Eğer bilgisayarda FPS tipi oyunları oynamayı seviyorsanız, tahmin ediyorum ki CrossFire ismini de daha önce duymuşsunuzdur. Bu oyun, 2011 senesinde çıkmıştı ve kendisini de birkaç sene boyunca aralıklarla oynamıştım. Klasik bir FPS deneyimi sunuluyordu, rakiplerden çok farklı değildi ama yine de eğlenceliydi. Şimdi ise çok uzun bir zaman ardından aynı marka, Xbox One ve Xbox Series X/S için tekrar geliştirildi ve CrossfireX olarak karşımıza çıktı. Xbox platformlarına tamamen özel olan bu oyun, aslında çok oyunculu modu ile değil de tek oyunculu içerikleri ile ilgimi çekti. Bu yüzden de kendisini mutlaka oynayıp, incelemek istedim.
CrossfireX, tek oyunculu ve çok oyunculu olarak ikiye ayrılan bir video oyunu. Bu yapıtın tek oyunculu modu, Control gibi oyunlardan hatırlayabileceğiniz Remedy Entertainment tarafından geliştirildi. Çok oyunculu mod ise CrossFire markasının orijinal geliştiricileri ve dağıtımcıları olan Smilegate Entertainment tarafından hazırlandı. Bu oyunun tek oyunculu içerikleri ücretli olsa bile çok oyunculu kısım tamamen ücretsiz ve ayrıca iki deneyim de Xbox Game Pass abonesi olan oyunculara ekstra bir ücret gerektirmeden sunuluyor. Ben de halihazırda Xbox Game Pass Ultimate abonesi olduğum için her içeriği deneyimleyebildim.
Remedy Entertainment tarafından, Northlight Engine isimli oyun motoru ile geliştirilen CrossfireX oyununun tek oyunculu kısmında Operation Catalyst ve Operation Spectre içerikleri yer alıyor. Bu iki operasyon da aslında birbirine bağlı ve oyunun evreninde öncelikle Operation Catalyst gerçekleşiyor. Ardından da Operation Spectre dönemini yaşıyoruz. Bu iki operasyonun da hikayesinden size güzel bir şekilde bahsetmek isterdim ama inanın bana, tek oyunculu içeriklerde ilgi çekici ve/veya farklı hiçbir şey yok. Hikayenin kendisinden tutun karakterlere ve hatta yaşanan aksiyona kadar her şey inanılmaz vasat ve yenilikten uzak.
Remedy Entertainment; Alan Wake, Quantum Break ve Control gibi birbirinden ilgi çekici oyunları geliştirdi. Bunlardan önce de video oyunu dünyasında Bullet Time özelliğini sundu. Yani, Max Payne gibi oyunlardan hatırlayacağınız zamanı yavaşlatıp, o şekilde ateş etmeyi bu stüdyo dünyaya sundu. Böylesine yüksek kaliteli ve prestijli bir stüdyonun, CrossfireX oyununun tek oyunculu modunu geliştirdiğine ben imkan veremiyorum. Bu projede ya 1-2 geliştirici çalıştı ve işe hiç önem verilmedi, ya da takımın tamamı staj yapan insanlardan oluşuyordu ve onların başında da herhangi bir yönetici yoktu.
CrossfireX, tek oyunculu modu ile tam bir hayal kırıklığı yaşatıyor
CrossfireX oyununun tek oyunculu içeriklerinde 1’den fazla karakteri kontrol ediyoruz ama aslında başrolde iki önemli karakter yer alıyor bizim kontrol edebildiğimiz. Hikaye berbat bir halde ve bu karakterlerin de ne yazık ki sevilecek hiçbir yönü yok. Bu oyunun ilk hikayesindeki ana karakter, dayanılmaz bir kişi. Yani, kendisi her şeyi öyküleyerek anlatıyor ve başka bir karakteri kontrol ederken bile onun öykülerinden kurtulamıyorsunuz. İkinci operasyondaki karakter ise basit bir hırsız iken bir anda dünyanın geleceğini kurtaracak olan süper askere dönüşüyor ki bunun saçmalığına hiç girmek istemiyorum.
CrossfireX oyununun tek oyunculu modu altı saat civarında sürüyor ve aslında Call of Duty markasını çok gömmek istemiyorum; o oyunların hikaye modunu seviyorum ama genel topluluğu düşünecek olursak, bu video oyununun yanında Call of Duty, inanılmaz üst düzey bir oyun gibi görünebilir size. Ayrıca bu tek oyunculu modlarda bolca mantık hatası da bulunuyor. Mesela, daha önce bahsetmiş olduğum Bullet Time, bu oyunda da varlığını belli ediyor ama kendisinin ne olduğu, neden ve nasıl kullanıldığından hiçbir şekilde bahsedilmiyor. Zaman yavaşlıyor ama bunu kim, neden, nasıl yapıyor, kimse konuşmuyor.
Hikayenin haricinde CrossfireX oyununun tek oyunculu modu ilgi çekici bir oynanış da sunmuyor. Oyunda ateş etmenin, çevrede hareket etmenin, düşmanları patlatmanın filan hiçbir tadı yok. Sadece koştuktan sonra etrafta kayarken ve o sırada da düşmanları öldürürken hoş bir his alıyorsunuz ama o da kısa sürüyor zaten. İşin kötü yanı ise aslında oyundaki silahların kendileri çok güzel. Yani, alternatif bir zamanda geçmesine ve hikayenin bilim-kurgu temeline rağmen çok basit ve az sayıda silah var ama kendileriyle nişan almak, alternatif atış tiplerini filan kullanmak eğlenceli olabiliyor. Sadece her şey çok basit ve tatsız.
Beni üzen bir diğer nokta ise CrossfireX oyununun tek oyunculu modunun çok güzel görünmesi. Oyunun bu modunu grafik ve performans modunda deneyebiliyorsunuz; özellikle de grafik moduna aldığınız zaman oyunun görselliği inanılmaz bir hal alıyor. Ateş ettiğinizde çıkan görsel efektler, patlamalar, Bullet Time efektleri ve çok daha fazlası ciddi anlamda yüksek kalitede. Sesler, müzikler ve performans da fena sayılmaz ama işte oyunun temel oynanışı ve hikayesi net olarak çöp olunca, bunlardan da pek zevk alamıyorsunuz. Özetle, bu oyunun tek oyunculu içerikleri Remedy Entertainment için net bir rezillik.
CrossfireX, çok oyunculu modu ile de tam bir hayal kırıklığı yaşatıyor
Remedy Entertainment ve Northlight Engine, CrossfireX oyununun tek oyunculu modunda rezaletin ne olduğunu bizlere gösteriyor. Peki, Smilegate Entertainment tarafı Unreal Engine 4 ile çok oyunculu modda neler yapıyor? Size ne yazık ki bir kötü haber daha vereceğim ama oyunun tek oyunculu modu gibi çok oyunculu modu da tam bir çöp. Her şeyden önce, bu moda giriş yaptığınız an menülerde elde edeceğiniz performans, size hayatı sorgulatacak seviyede. Yani, daha oyuna bile girmedik, menülerde dolaşıp, hikayeden bile daha vasat görünen karakterimi özelleştireceğim ama her şey 10 FPS iken bunu yapmak çok zor oluyor.
Oyuna giriş yapmayı başarırsanız da Smilegate Entertainment tarafının, 2011 senesinde, daha doğrusu orijinal olarak 2007 senesinde çıkmış olan CrossFire oyununu kopyaladığını hemen anlayabilirsiniz. Oyun modlarından tutun da temel oynanışa kadar birçok şey, orijinal CrossFire oyunu ile birebir aynı. Evet, bazı yeni oyun modları var ama onlar da öyle yenilikçi/kreatif şeyler değiller. Ayrıca, çok oyunculu modu 60 FPS olarak oynasanız bile uzaktaki düşmanların animasyonları 15 FPS ile 30 FPS arasında seyrediyor. Yani, kendisini rekabetçi bir oyun olarak gösteren bu yapıt, nasıl oluyor da bu şekilde piyasaya sürülüyor, ben anlamıyorum.
Evet, oyunu eğer elektronik spor seviyesinde filan ciddiye almıyorsanız ve konsollarda Counter-Strike tarzında bir deneyim arıyorsanız, CrossfireX sizi idare edecektir. Zaten geliştirici ekip de birçok hata ile ilgileneceğini belirtti ama her şeye rağmen, bu oyunun geneline birkaç saat harcadıktan sonra, kendisini oynamaya devam etmek gerçekten çok zor. Hani bu noktada benim içimi rahatlatan tek şey, oyuna herhangi bir para vermemiş olmam, halihazırda Forza Horizon 5 ve Microsoft Flight Simulator için kullandığım Xbox Game Pass Ultimate aboneliğim dahilinde oyunu deneyimlemiş olmam. Öbür türlü çok üzülürdüm.
Yani, CrossfireX ne yazık ki tam bir rezalet. Tek oyunculu içeriklerin vasatlığından tutun da orijinal oyunun çok oyunculu moda kopyalanmış olmasına kadar her şeyi göze aldığım zaman, bu oyunu sizlere önerebilmem imkansız. Yani, halihazırda bir Xbox Game Pass aboneliğiniz varsa, oyunu indirip, deneyebilirsiniz. Para vermediğiniz sürece buna bir şey diyemem ama Remedy Entertainment ismini görüp, onlara güvenip, sakın tek oyunculu içeriklere para vermeyin. Çok oyunculu içerikler ücretsiz olduğu için belki ona da bir göz atabilirsiniz ama benim gözümde tam bir zaman kaybı olacaktır bu da. Gerçekten rezalet bir oyun.
