Company of Heroes serisi hayatımıza 2006 senesinde girmişti ve İkinci Dünya Savaşı dönemine odaklanan gerçek zamanlı strateji tipi bir deneyim sunulmuştu. 23 Şubat 2023 tarihinde ise serinin en iyi yapıtı olan Company of Heroes 3 piyasaya sürüldü. Şimdilik sadece PC için çıkışını gerçekleştiren ama gelecekte konsollara da sunulacak bu oyun, kendi temasını bozmuyor ve oyuncuları bir kere daha İkinci Dünya Savaşı dönemine götürüyor. Bu oyunda karşımıza çıkan cepheler ise İtalya ve Kuzey Afrika. Relic Entertainment tarafından geliştirilen ve SEGA tarafından piyasaya sürülen bu yapıtı ben de oynama ve inceleme imkanı elde ettim.
Serinin önceki oyunlarına kıyasla Company of Heroes 3, topluluğun geri bildirimlerini ön planda bulunduruyor. Buna rağmen oyunun aslında temel mantığı serinin geçmişi ile aynı: Kaynaklar için belli bölgeleri işgal ediyoruz ve bunlarla da üssümüzü geliştiriyoruz. Böylece yaşayacağımız savaşlarda başarı şansımız yükseliyor. Serinin önceki iki ana oyununda bu oynanış döngüsü ideal hissettiriyordu ama günümüzde modern gerçek zamanlı strateji oyunları kendilerini o kadar geliştirdi ki bu yapıt, biraz nostaljik hissettiriyor ne yazık ki. Yine de bu demek değil ki oyun eski, klasik ve sıkıcı bir oynanış deneyimi sunuyor…
Company of Heroes 3 oyununun senaryo modu ikiye ayrılıyor. Öncelikle karşımıza Kuzey Afrika çıkıyor ve burada serinin daha geleneksel olan çizgisel bölümlere sahip, tek oyunculu mod deneyimi yaşatılıyor. Geleneksel olduğu için tema ve oynanış tarafında bahsedilecek pek bir şey bulunmuyor. Sadece bu seriden değil, bu oyun türünden herhangi bir yapıtta senaryo modunu denediyseniz, karşınıza çıkacak olan deneyimi biliyorsunuz demektir. Bu klasik yapıya ek olarak Relic Entertainment, Kuzey Afrika cephesindeki savaş için hikaye sunuyor. Böylece savaşı derinlemesine öğreniyorsunuz. Hikaye elementleri genellikle ara sahneler ile veriliyor.
Company of Heroes 3 oyununun senaryo modunu kurtaran kısım ise kesinlikle İtalya cephesi. Evet, Kuzey Afrika ile sadece seriye değil, türe göre geleneksel bir oynanış sunuluyor ama bu oyunun ihtiyacı büyük bir yenilik ve o yeniliği de gerçek zamanlı oynanış ile masaüstü oyun elementlerini birleştiren İtalya cephesi veriyor. Uzaktan baktığınız zaman bu senaryo modunu Risk isimli masaüstü oyununa bile benzetebilirsiniz bence. İki türün karışımı haricinde bu senaryo modundaki dünya dinamik bir yapı sunduğu için Kuzey Afrika cephesinden de çok daha fazla tekrar oynanabilirlik vaat ediyor; diğer cepheyi bir kere oynadıktan sonra, geri dönme ihtiyacı pek olmuyor.
Company of Heroes 3 ile stratejik bir savaş deneyimi elde ediyoruz
Company of Heroes 3 oyununun senaryo modundaki İtalya cephesi, tabii ki İtalya içerisinde geçiyor ve amacımız da bu ülkedeki sahil kasabalarını tek tek ele geçirmek oluyor. Böylece daha fazla kaynağa ve orduya sahip olabiliyoruz. Bu kasabaları ele geçirmek için bazen savaşlar vermemiz gerekiyor, bazen de kasabalara ulaştığımız zaman kendileri otomatik olarak bizim olabiliyor. Ayrıca, ana hikayeye odaklanacak olursanız, aslında her kasabayı da ele geçirmenize gerek kalmıyor; hikayede ilerleyebilmek için önceden belirlenmiş kasabaları kontrolünüz altınıza almanız yetiyor; geriye kalan yerler ekstra kaynak sağlamak için kullanılıyor.
Company of Heroes 3 içerisindeki İkinci Dünya Savaşı sırasında tabii ki yalnız değilsiniz; kumandanlarınız da var ve kendilerini belli seçimlerle memnun tutmanız gerekiyor. Bunu yapmak, kumandanlar ile alakalı yeni avantajların kilidini açmanızı sağlıyor. Hava, kara ve deniz taraflarına odaklanan kumandanlar ile bir denge kurarken, düşman karalarında da tabii ki kendinize bir destek sağlamanız gerekiyor; askerlerinizi formda tutmalısınız ve ağır ateş altında kalmaktan kaçınmalısınız. Oyun, bu noktalarda sıra tabanlı bir savaş sistemi kullandığı için her şey gayet stratejik bir şekilde gerçekleştirilebiliyor ve tatmin edici bir deneyim elde ediyorsunuz.
Yine de Company of Heroes 3 oyununun senaryo modu kusursuz sayılmaz. Mesela, Kuzey Afrika cephesi geleneksel deneyimi ile klasik oyuncuları tatmin edecektir ve yeni bir şeyler arayan oyuncular da İtalya cephesi ile mutlu olacaktır ama bu cephede oyunu öğrenmek gerçekten çok zor. Oyunu öğrenene kadar attığınız her adım da ne yazık ki çok büyük olumsuz etkiler bırakıyor, bunların bazılarından geri dönebilmek çok ama çok uzun sürüyor. Bu noktada oyun ya biraz daha kolay öğretilmeliydi, ya da daha dengeli bir sistem kurulmalıydı diye tahmin ediyorum. Yine de oyunu öğrendiğinizde İtalya cephesi apayrı bir eğlence vaat ediyor.
Bunun haricinde Company of Heroes 3, ne yazık ki eksik hissettiriyor. Mesela, oyunun genelinde sadece dört taraf bulunuyor ve bunlar da iki farklı senaryo modu içerisinde kullanılabiliyor. Bahsettiğim taraflar da İtalya ve Kuzey Afrika haricinde Birleşik Devletler ve Birleşik Krallık. Bu dört taraf da farklı oynanış tarzlarına hitap ediyor ama sayıca ne yazık ki az hissettiriyorlar. Ayrıca oyunun genelinde de biraz fazla hata, yer yer oyun mekaniklerinin biraz garip tasarlanması gibi sıkıntılar yer alıyor. Yani, oyunun sanki biraz erkenden piyasaya sürüldüğünü düşünmeye başlıyorsunuz bu tip sıkıntılar arka arkaya gelince.
Bu seri için en geniş ve en derin oynanış deneyimlerinden biri sunuluyor
Company of Heroes 3 oyununda her ne kadar az sayıda taraf olsa bile en azından bu tarafların içerisindeki asker/araç tipleri ciddi anlamda çeşitlilik gösterebiliyor. Ordularınızı harita içerisinde dolaştırırken kendileri gerçekten en iyi rotaları seçebiliyor ki bu noktada gizli kalmak ayrıca önem taşıyor. Düşman toplarında kendinizi açığa çıkartmak pek de iyi sonuçlanmıyor. Bu arada, sadece dostların değil, düşmanların da yapay zekası kendisini anında belli edecek seviyede iyileştirilmiş. Belki türünün en iyi örneği değil ama yine de kesinlikle göz önünde bulundurulması gereken bir iyileştirme var. Bunun haricinde, serinin geçmişine göre yapılan ufak iyileştirmeler de mevcut.
Company of Heroes 3 içerisinde bazı asker tiplerinin kullanım alanları değiştirilmiş ve bazı yeni tipler de oldukça işe yarar, eğlenceli aksiyonlar gerçekleştirebiliyor. Mesela, Recovery Trucks sayesinde düşman araçlarını tamir edip, kendi tarafınıza geçirebiliyorsunuz. Yine de oyunda sunulan deneyime genel olarak baktığınız zaman bu birkaç değişiklik haricinde her şey aynı hissettiriyor. Bu da net olarak kötü bir yorum değil; serinin geçmişinde sunulan kalite zaten yüksekti. Bu oyunda da o kalite korunuyor ve üzerine iyileştirmeler yapılıyor. Bu arada, yapay zeka ve zorluk tarafına tekrar geri gelecek olursak, bu yapıt zaman zaman biraz zor hissettirebiliyor.
Company of Heroes 3 oyununun zorluğu sadece İtalya cephesinde değil, oyunun genelinde hissedilebiliyor. Gözüme en çok çarpan şey ise rakibinizin hiç durmadan asker üretebiliyor olması. Ayrıca, düşmanlar savaş alanında biraz daha avantajlı görünebiliyor; sizin askerlerinizi engelleyen duvarlar, onları engellemeyebiliyor. Tüm bunlar, normal zorluk seviyesinde bile biraz sinir bozucu bir deneyim yaşatabiliyor ne yazık ki. Bir diğer problem de ne yazık ki oyunun çok oyunculu içeriklerinde yer alıyor. Bu satırları yazdığım sırada oyunu anlık olarak 9000 kişi oynuyor ama çevrim içi karşılaşmalar bulmak neredeyse imkansız; oyuncu eşleştirme sistemi çalışmıyor.
Company of Heroes 3 oyununda kalabalık lobileri geçtim, 1v1 tipindeki karşılaşmalar için oyuncu bulmak bile ayrı bir zorluk. Yine de eğer dilerseniz oyunu rahatlıkla arkadaşlarınızla birlikte veya onlara karşı bir şekilde oynayabiliyorsunuz. Yani, çok oyunculu deneyim için illa yabancı oyunculara veya oyunun eşleştirme sistemine bel bağlamak zorunda değilsiniz. Ayrıca bu tip problemlerin de zamanla düzeltilebileceğini düşünüyorum. Tabii o zamana kadar anlık oyuncu sayısı ne olur, bilemiyorum. Artık belki şansımızı oyunun konsol sürümleri piyasaya sürüldüğü zaman tekrar deneriz. Belki o zaman daha tam bir deneyim sunulur.
Company of Heroes 3, ciddi bir seviyede optimizasyon problemlerine de sahip
Konu, Company of Heroes 3 oyununun görselliği olduğu zaman aynı şekilde etkilenebilmek pek mümkün değil. Tabii ki Company of Heroes serisindeki önceki oyunlara göre çok büyük bir iyileştirme var ama özellikle detaylara indiğiniz zaman karakter modelleri ve çevre detayları çok basit görünüyor ve oyunun atmosferi öyle çok da etkileyici bir seviyede değil. Detaylara inmeseniz bile bu oyuna bakıp, 2023 senesine ait bir yapıtmış gibi davranamazsınız. Bundan daha önce çıkan ama katlarca daha iyi görünen bolca benzer oyun mevcut piyasada. Yine de görselliğin bu şekilde olması beni rahatsız etmedi; en azından kötü bir deneyim sunulmuyor.
Beni rahatsız eden asıl şey, Company of Heroes 3 oyununun performansı. Strateji oyunları genellikle işlemcinize yüklenir ama şu anda piyasada bu oyunun üstesinden gelebilecek hiçbir işlemci bulunmuyor; oyunda optimizasyon sıkıntıları var. İsterseniz günümüzün en iyi donanımlarına sahip olun, yine de çok yüksek bir performans ile başlayacaksınız ve zamanla performans yerin dibine inecek. İşin kötüsü, bu durumu görsel ayarları değiştirerek etkisiz hale getiremiyorsunuz da. Her ne olursa olsun FPS değeri, siz oyunu oynadıkça düşüyor. Bunu durdurmanın hiçbir yolu yok. 100 FPS ile başladığınız oyun, zamanla 30 FPS civarına kadar düşebiliyor.
Company of Heroes 3, en azından sesleri ve müzikleri ile tatmin ediyor. Görsellik ve performans sıkıntılı olsa bile oyunun ses tasarımı tek kelime ile şahane ki buna aslında pek şaşırmamak gerekiyor. Yine, serinin geçmişine bakacak olursak hem ses efektleri, hem de seslendirmeler her zaman başarılıydı. Bu oyunda da o başarı kaybedilmiyor. Müzikler de kesinlikle fena değil ama sesler ve seslendirmeler kadar ilgi çekemiyor ne yazık ki. Yine de oyundaki parçalar, dönemin atmosferini güzel bir şekilde yansıtıyor. Yani, oyunun optimizasyon sıkıntısı ve düşük görsellik kalitesi, ne yazık ki can sıksa bile en azından kulaklarımıza hitap ediliyor.
Relic Entertainment, Company of Heroes serisini nasıl ilerleteceğini her zaman biliyordu. İlk oyun, ikinci oyun ve alakalı diğer irili ufaklı projeler zaten bunu daha önce göstermişti. Şimdi de Company of Heroes 3, bu stüdyonun yeteneğini ve vizyonunu bir kere daha başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. Evet, oyun ne yazık ki bazı kritik sıkıntılara sahip ve muhtemelen 6-9 aylık bir cila süreci daha gerektiriyordu ama bunların ötesine baktığınız zaman gerçekten eğlenceli bir gerçek zamanlı strateji oyunu görebiliyorsunuz. Oyun, kendi serisine bağımlı kalmayı başarırken, bir diğer yandan da oyunculara hem yenilikler, hem de kritik geliştirmeler sunuyor ve başarılı oluyor bunda.