Her sene yeni bir Call of Duty oyunu görmeye devam ediyoruz. Yalnız, sanıyorum ki benim bugüne kadar en az merakla beklediğim yapıt, bu senenin oyunu olan Call of Duty: Black Ops Cold War idi. Bunun sebebi de aslında geçen senenin oyunu olan Call of Duty: Modern Warfare olabilir sanırım. Malum, geçen sene Infinity Ward çok iyi bir iş çıkartmıştı ve eşli oyuncu modu hariç, yeterince güzel bir deneyim sunmuştu. O oyun sayesinde Call of Duty markasının bir üst seviyeye çıktığını anlamak mümkündü. Sıra, Treyarch tarafına geçince işlerin bozulacağını anlamak için çok düşünmedim.
Treyarch, ne yaparsa yapsın, Infinity Ward ekibinin kurduğu temeli kullanmazsa, final oyunun daha kalitesiz olacağı belliydi açıkçası. İşte bu sebepten ötürü de benim içimde Call of Duty: Black Ops Cold War için herhangi bir heyecan bulunmuyordu. Hatta oyunun alfa sürümüne katıldığım zaman da düşüncelerimin doğru olduğunu anlamıştım. Yine de Treyarch ekibini tebrik etmem gerekiyor; alfa ile beta arasında ciddi bir kalite farkı bulunuyordu. Beta ile işler çok daha iyi bir noktaya gelmişti. Betadan da final sürümüne aynı seviyede iyileştirmeler gördüm.
Call of Duty: Black Ops Cold War oyununu Aralgame tarafından temin edince, ilk işim tekli oyuncu temelli olan hikaye moduna dalmak oldu. Şimdi, ben her ne kadar en başta Infinity Ward tarafının geçen seneki oyununu övmüş olsam da o yapıtın hikaye modunda bir sıkıcılık vardı. Tamam, mod oldukça kaliteliydi ve kadronun yıldız gücü de gerçekten yüksekti. Bu kaliteye ve yıldız gücüne karşılık, ne yazık ki anlatılan hikaye, herhangi bir Call of Duty oyununun hikayesi gibiydi; sadece hikayenin Modern Warfare evreninde geçmesi işleri bir üst seviyeye çıkartıyordu ama o kadardı.
Modern Warfare evreni, bana göre her zaman için herhangi bir Call of Duty oyunu hikayesi sunuyordu. Bazen bu hikayeler kaliteli oluyordu, bazen olmuyordu ama sıradanlık hep vardı. Black Ops evreni ise yine bana göre çok daha ilginç hikayelere imza atıyordu ama orada da yıldız gücü pek yoktu. Yani, Alex Mason ve Frank Woods, bana göre hiçbir zaman John Price ve ekibindeki diğer bilindik karakterlerin yerine geçebilecek insanlar değildi. Sanıyorum ki bu durum, Call of Duty: Black Ops Cold War ile değişime doğru giden ilk adımı bana göstermiş oldu.
Call of Duty: Black Ops Cold War, yine kafa karıştırıcı bir hikaye ile karşımda
Call of Duty: Black Ops Cold War, kendi serisinin ilk oyunu için bir devam yapıtı. Bu yüzden de Alex Mason, Frank Woods ve Jason Hudson gibi tanıdık karakterler geri dönüyor; bazı tanıdık mekanları ziyaret ediyoruz. Oyunun başrolünde ayrıca iki farklı yeni karakter de bulunuyor. Bu karakterlerin ilki Bell ismindeki biz ve ikincisi de Russell Adler. Bell ismindeki oynanabilir bir karakterimiz olmasına rağmen oyun, bazı görevlerde bizlere Alex Mason karakterinin kontrolünü veriyordu. Hatta zaman zaman çok farklı karakterlerin de kontrolünü ele alabilmemiz mümkün oluyordu.
1981 senesinde Birleşik Devletler, başkanlık koltuğunda Ronald Reagan’ı bulunduruyor. Bu başkan da bir Sovyet ajanı olan Perseus’un çok büyük bir saldırı planı olduğunu öğreniyor ve bu ajanın ele geçirilmesi için Russell Adler’ı görevlendiriyor. Russell Adler da Bell, Alex Mason, Frank Woods, Jason Hudson ve birkaç farklı yardımcı karakter ile yeni bir tim kuruyor. Tabii ki Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun hikayesi bu kadar basit kalmıyor ve Perseus’un peşinde koşarken, timin çok daha farklı bir işin içinde olduğu anlaşılıyor, bizim kontrol ettiğimiz karakterde bile bir gizem bulunuyor.
Tüm bu gizemleri filan size söylemeyeceğim ama Call of Duty: Black Ops Cold War, bence Call of Duty markasının en ilginç ve farklı hikayelerinden birini, başarılı bir şekilde anlatıyor. İnceleme yazımın başlarında sıradan hikayelerden bahsetmiştim, bu oyunda kesinlikle öyle bir durum yok. İşlenen hikaye çok farklı, bol sürpriz dolu ve çok iyi bir şekilde de anlatılıyor. Yalnız, Black Ops evreninin karanlık yüzünü şöyle bir hatırlayınca, bu oyunda da neler döndüğünü daha en baştan ufak ufak tahmin etmeye başlıyorsunuz. İşte burada belki büyük sürpriz, bence daha iyi saklanabilirdi.
Hikayeyi benim gözümde başarılı kılan bir başka şey ise tema ve hikayenin geçtiği zaman. Call of Duty: Black Ops Cold War oyununa adım attığınız ilk andan itibaren karakterlerin tümü inanılmaz havalı bir şekilde gösteriliyor. Özellikle de Jason Hudson ve Russell Adler’ın havasından geçilmiyor. Alex Mason ve Frank Woods ise bildiğimiz gibi kalmaya devam ediyor. Oyun boyunca karşımıza çıkan diğer karakterler de döneme ait çok bilindik tiplemeler bulunduruyor ama bunlar çok iyi bir şekilde işleniyor; 1980’lerin havası bence yeteri kadar büyük bir başarı ile veriliyor.
Bu oyunun hikayesi hiç yenilik bulundurmadan mı başarılı oluyor?
2019’da piyasaya sürülen Call of Duty: Modern Warfare oyununda dümdüz bir Call of Duty oynuyorduk. Yani, görevden göreve, finale kadar koşuyorduk. Call of Duty: Black Ops Cold War oyununda ise bu durum değişiyor. Öncelikle, hikayedeki sürprizle alakalı olarak aslında kendi karakterimizin profilini, kendimiz oluşturuyoruz. Yani; Bell için isim, cinsiyet, ten rengi, geçmişi, psikolojik özellikleri filan bizim tarafımızdan seçiliyor. Burada oyunu en çok etkileyen şey ise psikolojik özellikler oluyor. Oyunda, 15 farklı psikolojik özellik var ve her biri, %25 daha fazla can gibi özellikler veriyor.
Kendi karakterimizin profilini belirlemek haricinde, oyunda neler söyleyeceğimizi filan da seçebiliyoruz. Diyalog seçimleri her zaman olmuyor ve sadece hikayenin önemli anlarında karşımıza çıkıyor. Bu seçimlerin bazıları oyunun gidişatını etkiliyor, bazıları ise etkilemiyor. Ayrıca, sadece diyalog seçimi değil, aksiyon seçimi de oyunda yer alıyor. Mesela, oyunun bir noktasında öldürmeyip, serbest bıraktığımız bir karakter, ileride bizlerin karşısına iyi veya kötü bir durum doğurarak çıkabiliyor. Hatta bu sistem, oyunun sonlarına doğru bambaşka bir boyut alıyor; farklı finaller görüyoruz.
Oyunun içerisinde ayrıca ana görevler ve yan görevler bulunuyor. Daha doğrusu, ekibin başında bir ana iş, iki tane de yan iş var. Bu iki yan iş veya operasyon ile alakalı kanıtları, ana görevler boyunca topluyorsunuz ve artık geri dönüşün olmadığı finale girmeden önce de o iki operasyonu tamamlamanız gerekiyor. Bu operasyonların oynanış kısmında pek bir numara yok ama asıl numara, o operasyonları doğru bir şekilde bitirmek. Yan görevlere doğru bir şekilde başlayıp, doğru bir şekilde bitirebilmek için biraz beyin gücü harcayıp, bulmaca çözmemiz gerekiyor.
Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun ana görevlerinde topladığımız tüm ipuçları, bahsi geçen iki bulmacayı çözmek için kullanılıyor ve aslında tüm ipuçlarına da ihtiyacımız oluyor. Bu bulmacaların nasıl çözüleceğini tabii ki inceleme yazımda uzunca anlatmayacağım ama bunlar, herkesin rahatça çözebileceği şeyler değil. Belki, ilk operasyonun bulmacası kolayca çözülür ama ikinci operasyon için biraz matematik bilmek gerekiyor. Bu da aslında oyuna önemli bir farklılık katıyor. Farklılık katan bir başka şey ise operasyonlara, güvenli bir evden başlıyor olmamız.
Call of Duty: Black Ops Cold War, kendi evrenini en iyi şekilde temsil ediyor
Call of Duty: Black Ops Cold War, güzel ve ilgi çekici bir hikayeye sahip. Bu hikaye çok iyi bir şekilde anlatılıyor ve birbirinden havalı karakterler, 1980’in başarılı bir şekilde temsil edildiği bir temada karşımıza çıkıyor. Anlatılan ilgi çekici bu hikayenin yanında yeterince farklı görevler, deneyimler, bulmaca çözümü ve diğer sistemler de bulunuyordu. Yani, her görevde sürekli aynı şeyi yapmıyor olmak, görevden göreve temanın ciddi bir şekilde değişmesi, sürekli olarak farklı bir deneyim yaşatmayı çok güzel bir şekilde başarıyordu. Yani, bu oyunun hikaye modu neredeyse kusursuzdu.
Neredeyse kusursuzdu diyorum; bence bu oyundaki hikaye modunun çok önemli sayılacak bir problemi var. Bu problem ise aslında hikaye temelli deneyimin biraz kısa sürmesi. Yalnız, burada da Treyarch ve özellikle de hikaye modu üzerinde özel olarak çalışan Raven Software tarafına pek suç bulabilmek mümkün olmuyor. Sonuçta, Activision tarafı her Call of Duty için 2 senelik geliştirme süresi tanıyor. Bu süre içerisinde de Raven Software, kaliteyi ve benzersizliği maksimumda tutmaya çalışırken, bu uzunlukta bir hikaye modu çıkartabilmiş. Yani, aslında uzunluk çok problem değil.
Yalnız, Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun hikaye modunda ciddi anlamda kafa karıştırıcı bir nokta bulunuyor. Şöyle ki, bu içeriğin bir bölümünde Imran Zakhaev ile tanışıyoruz. Bilmiyorum bu isim size ne kadar tanıdık geliyor ama Imran Zakhaev, Modern Warfare evrenine ait olan bir kötü karakter. Kendisi, orijinal evrende öldürülen final karakterlerden biriydi ve 2019 senesinde yeniden başlatılan Modern Warfare evreninde de kendisinin olduğu net bir şekilde belirtiliyordu. Yani, geçen senenin oyununda olmasa bile Imran Zakhaev, gelecek oyunlarda bir tehlike olacaktı.
Şimdi ise Imran Zakhaev, Call of Duty: Black Ops Cold War oyununda ortaya çıktı. Bu da demek oluyor ki Black Ops evrenin ilk oyunu, 2020 senesinde oynadığımız bu oyun ve yeniden başlatılmış olan Modern Warfare evreni aslında aynı. Activision, aslında bu iki evreni birleştirmek istiyorsa, bu güzel bir fikir olabilir. Black Ops dönemi, aynı evrenin geçmişini anlatıyorken, Modern Warfare da adı üstünde, modern dönemi anlatır. Bu da artık biraz benim hayalim olacak ama iki dönemden en ikonik karakterleri birlikte görmeyi de çok isterim gelecek oyunlarda.
Şimdi de sıra bu video oyununun ana içeriğine geliyor
Call of Duty serisi için ne kadar başarılı bir hikaye modu yapılırsa yapılsın, bu seriden oyunların satış noktaları, her zaman için çoklu oyuncu modları olarak kalacaktır. Bu yüzden de Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun başarılı hikayesini iki kere bitirdikten sonra, deneyimlediğin sıradaki içerik, çoklu oyunculu modu oldu. Açıkçası, hikaye modu hakkında ne kadar konuştuysam, çoklu oyuncu modu hakkında o kadar konuşamayacağım; karşımızda çok klasik bir Call of Duty deneyimi var. Bu deneyim yine de iki adım ileri atıp, 3 adım geriye doğru gidiyor.
Hikaye tarafında olmasa bile Call of Duty: Modern Warfare, çoklu oyunculu deneyiminde muhteşem bir oyundu ki ben o oyunu 50 saat civarında oynadım. Şimdi, bazılarınız için 50 saatlik Call of Duty deneyimi az gelebilir ama ben bu tip oyunları 20-25 saatten sonra oynamaktan sıkılırım. Sonuçta, oynadığınız ilk karşılaşma ile ikincisi arasında hiçbir fark yok. Buna rağmen, geçen senenin oyununu çılgınlar gibi oynadım ve şimdi, Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun çoklu oyuncu modu bana o atılan yeni adımı değil de geçmiş senenin oyunlarını hatırlatır oldu.
Aslında, içerik temeline baktığınız zaman Call of Duty: Modern Warfare ile Call of Duty: Black Ops Cold War arasında pek bir fark yok. Bu oyunda da klasik ölüm maçları filan var. Ayrıca, Ground War kadar büyük olmasa da bu oyunda da 24 kişilik Combined Arms modu var. Ekipman ve silah özelleştirme tarafında da sistemler neredeyse tamamen aynı. Sadece, bu oyundaki Gunsmith özelliği aracılığı ile silah özelleştirmek, bana biraz daha ucuz bir sistem hissi veriyor. Geçen senenin oyununda her silah, özel parçalara sahipti. Bu oyunda ise birçok parça kopyala-yapıştır mantığında.
Yalnız, Call of Duty: Black Ops Cold War oyununa bir konuda hak vermek gerekiyor: Ben normalde Soğuk Savaş döneminin silahlarından filan pek hoşlanmazdım. Modern silahlar bana daha çekici geliyor ama yine geçen senenin oyununda gelen silah taslağı veya İngilizce adı ile Blueprint özelliği, bu sorunu kısmen çözüyor. Silahlar haricinde operatörler, meydan okuma görevleri ve seviye sistemi filan da direkt olarak Call of Duty: Modern Warfare oyunundan geliyor. Sadece bu oyuna özel olarak seviyelerde prestij sistemi var ki o da Black Ops evreni için önemli bir öge zaten.
Call of Duty: Black Ops Cold War, çoklu oyuncu modunda geriye mi gidiyor?
Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun hikaye mod bana ne kadar ilgi çekici geldiyse, çoklu oyunculu modu bana o kadar sıkıcı geldi. Call of Duty: Modern Warfare, beş senedir üzerinde çalıştığı yeni oyun motoru sayesinde hem çok iyi hissettiren, hem de çok iyi görünen bir çoklu oyuncu modu yapmayı başarmıştı. Yani, geçen senenin oyununu oynarken silahlar ciddi anlamda gerçekçi hissettiriyordu, görünüyordu ve duyuluyordu. Sanki o oyun, Call of Duty markasının bir sonraki nesliydi. Bu oyun ise herhangi bir Call of Duty gibi duruyor.
Call of Duty: Modern Warfare oyununda sanki yeni nesli hissederken, Call of Duty: Black Ops Cold War oyununda direkt olarak Call of Duty: Black Ops IIII yapıtını hissediyorum. Bu da açıkçası pek güzel bir his değil. Aynı zamanda, bu incelememi yazdığım anlarda oyunda henüz birinci sezon bile başlamadı. Yani, şu anda çoklu oyuncu modunda yapabileceğiniz tek şey, meydan okuma görevlerini tamamlamak, kendinizi 55. seviyeye getirmek ve belki de prestij tarafına geçebilmek. İlerleyebileceğiniz bir savaş bileti yok veya açabileceğiniz yeni silah taslakları yok.
Bunların yanında, Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun çoklu oyuncu modunda ilgi çekici bir içerik de yok. Yani, mesela geçen senenin Ground War modu bence gayet eğlenceliydi; 64 kişilik bu savaşlar gerçekten iyi hissettirebiliyordu. Bu oyunda ise en fazla 24 kişilik büyük savaşlar var ve haricindeki modlar da zaten hepimizin bildiği şeyler. Sadece yeni olarak VIP Escort ve Fireteam içerikleri var ki onlar da bahsetmeye değecek kadar önemli değiller benim gözümde. Ben açıkçası Call of Duty: Black Ops IIII oyunundaki bazı içerikleri görmek isterdim.
Call of Duty: Black Ops Cold War, benim gözümde çoklu oyuncu modunda biraz geriye giden bir oyun. Özellikle de Call of Duty: Modern Warfare oyununu oynayıp, sevdiyseniz, bu yapıttan zevk alabilmeniz çok daha zor bir hale geliyor. Belki sezon sistemi başlayınca, ilerleme sistemi seven kişiler için deneyim bir tık daha iyi hale gelebilir ama ben ilk defa modern bir Call of Duty oyununda çoklu oyuncu modunun güçsüz olduğunu düşünüyorum. Benim gözümde, hikaye ve zombi modu, çoklu oyuncu modunun çok ilerisinde yer alıyor. Zombi demişken, şimdi de o tarafa geçelim.
Zombiler oldukça etkili bir şekilde geri dönmeyi başarıyor
Call of Duty markasını sadece çoklu oyunculu modu için oynayan insanlar olduğu gibi sadece zombi modu için de oynayan insanlar var. Hatta bu mod için tamamen bağımsız topluluklar bile bulunuyor. Activision da bunu biliyor ki senelerdir zombi temelli içeriklere önem veriliyor. Yalnız, seneler boyunca oynadığım zombi modlarının ortak problemleri vardı. Bunların ilki, gizem çözmekten başka bir içeriğin olmamasıydı. İkinci problem ise zombi modunun sadece deneyimli oyunculara hitap etmesiydi. Bence bu içerikleri oynamak kolay, ustalaşmak zor olmalıydı.
Call of Duty: Black Ops Cold War ise zombi modunu açtığınız andan itibaren yeni oyunculara çok önem verdiğini sizlere belli ediyor. Öncelikle, modun içerisinde artık belli bir görev sistemi bulunuyor ve oyun, ikonlarla ve diyaloglarla size bir amaç veriyor. Bu sayede de modun temelinde yatan sonsuza kadar hayatta kalmaya çalışmak gibi ucu çok açık ve birçok oyuncu için amaçsız görünen olay, ortadan kalkıyor. Tabii ki oyuncular eğer isterlerse sonsuza kadar hayatta kalmaya çalışabiliyor ama artık onu yapmak istemeyen oyuncular için de ciddi bir sistem bulunuyor.
Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun zombi modunda artık net bir amacınızın olması ile birlikte, yine yeni oyunculara yardım edebilecek bir mini harita bulunuyor. Bu mini harita, çoklu oyuncu modundaki gibi işliyor ve zombileri, kırmızı noktalar olarak görebiliyorsunuz. Ayrıca bu mini haritada silah alma noktaları, satın alınabilecek kapılar, etkileşime geçilebilecek güçlendirme noktaları filan da kısmen gösteriliyor. Yine de harita üzerindeki her şey gösterilmiyor. Özellikle de modun ikonik tarafı olan gizemler, hiçbir şekilde bahsedilmiyor ki bu kötü bir şey değil.
Tabii bu noktada asıl zombi haritasından bahsettiğimi söylemek isterim. Şu anda bu oyunda iki farklı zombi modu bulunuyor. Bunlardan bir tanesi ana mod. Diğer ise sadece PlayStation konsolu sahiplerine özel olarak sunulan ikinci mod. Ana modda tek bir harita bulunuyor ve isterseniz sonsuz turlu, isterseniz de 20. raunttan sonra biten türünü oynayabiliyorsunuz. Ayrıca, bu cümleden de anlayabileceğiniz üzere oyuncular artık her 10 turda 1 kere haritadan kaçma şansı elde ediyor. Başarılı olarak kaçabilirseniz, zombi modunu kazanmış olarak sayılıyorsunuz.
Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun zombi modu, bağımsız bir yapıt bile olabilir
Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun zombi modu da artık çoklu oyuncu kadar detaylı bir yapıya sahip. Asıl modlardaki içeriklerden çıkıp, menülere geldiğiniz zaman bile yapacak birçok şey buluyorsunuz. Mesela, oyunda artık her silahı çok yüksek seviyeli turlara taşıyabiliyorsunuz; bir nadirlik sistemi bulunuyor. Bunun üzerine bir de açılabilir yeteneklerle silah kategorilerini tek tek daha güçlü yapabiliyorsunuz. Ardından, çoklu oyuncu modundaki Field Upgrade özelliği de karşınıza çıkıyor. Yalnız zombi modu için özel içerikler hazırlanıyor burada ve hepsi, güçlendirilebiliyor.
Silahların şemalarını ve Field Upgrade ögelerini güçlendirdikten sonra, sıra bir de içeceklerimize geliyor. Malum, Call of Duty: Black Ops Cold War oyunundaki zombi modunda Speed Cola ve Jugger-Nog gibi içecekler geri dönüyor. Şimdi de bu içeceklerin etkilerini ayrı ayrı yükseltebiliyorsunuz. Son olarak, oyundaki mermi modları da güçlendirilebiliyor. Aslında, tüm güçlendirme ögelerinde kullanılan sistem aynı; bunlar oyuna güzel bir derinlik katıyor bence. Ayrıca, her güçlendirme için de bir kristal gerekiyor. Bu kristalleri de zombi modunda başarılı olarak kazanıyorsunuz.
İşte tüm bu özellikleri filan işin içine katınca, Call of Duty: Black Ops Cold War oyununun zombi modu ilerlenebilir bir içerik haline geliyor. Yani, artık bu zombi modunu boş boş oynamak zorunda kalmıyorsunuz; yapabileceğiniz şeyler oluyor. Kristal kazanma tarafında ise bunların mikro ödeme aracılığı ile satılmadığı süre boyunca herhangi bir problem bulunuyor. Yalnız, mikro ödeme ile satılmasa bile savaş biletine o kristallerin eklenmesi güzel bir hediye olabilir. Yeni sezonlarla oyunun zombi moduna da yeni içerikler geleceği için kristaller, bir para birimi olarak sorun çıkartabilir.
Call of Duty: Black Ops Cold War oyunundaki ana zombi modunun yanında bir de PlayStation konsollarına özel olarak gelen mini bir mod bulunuyor. Geçen senenin oyunundaki Survival isimli içerik gibi bu senenin özel içeriğinde de pek bir numara bulunmuyor açıkçası. Yine de bu içeriğin, geçen seneki gibi tamamen bağımsız olması yerine zombi modunun içerisine yedirilmiş olması bence olumlu bir hareket. Yalnız, gelecekte bu tip özel içerikler hikaye modu veya çoklu oyuncu modu için düşünülse daha iyi olacak gibi hissediyorum. Eşli oyuncu temelli modlar biraz geride kalıyor.
Sene olmuş 2020; sunumdan bahsetmezsek de olmazdı
Call of Duty: Black Ops Cold War oyununu aslında biraz farklı bir şekilde deneyimledim. Öncelikle, bu oyunun hikaye modunu PlayStation 4 Pro konsolumda oynadım. Yalnız, tam hikayenin bittiği gün PlayStation 5 konsolum geldi. Bu yüzden de çoklu oyuncu modunu ve zombi modunu yeni konsolum ile oynadım. Açıkçası, iki taraftaki görsellikten de memnun kaldım. Öncelikle, PlayStation 4 Pro konsolunda oyunun hikaye modu inanılmaz güzel görünüyordu. Sinematik sahneler filan da inanılmaz kaliteliydi. Aynı içeriğe PlayStation 5 ile göz attığımda pek bir fark görmedim.
PlayStation 5 konsoluna geçince öncelikle hikaye moduna çok ufaktan bir göz attım ve dediğim gibi hiçbir fark görmedim. Ben özellikle gerçek zamanlı ışın izleme özelliği bir fark yaratır diye düşünüyordum ama öyle olmadı. Çoklu oyuncu modunda ve zombi modunda da aynı şekilde bu özellik pek hissedilmiyor ama oyun iki konsolda da kesinlikle süper görünüyor. Benim en hoşuma giden şey ise PlayStation 5 konsolunda bu oyunun sessiz olması. Eski nesilde geçen senenin oyununda da, bu oyunda da konsol öyle bir bağırıyordu ki ben televizyonu duyamıyordum.
Performans ise işlerin bir tık garipleştiği bir noktada. Öncelikle, PlayStation 4 Pro tarafında performansın nasıl olduğunu bilmiyorum ama çoklu oyuncu modu ve zombi modu, PlayStation 5 tarafında performans sıkıntısı çekiyor. Çoklu oyuncu modunda, öldükten sonra tekrar doğduğunuz zaman performans rastgele olarak inanılmaz düşüyor; oyun 20 FPS civarına geriliyor ve 20-30 saniye kadar da öyle kalıyor. Zombi modunda ise zombi sayısı çoğaldıkça, her turun başında bir performans düşüklüğü gözledim. Onun haricinde, oyunun hikaye modunda bir problem yoktu.
Sesler ve müzikler ise nesil fark etmeksizin normaldi. Müzik tarafında zaten pek özel bir şey yok. Call of Duty gibi bir markadan da çok özel bir müzik çalışması zaten ben hiçbir zaman beklemiyorum. Yalnız, Call of Duty: Modern Warfare oyununun seslerde muhteşem olmasından sonra, bu oyundan da bir özen bekliyordum. Ne yazık ki beklediğimi alamadım. Sesler üzerinde geçen senenin oyunu sanki yeni bir nesil gibi hissettirirken, bu senenin oyununda klasik Call of Duty seviyesinde sesler var gibi hissediyorum. Bu da özellikle silah seslerinde filan can sıkıyor.
Call of Duty: Black Ops Cold War, oynamaya değer bir oyun mu?
Call of Duty markasının anlattığı hikayelerden mi hoşlanıyorsunuz? O zaman Call of Duty: Black Ops Cold War oyununu kaçırmamanız gerekiyor. Bu yapıt, hem çok ilgi çekici bir hikaye anlatıyor, hem de tekrar oynanabilirlik sunuyor. Aslında hikaye tekrar oynanabilir seviyede ama diyelim ki değil. O zaman da meydan okuma görevlerini bitirmek için bile tekrar ve tekrar oynayabilirsiniz. Bence bu oyunun hikayesi, modern Call of Duty oyunları için en iyilerinden bir tanesi. Ayrıca, Modern Warfare ile ortaya çıkan bağ da oldukça dikkat çekici oldu benim için.
Call of Duty markasının o çok sevilen çoklu oyuncu modunu mu merak ediyorsunuz? O zaman Call of Duty: Black Ops Cold War oyununu biraz düşünmeniz gerekecek. Benim gözümde Call of Duty: Modern Warfare oyununun çoklu oyunculu modu hem daha kaliteli, hem daha içerik dolu, hem de daha eğlenceli. Bu yüzden de çok ilginç olacak ama bu oyunu, çoklu oyunculu temelli bir deneyim için sizlere net bir şekilde öneremeyeceğim. 1980’leri veya Soğuk Savaş dönemini çok çok seviyorsanız, belki indirim döneminde bu yapıtı almayı düşünebilirsiniz.
Call of Duty markasının çok fantastik olan zombi moduna mı adım atmak istiyorsunuz? O zaman Call of Duty: Black Ops Cold War oyunu yine kaçırmamanız gereken bir yapıt. Treyarch, her zaman olduğu gibi güzel bir zombi modu deneyimi sunuyor ve bu senenin deneyimi, hem yeni oyunculara hitap ediyor, hem de çok kıdemli oyunculara… Ben açıkçası oynanış ve hitap tarafında en iyi zombi modunun bu olduğunu düşünüyorum. Sadece tema olarak çok daha ilginç haritalar filan görmüştüm eski oyunlarda. Bu yüzden de harita konusunda daha iyi olunabileceğini düşünüyorum.
Call of Duty mi oynamak istiyorsunuz? O zaman Call of Duty: Black Ops Cold War gayet güzel bir oyun. Kalite açısından belki geçen senenin oyunu bir tık öne çıkıyor olabilir ama konu içerik olduğu zaman bu yapıt, en tam deneyimi sunuyor. Yani, bu senenin oyundaki ana üç oyun modu da gerçekten bağımsız oyunlar gibi hissettirmeyi başarıyor. Bu yüzden de aslında geliştiricileri tebrik etmek gerekiyor. Umuyorum ki bu oyun, sezonluk içerikler ve diğer sistemlerin eklenmesi ile birlikte daha iyi bir pozisyona gelecektir; çoklu oyuncu modu da iyileştirilecektir.