ile birlikte bu deneyimi yaşamanızı öneriyor. Hatta bu öneri, biraz fazla ileri gidiyor ve tek başınıza oynadığınız zaman ilerleme sistemlerini sınırlıyor. Bu sınırlama, o kadar abartılı bir şekilde yapılıyor ki oyunu oynamak için bir sebebiniz bile kalmıyor.

Back 4 Blood oyununun şimdilik en büyük sorunu bu gibi görünüyor; tek başınıza oyunu sağlıklı bir şekilde oynayamıyor olmanız. Turtle Rock Studios, bu konu hakkında bir çalışma yapacaklarını belirtti ama ben bu satırları yazarken ne o çalışma oyuna uygulandı, ne de nasıl bir çalışmanın yapılacağından bahsedildi. Yani, ben inceleme yazım için bu oyunu tamamen boş bir şekilde oynadım ve fikirlerim de bu olumsuz öge çerçevesinde belirlenecek. Eğer gelecekte bu problem düzeltilecek olursa, söylediğim bazı şeyleri göz ardı etmenizi önereceğim. Zaten neleri görmezden geleceğinizi, inceleme yazımı okudukça, anlayacaksınız.

Back 4 Blood

Back 4 Blood oyunundaki Cleaners ile tanışalım

Back 4 Blood oyunundaki deneyiminize isterseniz tek başınıza, isterseniz de arkadaşlarınız ile başlayın; her şekilde karşınıza 3 farklı zorluk seviyesi çıkıyor. Bunlar; Recruit, Veteran ve Nightmare olarak geçiyor. Zorluk seviyesini yükselttikçe, oyun çok daha zor bir hale geliyor ve aynı zamanda Supply Points sistemi aracılığı ile daha fazla ödül kazanıyorsunuz. Bu zorluk ile başa çıkabilmek konusundaki en iyi dostunuz ise aslında silahlar. Bu video oyununda bolca farklı silah bulunuyor ve bunları her bölümde, rastgele olarak bulabiliyorsunuz ve geliştirebiliyorsunuz. Bunun için de oyun içerisinde kazandığınız bir para birimi kullanılıyor.

Back 4 Blood, bölümlerden oluşan bir sisteme sahip. Yani, orijinal Left 4 Dead oyunlarında olduğu gibi bu video oyununda da bölümleri temizleyerek ilerliyorsunuz. Her bölümde güvenli odalar bulunuyor ve bu odalarda takım güçlendirmeleri, yeni ekipmanlar ve çok daha fazlasını da satın alabiliyorsunuz. Bunun haricinde bir de Toolkits sistemi bulunuyor. Toolkits aracılığı ile oyun içerisindeki özel kapıları açıp, değerli ganimetler elde edebiliyorsunuz. Oyun içerisinde tüm bunları yapabilecek 8 adet Cleaners bulunuyor ve kendilerini hem PvE temelli içeriklerde, hem de PvP tarafında kullanabiliyorsunuz.

Oyundaki her Cleaners, kendilerine has bir arka plan hikayesine sahip. Bu hikayenin haricinde her karakter, benzersiz özellikleri de içerisinde bulunduruyor. Mesela, Hoffman isimli karakter, M1911 silahı ile oyuna başlıyor ve düşman öldürdükçe mermi üretebiliyor. Holly ise Spiked Bat kullanırken, hem düşman öldürdükçe dayanıklılık kazanıyor, hem de diğer karakterlere göre daha fazla hasar emebiliyor. Bir diğer yandan ise Jim, macerasına 357 Magnum ile başlıyor ve her kafadan vuruşu, silahlarının hasarını arttırıyor. Her bölüm başlamadan önce kendi oynanış tarzınıza hitap eden bir karakter ile oyun deneyimini yaşayabiliyorsunuz.

Back 4 Blood oyununun PvE temelli hikaye modu daha önce de söylediğim gibi tek başınıza veya en fazla dört kişilik partiler ile oynanabiliyor. Eğer eşli oyunculu bir deneyimi tercih ederseniz, arkadaşlarınızla veya yabancılarla bu deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Bu arada, oyunda çapraz platform desteği tam bir şekilde sunuluyor. Yani, hangi platformda bu oyunu oynuyor olursanız olun, herhangi bir platformdaki arkadaşınız ile eşleşebiliyorsunuz. Bu arada, oyunun Xbox Game Pass sisteminde de yer aldığını belirtmek istiyorum. Yani, Xbox Game Pass sistemine aboneyseniz, bu oyunu Xbox ve PC taraflarında deneyimleyebilirsiniz.

Back 4 Blood

Kart sistemiyle tanışma vaktimiz geldi

Back 4 Blood, temelinde Left 4 Dead oyununa oldukça benziyor. Yalnız bu iki oyunu birbirinden ayıran en büyük özellik, Game Director ve Card System olarak geçiyor. Game Director, her bölümde aktif hale geliyor ve oyuncuların yaptığı aksiyonlara göre rastgele oynanış değişiklikleri sunuyor. Game Director, bir yandan oyuncular için oyunu zorlaştırmaya çalışırken, bir diğer yandan da kart sistemi sayesinde oyuncular, kendi deneyimlerini kolaylaştırabiliyor ve güç fantezisi yaşayabiliyor. Game Director ve Card System, bu video oyununun tekrar oynanabilirlik seviyesini oldukça başarılı bir şekilde yükseltiyor.

Back 4 Blood oyununda ilerledikçe, Supply Points kazanabiliyorsunuz ve bu puanları da Supply Lines üzerinde harcayıp, yeni kartlar elde edebiliyorsunuz. Bu kartlardan bir deste oluşturup, oyun sırasında kullanabiliyorsunuz ve kendinize farklı güçlendirmeler kazandırabiliyorsunuz. Ayrıca, elde ettiğiniz aynı kartlar, birbirinin üstüne geçebiliyor ve temel kartın daha güçlü versiyonlarını oluşturabiliyor. Bu sayede, çok sevdiğiniz bir kartı çok daha güçlü seviyelere çıkartabiliyorsunuz. Oyunda elde edebileceğiniz bazı kartlar, belirli karakterlere güçlendirmeler sunarken, bazı kartlar da genel anlamda her karakteri etkiliyor.

Kartların kendisi haricinde kart destesinin de bir önemi bulunuyor. Back 4 Blood oyununda desteye eklediğiniz kartların sırası önem taşıyor. Mesela, birinci kartınız, standart olarak aktif hale geliyor. Diğer kartlar da sırasıyla açılabiliyor. Bu yüzden, destenizi oluştururken, stratejinize ve bölümün yapısına uygun bir sıralama yapmanız gerekebiliyor. Tabii tüm bunlarla uğraşmak istemezseniz de oyun sizi çok fazla cezalandırmıyor. Ayrıca kendi kartlarınız, takım arkadaşlarınızın kartları ile de bir sinerji oluşturabiliyor. Bu durumda, bir takım olarak oynamanın haricinde, bir takım olarak kart destesi yapabilme özelliği de karşınıza çıkıyor.

Bahsetmiş olduğumuz tüm bu sistemler, Back 4 Blood oyununun PvE temelli hikaye modunu zenginleştiriyor. Yalnız, her zaman yapay zeka tarafından zombilere karşı savaşmak zevkli olmayacaktır. Zaman zaman rekabet de isteyebilirsiniz ve bu durumda da işin içine PvP temelli oyun modu giriyor. Swarm isimli bu içerikte iki grup oyuncu karşı karşıya geliyor. Bir grup oyuncu Cleaners olurken, diğer grup ise Riddens oluyor. Cleaners olanlar, benzersiz yetenekler ve silahlar ile Riddens tarafına karşı savaşıyor. Riddens da farklı zombi temelli yetenekler ve karakterler ile hayatta kalanları öldürmeye çalışıyor. PvE haricinde PvP de zevkli olabiliyor.

Back 4 Blood

Back 4 Blood, sunum tarafında başarı elde ediyor

İnceleme yazımı bitirmeden hemen önce Back 4 Blood oyununun sunumuna da değinmek istiyorum. Bu noktada da öncelikle görsellikten bahsedeceğim. Bahsi geçen bu video oyununu 4K destekli bir televizyonda, PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve aldığım görsellikten genel anlamda memnun kaldım. Zombi temalı oyunlar artık beni eskisi kadar heyecanlandırmıyor ama yine de bu yapıttaki düşman tasarımları, dost karakterler, çevre detayları filan gayet güzeldi. Oyun sadece kreatif anlamda zayıf bir sanat tasarımı sunuyordu. Ben açıkçası bu oyunun daha benzersiz görünmesini tercih ederdim ama bu oyun, herhangi bir Left 4 Dead kopyasına benziyor.

Performans tarafında ise Back 4 Blood, PlayStation 5 konsolunda gayet stabil bir 60 FPS veriyor. Oyunda ufak tefek performans problemleri kesinlikle bulunuyor; özellikle de zombi sayısı ve ekrandaki efekt sayısı arttıkça, performansın çok az da olsa zorlandığını fark edebiliyorsunuz. Bunun haricinde, çok nadir de olsa ekran kırılmaları yaşanabiliyor. Performans ile alakalı olarak yükleme ekranlarının süresi de özellikle gerçek oyuncularla birlikte oynarken bir tık uzayabiliyor. Tabii bunun sebebi oyun değil, daha çok gerçek oyuncular ama yine de sizin elde ettiğiniz deneyim ciddi anlamda etkilenebiliyor.

Sesler ve müzikler ise Back 4 Blood oyununun en zayıf olduğu sunum kategorisi. Oyunda az da olsa seslendirme bulunuyor ve ben açıkçası seslendirme sanatçılarının performansını ortalama, en fazla ortalama üstü buldum. Geriye kalan ses efektleri filan da idare eder seviyede idi. Müzikler ise ne yazık ki hiç öne çıkmıyordu ve akılda kalıcı bir parça da bulunmuyordu. Ben açıkçası kendi müziğimi arka planda açıp, bu oyunu o şekilde oynamayı daha çok tercih ederim. Yani, özetle bu video oyununun sunumu kesinlikle ortalama üstü seviyede. Sesler ve müzikler pek iyi olmasa bile görsellik ve performans, durumu kurtarıyor.

Daha önce de dediğim gibi Back 4 Blood oyununun en kötü noktası, kesinlikle oyunu tek başınıza oynarken, doğru düzgün bir şey kazanamıyor olmanız. Eğer bu oyunu eşli oyunculu bir şekilde oynamıyorsanız, birçok özellik kapanıyor ve oyunda sağlıklı bir ilerleme kaydedemiyorsunuz. Ben bu incelemeyi yazarken geliştirici ekip, bu konu hakkında bir şey yapmadığı için de oyunu daha bitiremeden bırakmak zorunda kaldım. Şayet, oyunu tek başına oynamanın pek bir anlamı yok. Yine de Left 4 Dead tarzı bir video oyununu arkadaşlarınız ile oynamak istiyorsanız, bu yapıta bir şans verebilirsiniz. Tek başınıza oynayacak iseniz de geliştirici ekipten bir güncelleme bekleyin.

Back 4 Blood
Back 4 Blood
Olumlu
Silah kullanmak ciddi anlamda eğlenceli olabiliyor.
Kartlar, benzersizlik ve tekrar oynanabilirlik katıyor.
Bölüm tasarımları birbirinden farklı deneyimler sunuyor.
Arkadaşlarınızla oynarken sınırsız eğlence elde ediyorsunuz.
Olumsuz
Tekli oyunculu şeklinde oynarken, ilerleme sistemleri kapanıyor.
Left 4 Dead serisinden çok sevilen Versus modu bulunmuyor.
Performans problemleri ve ekran kırılmaları rahatsız edici olabiliyor.
Ses efektleri, seslendirmeler ve müzikler kulağa biraz zayıf geliyor.
7

Etiketler: