Daha önce mobil oyunlar üzerinde çalışmış olan Fishlabs, üzerinde tek başına çalıştığı ilk bilgisayar ve konsol oyunu ile piyasaya sürüldü. Dead Island: Survivors ve Manticore: Galaxy on Fire isimli oyunları mobil cihazlar için piyasaya süren bu ekip, şimdi de PC, PlayStation 4/5, Xbox One, Xbox Series X/S ve Google Stadia için Chorus oyununu geliştirdi. Bu oyun, üçüncü şahıs bakış açısından oynanıyor ve uzayda geçen savaşları temel alıyor. Circle isimli bir topluluğun en ölümcül savaşçısını kontrol ettiğimiz bu oyunda, adımız Nara ve bir de kendi kendinin farkında olan Forsaken isimli bir uzay gemimiz bulunuyor.
Nara ve Forsaken, birlikte galaksiyi keşfediyorlar ve önüne gelen herkesle savaşıyorlar. Bu sayede, yeni yetenekler ve yeni silahların sahibi olabiliyorlar. Peki, tüm bunlar neden gerçekleşiyor? Nara ve Forsaken, neden bu kadar ölümcül bir göreve çıktılar? Oyunun hikayesine göre bu ikili, kendilerini yaratmış olan Great Prophet ile yüzleşmek ve onu öldürmek istiyor; Great Prophet, tüm galaksiye ve daha ötesine bir virüs gibi yayılıyor, kötülük yayıyor olması. Bunu yapabilmek için Chorus oyununun yarı açık tarzda tasarlanan dünyasını keşfediyoruz, farklı yıldız sistemlerine yolculuk ediyoruz ve görevler tamamlıyoruz.
Chorus, aslında çizgisel sayılabilecek, kapalı bir bölüm ile başlıyor. Bu bölümde oyunun bazı temel mekaniklerini öğreniyoruz ve daha sonra da kendimizi oyunun yarı açık dünyası içerisinde buluyoruz. Oyunda bazı içinden çıkamayacağımız, rotamızı değiştiremeyeceğimiz kritik ana görevler bulunuyor. Bu görevlerde değilken, oyunun bize izin verdiği kadar diğer yıldız sistemlerini keşfedebiliyoruz. Zaten hikayede ilerleme sağladıkça keşfedilebilecek yeni sistemlerin de kilidi açılıyor. Bu yeni sistemleri keşfederken yan görevleri oynayabiliyoruz, ana hikayeye devam edebiliyoruz ve koleksiyonluk eşyalarla ilgilenebiliyoruz.
Chorus oyununun içerisinde rastgele olarak karşınıza çıkabilecek bazı basit seviyeli savaşlar bulunuyor. Bunların haricinde, karakterimizin ve/veya gemimizin geçmişine ait anıları ortaya çıkartabiliyoruz. Eğer siz daha da fazla savaşmak isterseniz; ustalık görevlerini yapabiliyorsunuz, gizli ganimetleri bulabiliyorsunuz ve bunlardan bazı birimler elde edebiliyorsunuz. Birimler aracılığı ile de yeni silahlar ve yetenekleri geliştirebiliyorsunuz. Tabii bunları yapabilmeniz için güvenli alanınız olan hangara geri dönmeniz gerekiyor. Hangardan çıktıktan sonra ise bahsi geçen bu yapıtın birbirinden güzel yıldız sistemlerini keşfedebiliyorsunuz.
Chorus ile kendinizi uzayda kaybedebilirsiniz
Daha önce de söylemiş olduğum gibi Chorus oyununda farklı yıldız sistemlerini keşfedebiliyorsunuz ve oyun ilerledikçe de keşfedilecek yeni alanların kilidini açabiliyorsunuz. Ziyaret edebileceğiniz her sistem, tamamen benzersiz bir yapıya sahip. Yani, sistemlerin atmosferinden tutun da içeriklerine kadar her şey farklı bir yapıya bürünüyor. Tüm bu yıldız sistemleri, zıplama kapıları ile birbirine bağlanıyor ve onların kilidini açtığınız zaman da sistemler arasında daha özgür bir şekilde seyahat edebiliyorsunuz; en azından keşif bir tık daha kolay ve eğlenceli bir hal alıyor. Kinuuk Fields, The Void ve Nimika System, ziyaret edebileceğiniz alanlardan sadece birkaçı.
Tüm bu yıldız sistemleri, farklı taraflar tarafından domine edilmiş olabiliyor. Mesela; Stega Central ve Stega Rim, The Free Militia tarafından kontrol ediliyor. Amarok System içerisinde ise The Resistance bulunabiliyor. Bunların haricinde Pirates, The Circle, The Dawn ve The Faceless isimli diğer taraflarla da zamanla tanışabiliyorsunuz. Tüm bu farklı sistemlerde, farklı tiplerde görevler karşınıza çıkıyor. Mesela, ana görevlerin amacı oyunun hikayesini ilerletmek ve Nara ile Forsaken arasındaki bağı keşfetmek oluyor. Bu görevler sırasında bölüm sonu düşmanları ile savaşmaktan tutun da bazı alanları düşmanlardan arındırmaya kadar farklı şeyler yapabiliyoruz.
Yan görevler ise Chorus oyununda farklı şekillerde elde edilebiliyor. Bazen keşfettiğiniz anılar, bazen diğer uzay gemileri, bazen de diğer istasyonlardan yeni yan görevler alabiliyorsunuz. Bu yan görevler zaman zaman oyunun ana hikayesini derinleştiriyor, bazen de oyunda karşınıza çıkan diğer karakterlere odaklanılıyor. Bazen keşfettiğiniz yan görevler, bir yan görev zincirine dönüşüyor ve birkaç farklı adımdan oluşuyor. Bu da açıkçası yan görevlerin, oyunun evrenindeki önemini yükseltiyor. Son olarak, rastgele olarak gelişen savaşlar filan da bulunuyor ama bu tip içerikler çok kısa bir süre sonra önemsiz bir hale dönüşüyor.
Tüm bu içerikler sırasında düşmanlarla savaşırken, güçlerimizi kullanabiliyoruz. Oyunda; Drift Trance, Rite of the Senses, Rite of the Hunt ve Rite of Control gibi birkaç farklı yetenek bulunuyor. Tüm bu yetenekler, aslında savaş temelli oynanışı oldukça eğlenceli bir hale getirebiliyor. Ayrıca oyunda kinetik mermi kullanan silahlar, lazer silahları ve roket kullanan silahlar da yer alıyor. Bu silahların üzerine farklı modlar getirebiliyorsunuz; modlar direkt olarak Forsaken isimli uzay gemimize geliyor ve farklı setler oluşturarak, uzay gemimize güçlü özellikler tanımlayabiliyoruz. Bunun haricinde, zamanla Forsaken da kendisini geliştirebiliyor.
Her oyunda görebileceğimiz düşmanlar karşımıza çıkıyor
Chorus oyununda beni hayal kırıklığına uğratan en büyük nokta, aslında oyunda savaştığımız düşmanlar oldu. Crows, Vulture ve Disruptor gibi farklı düşman tipleri var oyunda. Yanlış hatırlamıyorsam, 9-10 farklı tipteki düşman ile savaşıyoruz ama bunların hiçbiri oyun deneyimine yeni bir şey sunmuyor. Tüm düşmanların oynanışa olan etkisi, size saldırma şekilleri filan oldukça vasat. Karşınıza çıkan tüm düşmanları, diğer video oyunlarından rahatlıkla hatırlayabiliyorsunuz ve karşınıza hiçbir şekilde yenilikçi bir şey çıkmadığı için de belki uzun vadede rahatsız olabilirsiniz. Özellikle de uzayda geçen bir oyun için düşman tarafında hiçbir yenilikçilik yok.
Sunum tarafında ise Chorus, muhteşem bir iş çıkartıyor. Her şeyden önce oyunun görselliği geliyor ve zaten uzayın da güzelliği işin içine girince, nefret edemeyeceğiniz, göze hitap eden çok güzel bir görsellik elde ediyorsunuz. Her yıldız sisteminin görsel anlamdaki benzersiz yapısı gerçekten ilgi çekici bir hal alabiliyor. Aynı zamanda karakter modelleri, Forsaken isimli ana uzay gemimizin yüksek kaliteli tasarımı ve geriye kalan bazı görsel efektler de çok güzel görünüyor. Bu arada, bu oyunu 4K destekli bir televizyonda, PlayStation 5 konsolumda deneyimledim; oyunun da yeni nesil versiyonu vardı, geriye dönük uyumluluk programına gerek kalmıyor.
Performans tarafında ise Chorus, PlayStation 5 konsolunda 60 FPS olarak çalışıyor. Aksiyonun çok yüksek olduğu anlarda bazen optimizasyon sıkıntılarının olduğunu fark edebiliyorsunuz. Yine de bu durum çok can sıkıcı bir hal alabilecek kadar büyük değil. Performansın yanında sesler ve müzikler de etkileyici olabiliyor. Oyundaki seslendirmeler ve ses efektleri kesinlikle etkileyici. Müzikler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yani, onlar da fena değil ama çok da muhteşem değiller; daha çok ortalama üstü seviyedeler. Sunumu genel olarak ele aldığımız zaman ise bu oyundan rahatlıkla olumlu bir sonuç alabiliyorsunuz.
Chorus, ufak tefek sorunları içerisinde bulunduran kaliteli bir video oyunu. Nara isimli karakterimizin geçmişini keşfetmek, düşmanlarımız hakkında bilgi sahibi olabilmek, Forsaken ile olan ilişkimizi zamanla keşfetmek ve çok daha fazlası, bu oyunda muhteşem bir şekilde işleniyor. Aksiyon temelli uzay savaşları, bu savaşlarla süslenen ana görevler ve yan görevler ise ayrı bir güzellik. Oyunun içerisindeki bazı hatalar, müziklerin arka planda kalıyor olması, düşmanların çoğunun sıkıcı bir yapıya sahip olması, ufak tefek performans problemleri ve daha fazla birkaç temel problem, bu oyunu kusursuzluktan alıkoyuyor. Yine de bu oyunu herkese önerebilirim.
