Orta çağ oyunlarının sürüsüne bereket geldiği bu dönemlerde; şehir kurmalı, insan yönetmeli ve biraz da hayatta kalma öğeleri içeren oyunlara bir yenisi olarak katılıyor Bellwright. Henüz erken erişim aşamasında olmasına rağmen, gideceği yol hakkında net bir ifade sunabilen bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Kocaman dünyasında yapılacak onca şeyin yanı sıra, bize bir hikaye de anlatmaya çalışıyor. Bunun da üstüne, kendi hikayesinin yanında bize de kendi hikayemizi oluşturabilme imkanı veriyor.
Kendi hikayemizi oluşturabilme imkanı dediğim kısım biraz hayal gücünüzle kısıtlı kalan kısım oluyor çünkü bu oyunun yapısında biraz Mount & Blade, biraz Outward, biraz da Wartales esintileri bulunuyor. Bu örnek oyunlardan bazılarının rüzgarı, bir diğerinden daha yoğun ve sert esse de her bir oyundan ufak ufak parçalar görüyoruz. İlk başta sıradan bir hayatta kalma oyunu gibi başlayan oyun, çok geçmeden size gerçek yüzünü gösteriyor.
Bellwright, ilk birkaç saatinde sadece getir götür işleri ve temel mekanikleri öğretmek adına bir de yapı inşa etme görevleriyle dolu bir yapım olmaktan öteye gitmeyi ne yazık ki başaramıyor. Bu kısımda da açıkçası o kadar uzun zaman geçirmeyi zorunlu tutuyor ki oyun, bir yerden sonra aynı yerlere onlarca kez yürüyüp gezmek can sıkıcı olmaya başlıyor ve oyunu oynamaktan beziyorsunuz. İçerisinde barındırdığı potansiyelin farkında olunca da bunlara dayanması çok daha zor bir hale geliyor. Daha sonradan teknolojik araştırmalar yürütüp, kendimize hızlı yolculuk noktaları belirleyebilsek de ilk aşamadaki bu yavaşlık biraz çekilir dert değil gibi görünüyor.
Bir an önce maceralara atılıp, savaştan savaşa koşmak, asker toplayıp, düşman kamplarını basmak ve yağmaladığınız yerlerden topladığınız kaynaklarla kendi şehrinizi kurmak istiyorsunuz. Bellwright, tüm bu hızlı bir şekilde gerçekleştirmek istediğiniz planlarınıza rağmen, sizi yavaştan almaya ve oyunun mekaniklerini iyi bir şekilde öğrenmeye yönlendiriyor. Bu süreç içerisinde karakterinizi de biraz daha iyi tanımaya ve geliştirmeye başlıyorsunuz.
Karakter geliştirme kısmı ise oldukça güzel bir şekilde oyuna yedirilmiş durumda. Daha önce de örneklerini gördüğümüz bir yapıda bulunan karakter gelişim sistemi, belirli aktiviteleri yerine getirmeye devam ettikçe, o alanda gelişmenize olanak sağlıyor. Örneğin, bir ev yapmak için ağaç kesmeniz gerekiyor veya belirli diğer kaynakları toplamanız gerekiyor diyelim. İlk başta ağaç kesmek için gerekli ekipmanımız olmadığı için çevreden bulduklarımızla yetinmemiz gerekiyor.
Bu şekilde yerden eşya topladıkça veya çevredeki bitkileri toplamaya devam ettikçe, toplayıcılık yeteneğimiz gelişiyor. Bir süre sonra topladığımız kaynaklarla bir balta yapabildiğimiz zaman, artık ağaç keserek de kaynak toplamaya başlayabiliyoruz. Bu sefer de ağaç kesmeye devam ettikçe, bu alandaki yeteneğimiz git gide gelişmeye devam ediyor. Yani oyun aslında yavaş yavaş, adım adım yaptıklarımızın karşılığını verip, bir sonraki aşamaya geçmemiz için teşvik ediyor diyebilirim.
Bunun yanı sıra oyun içerisinde çevreden bulabileceğiniz, diğer karakterlerin size hediye ettiği veya satın alabildiğiniz kitapları okuyarak da hemen hemen her alanda karakterimizi geliştirmemiz mümkün bir hale getirilmiş. Bu şekilde istediğimiz kadar karakterimizi geliştirsek de bir yerden sonra tek başınıza ilerlemek oldukça zor bir hale gelmeye başlıyor. Bu nedenle de şehirlerde bulunan insanlardan görevler alıp, ihtiyaçlarını karşıladığımız zaman bize yardımcı olmak üzere yanımıza katılıyorlar. Daha sonra bu insanları üç farklı alanda görevlendirip, önce kendi kampınızı daha sonraları ise şehrinizi kurma yolunda ilerleyebiliyorsunuz.
Ekibimize dahil olan insanlar ise kendilerine ufak bir iyilik yaptık diye, öylece bize kul köle olmuyorlar tabii ki. Başlangıç olarak herkesin barınma sorununu çözmek birinci görevimiz oluyor. Geceleri başlarını sokacakları derme çatma bir yer hazırladıktan sonra, bir de düzenli bir şekilde besin kaynağı sağlamamız gerekiyor. Nitekim kimse aç karınla çalışmıyor. Ekibimizdeki insanların tüm bu sorunlarını çözdükten sonra ise sıra iş bölümüne geliyor. Bu noktada bazılarına kamptaki işleri yapmak üzere işçi ve muhafız rollerine atayabiliyoruz. Bunun yanı sıra bir de yolculuklarda bize eşlik etmesini istediğimiz kişiler için de yoldaş rolü atayabiliyoruz.
İşçiler kamptaki neredeyse her işle ilgileniyorlar. Yeni bir teknoloji araştırmaları, bu araştırmalar için gerekli malzemelerin toplanması, avlanma ve yemek yapma, inşa ve tamir işleri gibi birçok konuda yardımımıza koşuyorlar. Bu yönleriyle oyunda belki de en çok ihtiyaç duyacağımız görev sınıfı bu işçi sınıfı oluyor. Bu kadar işin gücün yanında, kendilerini ve kampı korumak için pek bir zamanları kalmıyor. Bu noktada da bu göreve atamış olduğumuz muhafız görev sınıfındaki karakterler devreye giriyor. Düzenli olarak kampı kolaçan edip, çevredeki tehlikelere dair kampın güvenliğini sağlamakla yükümlü bir görev sınıfı olarak karşımıza çıkıyor muhafızlar da.
Gündüzleri olduğu gibi geceleri de yine herkes uyurken, kampımızın başını boş bırakmıyorlar. Bu iki sınıfın da görevlerini düzenli ve doğru bir şekilde yerine getirmesiyle kampın gelişimini üstlenmek dışında pek bir işimiz kalmıyor. Bunun için de bizimle birlikte sefere çıkacak yoldaş sınıfı insanlar bizim askeri gücümüzü oluşturuyor. Harita keşfi konusunda Bellwright pek oyuncuyu motive eden bir yapım olamıyor ama ne yazık ki. Oyuna başladığınız andan itibaren, şehirlerin ve düşman kamplarının yerlerini nokta atışı bir şekilde harita üzerinden görebiliyoruz. Bu da oyunda keşif yapıp, sürpriz karşılaşmalarla dikkat çekici bir oyun olmasının önüne fazlasıyla geçilmesine sebep oluyor.
Bellwright, kendi ekibinizi kurmanıza imkan sağlamasının yanı sıra, bir de çevrim içi eşli oyun özelliğine sahip olmasıyla öne çıkıyor. Toplamda dört kişiye kadar eşli oyuncu desteği sunan oyunda, üç arkadaşınızla birlikte, kendi maceralarınıza çıkabilir veya oyunun sınırlarını zorlayarak, size sunduklarını sonuna kadar sömürmeye çalışabiliyorsunuz. Bu açıdan oyunun bir nebze daha çekilebilir bir tecrübe sunacağını da görmek çok zor değil. Üstelik geliştirici ekibin geçmiş oyunlarına baktığımızda ise bu sisteme oldukça aşina bir ekip olduğunu da rahat bir şekilde söyleyebiliyoruz.
Daha önce ARK: Survival Evolved, Last Oasis, ATLAS gibi çoklu oyuncu tecrübesinin ön plana çıktığı yapımların arkasındaki bir geliştirme ekibinden gelen bir oyun Bellwright. Bu oyunlardan ikisi pek tutarlı bir performans sürdürememiş olsa bile ARK: Survival Evolved gibi oyun dünyasında oldukça sevilen yapımlardan birisi de bu oyuna ön ayak olmuştur diye düşünüyorum. Şimdiden göstermiş olduğu içeriklerle birlikte erken erişim süreci sonuna kadar potansiyelini ne kadar gerçekleştireceğini ise hep beraber bekleyip göreceğiz.