Chivalry 2, benim için bu senenin sürpriz oyunlarından bir tanesi oldu. Aslında bu markayı az da olsa biliyorum ama daha önce hiç merak edip, araştırmamıştım. Uzaktan bakınca da gayet basit bir oyun gibi görünüyordu bana. Yalnız, birkaç hafta önce bu oyun için bir açık beta süreci gerçekleştirildi, ben de kendisini merak ettiğim için indirdim, oynadım ve büyük bir şaşkınlık geçirdim. Bunun sebebi ise Chivalry 2 oyununun tahmin ettiğimden daha kaliteli bir yapıt olmasıydı. Belki de ben beklentilerimi çok düşürdüğüm için böyle hissettim, bilemiyorum ama açık beta döneminden beri bu oyun, incelenecek oyunlar listemde yer alıyordu.
Şimdi ise Chivalry 2, resmi çıkışını gerçekleştirdi, sunucular açıldı ve oyuncular da oyuna daldı. Ben de bu video oyununu PlayStation 5 konsolumda tekrardan oynama imkanı buldum ve şimdi de sizlerin karşısına yepyeni bir inceleme yazısı ile çıkıyorum. Normal şartlar altında, her inceleme yazımın ilk kısımlarında, oynadığım oyunların hikayelerinden bahsediyorum ama bu yapıtta öyle bir şey bulunmuyor. Chivalry 2, tamamen çoklu oyunculu temelli bir oynanışa odaklanıyor. Oyunun içerisinde, iki farklı tarafın birbiriyle savaşıyor olmasından başka çok da ön plana çıkan herhangi bir hikaye bulunmuyor. Bu yüzden, direkt olarak aksiyona dalıyorum.
Chivalry 2, Ortaçağ döneminde geçen ve epik savaş sahnelerine sahip olan filmlerden esinlenerek geliştirilmiş olan bir video oyunu. Daha önce de dediğim gibi bu oyun, tamamen çoklu oyunculu bir şekilde oynanıyor. Yani, dev gibi savaş alanlarında elinize kılıcınızı alıyorsunuz ve gerçek oyunculara karşı bir savaş veriyorsunuz. Bu noktada, For Honor oyununun çok daha geniş çaplı ve hızlı bir halini hayal edebilirsiniz. Birinci şahıs ve üçüncü şahıs bakış açılarından oynanabilen bu oyun, savaş alanlarında 64 oyuncuya kadar destek veriyor ama daha az aksiyon isteyen oyuncular için normal ve küçük boyutlarda savaş deneyimleri de bulunuyor.
Zaman zaman kaotik bir hal alabilen savaş alanlarında, Chivalry 2 oyununun temel savaş sistemi de ortaya çıkıyor. Bu video oyunu, tamamen gerçek zamanlı ve serbest bir yapıya sahip olan sistemler kullanıyor. Ayrıca, For Honor oyununda olduğu gibi taktik ve strateji de işin içine ciddi bir şekilde giriyor. Yapılabilecek farklı saldırı tipleri, blok koyma, savuşturma, şaşırtma ve çok daha fazlasıyla derin bir yapıya sahip olan temel oynanış, birleştirilebilir hareket zincirlerini de sunuyor. Yani, öğrenmesi kolay ama ustalaşması zor bir video oyunu var karşımızda. Dilerseniz bu detaylara da inceleme yazımın devamında göz atayım.
Chivalry 2, göründüğünden çok daha detaylı olan bir oyun
Şimdi, Chivalry 2 oyununa ilk adımınızı attığınız zaman uzun sayılabilecek bir öğretici bölümden geçiyorsunuz. Bu bölüm uzun olsa bile ihtiyacınız olan her şeyi, yeterince anlatıyor. Temel saldırılar, bazı saldırı taktikleri, saldırılara karşı korunma, savuşturma yapma filan gayet güzel bir şekilde öğretiliyor. Yani, gerçek oyuncularla birlikte savaş alanına ilk adımınızı attığınız zaman kendinizi herkesle benzer bir seviyede hissedebiliyorsunuz. Yalnız, oyundaki ilk savaşınız her zaman botlara karşı oluyor; ben gerçek oyunculara karşı verdiğiniz ilk savaşı kastediyorum. Bu arada, öğretici bölümlerde ve botlarda biraz zaman geçirmenizi de öneriyorum.
Chivalry 2 oyununda karakterimizin dönmesi bile oynanışı etkiliyor. Şöyle ki bir kılıcı savuşturduğunuz zaman normalde sadece saldırı komutunu verdiğiniz zaman önünüzde yer alan kişilere hasar verirsiniz ama bu video oyununda sola veya sağa dönerek, hasar verdiğiniz alanı arttırabiliyorsunuz. Aynı şey savunma yaparken de geçerli. Yani, oyunda oldukça gerçekçi bir sistem kullanılıyor. Bu sistem, başlarda çok göze batmasa bile kesinlikle ince düşünülmüş bir şey ve günümüzde de diğer video oyunları tarafından pek uygulanmıyor. Chivalry 2, kendi oynanışını bu ve benzer sistemler sayesinde bir seviye yukarıya taşıyor.
DualSense üzerinden örnek vermek gerekirse, L1, R1 ve R2 tuşları ile saldırı yapıyorsunuz. L2 ise blok için kullanılıyor. Blok yaparken de işin içine bazı sistemler giriyor. Mesela, tam zamanında blok tuşuna basarsanız, saldırıyı savuşturuyorsunuz. Genel anlamda blok yapıyorsanız da aldığınız hasar düşüyor. Yalnız, sürekli olarak blok pozisyonunda da kalamıyorsunuz; bir dayanıklılık göstergesi var ve o hep düşüyor. Zaten siz blok yaptığınız sırada saldırı aldıktan sonraki 1 saniye içerisinde karşı saldırı yapma imkanınız bulunuyor. Karşı saldırı, düşmanın size yapacağı saldırıdan daha hızlı olduğu için sürekli blokta kalmanız gerekmiyor.
Yani, Chivalry 2 oyununda saldırırken de, savunma yaparken de birbirinden farklı stratejiler işin içine giriyor. Karşı saldırıları tam zamanında kullanma, şaşırtma yapma, düşmanların tahmin edemeyeceği zincirler kurmak derken, bir de karşımıza bol kanlı bir şiddet çıkıyor. Oyunu oynarken, düşmanların farklı vücut bölgelerine, kamera açılarını kullanarak hasar verebiliyorsunuz. Mesela, eğer isabet ettirebilirseniz, düşmanın kolunu kesebiliyorsunuz ve onu savunmasız bırakabiliyorsunuz. Ayrıca, elinizdeki silahları bir mızrak gibi fırlatabilmek de mümkün. Bu arada, oyunda hep yakın dövüş silahları yok; ok ve yay ikilisi de kullanılabiliyor.
Oldukça derin bir özelleştirme sistemi ve sınıflar sizi bekliyor
Chivalry 2 oyununda beni şaşırtan bir diğer olay ise karakter sınıfları, silahlar ve özelleştirme ögelerinin yoğunluğu oldu. Bu video oyununda seçebileceğiniz dört farklı sınıf var. Her sınıf, kısmen farklı silahlar kullanıyor ve ayrıca her silahın da farklı özellikleri bulunuyor. Mesela, bazı silahlar daha fazla hasar veriyor, bazı silahlar daha hızlı saldırı yapmanıza imkan sunuyor veya bazı silahlar, menzilli bir savaşa imkan sunuyor. Bu silahlar, yay ve ok ama kendileri dördüncü hesap seviyesinde açılıyor. Oyunda; silahınız, karakter sınıfınız ve hesabınız için ayrı ayrı seviye sistemleri bulunuyor ve siz buralarda ilerleme kaydettikçe, yeni şeyler açılıyor.
Mesela, seviye atlayarak, kendi sınıfınıza ait yeni silahlar açabiliyorsunuz, yeni kozmetik ögeler kullanabiliyorsunuz ve daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Bu sistem de aslında oyuna bir ilerleme sistemi ekliyor. Bu da benim Chivalry 2 gibi video oyunlarında aradığım önemli bir şey. Yani, tamam sürekli savaşıyoruz ama neden savaşıyoruz? Benim için bu oyununu oynama konusunda bir sebebim olması gerekiyor ve Chivalry 2 için de bu sebep, yeni silahlar açmak olabilir. Ayrıca, kendi karakterlerinizi de detaylı bir şekilde özelleştirebiliyorsunuz ama bu noktada kullanıcı arayüzü bana ciddi anlamda kullanışsız ve kalitesiz görünüyor.
Bunun haricinde, olumsuz olarak gösterebileceğim bir başka olay ise denge. Ben bu oyunu incelemeden önce 10-15 karşılaşmaya katıldım ve bu karşılaşmaların tamamında da saldıran taraf yendi. Ben bazen saldıran taraftaydım, bazen savunma yapan taraftaydım ama hep saldıranlar yendi. Bu da bana ortada açıkçası bir denge probleminin olduğunu gösteriyor. Sanki saldıran taraf için oyun çok daha affedici davranıyor. Bu sayede de sürekli saldıranlar kazanıyor. Belki benim deneyimim tesadüfen böyle olmuştur, bilemiyorum ama sırf bu denge problemi yüzünden Chivalry 2 oyunundan puan kıracağım kesin efendim.
Tüm bunlara rağmen Chivalry 2, eğlenceli bir deneyim de sunabiliyor. Mesela, böyle bir oyunun çok ciddi olabileceğini düşünebilirsiniz ama aslında öyle değil. Oyunda, çevrede gezen tavukları ateşe verip, bir bomba gibi düşmana atabiliyorsunuz; kopan kafaları veya kolları fırlatabiliyorsunuz; domateslerle saldırabiliyorsunuz. Ayrıca oyunda benzin varillerini atıp, etrafı ateşe verme ve barikat kurma gibi sistemler de yer alıyor. Bu arada, oyundaki karşılaşmalar da Team Deatchmatch gibi klasik içeriklerden, saldırma ve savunma bulunduran görev temelli içeriklere kadar çeşitlenebiliyor. Yeterli sayıda haritada var.
Chivalry 2 sayesinde Ortaçağ’a bir kere daha adım atıyoruz
Daha önce de söylediğim gibi Chivalry 2 oyununu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim. Bu deneyimimde 4K/HDR destekli bir televizyon kullandım ve bana sunulan görsellikten de memnun kaldım. Bu video oyununun zaten yeni nesil konsollar için verdiği bir destek bulunuyor; bu yüzden eski nesil konsollardaki deneyimi bilemiyorum ama ben gayet detaylı ve kaliteli bir görsellik ile karşı karşıya kaldım. Sanat tasarımı ise klasik Ortaçağ yapısından dışarıya çıkmıyor. Bu da zaten normal bir şey; fantastik bir yapı görmeyi beklemiyordum. Peki, görsellikten memnun kaldım ama performans ne alemde?
Belki şaşıracaksınız, belki de şaşırmayacaksınız ama Chivalry 2, kusursuz bir 60 FPS değerinde çalışıyor. Yine eski nesil konsollardaki durumu bilmiyorum ama bu oyun, PlayStation 5 konsolunda 60 FPS olarak çalışıyor ve hiçbir şekilde performans sıkıntısı da çekmiyor. Yükleme ekranları da aynı şekilde yeteri kadar kısa. Yine de çok kısa değiller; muhtemelen oyuncu eşleştirme sisteminde eski nesilden oyuncular da bulunuyor. Sesler ve müzikler ise bambaşka bir güzellikte. Daha doğrusu, müzikler idare eder ama seslendirmeler ve ses efektleri ciddi anlamda kaliteli. Ayrıca, oyunun komedi ve rol yapma temelli yapısı, kaliteli seslendirmeler ile tekrar ortaya çıkıyor.
Chivalry 2, 40 USD – 285 TL üzerinden satılan, çoklu oyunculu bir oyun. Normalde ben bu tip video oyunlarının ücretsiz olmasından yanayım ama sanırım bu oyunun durumu gayet iyi. Yani, oyunun içerisinde mikro ödemeler bulunuyor ama bunlar tamamen kozmetik temelli ögeler için. Ayrıca, oyuna gelecek olan yeni içerikler de ücretsiz bir yapıya sahip olacak gibi görünüyor. Bu yüzden bence 40 USD gayet uygun. Ülkemizde ise belki 150 TL civarına filan indirimden satın alınırsa, kesinlikle ödediğiniz bedelin hakkını verebilecektir Chivalry 2. Hatta, bu türü çok seviyorsanız ve kendisini ana oyununuz yapmak istiyorsanız, 285 TL de verilebilir diye düşünüyorum.
Yani, Chivalry 2 kesinlikle başarılı bir oyun. Bazı problemlerden ötürü kendisine 10 ve 9 gibi yüksek puanları vermeyeceğim ama yine de 8 gibi bir puanı en iyi şekilde hak eden oyunlardan bir tanesi bu yapıt. For Honor tarzında ama çok daha büyük bir deneyim arıyorsanız, Ortaçağ döneminde geçen ve yakın dövüşe odaklanan Battlefield tarzında bir oyun arıyorsanız veya yüksek yetenek tavanı ile rekabete girebileceğiniz yapıt arıyorsanız, Chivalry 2 oyununa bir şans vermenizi öneriyorum. İçerikleri, ilerleme sistemleri, öğrenmesi kolay ama ustalaşması zor olan oynanışı ve çok daha fazlası ile kaliteli bir oyun var karşımızda.