Citizen Sleeper, “Cyberpunk” teması ile son zamanlarda bolca sunulan video oyunlarından bir tanesi. Ancak üst düzey yazımı, üstün dünya inşası ve gerçekten önemseyebildiğiniz karakterleriyle beklentileri zekice altüst etmeyi başaran, hikayeye ve hikaye anlatımına dayalı kaliteli bir macera ile kendisini net bir şekilde gösterebiliyor. Jump Over the Age tarafından geliştirilen ve Fellow Traveller tarafından aslında ilk olarak 2022 senesinde PC ve Xbox için piyasaya sürülen bu oyun, şimdi de PlayStation konsolları için çıktı. Ben de bu çıkış sayesinde oyunu ilk defa PlayStation 5 konsolumda deneyimleme imkanına sahip olabildim.
Citizen Sleeper oyuncuları, üretilmiş bir bedende var olan ve taklit edilmiş bir insan bilinci olan Sleeper karakterinin gözlerinin arkasına koyuyor. Sleeper olarak kendinizi, hayal edilemeyecek kadar büyük şirketlerin para ve güç için hüküm sürdüğü, empati ve ilgisizliğin tamamen yabancı kavramlar olduğu bir evren olan galaksinin ultra-kapitalist merkezinden uzakta, çökmekte olan bir uzay istasyonu olan Erlin’s Eye içerisinde uzayın sınırlarına itilmiş buluyorsunuz. Bu oyunu oynamaya başladığınızda; Extractor, Machinist ve Operator olmak üzere üç farklı sınıftan birini seçebiliyorsunuz ve her sınıf kendi becerilerine, avantajlarına ve geçmişine sahiptir.
Sınıfınızı seçtikten sonra, Citizen Sleeper ciddi bir şekilde başlıyor ve oyuncuları anlatı odaklı, masa üstü mekanikleri ile tanıştırmak için zaman kaybetmiyor. Mass Effect gibi oyunlarda görebileceğiniz bir şeyden tamamen farklı olmayan dairesel bir uzay istasyonu yapısı olan Erlin’s Eye’a tepeden bakıyorsunuz ve istasyonda ilgi çekici noktaları ziyaret ediyorsunuz. Bunlar arasından nereye gitmek istediğinizi özgür bir şekilde seçebilirsiniz. Açık olmak gerekirse bu oyun, Cyberpunk 2077 veya Disco Elysium gibi gerçek zamanlı, birinci şahıs veya üçüncü şahıs tipi bir oyun değil, Vampire: The Masquerade – Coteries of New York gibi görsel romanlara daha çok benzeyen bir yapıt kendisi.
Erlin’s Eye içerisinde uyanan ve kim olduğuna dair hiçbir anısı olmayan bir Sleeper olarak, paramparça olan eski bir hayata işaret eden rüya benzeri anlar dışında, size basit bir başlangıç hedefi sunuluyor: Yapay bedeniniz zamanla bozuluyor ki bu da size bedeninizi sağlayan şirket tarafından uygulanan planlı bir eskitme işlemi ve bu durumu elinizden geldiğince düzeltmelisiniz. Planlı eskitme fikri, Blade Runner filmiyle benzerlik gösteriyor. Görünüşte yapay bir yaşam formuna, onu kontrol altında tutmak için bir sınır konulduğu, bir şekilde kendi kaprisleriniz doğrultusunda ölümlü mekanik vücudunuza güvenilemeyeceği fikri veriliyor.
Citizen Sleeper, unutulmayacak hikayeler ve karakterler ile öne çıkıyor
Blade Runner ile eşanlamlı olan aynı hüzünlü ve sarhoş edici melankoli ile dolu olsa da Citizen Sleeper aynı zamanda Ghost in the Shell ile benzer bir şekilde transhümanizm temaları üzerine kafa yoruyor ve insan olmayan bir dış yüzeyle çevrili bir “ruha” yakın bir şeye sahip olmanın ne anlama geldiği üzerine sık sık ve keskin düşünceler oluşturuyor. Bu oyunda hikaye yazımı kesinlikle üst düzey bir yapıya sahip; duygusal ve son derece açıklayıcı metinler mevcut ve oyuncuların “Cyberpunk” temalı bir distopyayı görebilecekleri çarpıcı bir prizma sağlıyor. Bu oyunun sofistike yazımı, akılda kalıcı bir dünya söz konusu olduğunda, kendi payına düşenden fazlasını yapıyor.
Erlin’s Eye içerisindeki yaşam, döngüler halinde yaşanıyor. Esasen bir günü temsil eden her döngüde eylemler gerçekleştirebilir, karakterlerle konuşabilir ve istasyonun kendisini keşfedebilirsiniz, ancak bir sonraki döngü için dinlenmek ve kendinizi yenilemek için sığınağınıza geri çekilmeniz gerekir. Bu nedenle, Citizen Sleeper içerisinde karakterinizin odaklanmanız gereken iki temel yönü vardır: Kondisyon ve enerji. Kondisyon esasen hem sağlığınız hem de kullanabileceğiniz eylem sayısı olarak ikiye katlanır. Ne kadar az kondisyona sahipseniz, o kadar az sağlığınız olur ve her döngüde o kadar az eylem gerçekleştirebilirsiniz.
Bu arada enerji, esasen üstlendiğiniz her eylemde tükenen ve bir kez sıfıra düştüğünde kondisyonunuza zarar vermeye başlayan bir dayanıklılık ölçüsüdür. İşte bu iki unsur Citizen Sleeper oyununun sunduğu oynanışın kalbini oluşturuyor. Kendinizi hayatta tutmak ve giderek azalan durumunuzu korumak için kaçınılmaz bir ihtiyacınız olsa da oyunun doğrusal olmayan anlatısında ilerlerken tanıştığınız yeni yüzlere yardım etmenin veya onları şekillendirmenin yanı sıra ihtiyacınız olan şeyleri satın almak için para kazanma ihtiyacı da var. Oyundaki her döngüde ne yapacağınıza karar vermek tamamen size kalmış ve her şey tamamen kuralsız.
Görünüşte bu uzay istasyonunun ayrılmak birincil hedefiniz olsa da orada tanıştığınız insanlar, etkilediğiniz hayatlar ve istasyonda kendiniz için çıkarabileceğiniz yaşam sizi kalmaya zorlamaya başlıyor. Tabii ki kalmak, tek seçiminiz olmuyor, eğer dilerseniz hala istasyondan ayrılabiliyorsunuz finallerin bazılarında. Yine de kalmak için çok sebebiniz var. Tala’nın barını inşa edip, genişletmesine ve ortağınız olarak sizinle birlikte kendi içki fabrikasını kurmasına yardım mı edeceksiniz, yoksa hayatınızı hep birlikte kaçabileceğiniz umuduyla utangaç Lem ve kızı Mina ile arkadaş olarak mı geçirmek istiyorsunuz? Hiç şüpheniz olmasın, bu oyunda oyuncu seçimi bol.
Bu oyunun dünyası siz olsanız da olmasanız da ilerleyen bir yapıya sahip
İstediğiniz her şeyi, istediğiniz her an yapmanıza izin vermek yerine, belirli durumlar döngülerin arkasında kilitlidir ve kullanılabilir hale gelmelerini bekleyerek veya başarısı, zar atmanıza ve sahip olduğunuz istatistiklere bağlı olan belirli eylemleri gerçekleştirerek kullanılabilir hale getirilebilir. Örneğin, tersanede çalışan insanları tanımaya çalışmak, biraz ağır işçilik yaparsanız başarılı olabilir, böylece orada ticaret yapan nasırlı elli bireyler arasında bir miktar saygı kazanırsınız. Onların saygısını kazandıktan sonra, keşfedebileceğiniz yeni alanlar, tanışabileceğiniz yeni karakterler ve araştırabileceğiniz düğümler ve hikayeler ortaya çıkar.
Taklit bir zihne sahip olmak aynı zamanda güvenilir Sleeper karakterimizin siber bulutlara dalabileceği anlamına da geliyor. Uzay istasyonunun üzerine bir çerçeve yerleştirilir ve gözetlenebilecek iletişim trafiğini, hacklenebilecek kaynakları ve çok daha fazlasını görebilirsiniz. Bu noktalarda, zarınızı gerekli olanla eşleştirerek başarılı olabilirsiniz – ancak karakter becerilerinde ek puanlara sahip olmak da bu çabaya son derece yardımcı olur. Tahmin edebileceğiniz gibi tüm bunlar, şirket sabotajcılarının sizden bilgileri hacklemenizi isteyebileceği ve hain doktorların sistemden tamamen kaçmaya çalışabileceği ana oyunun hikayeleriyle örtüşüyor.
Döngü sistemi aynı zamanda Erlin’s Eye’daki olayların ve kişilerin siz olmadan da devam ettiği, siz orada olsanız da olmasanız da içinden çıkılmaz sonuçlarına doğru ilerledikleri anlamına geliyor. Bu da aynı anda birden fazla görevle uğraştığınızda, bunların büyük bir kısmının gözden kaçması ve sonuç olarak nihai sonunuzu etkilemesinin kaçınılmaz olduğu anlamına geliyor. Erlin’s Eye’da o kadar çok şey oluyor ki, tek bir oyunda her şeyi yapmak ve her şeyi görmek oldukça zor, bu nedenle Citizen Sleeper başlangıçta düşündüğünüzden çok daha fazla tekrar oynanabilirliğe sahip. Oyunun kendisi de kaliteli olunca, başından ayrılmak istemiyorsunuz.
Citizen Sleeper oyununu sürükleyici ve unutulmaz kılan şey, yazım kalitesi ve dünyası. Meraklı gözlerin sizi bulamayacağına inandığınız, evrenin kıyısında karanlık anlaşmalar yapmak isteyen ultra-kapitalist bir sistemin yatağındaki bir leke olduğunuz gerçeği, karakterimizin şaşırtıcı miktarda umutla dolu olsa da açık bir şekilde distopik bir hikaye olduğu durumunu ortaya koyuyor. Erlin’s Eye’daki insanların daha iyi bir gelecek arayışından, avcılar karşısında umutsuzca insan olmaya çalışan bir makineyi oynadığınız gerçeğine kadar, oyunun mükemmel hikayesi her karakteri, her alanı ve her hikayeyi, santimine kadar detaylı ve gerçekçi bir şekilde sunuyor.
Citizen Sleeper, herkese hitap edebilecek bir oyun olmadığını ortaya koyuyor
Statik ve iki boyutlu karakter görünümleri ve seslendirme performansları olmadan, Citizen Sleeper oyununun benimsediği görsel roman benzeri sunum herkesin zevkine uygun olmayacaktır, ancak kesinlikle mükemmel hikaye o kadar açıklayıcı ve sürükleyici ki tipik sunum kalitesinin yokluğunu pratik olarak ve beklenmedik bir şekilde tartışmalı bir nokta haline getirir. Aynı şekilde, oyunun ağır masaüstü mekaniği de daha geleneksel bir oyun arayışında olanlara hitap etmeyecektir. Yani, bu oyunu oynayıp, eğlenebilmek için birazcık ne istediğinizi bilmeniz gerekiyor. İstediğiniz şey ise tam olarak bu deneyim, görebileceğiniz en etkileyici hikayelerden bir tanesi olmalı.
Kesinlikle gerçekçi hissettiren karakterler, durumlar ve çarpıcı dünya inşası ile dolup taşan Citizen Sleeper, PlayStation 5 konsolunda oynayabileceğiniz en iyi hikaye temelli macera oyunlarından biri olarak zahmetsiz bir şekilde tepedeki yerini alıyor. Elbette, sade sunumu ve ağır masaüstü mekanikleri herkese hitap etmeyecektir, ancak diğer herkes için Citizen Sleeper, tamamlandıktan sonra uzun süre akılda kalacak, güzel yazılmış, genellikle duygusal bir siberpunk macerasıdır. Bu oyunu bitirdikten sonra, karşılaştığınız karakterleri ve onların neler yaşayacağını düşünmemek mümkün değil. Hatta zaman zaman gözünüzden birkaç damla yaş bile gelebilir.
Citizen Sleeper, çok sürpriz bir şekilde benim son zamanlarda oynadığım en iyi video oyunu idi, özellikle de hikaye tarafında. Oyun, Türkçe dil desteği sunmadığı için eğer İngilizce bilginiz biraz derin değilse, hikayeyi anlamakta zorluk çekebilirsiniz ve oyunun dağ gibi karşınıza çıkan metinlerini okumak inanılmaz yorucu olabilir ama dil bilginize güveniyorsanız, bu oyunda herhangi bir sorun yaşamayacaksınız. Hikayesi, diyalog yazımı, karakterleri, oynanış mekanikleri, finalleri ve daha fazlası ile akılda kalıcı bir deneyim yaşatılıyor ve bu deneyimdeki tek olumsuz nokta bence dengenin pek olmaması ama bu da aslında hikaye ile açıklanabilir.
Citizen Sleeper oyununun başları ve ortaları inanılmaz zorlu geçebiliyor. Parayı, kondisyonu ve enerjiyi dengede tutup, hikayelerde ilerlemek imkansız gibi görünebiliyor. Daha sonra da oyun bir anda kolaylaşıyor; para su gibi akmaya başlayınca, enerji ve kondisyon da kolayca yüksek seviyede tutulabiliyor. Bu, bir denge problemi gibi görünebilir ama aynı zamanda da hikaye içerisinde Sleeper karakterimiz artık kendi kendisini idare edebildiği için hayatın biraz daha kolay hale gelmesi normal değil mi? Eskiden sürekli diğer insanlara bağımlı olan karakterimizin gelişmesi ve sonunda bir şeyleri kendisinin yapabiliyor olması, doğal olarak her şeyi kolaylaştırmaz mı?