Microsoft şirketinin bünyesine giren Ninja Theory, Overwatch oyununa benzeyen çoklu oyunculu yeni bir yapımı bizlerle buluşturdu. Bleeding Edge isimli bu video oyununda; yakın dövüş odaklı, çevrim içi ve eğlenceli mücadeleler hedefleniyor. Bizler de Türkçe metin desteğiyle gelen bu yapımda nelerin sunulduğuna beraberce göz atmak istiyoruz. Eğer hazırsanız, sür’atle bu oyunun inceleme yazısına geçiş yapalım.

Bleeding Edge

Bleeding Edge bizlere ne sunuyor?

İncelemesini gerçekleştirdiğim Bleeding Edge, 4 kişiden oluşan 2 takımın birbirine üstünlük sağlamaya çalıştığı çoklu oyunculu bir yapıyla karşımıza çıkıyor. Bu oyunda da giriş kısmında örnek verdiğim Overwatch oyundaki gibi farklı özellikleri olan karakterleri seçerek mücadele ediyoruz. Aradaki en büyük farklardan bir tanesi ise incelemekte olduğum yapımın genel hatlarıyla yakın dövüş odaklı bir yapıyı barındırıyor olması.

Bu oyunda uzak mesafeli silahlar barındıran karakterler de buluyorlar ama bu mesafe bir hayli kısa tutulmuş vaziyette. Göstergeler ve mini harita yardımıyla da hangi oyuncu nerede ne yapıyor diye görebiliyoruz. Bir diğer deyişle, haritanın bir köşesine saklanıp oyun boyunca orada saklanan oyunculara bu yapımda pek rastlanamıyor. Bleeding Edge oyununda, çıkış dönemi itibariyle 2 adet oyun modu yer alıyor. Bu oyun modlarından bir tanesinden alan ele geçirilmeye çalışılırken, diğerinde toplanan güç hücrelerinin teslim edilmesi gerekiyor.

İlk oyun modunda, dairenin içerisinde oyuncular durdukça o daire ele geçiriliyor. Tabii, diğer takımın oyuncuları da farklı daireleri ele geçirmek gibi sizin takımınızın ele geçirmekte olduğu daireleri savunabilirler. Kısa sürede alışılacak bir oyun modu bu ilk anlattığım. İkinci oyun moduysa, benzer çoklu oyunculu oyunlarda çok sıklıkla rastlamadığımız bir yapıya sahip. Bu ikinci oyun modunun temelini toplamak ve teslim etmek oluşturuyor.

Mücadele başladığında oyun alanının belirli bölgelerinde güç hücreleri ortaya çıkıyor. Oyuncuların amacı güç hücrelerinin dış kabuklarını silahlarıyla kırarak bu hücreleri toplamak oluyor. Güç hücresi toplama aşamasından sonra teslimat noktaları ortaya çıkıyor ve toplanan güç hücrelerinin buraya bırakılması gerekiyor. Yukarıda saydığım tüm noktalar, oyunun mini haritasında görülebiliyorlar.

Bu oyun modunda, teslim edilen her bir güç hücresi takıma puan kazandırırken aynı zamanda rakip takımdan öldürülen oyuncular da puan kazandırıyor. Öte yandan güç hücresi taşıyan bir oyuncu öldürüldüğünde, taşıdığı tüm güç hücreleri etrafa yayılıyor ve rakip takım oyuncuları tarafından toplanabiliyor. Belirttiğim gibi mini haritada tüm oyuncuların hareketleri görüldüğünden ötürü, aksiyon dozajı yüksek bir oyun ortamının sağlandığını söyleyebilirim.

Bleeding Edge

Oldukça ilginç karakterlerimizin farklı meziyetleri bulunuyor

İncelemekte olduğum Bleeding Edge isimli video oyunu, 11 karakter seçeneğiyle çıkışını gerçekleştirdi. Tabii ki zamanla bu karakter sayısı artacaktır fakat ilk etap karakter çeşitliliğinin yeterli olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca bu karakterlerin tek tek özenle hazırlanmış olduklarını da söyleyebilirim. Her bir karakterin, Türkçe metin desteğiyle birlikte kendine özgü hikayeleri, oyunun menülerinde yer alıyor. Merak edenler bu kısma girerek karakterleri inceleyebilir.

Çıkış dönemi itibariyle bu yapımın karakterleri 3 farklı sınıfa ayrılmış durumdalar. Bu sınırlar; hasar, destek ve tank olarak karşımıza çıkıyor. Hasar sınıfında 5 karakter, destek ve tank sınırlarında ise 3’er karakter seçilebilir olarak yer alıyor. Her bir karakterin kendisine özgü vuruş tarzları bulunuyor. Bazı karakterler, yakın dövüş odaklı olarak sıralı darbeler indirebilirken, bazıları kısa mesafeli olarak atışlar yapabiliyorlar.

Bununla birlikte, yine her bir karakterin 3 adet farklı özel hareketi bulunuyor. Bu hareketler, kendi dolum süreleri vasıtasıyla müsabakalar içerisinde kullanılıyor. Ayrıca karakterlerin birer de nihai hareketleri yer alıyor. Bu da benzer türdeki pek çok oyunda yer aldığı gibi müsabakalar içerisinde dolarak kullanılabiliyor. Böylelikle, her bir karakterin çeşitlilik barındıran mücadele tarzları oluşmuş oluyor.

Bleeding Edge oyununu deneyimleyen pek çok kişinin, kısa süre içerisinde kendi favori karakterlerini bulacaklarını düşünüyorum. Mevcut sınıflar içerisinde, hem oyun tarzına, hem de takım oyununa uygun oyuncular seçilecektir. Bu arada, müsabakalarda sınıfsal bir limit yer almıyor. Oyuncular, istedikleri sınıftan karakterleri seçerek mücadeleye başlayabiliyorlar. Yalnızca, diğer oyuncular tarafından seçilen karakterler seçilemiyor ve takımdaki herkes ayrı bir karakterlere sahip oluyor.

Tüm bunlarla birlikte karakterler öldüklerinde, başlama noktasında doğmayı beklerken farklı bir karakter seçilebiliyor. Yani, oyunun başında seçtiğiniz karakterle sonuna kadar devam etmek zorunda değilsiniz. Duruma göre takımınızda bir destek oyuncusu yoksa, bu tarzda bir değişiklik yapabilirsiniz. Benzer şekilde, eksik olan sınıfa yönelmek daha faydalı oluyor. Karakterlerden bahsetmişken, dilerseniz biraz da özelleştirme seçeneklerine değinelim.

Bleeding Edge

Özelleştirme seçenekleri şimdilik yetersiz görünüyor

Günümüzdeki pek çok video oyununda özelleştirme seçeneklerinin varlığını görüyoruz. Özellikle mücadeleci yapıdaki yapımlarda, her bir oyuncu karakterinin farklı görünmesi üzerine çeşitli ögeler kazanmaya ve kilitli olan ögelerin kilidini açmaya uğraşıyor. İnceleme yazısını okuduğunuz Bleeding Edge oyununda da belirli seviyede bir özelleştirme yelpazesi yer alıyor.

Bu oyundaki atölye seçeneğinden, karakterlerimizle ilgili değişiklikleri yapabileceğimiz kısma giriş yapıyoruz. Karakteri seçtikten sonra karşımıza; modlar, kaykaylar, ifadeler, görünümler ve biyografi seçeneklerinden oluşan bir liste çıkıyor. Modlar seçeneğinde, her bir karaktere 3 adet atanabilen ek geliştirmeleri seçebiliyoruz. Bu modlar sayesinde karakterimizin yüzde cinsinden; sağlığı, saldırı hasarı, menzil değerleri gibi özellikleri gelişiyor.

Oyunda ilerledikçe ve deneyim puanı kazandıkça, yeni özellikler veren modların kilitlerini açabilir ve tercih sayısını arttırabilirsiniz. Atölye sekmesinin altında karşımıza çıkan bir diğer seçenek ise kaykaylar oluyor. Bleeding Edge oyununda, mücadeleler sırasında daha hızlı hareket etmek adına kaykaylarla hareket edebiliyoruz. İşte bu kaykayların çeşitlerini bahsettiğim bölümde bulacaksınız. Bu kısım da hem deneyim puanlarıyla hem de oyun içi para vasıtasıyla bir alışveriş alanına dönüşebiliyor.

Bir diğer atölye seçeneğinin ifadeler olduğunu söyleyeyim. Yine, günümüzdeki pek çok video oyununda görmeye alıştığımız ifadeler, karakterlerin zafer ve çeşitli anlarda yaptıkları animasyonları kapsıyor. İfadeler seçeneğine girerek, karaktere özel seçenekleri tercih edebiliyoruz. Sonraki seçeneğimiz görünümler başlığı altında toplanıyor. Adından da anlaşılacağı üzere bu kısımda karakterin dış görünümünü yekpare bir halde değiştirebiliyoruz.

Biyografi ise karakterlerin hayat hikayelerinin bulunduğu eğlenceli bir kısım olarak incelenebiliyor. Kısım anlamında özelleştirme yapılan fazla bir unsur olmadığı gibi her bir seçeneğin içerisinde de oldukça yetersiz seçenek olduğunu ne yazık ki söylemeliyim. Örneğin, bir karakterin dış görünüşünü değiştirmeye kalktığımızda, karşımıza birbirine çok benzeyen birkaç seçenek çıkıyor ki bu da oldukça yetersiz görünüyor.

Bleeding Edge

Görsel anlamda oyunun bir sıkıntısı bulunmuyor

İncelemekte olduğum yapımın grafiklerine bakanların akıllarına muhtemelen Overwatch ve Borderlands markasına ait oyunlar gelecektir. Sanatsal yapısı öne çıkan bu grafik yapısının, oyunlara canlılık kattığı görüşündeyim. Çevrim içi yapıdaki, gerçekçilik kaygısı yaşamayan yapımlarda bu tip grafik modellerinin gayet iç açıcı olduğunu düşünürüm. Bleeding Edge oyununda da böyle bir yapının gayet sanatsal bir biçimde aktarılmasını başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

Bu yapımın PC sürümünü deneyimledim ve karşılaştığım performanstan gayet memnun kaldım. Açıkçası, alfa sürecinden beri bu derece iyi optimizasyon yapılabileceğini pek zannetmiyordum. Gayet akıcı bir oynanışla, göze hoş gelen bir yapı sunuluyor. Ayrıca, karakterlerin çizimlerini ve tasarımsal detaylarını da gayet beğendiğimi belirtmek isterim. Oyunun seslerini de mükemmel olarak tanımlayamasam da kötü olarak nitelendiremem.

Bir parantez de savaş alanları için açayım izninizle. Bu video oyununda, çıkış dönemi itibariyle 4 adet harita bulunuyor. Bu sayı açıkçası biraz yetersiz ama harita çizimlerinin eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Genelde 3 koldan ilerleyen haritalar var ve haritanın pek çok noktasında kestirme yollar yer ve meydanlık alanlar yer alıyor. Görsel anlamda genel yapının sıkıntı oluşturacağını düşünmüyorum.

Öte yandan, Bleeding Edge oyununda maçlara bağlanmak biraz fazla zaman alıyor. Hızlıca savaş seçeneğine girilmesine karşın müsabaka başlanana kadar önce tüm oyuncuların bağlanması bekleniyor. Sonrasındaysa, eğer tüm oyuncular hazırsa savaş alanına geçiliyor ve bir 60 saniye kadar da bu süreçte maçın başlanması bekleniyor. Bu süreçte, toplam 8 kişiden bir kişi bile beklemekten usanıp ya da teknik hatalardan ötürü oyundan çıkarsa bu süreç durduruluyor.

Çıkan oyuncunun yerine yeni bir oyuncu geldiğinde ise 60 saniyelik bekleme süresi baştan başlıyor. Bir denememde, bu sürecin defalarda tekrarlanmasına şahit oldum ki süreç bitmek bilmedi. Herhangi bir aksilikle karşılaşmasak dahi birbiri ardına tekrarlanan bekleme süreçlerinin, benzer yapıdaki diğer çevrim içi oyunlara göre biraz daha fazla olduğunu söylemek isterim. Bu da oyunda yer alan olumsuz durumlardan bir tanesi olarak bir kenara yazılabilir.  

Bleeding Edge

Bleeding Edge oynanması gereken bir yapım mı?

İnceleme yazısının bundan önceki kısımlarında, Bleeding Edge oyunuyla nasıl bir yapının sunulduğunu aktarmaya çalıştım. Bu son kısımda ise genel değerlendirmeler yapacağım. Öncelikle belirtmek isterim ki bu video oyunu tam sürüm olarak adlandırılmanın biraz gerisinde kalıyor. Bir diğer deyişle, bu oyunun şu anki halini bir nevi erken erişim sürecine giren bir oyuna benzetebiliriz. Tabii ki zamanla içeriklerini genişletecektir ama şu anki haliyle bir hayli eksik duruyor.

Bundan daha da önemlisi, her ne kadar karakter çeşitliliği ve özelliklerine önem verilmesine karşın, bu türün yakın dövüş odaklı olması pek olmamış gibi. Her bir karakterin birbirine yakınlaşması ve vurmaya çalışması, oyunun genelinde bir karmaşaya sebep oluyor. Özellikle, bölge ele geçirme görevlerinde bu karmaşanın en üst noktasına ulaştığını gördüm. Tam bir düşmanı öldürdüm derken, aynı anda başka bir düşmanın sağa sola darbe savurması yüzünden öldüğüm de çok oldu.

Öte yandan, inceleme yazısının üst kısımlarında belirttiğim gibi karakterlerin her birisi özenle tasarlanmış ve farklı özelliklerle donatılmış vaziyetteler. Bu durum takdir edilebilir. Oyunculara, seçim şansını da arttırabilir yalnız karakterlerin barındırdığı yeteneklerin pek kullanışlı olduğunu söyleyemem. Farklı bir şekilde söylemek gerekirse, savaş alanına çıkıldığında bu yeteneklerin pek işlevsel olduklarını göremedim. Kullanıyorsunuz ama etkisi pek anlaşılmıyor.

Yine üst kısımlarda belirttiğim gibi savaşlara geçmek için uzun süre beklenmesi, özelleştirme seçeneklerinin oldukça kısıtlı olması bu yapım için erken erişim süreci benzetmesi yapmamı destekleyen noktalar oluyor. Oyunculara mod atayabilmek ise, oyuncuların kişisel stratejisini geliştirmek adına faydalı duruyor. Yalnız tüm bunlarla birlikte oyunun sürükleyiciliği biraz zayıf kalıyor.

Geneline baktığımızda, Microsoft tarafının Xbox Game Pass kütüphanesine eklediği bu oyunla, bu sistemin kütüphanesindeki çoklu oyunculu yapım eksikliğini doldurmaya çalıştığını görüyoruz. Zamanla içerikleri genişleyecektir fakat mevcut durumuyla bir hayli eksik kalıyor. Yalın dövüş temelli olması da oyuncuların bir süre bocalamasına sebep olacaktır. Yenilikler denemesi takdiri hak ediyor ama bunlar oyuncular tarafından rağbet görecek mi, bilemiyorum.  

Bleeding Edge
Bleeding Edge
Yakın dövüş odaklı bir çoklu oyunculu yapım olarak karşımıza çıkan Bleeding Edge, türe farklı bir yorum getirmek adına yola çıkıyor. Düzenlenmesi gereken pek çok unsur olan bu yapımın dövüş sistemi, tam olarak oturtulmuş gibi görünmüyor. Karakterlerin özenle hazırlanmasının yanında, farklı hareketlerin hissedilebilir etkiler bırakmaması, oynanış anlamında bazı parçaların yerine oturmadığını gösteriyor. Tüm bunlarla birlikte, içerik ve özelleştirmeler anlamında zayıf kalan bu yapımın, adeta bir erken erişim süreci yaşamakta olduğunu söyleyebiliriz.
Olumlu
Göze hoş gelen grafikler ve oyun performansı.
Çoklu oyunculu yapımlara farklı bir soluk getirmeye çalışması.
Karakterlerin çeşitli özellikleri ve modlara sahip olması, oyuncu stratejisini arttırıyor.
Başarılı sayılabilecek bir Türkçe metin desteği barındırması.
Olumsuz
Tam sürümden ziyade şu anda erken erişim sürümü izlenimi veriyor.
Oyun modları ve savaş alanı sayıları oldukça düşük.
Müsabakalara girerken bekleme süreleri çok uzun ve bu süreler uzayabiliyor.
Özelleştirme seçenekleri çeşitlilikten uzak ve yeterli değil.
Özel hareketlerin çeşitliliği iyi ama işlevsellik anlamında gerekli etkiyi vermiyor.
7.4

Etiketler:

,