Daedalic Entertainment, FakeFish ve UnderTow Games taraflarının ortak geliştirdiği Barotrauma oyununu yayımladı. Şimdiye kadar birçok denizaltı simülatör oyunu gördük. Bu yapımlar arasında alıştığımız oynanıştan farklı ve daha kapsamlı bir oynanış sunan Barotrauma, erken erişimden bu yana oyuna fazlasıyla iyileştirme yapıldıktan sonra 2B oyunlar arasında yerini aldı. Piyasada henüz Barotrauma oyununa benzeri çok oyun olmadığı için fazlasıyla öne çıktı ve denizaltı kategorisine şimdilik yeni bir soluk getirdi. Oyundaki amacımız ise uzayın derinliklerinde denizaltımız ile hayatta kalmak ve keşif yapmak. Tabii mürettebatımız da bize eşlik ediyor.

Barotrauma dünyanın artık yaşanabilir bir yer olmadığı bir gelecekte geçiyor. İnsanlık, Jüpiter’in uydusu olan Europa’ya gidiyor ancak burası dondurucu yüzeye sahip bir yer. Yaşam ise sadece buzulların altındaki büyük okyanusta bulunabiliyor. Burada insanlık gelmeden önce de mevcut olan yaşama nasıl adapte olacağız, orasını bilemiyoruz ve bizim için gerilim dolu bir yolculuk başlamış oluyor. Buradaki mevcut yaşam yaratıklarla dolu ve devasa olanları bizi epey zorlayacak gibi duruyor. Oyun başında neyse ki bunlarla çok uğraşmıyoruz ve denizaltımızla ilgilenmeye başlıyoruz.

Başlangıç olarak iki denizaltından birini seçiyorsunuz ve karakter ekranına geçiyoruz. Bu kısımlar oldukça basit ve anlaşılması kolay olmuş. 10’dan fazla gemi var ancak bunları oyuna ilerledikçe “mk” denilen birimleri kazanarak alabiliyoruz. Sonrasında bir kaptan, bir teknisyen ve bir adet mühendisimizi oluşturarak oyuna başlıyoruz. Kaptan olduğumuz için büyük bir sorumluluk bizim üstümüzde, Europa’nın derinlerine inerken ilk olarak yaptığımız şey para kazanmanın yolunu bulmak ve istasyonda küçük görevleri yapmak oluyor. Denizaltının içi o kadar ayrıntılı ki oyuna başladığım ilk an gözüm korkmadı desem yalan olur. Her yer, her yerde gibi duruyor ilk bakışta.

Detaylı bir oyun olmasını menüye girdiğimizde bile anlayabiliyoruz. Oyun bize uzun soluklu bir oynanış vadettiğini en başından gösteriyor. En dikkatimi çeken menü olan “Özelleştir” kısmından başlamak istiyorum. Bu kısımda kendiniz bir denizaltı yapabiliyorsunuz. Mod indirerek oyunu daha farklı çeşitlerde oynamak mümkün. Kendiniz de mod oluşturup, bunu kaydedebilirsiniz ve bu kısımda uzun vakitler geçirmeniz gerekebilir çünkü bazen Blender programını kullanıyormuşsunuz hissi verebiliyor. Eğer bu oyuna saatlerinizi ayırmayı düşünüyorsanız kendi denizaltınızı yapmaya başlayarak devam edebilirsiniz.

Mürettebatımızla yeni bir gezegene  ayak uydurmaya çalışacağız

Barotrauma oyununda sadece yukarıda da bahsettiğim gibi Europa’ya doğru yol alıyoruz ve orada hayatta kalmaya çalışıyoruz. Mürettebatımızın diyaloglarından anladığımız kadarıyla herkes güneşi ve onun aydınlığını özlüyor. Tabii bir denizaltının içinde, dışarıda yaratıklar varken insan biraz moral arayabiliyor. Oyun içi diyaloglar ve mürettebatımızla etkileşimimiz çok güzel çünkü sohbetler çok akıcı ilerliyor. Zaten dediğim gibi tek yapacağımız şey oyunun ilk başlarında denizaltıyla ilgilenmek olduğu için şahsen ben diyaloglara fazlasıyla girmeye çalıştım.

Sol altta bulunan diyalog kısmında hem akan diyalogları takip edebiliyoruz hem de küçük butonlardan basit mekanikleri kullanabiliyoruz; çıkan bir yangını bildirmek ve odada yardım istemek gibi. Biraz etrafı inceledikten sonra görevlerin işaretlendiği yerlere gidiyoruz. Oyun bu esnada gayet sessiz sakin ilerliyor, tek uğraştığımız şey denizaltımız gibi geliyor. Öğrenmemiz de biraz zaman aldığı için direkt olarak aksiyona girmememiz gayet iyi aslında. Oyunda belli başlı özelliklerimiz de var. Örneğin, tamirci olduğunuzda tamir işlerinde daha iyi oluyorsunuz.

Her karakter kendi işiyle ilgilense de bir teknisyenin işini siz de yapabiliyorsunuz ya da siz de sıhhiyeci olabiliyorsunuz. Herkes kendi işiyle ve görevleriyle ilgilenirken mürettebatınıza vereceğiniz maaşları da ayarlayabilirsiniz. İstasyondan ayrılma zamanı geldiğinde ise asıl olay başlıyor. Benim bu mekaniği anlamam biraz zaman aldı diyebilirim. Radarın ekranda tam olarak nereyi gösterdiğini anlamak biraz güç olabiliyor ve denizaltının duracağı yeri ayarlamak zaman alabiliyor çünkü denizaltının hareketlerini takip etmek zorlaşıyor. Zamanla bu mekaniğe de alışıyorsunuz ama oynarken bu kadarına da gerek var mıydı dedirtiyor biraz.

Hem ayrıntılı hem de karmaşık olan Barotrauma içerisindeki asıl eğlence, uzaydaki yaratıklar karşınıza çıkınca başlıyor. Eğer denizaltımızın içine yaratıklar girerse tek uğraşacağımız şey onlar olmuyor. Bir bakıyorsunuz ki bir yerde su sızıntısı var ya da elektrikler kesilmiş. Bu kargaşanın içinde panik havası ile birlikte dört dönüyorsunuz. Bir de daha büyük bir yaratığın gelmemesi için dua etmeye de başlıyorsunuz tabii. Bunların dışında bir de dalış yaptığımızda karşımıza çıkan yaratıklar var ki onlar karanlıkta birden karşınıza çıktığında gerçekten korkuyorsunuz. Ben bu tarz bir oyundan bu kadar korku ögesi beklemesem de gayet keyifli olmuş diyebilirim.

Barotrauma, 4 senelik bir erken erişimden sonra gerçekten takdiri hak ediyor

Temel olarak oyunun oynanışı sanki kukla yönetiyormuşsunuz hissi veriyor. Hareket olarak fazla estetik durmuyor ve bize basit bir oynanış sergiliyor. Oyunu öğrenmek için de birkaç saatinizi vermeniz gerekiyor. Başta bir aksiyon olmadığı için bir anda gelen aksiyon sizi krizi yönetmeye zorluyor ve bir nevi oyunu bu şekilde öğrenmiş oluyorsunuz çünkü bir anda gelen saldırı sadece bununla sınırlı kalmıyor ve denizaltınızın elektrik kısmında bir sorun çıkıyor. Hangi biriyle uğraşacağım gibi düşünüyorsunuz ve panik hali yaratıyor.

Barotrauma size gerçekten harika bir oyun deneyimi sunabilse de bunu eğiticiyi atlayarak yapmanız da mümkün değil gibi. Eğiticiyi geçerseniz sudan çıkmış balık gibi hissediyorsunuz ve etrafı dolaşıp kurcalasanız bile bu sefer istasyondan ayrıldıktan sonra ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. O yüzden mutlaka bir süreyi oyunu öğrenmeye ayırmak gerekiyor. Bu kısımlar belki daha açıklayıcı ya da daha az ayrıntılı olabilirdi. Hemen oynayışa geçmek ve aksiyona girmek istiyorsunuz. Aksiyon kısımları zaten oyunun en keyifli yerlerinden biri ama acele etmeyin, önce bu evrene kendinizi hazırlamalısınız.

Oyunun bir diğer önemli noktası olan silahlar, farklı noktalarda bulunabiliyor. Bunları keşif yaparak elde edebiliyoruz. Bunun yanı sıra her karakterin de farklı özellikleri var ve bunlara bağlı olarak hasar oranları ve yetenekleri değişiyor. Kısacası oyun her noktada o kadar detaylı ki karakterlerin kullanacağı silahlar ve araçlar bile karakter özelliklerine göre artış ya da azalış gösterebiliyor. Bu sebeple silahlarınızı ve araçlarınızı bulduğunuzda doğru kişilerin kullanımı gelecekte herkesin güvenliğini daha iyi sağlayabilir. Oyunda neredeyse 100’den fazla silah ve araç bulunuyor, bu bile ne kadar uzun soluklu ve sıkıcı bir oyun olmayacağının kanıtı bence. Bu silahlar da kendi içinde farklı kategorilere ayrılıyor; yakın dövüş, patlayıcılar, menzilli silahlar, denizci silahları ve fırlatılabilenler olarak. Bunları da kafanıza göre kullanmamalısınız tabii, her yaratığa etki edecek silah da farklı oluyor.

Bütün bunların yanında Barotrauma oyunu neredeyse 4 senelik bir erken erişim serüveninden sonra, fazlasıyla beğenildi. Oyunun uzun soluklu bir oynanış sunması ve her anlamda ayrıntı göstermesi tam anlamıyla sizi oyuna çekiyor. Yalnız şunu söylemeliyim ki oyun kesinlikle tek kişilik bir oyun değil, ekibinizi kurarak arkadaşlarınızla oynamak emin olun ki aldığınız keyfi çok daha farklı bir seviyeye çıkaracaktır. Oyunu Steam sayfasından da inceleyebilirsiniz, özellikle rehberlere göz atarak yeni bir gezegende hayatta kalmak ve keşfe çıkmak hazırlanabilirsiniz.

Barotrauma
Olumlu
Uzun soluklu bir oynayış.
Arkadaşlarınızla keyif alabileceğiniz bir oyun.
Korku ve gerilim ögeleri dengeli.
Olumsuz
Fazla karmaşık ve öğrenmesi zaman alıyor.
Teknik olarak fazla terim var.
Tek kişilik bir oyun değil.
8

Etiketler: