Activision, benim gözümde 2019 senesindeki Call of Duty: Modern Warfare ile zirve yaptı. Ondan sonra piyasaya sürülen Call of Duty: Black Ops Cold War ise fena değildi ama beni yine de bir önceki oyun kadar kendisine çekememişti. Şimdi ise ondan da daha az ilgi çekici olan Call of Duty: Vanguard oyunu piyasaya sürüldü. Çok uzun zamandır kendimi oynamak zorunda hissetmediğim, Call of Duty serisinin ilk oyunuydu kendisi. Yine de oyunun inceleme koduna sahip olunca, özellikle de hikaye ve zombi modunu deneyimleyebilmek adına hızlı bir şekilde kendisini oynadım, çoklu oyunculu içeriğinde de zaman geçirdim ve şimdi bir inceleme ile karşınıza çıkıyorum.
Call of Duty: Vanguard oyununun hikaye modu, İkinci Dünya Savaşı dönemini ele alıyor. Evet, bir kere daha Call of Duty serisi ile geçmişe dönüyoruz. Daha da ilginci, bu geliştirici ekibin bir önceki oyunu da İkinci Dünya Savaşı döneminde geçen Call of Duty: WWII idi. Yani, neden arka arkaya aynı temada oyun geliştirildi, bilemiyorum ama yine de bu serinin hikaye modları ilgi çekici olabiliyordu. Aynı ilgi çekiciliği bu oyunda bulamadım ne yazık ki. Bu oyunun hikayesinde bir kere daha Almanlara karşı bir olay işleniyor ve Nazi Almanya’sı olarak da bilinen Third Reich, başarısız olduktan sonra hızlı bir şekilde Fourth Reich kuruluyor.
Almanlar tarafından gizli bir şekilde yürütülen Project Phoenix hakkında bilgi toplamak adına birbirine hiç benzemeyen ve farklı milletlerden toplanan 6 kişilik bir ekip kuruluyor. Kendilerine de Vanguard deniyor. Oyun boyunca takımdan iki kişi öldürülüyor ve Vanguard, dört kişilik bir ekip olarak kurulmuş oluyor. Oyunun hikayesi de İkinci Dünya Savaşı yerine bu gizli ve yetenekli takımın kuruluşuna odaklanıyor. Takımda yer alan her üyenin geçmişine dönülüyor, farklı savaşlarda kendilerinin kişilik özellikleri ve yetenekleri anlatılıyor. Ardından da kısa bir final bölümü oynanıyor ve oyun bitiyor. Sonucunda ise yarım yamalak bir deneyim elde etmiş oluyorsunuz.
Call of Duty: Vanguard, kaliteli bir İkinci Dünya Savaşı mı sunuyor? Ne yazık ki hayır. Peki, Vanguard ile alakalı ilgi çekici bir hikaye mi anlatılıyor? Buna da hayır. Oyun sadece bir ön bölüm gibi hissediyor ve hikaye tam başlayacağı zaman maceramız bitiyor. Bu video oyununun hikayesi ile alakalı olarak tek olumlu yanı, kaliteli bir sunum gerçekleştiriyor olması. Yani, temel oyunun görselliğinden, performansından, seslerinden ve müziklerinden daha sonra bahsedeceğim ama hikaye moduna özel olarak sunulan sinematik sahneler filan benim bugüne kadar gördüğüm en gerçekçi ve en detaylı sinematik anlardan oluşuyor.
Call of Duty: Vanguard oyununun en önemli deneyimi nasıl?
Call of Duty serisinin oyunları günümüzde hikaye ve zombi modu için değil; çoklu oyunculu deneyimi için satın alınıyor. Call of Duty: Vanguard oyununda da markanın artık klasikleşmiş rekabetçi ve çoklu oyunculu içerikleri yer alıyor. Bir kere daha birbirinden farklı silahlar ve haritalarda, artık herkesin tanıdığı oyun modlarını deneyimliyoruz. Genel olarak söyleyebilirim ki bu oyun ile sunulan deneyim, Call of Duty: Modern Warfare kadar eğlenceli değil ama Call of Duty: Black Ops Cold War oyunundan da daha güzel. Ben açıkçası geçen senenin oyunu yerine bu yeni yapıtı oynamayı tercih ederim çoklu oyunculu içerik tarafında.
Silahlarınızı detaylı bir şekilde özelleştirebileceğiniz Gunsmith özelliği ve operatörler, serinin diğer oyunlarından geri dönüyor. Field Upgrades ve Killstreak özellikleri de mevcut. Gunsmith tarafında yenilik olarak mermilerin tiplerini değiştirebiliyoruz. Yani, daha yüksek veya düşük boyutlu mermiler kullanabiliyoruz. Bunlar da farklı değerleri yükseltip, aşağıya çekebiliyor. Ayrıca tüm bunlar, oyunun haritalarındaki yıkılabilir noktaları da engelleyebiliyor. Battlefield serisinin eski oyunlarındaki gibi her yer yıkılmıyor ama Call of Duty: Vanguard oyununda da özel olarak belirlenen birkaç duvar filan yıkılıp, taktiksel avantajlar sağlayabiliyor.
Call of Duty: Black Ops Cold War yerine Call of Duty: Vanguard oyununu tercih ediyor olmamın temel sebebi ise oyun motoru. Bu oyun ile Call of Duty: Modern Warfare, aynı motoru paylaşıyor ve eski oyunun gücünü, bu yapıtta da hissedebiliyorsunuz. Silahların ateş etme hisleri, haritaların atmosferleri filan bu kaliteden olumlu bir şekilde etkileniyor. Ayrıca, tüm senesini bu oyuna adamak isteyen oyuncular için de bolca ilerleme sistemi, meydan okuma görevleri ve savaş bileti sunuluyor. Benim için bu video oyununun en kötü yönlerinden biri de aslında bu noktada karşıma çıkıyor. Oyunda ne yazık ki yeteri kadar ödül yok.
Call of Duty: Vanguard oyununda şu anda “Preseason” dönemi yaşanıyor. Yani, sezon öncesi bir dönemdeyiz ve herkes oyuna alışmaya çalışıp, birinci sezonun başlamasını bekliyor. Yalnız, karşımıza bir Call of Duty oyunu var. Bu oyuna alışmak için 15 dakika harcamanız bile yeterli. 15. dakikadan sonra oyunda ne yazık ki elde edebileceğini hiçbir şey yok. Yani, seviye atladığınız zaman filan silahlar açılıyor ama sezonluk içerik bakımından hiçbir şey yok. Oyunda savaş bileti var ama 100 seviyeden oluşan bu biletin 4’de 3’ü Call of Duty: Warzone ve Call of Duty: Black Ops Cold War için. Sırf bu sebepten ötürü bile birinci sezona kadar oyunu oynamayabilirsiniz.
Ölüler bir kere daha diriliyor ama bu sefer onları başkası canlandırıyor
Call of Duty: Vanguard oyununda deneyimleyebileceğiniz son oyun modu ise Sledgehammer Games değil de Treyarch tarafından geliştirilmiş olan zombi modu. Bu modun hikayesinde bazı tarihsel ögeler kendi kendisini aktif ediyor ve Dark Aether içerisinden bazı varlıklar, zombilerle birlikte dünyamıza varıyor. Kortifex the Deathless, İkinci Dünya Savaşı’nı Almanya için kazanmak adına her şeyi yapan Oberführer Wolfram Von List ile birleşiyor ve kendileri, basit bir dille söylemek gerekirse, zombilerin lideri oluyor. Daha önce Oberführer Wolfram Von List için çalışmış olan bir profesör ise özel bir takıma haber verip, bu durumu düzeltmelerini istiyor.
Call of Duty: Vanguard oyununun zombi modunda Kortifex the Deathless, Saraxis the Shadow, Inviktor the Destroyer, Norticus the Conqueror ve Bellekar the Warlock ile savaşıyoruz. Treyarch tarafından geliştirilmiş olan bu mod, ne yazık ki hiç önem verilmemiş gibi hissettiriyor. Yani, aslında içeriğin temelleri gayet yerinde. Treyarch gibi bir ekip de bunu yanlış yapamaz zaten. Yine tek başınıza, arkadaşlarınızla veya yabancılarla, alternatif bir evrende, zombilere karşı hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Modun içerisinde takip etmeniz gereken bir ana görev ve bulabileceğiniz sayısız gizem var. Tüm bunları yaparken, bir yandan da sonsuz sayıda zombi ile savaşıyorsunuz.
Tüm bunların üzerine pek de ilgi çekici olmayan nihai yetenekler ve sürekli değiştirebileceğiniz, çoklu oyuncu modundaki Perk tarzında size avantaj sağlayan Covenant sistemi geliyor. Bu sistemler biraz Roguelike tarzı bir sistem ile sunuluyor. Yani, işin içine biraz ganimet ve şans sistemi giriyor ama Covenant sistemi genel olarak hiç de ilgi çekici olmayan ve sizi net olarak güçlü hissettirmeyen ögeleri içerisinde bulundurduğu için kendilerini pek kullanmak istemiyorsunuz. Daha doğrusu, kullandığınız zaman tahmin ettiğiniz bir şekilde eğlence sunulmuyor. Bu da sonucunda hayal kırıklığı yaşatıyor ne yazık ki.
Call of Duty: Vanguard oyununun zombi modunda hiçbir yenilikçi sistem bulunmuyor. Yine kapılardan birinden geçip, özel olarak hazırlanan meydan okuma görevlerini tamamlıyoruz. Yani; ya zombi öldürerek bir şeyi doldurmaya çalışıyoruz, ya hareket eden bir ögeyi koruyoruz, ya da basit bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ardından silahlarımızı yükseltiyoruz, avantajlarımıza bakıyoruz ve yolumuza gidiyoruz. Bu sistemler, ilk birkaç saat için eğlenceli oluyor ama çok kısa bir süre içerisinde kendisini tekrar edip, sıkıcı bir hale giriyor. Şaşırtıcı bir şekilde, bu modda doğru düzgün bir sinematik sahne ve bölüm sonu canavarı karşılaşması bile yok.
Call of Duty: Vanguard, bir hayal kırıklığı olmaya çok yaklaşıyor
Call of Duty: Vanguard, hikaye ve zombi modu ile hayal kırıklığı yaratıyor olsa bile en azından çoklu oyunculu modu eğlendiriyor. Bunların üzerine bir de serinin artık klasikleşmiş olan kaliteli sunumu geldiği zaman her şey daha güzel oluyor. Bu video oyununu, 4K destekli bir televizyonda, PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve genel anlamda görsellikten oldukça memnun kaldım. Sinematik anların kaliteli olduğunu daha önce söylemiştim ama onların haricinde, oynanış anlarında da gayet yüksek seviyeli bir görsellik sunuluyor. Silahların modelleri, çevre detayları ve görsel efektler de kesinlikle kaliteli yapısını ortaya koyuyor.
Performans tarafında da güzel bir iş çıkartılıyor. Oyunun her modunu 60 FPS olarak oynayabiliyorsunuz. Zombi modunda ve çoklu oyunculu içeriklerde herhangi bir performans problemi olmuyor ama hikaye modunu oynarken oyun zaman zaman donabiliyor. Yani, performans düşmüyor, direkt olarak oyunun kendisi donuyor 2-3 saniyeliğine. Bunun haricinde, oyunun yükleme süreleri da gayet hızlı ve bu sayede içerikler arasında hızla geçiş yapabiliyorsunuz. Son olarak, DualSense üzerinden verilen destek de oldukça kaliteli. Call of Duty: Black Ops Cold War, bu konuda bence kullanışlı olmayan bir iş çıkartmıştı. Bu oyun ise kullanışlı ve kaliteli bir çözüm sunuyor.
Sesler ve müzikler de Call of Duty: Vanguard oyununun başarılı olduğu bir başka konu. Oyunun hikaye modunda kullanılan müzikleri şu anda hatırlamıyor olsam bile içeriği deneyimlerken ilgimi çok çekmişti, bunu biliyorum. Zombi modu için de aynı şeyi söyleyebilirim. Çoklu oyunculu modundaki müzikler de jenerikten ötesine pek gidemiyor. Seslendirmeler ve silah sesleri gibi diğer ses efektleri de kesinlikle oldukça kaliteli. Özellikle de Call of Duty: Black Ops Cold War ile karşılaştırıldığı zaman silah sesleri bence bir üst seviyede. Seslendirmeler ise bir önceki oyun ile aynı sayılır benim gözümde.
Durumu özetlemek gerekirse, Call of Duty: Vanguard ne yazık ki son zamanların en iyi Call of Duty oyunlarından bir tanesi değil ama benim gözümde, en azından Call of Duty: Black Ops Cold War oyunundan çok daha uzun süreli bir oynanış deneyimi sunabilecek potansiyelde. Evet, hikaye modu ve zombi temelli içeriği çok güçlü değil ama en azından bu serinin artık en temel deneyimi olan rekabetçi ve çoklu oyunculu içerikler, bir önceki oyundan daha güzel. Zombi modu çok umurumda değil ama keşke hikaye de güzel olabilseydi. Sledgehammer Games, gelecekte bu hikayeye devam edecek olursa, artık temelleri atıldığı için daha oturaklı bir deneyim sunulabilir belki.