Her sene sürekli olarak hayatımızı meşgul eden MasterChef Türkiye programını izleyip, yemeklerin ne kadar lezzetli göründüğünü fark edip, keşke ben de böyle yemek yapabilsem dediğiniz oluyor mu? Eğer bu soruya olan cevabınız evet ise ve simülasyon oyunlarından hoşlanıyorsanız, Chef Life: A Restaurant Simulator şimdi karşınızda. Bu yapıt sizi son derece yetenekli bir şef gibi hissettirmek için oldukça iyi bir iş çıkarıyor ama aynı zamanda da ne yazık ki eksik hissediyor. Gerçekten ulaşılabilir ve bağımlılık yaratan bu oyunun kurduğu döngünün o gizli sosu eksik ve bu da sonuçta oyunun Michelin Star kazanmasını engelliyor; belki oyunun içinde siz kazanabilirsiniz.
Çoğu simülasyon oyununda artık standart olduğu gibi Chef Life: A Restaurant Simulator içerisinde de takip etmeniz gereken çok fazla talimat var. Bu yapıtın profesyonel bir şef olmakla ilgili bir oyun olduğu düşünüldüğünde, bolca talimat olduğuna inanmak muhtemelen çok zor değil ama oyun, simülasyon standartlarına göre bile oldukça katı bir şekilde çizgiler sunuyor. Bu beni çok rahatsız etmedi; ben bu yapıtta, oyun geliştiricilerinin sunmaya çalıştığı bol talimatlı, kreatifliğe izin vermeyen deneyimi yaşamak istedim ve sizin de nasıl bir oyuna girdiğinizi bilmeniz gerekiyor. Başka bir deyişle, yemek pişirmek söz konusu olduğunda burada serbest stil modu yok.
Restoranınızı açmaya çalışan genç ve gelecek vaat eden bir şef olarak Chef Life: A Restaurant Simulator, oldukça basit tariflerle başlıyor. Oyun, size temel bilgileri öğretmek için restoranınızın büyük açılışından önce üç günlük bir başlangıç sunuyor ve bu konuda oldukça iyi bir iş çıkarıyor. Bir tarifin gerektirdiği tüm malzemeleri, hangi adımları gerçekleştireceğinizi ve bunu hangi mutfak istasyonunda yapacağınızı özetleyen güvenilir tarif kitabınızla sürekli baş başa olacaksınız. Tarif kitabı aynı zamanda bir malzemenin pişirilmeden önce buzdolabında saklanıp saklanamayacağı, hangi sıcaklıkta pişirilmesi gerektiği ve benzeri bilgileri de veriyor.
Mutfakta yemek hazırlamaya başlamadan önce günün menüsünün ne olacağına karar vermeniz ve ardından uygun malzemeleri tedarik etmeniz gerekiyor. Chef Life: A Restaurant Simulator, gün gün ilerliyor ve her günde menü seçiyorsunuz, malzemeleri sipariş ediyorsunuz, o malzemeleri stokluyorsunuz, tarif malzemelerini hazırlıyorsunuz ve servis saatlerinde yemekleri hazır etmeye çalışıyorsunuz. Malzeme siparişi aynı zamanda oyunun temel işletme yönetimi sistemlerinden biri; her gün daha kaliteli, yerel malzemelere mi, yoksa ne kadar süredir bir konteynerde sıkışıp kalmış ucuz, ithal malzemelere mi daha fazla para harcamak istediğinize karar vermeniz gerekiyor.
Chef Life: A Restaurant Simulator, zorlu ve detaylı yapısı ile anında dikkat çekebiliyor
Chef Life: A Restaurant Simulator oyununda malzemeleriniz hazır olduğunda, tarif kitabını açmanın, et ve patateslere geçmenin zamanı geldi demektir. Biftek ve patates kızartması veya İtalyan peynirli makarna gibi yemekler pişirerek kariyerinize başlayacaksınız. Bir yemeği yeterince pişirdiğinizde, onu daha gelişmiş bir versiyona yükseltebilirsiniz ve müşterilere başarılı bir şekilde hizmet verdikçe, menünüzü genişletmek için yeni tariflerin kilidini açmak için kullanılan bilgi puanları da kazanırsınız. Her bir tarifteki detay seviyesinin oldukça yüksek olduğunu ve oyunda ilerledikçe şaşırtıcı seviyede çok daha detaylı tariflerin açıldığını belirtmek istiyorum.
Başarılı kullanıcı ara yüzü sayesinde yemek pişirmenin kendisi oldukça çizgisel ilerliyor. Yine de her zaman kusursuz bir deneyim sunulmuyor. Aynı zamanda yemek tariflerini kullanıcı ara yüzüne sabitleyebiliyorsunuz, böylece sürekli olarak tarif defteri istasyonuna gidip gelmek zorunda kalmıyorsunuz. Bu arada istasyonlar da ana oyunun gerçekleştiği yer de tam olarak burası. Tüm tarifler, gerekli malzemeleri toplamanızı ve uygun iş istasyonunda, uygun eylemi gerçekleştirmenizi gerektiren bir dizi adımdan oluşuyor. Örnek olarak biftekten bahsetmek gerekirse, buzdolabından bir parça biftek almanız, kesme tahtasına götürmeniz ve onu dilimlemeniz gerekiyor.
Chef Life: A Restaurant Simulator oyununda et ile kısmen işinizi bitirdikten sonra bir patates alın ve fritöze atmadan önce onu dilimleyin. Bu arada, tencere istasyonundan bir kızartma tavası alacak, ocağa yerleştirecek, açacak ve bifteği içine atacaksınız. Ancak yemeğin işi henüz bitmiş sayılmaz. Daha sonra, yemeğe hangi baharatları eklemeniz gerektiğini size söyleyen Chef Sense özelliğini etkinleştirmek için gerekli butona dokunarak bifteğin mükemmel şekilde baharatlandığından emin olmanız gerekecek. Şef burnunuz, bir yemeğin çok fazla tuza ihtiyacı olup olmadığını veya çok fazla biberi olup olmadığını hemen çözecektir.
Mutfaktaki her eylemin de kendi zaman çizelgesi vardır. Biftek tarifimize dönecek olursak, ilk aşama bifteği kızartmaktır, ikinci aşamada uygun şekilde baharatlamanız ve taze soğan eklemeniz gerekir, ardından üçüncü aşamanın başında biftekleri çevirdiğinizden emin olmanız gerekir, aksi takdirde eşit şekilde pişmez ve yanabilir. Son olarak, üçüncü aşamadan sonra etin orta az pişmiş olması için ateşte ne kadar kaldığına dikkat etmeniz gerekir. Bu eğer kulağa çok karışık geliyorsa, zaten kulağa geldiği kadar karışık; özellikle de başlangıçta. Bu durum, bazı insanları hemen oyundan soğutabilir ve bu yüzden de kendisi korktuğum bir oyun döngüsü.
Oyun çoğu zaman dengeli bir deneyim sunmayı biraz da olsa unutuyor
Bir yemek için her şey hazırlandıktan sonra, açlıktan ölmek üzere olan misafirlerinize göndermeden önce son adım için hazırlama istasyonuna gideceksiniz. İsterseniz burada biraz yaratıcı olabilirsiniz. Bir yemek için standart hazırlama düzenini seçip, gerisini oyunun yapmasına izin verme seçeneğiniz var veya kişisel tarzınızı eklemeyi tercih ederseniz, özel bir düzen yapabilir ve her yemek için kaydedebilirsiniz. Bu istasyon aynı zamanda bir yemeği ne kadar iyi yaptığınızı belirleyen bir not alacağınız yerdir. Bu not; uygun pişirme sürelerine uymak, malzemeleri doğru aşamada eklemek ve doğru miktarda baharat kullanmak gibi şef eylemlerinden etkilenir.
Bir ritme girmek, yemek üstüne yemek yapmak ve A+ notu almak gerçekten tatmin edici bir deneyim sunuyor Chef Life: A Restaurant Simulator ile ama düşük not almak ve tam olarak neyi yanlış yaptığımı anlamamak da neredeyse aynı derecede sinir bozucuydu. Bazı öğelerin hazırlık aşamasından, günün servis aşamasına taşınmaması ve sizi onları yeniden yapmaya zorlaması gibi başka sıkıntılar da var. Neden bir tencere spagetti ısıtıcıda kalabiliyor ama diğerleri kalamıyor? Baharatlar neden bu aşamalar arasında envanterimden kayboluyor? Bunların kasıtlı olduğunu ve bir aksaklık olmadığını tahmin ediyorum, ancak yine de can sıkıcı bir deneyim oluşuyor.
Her oyun gününün sonunda her bir siparişte nasıl bir performans gösterdiğinize ve müşteri memnuniyet düzeyine dair bir özet alıyorsunuz ve rapor bir müşterinin deneyimiyle ilgili herhangi bir sorununu ortaya koysa da bu sorunlardan nasıl kaçınılacağı her zaman net olarak açıklanmıyor. En az bir müşterinin siparişini geç teslim etmediğim bir gün bile hatırlamıyorum ve bu, sizden bekleneni yapmanız için yeterli zaman vermediğini düşündüğüm için oyunla ilgili en büyük şikayetlerimden biri. Oyun bu açıdan dengesiz hissettiriyor ama yine de belki ben de çok iyi bir dijital şef olmayabilirim. Bu ufak detayı da unutmamak lazım.
Bir noktada menümden bazı öğeleri çıkarmak zorunda kaldım; başa çıkmak zordu. Bu doğrultuda, günün servis aşaması telaşlı olabiliyor ve özellikle de dört kişilik bir masanın her biri farklı bir yemek sipariş ediyorsa, sürekli bir şeyler hazırlamak veya pişirmek için koşturup duruyorsunuz. Aslında bu da gerçekçi görünebilir bazı oyuncular için. Sonunda, hayatınızı daha kolay bir hale getirebilen yardımcı şeflerle tanışıyorsunuz ve onlara malzemeleri hazırlamak veya restoranı temizlemek gibi görevler verebiliyorsunuz. Mutfaktaki görevleri tamamladıkça seviyeleri yükseliyor ve sonunda daha da kullanışlı hale gelerek tüm yemekleri hazırlama becerisi kazanıyorlar.
Chef Life: A Restaurant Simulator, türü ve temayı sevenler ideal bir oyun olabilir
Chef Life: A Restaurant Simulator size yardım ediyor görünse bile aslında başlangıçta önemli bir uyarı vardır: İşe aldığınız yardımcıların yaptığı yemeklerin kalitesi vasatın altındadır. Bu da derecelendirme açısından yardımcıların yararlılıklarını ortadan kaldırır. Ayrıca, sürekli yemek yapmaktan yoruldukları, ancak uzmanlık alanlarında çalışma fırsatından zevk aldıkları için morallerini biraz fazla yönetmek zorunda kalacaksınız. Bu sistemin üzerinde bir tık daha düşünülseymiş, bence daha eğlenceli bir deneyim ortaya koyulabilirdi. Şimdiki haliyle bu oyun, son anlara gelene kadar çok zor, son anlarda da çok kolay hissettiriyor.
Chef Life: A Restaurant Simulator bir restoran simülasyonu olduğu için fiziksel alanın kendisinde yapabileceğiniz belirli bir miktar özelleştirme var. Yeni tariflerin kilidini açmanın, bunları hazırlamak için uygun ekipmana da ihtiyacınız olacağı anlamına geldiğini göreceksiniz. Ekipmanlar günlük kazancınızla satın alınabilir, bu da malzemeleri satın alırken verimli olmanızı ve olabildiğince çok müşteriye, olabildiğince çok menü öğesi sunarak gelirinizi en üst düzeye çıkarmanızı sağlar. Daha sonra, mutfak ve yemek yeme alanı da genişletilebilir, böylece daha fazla müşteriye hizmet verebilir ve daha fazla yemek pişirebilirsiniz. Restoranınızdaki öğelerin görünümünü de değiştirebilirsiniz.
Oyunun içerisinde bazı hafif hikaye elementleri de var. Bölgedeki yeni şef olarak, nihayetinde prestij peşindesiniz. Şef arkadaşlarınızdan, belediye binasında çalışan bir adama kadar özel konuklar zaman zaman mekanınıza uğruyor. Genellikle size verecek özel istekleri oluyor ama ben hiçbir zaman kendilerinin o kadar da önemli olduklarını hissetmedim. Bazıları hikaye görevleri olarak etiketlenmiş, ancak oyun sizi bunları tamamladığınızdan emin olmanız için asla zorlamıyor. Aslında, her gün ofisinizdeki panoyu ziyaret etmediğiniz sürece muhtemelen var olduklarını veya görevlerin nasıl tamamlanacaklarını bile bilmeyeceksiniz.
Chef Life: A Restaurant Simulator, profesyonel olarak yemek hazırlamanın inceliklerini neredeyse yapılabilecek hatalara kadar iyi bir şekilde işliyor ama oyunu oynamayı eğlenceli hale getirmeyi neredeyse unutuyor. Simülasyon hayranları gerçek hayatta belki yapabilecekleri, belki yapamayacakları yemekleri hazırlamanın tatminini yaşayacaklardır. Ancak daha basit bir oyun arayanlar muhtemelen tatmin olmayacaktır bu yapıttan. Şeflerin kullandığı yaratıcı özgürlükten vazgeçerek daha kalıplaşmış bir yaklaşım benim gibi oyunculara iyi gelse de diğerlerine göre oldukça katı olabilir. Bu yüzden oyuna dikkatli bir şekilde yaklaşmanızı öneriyoruz.