Eğer özellikle de PC üzerinde piyasaya sürülen bağımsız ve anlamlı video oyunları ilginizi çekiyorsa, “Coffee Talk” ismini muhtemelen daha önce duymuşsunuzdur. Bu oyun, 29 Ocak 2020 tarihinde piyasaya sürülmüştü ve bir tür görsel romandı. Toge Productions tarafından geliştirilen ve piyasaya sürülen bu yapıtı daha doğru bir şekilde anlatmak gerekirse de şunları söyleyebilirim: Fantezi temelli, hayali bir Seattle içerisindeki kahve dükkanlarından birinde barista olarak çalışıyoruz ve bize gelen müşterilerimizin hem kahvelerini/çaylarını güzelce yapmaya çalışıyoruz, hem de fantastik ama bizim modern dünyamızın problemlerine benzeyen dertlerini dinliyoruz.

Coffee Talk gibi bir video oyununun ilgi çekmemesi neredeyse imkansızdı; o dönemde popülerlik konusunda zirve yapmış olan 1990’ların piksel sanat tasarımı, anime tarzı ile birleştiriliyordu ve arka planda da “chillhop” dediğimiz, “lo-fi hip-hop” tarzı müzikler çalıyordu. Orijinal oyun, sadece sunum elementlerinden ötürü değil, birçok farklı sebepten ötürü beğenilmişti ve hatta oyunda kusur bulmak oldukça zordu. Bu yüzden de Toge Productions, 20 Nisan 2023 tarihinde karşımıza bir devam oyunu olan Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly ile çıktı. Bu devam oyununda da ilk oyundaki tema ve güzel şeyler, üstlerine eklenerek devam ettiriliyor.

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly, bizleri bir kere daha fantastik bir Seattle şehrine götürüyor. Sene de 2023. Oyuna adım attığınız andan itibaren her şey size tanıdık hissettiriyor; sanki aylarca, belki de yıllarca kendi evinizden uzak kalmışsınız da geri dönmüşsünüz gibi duygular hissediyorsunuz içinizde. Bunun en büyük sebeplerinden bazıları da oyunun sunum tarafında pek değişmemiş olması. Yani, tabii ki birkaç senelik boşluk ardından görsellik daha detaylı ama hem sanat tarzı, hem de müzikler aynı temaya sahip. Yani, yine 1990’ların piksel sanatı ve anime tarzında bir görsellik alıyoruz, “chillhop” türü müzikler dinliyoruz.

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly, gayet anlamlı ve gerçek mesajlar vererek kendisini açıyor ve hepimizin sevdiği Coffee Talk kafesindeki mesaimize 19 Eylül 2023 tarihinde başlıyoruz. Gece ve yağmurlu bir havada kim böylesine güzel bir mekana gelip, kahve içmek, dertlerini anlatmak istemez ki? Günler başlamadan önce karşımıza bir gazete geliyor ve birkaç başlığa bakarak, oyunun evreninde neler olup, bittiğini öğrenmeye çalışıyoruz. Daha sonra da müşterilerimiz teker teker gelmeye başlıyor. Birbirinden farklı; hem gerçek, hem de fantastik varlıklara kahve ve çaylar servis ediyoruz. Dinlediğimiz dertlerin gerçekliği ise hiç değişmiyor…

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly içerisinde kahve haricinde artık çay da yapıyoruz

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly içerisinde hem yepyeni karakterlerle tanışıyoruz, hem de ilk oyundan geri dönen eski karakterler ile vakit geçiriyoruz. Yeni kişilerle tanışmak her zaman heyecan verici oluyor. Sonuçta bu oyun, karakterleri nasıl ele alacağını biliyor ve ilk oyunda kurulan güçlü karakterlerin benzer temelleri, yeni karakterlerle de atılıyor. Bir diğer yandan da tanıdık karakterleri gördükçe, en azından dertlerini dinlemeye başlamadan önce içimiz ısınıyor. Sonuçta ilk oyun, bu karakterleri muhteşem bir şekilde sunmuştu ve onlar için biz de endişelenmiştik. İkinci oyun, bunun üzerine daha da gidiyor ve anlamlı karakterler çıkartıyor karşımıza.

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly oyununun adındaki “Hibiscus & Butterfly” artık çay da yapabildiğimizi gösteriyor bize ki oyunda yaptığımız ilk şey de aslında bir çeşit çay oluyor. İlk oyundaki gibi her karakterimiz için not tutabiliyoruz; her insan, her malzemeyi tercih etmiyor. İlk oyunda elde ettiğimiz bilgilerin de bir kısmı hala mevcut ama önemli bir kısmı kayıp. Her neyse, oyunun temelinde içecek yapmak kalıyor ve bir kere daha malzemelerimizi seçip; “Warm, Cool, Bitter ve Sweet* kategorileri içerisinde bir içecek üretmeye çalışıyoruz. Çay, zencefil, nane, çikolata ve kahve gibi malzemeleri karıştırarak, gizli tarifler bile keşfedebiliyoruz.

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly içerisinde üç farklı veya aynı malzemeyi karıştırarak içecek yapabiliyoruz. Mesela; yeşil çay ve iki süt birleştirerek Green Tea Latte elde edebiliyoruz. Matcha ise üç yeşil çayın birleştirilmesiyle yapılıyor. Bunun gibi oyunda birkaç tarif mevcut ve karşınıza çıkan müşterilerin isteklerine göre bir şeyler yapıyorsunuz. Oyun, bu noktada sizi inanılmaz karışık şeylerle zorlamıyor, size bir zorluk ile meydan okumaya çalışmıyor. Bu oyunda önemli olan şey çayınızı veya kahvenizi yapmak, onları müşterilere servis etmek ve hikayeyi deneyimlemek. Yani, bu daha çok rahatlatıcı bir deneyim, zorlayıcı bir oyun değil.

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly içerisinde hem müşterilerinizin istediği tarifleri yapıyorsunuz, hem de o müşteriler zaman zaman sizi serbest bırakıyor, kreatif düşüncenizi kullanarak yeni tarifler yaratabiliyorsunuz. Ayrıca, latte gibi şeyler yaptığınız zaman bunların üstüne yeni sıvı simülasyonunu kullanarak süslemeler de yapabiliyorsunuz. Bu sistem açıkçası bana uzun vadede biraz çok fazla “video oyunu” havası verdi ve bu oyunun geri kalanında öyle bir hava pek yok. Bu yüzden bir süre sonra beni biraz sıktı ama yine de kendisinin hoş bir yenilik olduğunu söylemeliyim; özellikle de bu tip şeylere ilginiz ve merakınız varsa.

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly

Kendi karakterimizi göz önünde bulundurmazsak, kusursuz bir deneyim sunuluyor bu oyunda

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly, çok içerikle dolu bir video oyunu değil. Daha çok size sunulan hikayeyi deneyimlemeniz gerekiyor. Zaten yazımın başında da dediğim gibi bu oyun daha çok bir görsel roman tarzında. Yine de oyunu ortalama bir hızda oynarsanız, 8 saat civarında bir deneyim elde edebilirsiniz. Tüm başarımları filan da kazanayım derseniz, 10-12 saate çıkabilir oyun süresi. Açıkçası, konu görsel romanlar olduğu zaman bu kadar uzun bir deneyimi ben pek sevmiyorum; bundan en son Harmony: The Fall of Reverie için yazdığım inceleme yazısında bahsetmiştim ama bu oyun, açıkçası o uzunluğu çok hissettirmiyor rahatlatıcı atmosferi ile.

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly içerisinde birbirinden benzersiz karakterler var. Oyun kendisini sadece insanlarla sınırlamadığı için bu benzersizlik normalden daha da üst bir seviyeye çıkıyor. Yine de karakterlerin başından geçenler gerçekçi olaylar olduğu için her karakterin ayağı yere basıyor gibi hissediyorsunuz. Yani, bir elf aslında gerçekten bizim dünyamızda yaşayan bir elf gibi hissettirebiliyor. Ayrıca oyundaki her karakterin birbirinden güzel tasarımı var ve onlardan hoşlanmamak, onların hikayelerine kulak vermemek elde değil. Bununla birlikte yapılan içeceklerin de güzel görünmesi ile birlikte çok güzel bir hava oluşturuluyor oyunda.

Bu sırada, Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly içerisindeki bizim kontrol ettiğimiz karakter kendisini hiçbir zaman göstermiyor. Bunun sebebi, o karakterin biz olması. Fakat bu düşünce, karakterin diyaloglarını seçemiyor olmamız ile biraz ters düşüyor. Mesela, bana soracak olursanız oyunun büyük bir bölümünde ana karakter biraz soğuk ve ilgisizdi. Bu yüzden kendimi o karakterin yerine koymakta zaman zaman zorlandım. Görsel romanlar da diyalog seçimleri ile ön plana çıkabildiği için aslında bu oyunda da benzer bir sistem görmek isterdim. Evet, farklı diyalog yazımı 8 saatlik bu oyunun üzerindeki emeği ikiye, belki üçe katlayacaktı ama daha gerçekçi hissettirecekti.

Ben yine de Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly oyununu gözü kapalı bir şekilde ilgilenen herkese önerebilirim. Eğer bu tür video oyunları ve/veya atmosferler ilginizi çekiyorsa bu oyunu ve hatta bir önceki oyunu hemen satın alıp, oynamanızı öneriyorum. Oyunun fiyatı da öyle abartılı değil, hatta çok uygun. Steam üzerinde bu yapıt sadece 150 TL. Bugün günümüzde o fiyata tek kişilik bir yemeği zor yiyoruz. Video oyunu fiyatları deseniz 2000 TL civarlarına bile çıkabiliyor, özellikle konsollarda. Bu yüzden, bence bu oyun, bu fiyatı fazlasıyla hak ediyor. Oyunu geliştiren stüdyo, ülkemizdeki her satıştan 5 USD bile zor elde ediyor yani…

Coffee Talk Episode 2: Hibiscus & Butterfly
Olumlu
Fırtınalı bir havada, sıcacık bir kafede müşterilere çay ve kahve yapmaktan daha güzel ne olabilir ki?
Görsel roman türünün en atmosferik ve en sıcak deneyimlerinden bir tanesi sunuluyor.
Benzersiz karakterleri tarafından anlatılan gerçekçi hikayeler oldukça etkileyici.
Oyunun sunduğu piksel sanatı temelli görsellik tek kelime ile şahane.
Arka planda çalan müzikler ve atmosferik sesler de muhteşem.
Olumsuz
Kendi karakterimizin rolüne girmek statik diyaloglardan ötürü biraz zor olabiliyor.
10