Relentless Game Studios tarafından geliştirilen ve Amazon Game Studios tarafının bünyesinde oynaması ücretsiz bir oyun olarak sunulan Crucible için inceleme yazısını birazdan beraberce kaleme alacağız. Bu video oyunu, sunduklarından çok Amazon gibi büyük bir gücü arkasına almasıyla dikkat çekiyor. Haliyle, böylesine güçlü bir şirketin çatısı altında bir video oyunu karşımıza çıkınca beklentiler üst düzeyde oluyor. Dilerseniz, TPS türündeki bu video oyunu beklentilerimizi karşılıyor mu, yoksa hayal kırıklığıyla mı karşımıza çıkıyor sorularının yanıtlarını aramaya başlayalım.

Crucible ile bizlere neler sunuluyor?
Amazon Game Studios tarafından oynaması ücretsiz bir oyun olarak yayımlanan bu video oyunu çevrim içi bir yapıyı barındırıyor. Deneyimlendiğinde; Battlefield serisi, Overwatch ve çeşitli Battle Royale oyunlarından izlerin bulunduğu görülüyor. Üç farklı oyun moduna sahip olması akıllara bu saydığım oyunları getiren en önemli unsur oluyor. Genel anlamdaysa karşımızda TPS türünde, hem gerçek oyuncularla, hem de yapay zeka tarafından yönetilen düşmanlarla mücadele edilen bir oyun var.
Crucible ile birbirinden farklı olan on karakteri seçebiliyoruz ve bu karakterlere benzer pek çok yapımda gördüğümüz gibi özelleştirme unsurları uygulayabiliyoruz. Birazdan bu oyundaki oyun modlarından ve diğer oynanış mekaniklerinden detaylıca bahsedeceğim yalnız öncesinde Crucible ile benzeri diğer oyunların arasındaki en büyük farkın oynanış esnasındaki geliştirme olduğunu söylemek istiyorum.
Bu oyundaki karakter seçme ekranında, oynanış sırasında ilerlenecek yolumuzu tercih ediyoruz. Şöyle ki, karakterlerimiz her müsabakada parçacıklar topladıkça seviye atlıyorlar. Her seviye atlayışında belirli özellikler geliştirilirken yetenekler de kazanılabiliyor. Bir müsabaka sırasında 5. seviyeye kadar çıkılabiliyor ve bu süreçteki kazanımlarımızın bazıları da karakter seçme kısmında tercih edilebiliyor.
Müsabakalar sırasında oyun alanında yer alan yaratıkların en önemli işlevi de bizim seviye atlamamıza yardımcı olmak oluyor. Öldürdüğümüz pek çok yaratıktan çıkan maddeleri topladığımızda seviye atlamak adına adımlar atmış oluyoruz. Böylelikle, aslında kendi halinde geziyor diyebileceğimiz bu yaratıklarla da uğraşmamız faydamıza oluyor. Tabii bazı yaratıkların daha önemli görevleri bulunuyor fakat o kısmı oyun modlarından bahsederken anlatacağım.
İzninizle incelemekte olduğum bu oyunun çok fazla oyunda görünmeyen bir farkının da oyun alanındaki başlangıç noktasıyla ilgili olduğunu söyleyeyim. Oyunun başlangıcında ve yeniden canlanmak gerektiğinde seçebilmemiz için bazı noktalar haritada gösteriliyor. Bu noktalara kapsüllerle atılıyoruz ki bu kapsüller de özelleştirilebiliyor. Sonrası ise benzer mekaniklerle oldukça büyük bir haritanın içerisinde geçen mücadelelerle devam ediyor.

Oynanış mekanikleri tatminkar olabiliyor mu?
Giriş kısmında da bahsettiğim gibi Amazon Game Studios etiketini gördüğümüzde beklentilerimiz de bir miktar artıyor. Sözü fazla uzatmadan açık konuşacağım, Crucible oyunu şahsen benim beklentilerimi oynanış mekanikleri anlamında tam olarak karşılayamadı. Bu oyunun oynanış mekanikleri için çok kötü veya işe yaramaz diyemeyeceğim ama düşük bütçeyle geliştirilen bir video oyunundan çok daha fazlasını göremedim.
Birazdan değineceğim, karakterlerin çeşitli olması ve her bir karakterin farklı özellikler barındırması gibi unsurlar oyunu daha kaliteli gösterebiliyor. Bununla birlikte karakterlerin atıcılık tarzları ne olursa olsun vuruşların hissettirdiği tatminkarlık hissi çok yapay kalıyor. Ayrıca, rakiplerle mücadele ederken gözle görülür bir karmaşa ortamı hakim oluyor. Bu karmaşa ortamının oluşmasında, her bir karakterin farklı kaçınma özellikleri barındırmasının da etkisi var tabii.
Bazı karakterler yalnızca hızlı koşu yaparken, bazıları daha hızlı bir biçimde hareket edebiliyorlar. Böylelikle rakip ve dostların kimliği nişan almadan anlaşılmıyor. Özellikle fazla sayıda oyuncunun aynı bölgede bulunduğu savaş anlarında yaşanan karmaşadan ötürü atışların rakibe isabet edip etmediğini anlayamadığım çok anlar oldu. Aynı şekilde, yapay zeka tarafından yönetilen yaratıklara ateş etmek de sanki su tabancasıyla atış yapıyormuşuz gibi hissettiriyor.
Atıcılık mekaniklerini bir kenara alırsak bu yapımdaki karakterlerin animasyonlarının da pek kaliteli göründüğünü söyleyemeyeceğim. Eğer Crucible bir FPS oyunu olsaydı en azından sürekli görmek zorunda kaldığımız karakterimizin animasyonları bu kadar gözüme batmayabilirdi. Yalnız, karşımızda TPS türünde bir oyun var ve karakterimizi sürekli olarak görüyoruz. Tabii aynı zamanda takım arkadaşlarımızı ve rakiplerimizi de görmek durumunda kalıyoruz.
Haydi, koşma animasyonlarını göz ardı ettik diyelim ama geniş oyun alanında çok sayıda yükseltiyi görmezden gelemiyoruz. Bu bölgelere tırmanırken karşılaşılan animasyonlar da açık söylemek gerekirse biraz rahatsız ediyor. Çok mu detaylarla uğraşıyorum diye içimden geçiriyorum ama bu animasyonlar nedeniyle Crucible oyunu genel anlamda 2010’ların başında geliştirilmiş bir video oyunu gibi hissettiriyor. Bundan çok daha kötü animasyonlara sahip video oyunları da bulunuyorken, çok daha iyilerinin de bulunduğunu söylemeliyim.

Crucible, 3 oyun moduyla geldi
İncelemekte olduğun video oyunu, üst kısımda yazdığım ve daha öncesinde açıklandığı üzere 3 farklı oyun modunu barındırıyor. Bu oyun modları; Heart of the Hives, Alpha Hunters ve Harvester Command olarak adlandırılıyorlar. Genel anlamda her bir oyun modunun birbirinden farklı amaçlar güttüğünü söylesem de eğlence anlamında çeşitlilik sunamadığını belirtmek isterim. Sanki, aynı oyun modunu her seferinde oynuyormuş hissine kapıldığım çok oldu. Yine de temel olarak bu oyun modların özellikleri değişiyor.
Heart of the Hives, biraz takım halinde ölüm maçı, biraz bayrak ele geçirme mantığıyla hazırlanmış bir oyun modu. Bu seçenekte 8’er kişilik iki takım mücadele ediyor. Oyundaki ana amaç diğerlerinden biraz daha büyük olan yaratıkları öldürerek bu yaratığın kalbini ele geçirmek oluyor. Yaratık öldürmek öyle çok zor bir durum değil fakat diğer takımın da işe dahil olmasından ötürü işler yaratıklar ortaya çıktığında biraz zorlaşıyor.
Bu arada, yaratıklar ortalığa çıktığında yazdığımda anlaşılacağı üzere harita üzerinde yaratıklar rastgele noktalarda sonradan beliriyorlar. Bir de bu yaratıklar üzerimize uçan daha küçük yaratıkları fırlatarak bizi zorluyorlar. Crucible oyunundaki bir diğer oyun modu Alpha Hunters olarak bizlere sunuluyor. Bu oyun modunun da Counter-Strike ile Battle Royale oyunlarının ilginç bir karışımı olduğunu söyleyebilirim.
Alpha Hunters modunda yine iki taraf bulunuyor ve oyuncular ikişer kişilik takımlar halinde oyun alanına iniyorlar. Bu oyun modundaki amacımız Battle Royale oyunlarındaki gibi hayatta kalan son oyuncu olmak veya diğer takımdan hayatta kalan kimseyi bırakmamak oluyor. Her bir karakterin farklı silahları ve yetenekleri olduğu için oyun alanından silah toplamıyoruz fakat canavarları öldürerek daha yüksek seviyelere ulaşmak bize fayda sağlıyor. Bir de bu seçenekte ölen oyuncular yeniden canlanmıyorlar.
Crucible oyunundaki son oyun modu ise Harvester Command ismiyle karşımıza çıkıyor. Bu oyun modunun da çoklu oyunculu yapımlarda sıklıkla gördüğümüz bayrak ele geçirme mücadelelerine benzer bir özellikle sunulduğunu söyleyebilirim. Oyun alanında Harvester isimli birimleri ele geçiren takım puan kazanıyor. Bir yandan da diğer takımın oyuncularıyla savaşmak gerekiyor.

Bu karakterleri bir yerden hatırlıyor muyuz?
Crucible oyununda seçilebilir olarak 10 adet karakter yer alıyor. Bu karakterler, başlıkta da ima ettiğim üzere çok özgün değiller ama bu durum yüzünden incelediğim oyunu eleştirmeyeceğim. Bunu pek çok çevrim içi temelli video oyununda benzer karakterleri görmeye alıştık zaten. Yalnız, seçilebilen karakterlerin arasında denge hususunun çok dikkate alınmadığını söyleyebilirim.
Bazı karakterler oldukça avantajlı işlevler sunuyorken, bazılarını seçmek oyundan alınacak zevki en aza indiriyor. Dilerseniz kısaca bu oyundaki karakterlerin neler yapabildiklerine de değineyim. Karakterlerden Captain Mendoza klasik asker birimi, normal tüfekle ateş ediyor, hızlı koşuyor, sağlık paketi indirebiliyor. Summer alev silahıyla etrafı yakıyor, Earl ağır makineli tüfek kullanıyor, Tosca isimli kedi benzeri karakter ise pompalı tüfek benzeri silahıyla atışlar yapabiliyor.
Shakirri isimli kızımız hem uzak mesafe ve yakın dövüş silahlarını kullanabiliyor. Bugg isimli robot eğimli atışlar yapıyor, tuzaklar kurabiliyor. Drakahl ise Crucible oyununun yakın dövüş denilince akla gelen ilk üyesi oluyor. Bu karakter elindeki baltasıyla yakındaki düşmanlara zarar verirken bu baltayı kısa mesafede fırlatabiliyor. Sakallı ve tombiş bir abimiz ile onun robotunun yer aldığı ikili Rahi & Brother ise fazla uzak olmayan mesafeden ışın silahını bu oyuna getiriyor.
Ajonah isimli karakter ise bu yapımdaki keskin nişancı rolünü kısmen üstleniyor. Kanca mekaniğine sahip olan Ajonah, uzak mesafeden oyun alanına bakmayı sevenler için ideal bir seçim olabilir. Akla bir balık türünü getiren Sazan isimli kadın karakter ise bana göre bu oyunun oynaması en farklı karakteri. Özellikleri bakımından bir farklılığı bulunmasa da Sazan ile diğer oyunlarda görmeye pek alışmadığımız bir durum ortaya çıkıyor.
Normalde otomatik silahı varken, E tuşuna basınca ortaya çıkan bıçak bir kez atılıyor. Bu karakterle Q tuşuna basılınca da ortaya bir pompalı tüfek çıkıyor. İşin farklı olan kısmı ise bu silahların doldurulabilir olmaması. Silahların şarjörü bitince yada bıçağı bir kez atınca diğer silaha geçmek zorunda kalıyoruz. Kullanışlı değil ama en azından farklı bir deneme olarak bu karakteri de bir kenara yazabiliriz.

Crucible ile özelleştirme seçenekleri yeterli mi?
Oynaması ücretsiz olan video oyunlarının para kazanmak adına başvurdukları en önemli unsur bilindiği üzere kozmetik ögeler oluyor. Benzer şekilde oynaması ücretsiz bir yapım olan Crucible oyununda da karşımıza bir dizi özelleştirme seçenekleri, Battle Pass sistemi ve bir mağaza çıkıyor. Bu oyundaki özelleştirme kısmı 6 kısma ayrılıyor fakat şahsıma göre beklenen çeşitliliği içermiyor.
Bu özelleştirme seçenekleri; karakter kaplaması, kapsüller, kapsül süslemeleri, ifadeler, çıkartmalar ve sesler olarak sıralanıyor. En bariz özelleştirme seçeneği olarak karakter kaplamalarını görüyoruz. Bu kısım tek bir seçenekle seçilen karakterin tüm görüntüsünü değiştiriyor. Hatta bazen farklı bir karakter gibi görünmesini de sağlıyor ama tek bir takım halinde alınabiliyor. Karakter kaplamaları aynı zamanda silahların rengini de değiştiriyor.
Son cümlemden anlaşılacağı üzere silahlarımızla ilgili ayrı bir özelleştirme kısmı bu oyunda bulunmuyor. Paket halinde karakterimizi değiştiriyoruz ve paketteki renkler karakterimizin ekipmanlarına yansıtılıyor. Kapsüller seçeneği ise oyun alanına bizi indiren araçların şeklinin değiştirildiği alan konumunda. Bu özelleştirme seçeneği ne derece gerekliydi bilmiyorum ama ilgi çekici kapsül şekilleri listede yer alıyor. Kapsül süslemeleri de bu araçların etrafına ekleyebileceğimiz 3 çeşit çıkartmayı barındırıyor.
Kapsül süslemelerini kazandıkça, kapsülün 3 farklı noktasına bu çıkartmaları ekleyebiliyoruz ki bunların kısmen eğlenceli olduklarını söyleyebilirim. Özelleştirme seçeneklerinden ifadelere gelirsek artık bu kısmı anlatmaya gerek yoktur diye tahmin ediyorum. Çoklu oyunculu yapıtları oynayan pek çok okurumuzun bileceği üzere bu seçenekte seçilen karakterimizin yapacağı çeşitli animasyonlar seçilebiliyor.
Sesler kısmı da benzer şekilde karakterlerimizin çeşitli cümleleri ve ses efektlerini kullanmasına imkan sağlıyor. Açıkçası beni tatmin etmeyen bu özelleştirme seçenekleriyle birlikte Crucible oyununda bir de battle pass sisteminin yer aldığını söyleyeyim. Bu sistemde ilerlemek çok hızlı olmuyorken ilerledikçe oyun içi para ve özelleştirme unsurları kazanılıyor. Ayrıca, bu özelleştirme seçenekleri oyundaki marketten para karşılığında satın alınabiliyor.

Bedava sirke her zaman baldan tatlı olmuyor
İnceleme yazısında bu yapımdaki animasyon ve oynanış mekaniklerinin yetersizliğinden bahsetmiştim. Ne yazık ki benzer bir durumun oyunun grafikleri ve sesleri için de geçerli olduğunu söylemeliyim. Pek çok bilgisayarda çalışması için oynaması ücretsiz olan yapımlardaki gelenek bu oyunda da uygulanıyor ve göz alıcı olmayan grafikler sunulmuyor. Bu durumu anlayışla karşılayabiliriz ama oyun alanının da pek cazip olmaması grafiklerin daha eski hissettirmesine neden oluyor.
Mücadeleler sırasında geniş bir haritada olduğumuz hissediyoruz ama eldeki imkanlar sanki biraz cimrice kullanılmış. İmkanlardan kastım oyun alanındaki çeşitlilik ve farklı hissettirmekle ilgili. Gerçekçilik kaygısı olmayan bir oyunda daha çeşitli alanlarla karşılaşsak hiç fena olmazdı. Örneğin, Apex Legends oyununda bu çeşitlilik gayet başarılı bir biçimde kullanılmıştı. Oyun alanının farklı noktalarının, ayrı alanlar olduğu belliydi.
Crucible ile bu çeşitlik sağlanamazken oyunun seslerinin de öyle etkileyici olduklarını söyleyemiyorum. Özellikle savaşlar sırasında sesler bir hayli sıradan geliyor ve oynadığımız diğer yüzlerce oyunda da bu sesleri duyduğumuzu hissediyoruz. Oyunun performansının da sınıfı geçemediğini belirtmeliyim. Sıklıkla çökmelerle karşılaştım ve bağlantı süreleri de zaman zaman çok uzundur.
Toparlamak gerekirse Crucible, elindeki malzemeyi doğru oranlarda kullanamamış bir ahçının sunduğu yemeğe benziyor. İlgi çekici fikirler var, üzerine uğraşılan karakterler var ama en temel birimler kullanılmaktan kaçınılmış. Oynanış mekanikleri, animasyonların tatmin edici olmamasıyla birleşiyor ve eğlence unsurunu ortadan kaldırıyor.
Oyun modları birbirinden farklı amaçlar vermesine karşın aynı modu oynuyormuşuz gibi hissettiriyor. Bundan da önemlisi özelleştirme seçenekleri günümüzün şartlarına göre yavan kalıyor. Elinde önemli bir potansiyeli barındıran Crucible, belki ilerleyen zamanlarda düzenlenir ve daha eğlenceli bir hale gelebilir fakat şu anki haliyle bir erken erişim oyunu veya bir alfa sürümü gibi bir izlenim veriyor.