İki boyutlu bir rol yapma oyunu olan Beyond Galaxyland ile bir hafta kadar geçirdikten sonra, oyunun 20-25 saatlik hikayesi boyunca ne kadar çok etki gösterdiği dikkatimi çekti. Sadece oyunun estetiği ve temaları değil; çok çeşitli savaş, bulmaca ve keşif sistemleri de mevcut. Her zaman başarılı olmasa da ve bazı sistemler ve yaklaşımlar az gelişmiş ve beceriksiz hissettirse de geliştirici, benzersiz bir dünya inşası ve akıcı savaş sistemleri için övgüyü hak bence ediyor. Bu, beklediğinizin ötesine geçen bir rol yapma oyunu değil ama yine de iyi bir deneyim.
Beyond Galaxyland, ana hikayesinde pek çok soru soruyor, temalar ve karakterler gerçekten karışık bir buket olarak sunuluyor. Başkahramanımız olan Doug, beklenmedik bir kıyamet olayı nedeniyle kendini günümüz dünyasından ayrılmış, kadim bir ırk tarafından türleri Dünya ile aynı kaderden kurtarmak için yaratılan yapay bir güneş sistemi olan Galaxyland içerisinde buluyor. Her türün, sistemde benzersiz bir gezegen olarak var olan kendi yaşam alanı var. Doug, yolculuğuna mültecilerin ilk geldiği merkez gezegen olan Neo içerisinde başlıyor.
Dünya’yı yok eden olayların yanı sıra yardımsever kurtarıcılarının doğası, amaçları ve motivasyonları hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışan ana karakterimizin yolculuğu bazen soykırım, kader ve kendi kaderini tayin etme gibi ağır konuları yansıtan ciddi bir ton benimsiyor. Bu, mizah ve hicivle keskin bir tezat oluşturuyor; bazı yerler ve sakinleri, hikayelerine daha çok Hitchhiker yaklaşımına veya daha çok Slapstick komediye dayanıyor. Doug’ın etrafındaki karakterler bunu iyi örnekliyor. Neo’da tanışılan bir yönetici robot olan Martybot, kendini küçümseyen mizah ve acıma için bir kanal.
Malefactor ise tam olarak bu: Şüpheli tasarımları ve geçmişiyle olay örgüsünü ilerletmeye hizmet eden bir düşman. Doug’ın evcil kobayı Boom-Boom’un harika bir karakter çizgisi var ve aralarındaki ilişki absürdlüğüne rağmen en dokunaklı olanlardan biri. Finale doğru, olay örgüsü kozmik bilimkurgu mitosunu ikiye katlıyor ama aniden bitiyor ve pek çok açık konu bırakıyor. Hikayenin temaları göz önüne alındığında, bunun kasıtlı bir seçim olup, olmadığını veya hikayeyi daha da geliştirme planları olup olmadığını bilmek zor. Keşke daha net bir final görebilseydim.
Beyond Galaxland oyununun sanat tasarımı ise gerçekten göz alıcı. Piksel sanatı, üç boyutlu nesneler ve şık ayrıntılar için mükemmel bir gözün birleşimi tüm konumları yükseltiyor. Endüstriyel sektörler, sert siluetler ve karamsar gölgelerle tanımlanırken; pastoral orman dünyaları da harika bir şekilde stilize edilmiş güneş ışınlarına ve dağınık parlaklık alanlarına sahip. Karakterler ve yaratıklar da benzer şekilde farklı ve bölüm sonu canavarı karşılaşmaları, geçmiş türlerin esintilerini güçlü bir şekilde çağrıştırsa bile, akılda kalıcı ve çeşitli.
Savaş efektleri basit ama etkili ve bazı stil ve animasyonlarıyla 1990’ların sonundaki Japonya temelli rol yapma oyunları anılarını daha da canlandırıyor. Müzikler de aynı şekilde bu dönemi çağrıştırıyor ve çoğu synth gibi enstrümanlardan oluşan çok çeşitli ses manzaralarına sahip. Bu hoş arka planların etrafındaki hareket, beklenenden daha fazla platform zıplaması ile iki boyutlu karakter kontrolü ile yapılıyor. Çoğu hareket oldukça düz ve noktadan noktaya olsa da çift zamanlı zıplamaların ve kaydıraklardan atlamanın gerekli olduğu alan da vardır.
Kontroller affedici ve çift zıplama havadar; bu yüzden bu asla sinir bozucu hissettirmiyor ve rutin keşiflere çeşitlilik katıyor. Beyond Galaxyland oyununun savaşları ise diğer sıra tabanlı iki boyutlu rol yapma oyunlarına benzer. Oyuncular sırayla, doğal becerileri de dahil olmak üzere belirli bir menüden yetenekleri etkinleştiriyor ve savaşta yakalanabilen canavarlardan beceriler kazanıyor. Bir düşmana yapılan her başarılı vuruş bir Yetenek Puanı sayacını yükseltirken, ıskalar ise azaltıyor. Bir tur boyunca hiçbir şey yapmamak sayacı otomatik olarak üç puan dolduruyor.
Bu nedenle isabetlilik, yetenekleri kullanma araçlarını güvence altına almada önemli bir rol oynuyor: Daha isabetli olan karakterler, hasarları daha az olsa bile sayacın dolmasına yardımcı olabilir. Bir başka değişiklik de bir karakterin sahip olduğu temel saldırı sayısının mevcut Tur Puanları (TP) tarafından belirlenmesi. Her karakter üç TP ile başlar ve oyun boyunca çeşitli ekipman ve ödüller TP’yi artırır. Bu, daha fazla stratejik seçime ilham verir. Daha fazla TP, daha fazla potansiyel saldırı anlamına gelir ancak daha fazla ıskalama anlamına da gelebilir.
Oyunun dünyasını keşfederken, düşman yaratıkları ve yeteneklerini belirlemek için bir fotoğraf işlevi kullanabiliyoruz. Savaş sırasında, sağlıkları azaldığında onları yakalayıp, portföyüne ekleme şansı var. Her yaratık tek bir yetenek sunmak için çağrılıyor ve bazı yetenekler Doug ile birlikte seviye atlıyor. Birçok yönden Final Fantasy VII oyununun Materia sistemini akla getiriyor; farklı yaratıklar, element saldırıları veya Haste ile Regen gibi bir parti güçlendirmesi sunuyor. Bu etki daha da ileri gidiyor; birden fazla yaratık bir arada bulunabiliyor.
Yıldırım tabanlı bir karakter oluşturabilir veya partinin geri kalanını desteklemek için iyileştirici yaratıklar yükleyebilirsiniz. Karakterleri ve becerileri geliştirmek için makul miktarda ganimet ve ekipman bulabilirsiniz. Karakterlerin bir ana silahı var ve oyun ilerledikçe bunlardan çok fazla bulunmuyor. Bununla birlikte, dört adede kadar artefakt donatabilirsiniz ve bunlar element hasarına direnmek veya istatistikleri artırmak gibi esnek seçenekler sunuyor. Bölüm sonu canavarlarının çoğunda benzersiz eserler var ve savaş sırasında onları kolayca çalabiliyorsunuz.
Diğer unsurlar – yavaşça dolan aktif zaman çubukları, tüketilebilir eşyalar, çağırma/büyülü güçler – oyunun çeşitli tasarım kaynaklarından alıntılandığı diğer örnekleri. Genel olarak savaş hızlı, sezgisel ve ortam kadar fantastik bir gösteri olmasa bile asla adaletsiz hissettirmiyor. Savaş ve keşif mekaniklerinin yanı sıra Beyond Galaxyland, bazıları diğerlerinden daha iyi işlenmiş bir dizi başka sistem içeriyor. Hafif fizik bulmacaları var. Hafif araştırma mekaniğine sahip yan görevler var. Bir canavar savaş arenası var. Mücadele etmeniz gereken iki farklı yarış mini oyunu var…
Daha da fazlası; seviye haritalarının etrafına dağılmış kaynakları toplayarak eşyalar üretebilirsiniz. Sonuç olarak, bir dizi ilham kaynağından bir araya getirilmiş etkileyici bir sistem yelpazesi sunuluyor. Bahsettiğim tüm bu elementler ne yazık ki mükemmel bir şekilde bir araya gelmiyor; beceriksiz yarış bölümleri zayıf ve top fiziği bulmacaları hassas kontrolden yoksun. Aslında, oyunda o kadar kısa ve geç bir gizlilik bölümü var ki ortaya çıkması bile bir sürpriz. Bunlar, oyunun zayıf yönleri olsa bile sizi oyundan tamamen soğutmaya yetecek kadar kötü değiller.
Beyond Galaxyland yapıtının oyun sonuna ulaşması, kritik yolu takip etmeniz ve hafif bir grind yapmanız durumunda pek de uzun sürmüyor açıkçası. Keşfedilecek bir avuç başka dünya var ve bunların her birinde bir ya da iki yan görev bulunuyor. Bunlar, belirli bir yaratık grubunun fotoğrafını çekmek veya Boom-Boom’un menzilli saldırısı ile iki boyutlu manzarada gizlenmiş simgeleri etkinleştirmek gibi oyun çapında tanıdık görevleri içeriyor.
Şık bir şekilde tasarlanmış dünyalara rağmen, sıra dışı bir şey yok ve olay örgüsünün kaç tane kurtarılmış tür kurduğunu düşündüğünüzde olması gerektiği kadar keşfedilecek dünya da yok. Doug’ın yolculuğunun sonuna kadar ilgimi ayakta tutan Beyond Galaxyland yapıtının tarzı ve hissiyatı oldu. Destekleyici sistemlerin çoğu oldukça tanıdık ve bazılarının gerçekten yeniden gözden geçirilmeye ihtiyacı olsa da, tematik anlatı ilgi çekmek için yeterli gizeme sahip.
Dünyanın karmaşık grafik detaylarını ve orijinal dünya inşasını keşfetmek, oyunun süresinin çoğu için eğlenceli ve savaş elementleri de bunu kesinlikle batırmıyor. Eğer bu türün temel unsurlarından biri yeni dünyaları keşfetmekse, Beyond Galaxyland elinden gelenin en iyisini yapıyor. Sadece oraya nasıl ulaştığı biraz sallantılı. Yolculukta biraz gevşemeye hazır olun ve iyi vakit geçireceksiniz. Ufak tefek sorunlara da takılmanızı açıkçası önermiyorum; bu oyun hak ediyor.
Durumu özetlemek gerekirse, oyunda bazı az gelişmiş sistemler ve beceriksiz mekanikler var ve tematik karışım herkesin zevkine uygun olmayabilir. Buna karşılık; göz alıcı grafik tasarımı, sağlam dövüş mekanikleri ve nostaljik müzikler kesinlikle şahane. Bu kadar çok etkeni bir araya getirerek kendini biraz zayıflatmış olabilir ama Beyond Galaxyland iyi bir hikaye, ilgi çekici grafik tasarım ve zorlayıcı savaş dinamikleri sunuyor. Bu oyunu sizlere önerebilirim.