Balloon Studios tarafından geliştirilen ve Whitetorn Games tarafından yayımlanan Botany Manor, oyunculara çok sakin ve keyifli bir oynanış sunmaya hazırlanıyor. Birçok tohumu keşfetme ve yetiştirme imkânı bulduğunuz bu simülasyon oyunu bize hem bitkiler hakkında hem de çevre hakkında oldukça enteresan bilgiler veriyor. Bulmaca ağırlıklı olarak oynadığımız oyunda ilerledikçe yeni bitkileri keşfediyoruz ve bu bitkilerle birçok şey yapabiliyoruz. Botany Manor size gerçek hayatta bitki yetiştirirken yapabileceklerinizi bir bakıma oyunda da yansıtmayı başarmış diyebilirim. Hem sakin hem de sürekli bir şeyler keşfettiğimiz bir oyun olmuş.

Botany Manor, 19. yüzyılda, İngiltere’de geçiyor. Bir malikanede geçen oyunumuzda biz ana karakter olan Arabella Greene olarak oynuyoruz. Malikaneyi ve dönemi keşfederken birçok tohum toplayarak, bu tohumlarla da bitki yetiştiriyoruz. Oyuna ilk başladığımda alanımın sadece bir sera olduğunu sanmıştım ancak ilerledikçe büyük bir malikane bizleri karşılıyor. Seramız bir sürü farklı bitki ve boş saksılardan oluşuyor. Önce etrafı inceleyerek bir bitki keşfediyoruz ve bunu ekiyoruz. Etraftaki nesnelerle de etkileşime geçerek bitkiyi büyütüyoruz. Elimizdeki kitapçık ise bize rehberlik ederek büyük bir kolaylık sağlıyor.

Önceliğimiz elbette ki etrafı incelemek. Botany Manor size sayısız ipucu sunabiliyor. Bu ipuçlarını toplayarak kitapçığınıza yerleştiriyorsunuz ve size keşfettiğiniz bitkiyi gösteriyor. Ayrıca bir tohum da veriyor ve bu tohumu da ekerek bitkinizi büyütebiliyorsunuz. Gerçekten çok enteresan ve güzel bitkiler var. Her bitkinin büyüme şekli ise oldukça farklı. Örneğin, oyunun başlarında keşfettiğimiz bir bitkiyi fotoğrafını çekerek büyütebiliyoruz. Bu çok hoşuma gitti çünkü oyun 19. yüzyılda geçtiği için fotoğraf makinesi de tam olarak ona göre seçilmiş. Belli kimsayallarla formüller elde ederek bitkilerin büyümesine yardımcı olabiliyoruz. Oyun bu noktada güzel bir üretkenlik de sağlıyor bize.

Hem arazide dolaşarak hem de malikanenin içini gezerek birçok ipucuna ulaşabilir. Bırakılan mektupları okumak ve çekilen resimlere bakmak oldukça keyifliydi. Malikane ve orada yaşamış insanlar hakkında bilgi almak oyuna devam etmeniz için sizi motive ediyor. Zaten dediğim gibi, oynanışı da oldukça rahat olduğu için, sakin müziklerin de olması huzurlu bir oyun deneyimi sunabiliyor. Çok sayıda odası bulunan ve oldukça geniş bir araziyi keşfedeceğiniz Botany Manor, benim gerçek hayatta da yapmaktan çok keyif aldığım bir herbaryumu size sunuyor. Bunu da keşfettiğiniz bitkilerle doldurmayı asla unutmayın.

Botany Manor

Botany Manor size herhangi bir yönlendirme sunmasa da bu noktada çok zorluk yaşamıyorsunuz. Zaten gidebileceğiniz alan kısıtlı olduğu için yolunuzu bir şekilde bulabiliyorsunuz. Önünüze çıkan kartpostallar ve mektuplar ipucu değeri taşıyor. Aynı zamanda size sadece bitkiler hakkında ipuçları verilmiyor. Yolunuzu nasıl çizeceğiniz de bu bitkileri önceden yetiştiren insanlar tarafından size rehberlik ediyor. Birinci şahıs olarak oynadığımız oyunda çok yalnız hissedebiliyorsunuz. Etraf oldukça sessiz ve sadece kuş sesleri ve müzik size eşlik ediyor.

Oyundaki karakterler hakkında fazla bilgi sahibi değiliz. Muhtemelen bu karakterler ana karakterimiz Anabella Greene’in yakınları ya da arkadaşları. İlk başta bizim sadece orada çalışan bir bahçıvan olduğumuzu düşünmüştüm ama zaten orası bizim evimizmiş. İşte bunları da minik keşifleriniz sırasında öğrenebiliyorsunuz. Çevreyi biraz araştırdığımda bir kapının önünde bırakılmış not buldum. Bu not Arabella Greene tarafından yazılmış ve not araştırmak yapmakla meşgul olduğunu ve herhangi bir şey gelirse bırakıp zile basılmasını söylüyordu. Oynadığım süre boyunca kapıya bırakılan herhangi bir şeye ise hiç rastlamadım.

Botany Manor, tohumları da çok çeşitli olacak şekilde seçmiş. Her koşulda yetiştirmeniz gereken farklı bitkiler bulunuyor. Hem soğuk hem sıcak iklimlere uygun bitkiler ve farklı topraklar gerektiren birçok bitki mevcut. Bitkileri herbaryuma eklediğimizde de bitki hakkında bilgi veriliyor. Örneğin, Fulguria adındaki bitkimiz, fırtınalı havalarda büyüyebiliyor ve şimşekten etkileniyor. Bu sebeple onu büyütmek için fotoğraf makinesinin flaşından yardım alıyoruz. Bunun gibi ipuçlarını toplayarak değerlendirebileceğimiz çok hoşuma giden detaylar oldu.

Oyunda malikanedeki ve çevredeki birçok kapı kilitli olarak karşımıza çıkıyor. Bunları açmak için bir anahtar ya da şifreye ihtiyacımız var. Malikanenin içindeki bir kapı da evin içinde büyüyen bir ağacın dallarının kapıya yetişmesi sebebiyle kapalı durumda bulunuyor. Bunu da açmak için bu ağacın ne olduğunu bilmemiz ve ona göre bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Açıkçası bu kadar kısıtlayıcı bir oynanış beklemiyordum. Evet, bulmaca çözmesi çok zevkli ve evi araştırmak oyuncuyu heveslendiriyor ama her kapıyı açmaya çalışmak beni biraz zorladı. Evi ayrıntılı gezsem de çoğu zaman bazı şeylerin yerlerini bulmak oldukça zaman alıcıydı.

Botany Manor

Farklı odalardan yapabileceğimiz bir sürü eğlenceli şey bizleri karşılıyor. Ben bu incelemeyi yazdığım sıra bütün odaların kilitlerini açamadım maalesef ama açtıklarım oyunun gidişatına göre oldukça keyifliydi. Özellikle mutfağı açtıktan sonra oyunun ne kadar detaylı olduğunu anladım. Bizi yönlendirdiği alanda tütsüleme işlemi bile yapabiliyoruz. Bazı bitkilerimizi bununla da büyütüyoruz. Botany Manor oyununun gerçekten çok ayrıntılı olduğunu ve farklı fikirlere sahip olduğunu düşünüyorum. Basit bir bahçıvandan fazlası olduğumuzu gösteriyor.

Oyunda tek hoşuma gitmeyen şey çok yavaş yürüyor olmamızdı. Küçük bir odadaysak evet, yavaş yürümek ve etrafa bakmak mantıklı olabiliyor ancak malikaneden seraya giderken ya da çevredeki yerlere geçerken hep Shift tuşuna bastım. Evin içindeyken de bunu kullandım. Gerçekten bana aşırı yavaş geldi. Bunun dışında grafikleri ve renkleri çok tatlı bir oyun Botany Manor. Tıpkı adındaki gibi etrafta birçok farklı bitkiyi bize gösteriyor. Bunun yanında malikanenin tasarımı ve iç dekorasyonu oldukça güzeldi. Dönemini de yansıttığını düşünüyorum.

Şifreleri ve anahtarları bulmak için biraz yönlendirilmek güzel olabilirdi; bazen gerçekten her yere baktım ama bir türlü bulamadım bazı şeyleri. Tabii sonra çok beklemediğim yerlerden de çıktılar. Bunların dışında oyunu bitirmeyi hedefliyorum çünkü hikayesini gerçekten merak ediyorum. Herbaryum oluşturmak da oldukça keyifli olduğu için bu oyunu oynamanızı kesinlikle tavsiye ederim. Gözünüzü dört açarak oynadığınızda gerçekten bazı şeyleri ve oyun içindeki detayları yakalayabiliyorsunuz. Yukarıda da bahsettiğim gibi oyundaki bitki çeşitliliği ve bitkileri büyütürken kullandığınız detaylar çok zekice geldi bana.

Botany Manor, sakin vakit geçirmelik bir oyun arıyorsanız kesinlikle oynamanız gereken bir oyun. Zaten oyunun geliştiricisi Laure De Mey ve ekibi oyunu olabildiğince gerçek hayattaki botanik bilgilerini kullanarak geliştirmişler. Müziklerinin sakinliği ve oyunla uyumu da oldukça tatlı bir vakit geçirmenizi sağlıyor. Bazı bulmacalar zor olsa da bunları çözdükten sonra ve o bitkiyi keşfettikten sonra yaşadığınız rahatlama hissi gerçekten zorlanmaya değebiliyor.

Botany Manor
Olumlu
Farklı bitki çeşitleri bulunuyor.
Oyunun hikayesi ilgi çekici ve akıcı.
Bitkileri büyütmek için kullanılan yöntemler farklı ve zekice.
Olumsuz
Yürüyüş oyuna göre oldukça yavaş.
Anahtarlar ve şifreler için biraz fazla ipucu olmalıydı.
7

Etiketler: