Video oyunu sektörünün en popüler strateji oyunu markalarından biri olan Crusader Kings, üçüncü yapıtı ile karşımıza çıktı. Belki adından da anlayabileceğiniz üzere krallık temelli dönemlerde geçen Crusader Kings III, bolca harita ve hane sunuyor en başta bizlere. Oyuna ilk adım attığınız zaman strateji havasını hemen alıyorsunuz ve Hindistan’dan tutun da Kuzey Kutupları bölgesine kadar her bölgeyi içeren bolca farklı harita ile karşı karşıya kalıyoruz. Tabii tüm bu haritalarda farklı krallıkları ve aristokrat kökenli bir hane seçebiliyoruz. Bu oyun sayesinde tarihi, bir kere daha yaşıyoruz.
Crusader Kings III oyununda sadece bir karakteri veya nesli değil, direkt olarak seçtiğimiz hanedanlığı yönetiyoruz. Bu yönetim ise başarınıza göre asırlar ve nesiller boyu sürebiliyor. Nesiller boyunca sizin bir kral olarak yeni topraklar kazanmanız, saygınlık elde etmeniz, unvanlara sahip olmanız ve daha fazlasını gerçekleştirmeniz gerekiyor. Tabii bu oyun boyunca birbirinden farklı kararlar verip, hanedanlığınızı yönlendirebiliyorsunuz ama bu noktada karşınıza çıkan en büyük sistemlerden bir tanesi de dinler oluyor. Bu oyunda belli bir dini benimseyebiliyorsunuz veya kendi dininizi kurabiliyorsunuz.
Yalnız, oyunda yaptığınız her şey, mutlaka bir sonuç doğuruyor. Mesela, dinlerle alakalı olarak hac seferleri gerçekleşebiliyor ve yönetim tarzınıza göre halkı ayaklandırabiliyorsunuz. Oyundaki bu tip olaylar genelde orta çağdan geliyor ve zaten yaşanan şeylerin de çoğunluğu gerçek hayattaki örneklerini temel alıyor. Tabii tüm bunlar oldukça basit bir şekilde oyunculara sunuluyor ve Crusader Kings III de tam bu noktada kendisini belli ediyor. Genelde bu tip strateji oyunları çok karmaşık yapılara sahip olur ama bunun sonucunda belli bir derinlik de sağlanır. Bu oyun, basitliği ile birlikte derin bir yapı sunuyor.
Tabii bir de karakterimiz var. Crusader Kings III oyununa başlarken kendi karakterimizi seçebiliyoruz ve her şeyden önce yaşam tarzı belirlememiz gerekiyor. Böylesine bir büyük strateji oyununda ben çok fazla seçenek beklerdim ama oyun sadece 5 adet yaşam tarzı sunuyor. Bu tarzların tamamı oyunu derinden etkiliyor ama yine de tekrar oynanabilirlik işin içine girdiği zaman 5, bence çok az bir rakam. En azından 10 farklı hayat tarzının sunulması gerektiğini düşünüyorum ben. Ayrıca yine kendi karakterimizin savaşlarda kullandığı strateji ve krallık yönetimi yeteneği de bunlardan etkilenebiliyor.
Crusader Kings III, bizi hayalimizdeki o krallığın başına geçiriyor
Crusader Kings III oyununda karakterlerin üzerine daha fazla gidiliyor. Mesela, zamanla karakterimizin kişiliği oturuyor ve o kişiliğin tam tersi şekilde hareket etmek, beklenmedik sonuçlar doğurabiliyor. Bu da aslında oyunun derinleştiği noktalardan birini bizlere gösteriyor. Tabii karakterimiz sonsuza kadar yaşamayacak. Oyunda bir de varislerimiz bulunuyor ve onları da doğru bir şekilde eğitmek, onları korumak bizim görevimiz oluyor. Doğru eğitilen, istediğimiz gibi eğitilen varislerimiz, hanedanı tam istediğiniz gibi yönetmeye devam ediyor ama çok daha farklı olaylar da başınıza gelebilir.
Bu strateji oyununda her şey varislerden ve karakterlerden oluşmuyor. Bu tip birçok farklı oyunda olduğu gibi Crusader Kings III oyununda da savaşlar bulunuyor. Bu noktada da kendi ordumuzu, şövalyelerimizi, kraliyet birliklerini filan toplamamız gerekiyor. Bu güçlü ve kuvvetli insanlar sadece savaşmıyor, aynı zamanda hanedanın güvenliğini, kralın güvenliği, varislerin güvenliğini ve serveti de koruyor. Bu arada, tarihe uygun bir şekilde oyunda yeni teknolojiler de araştırabiliyoruz. Bu sayede de hem para kazanma etkisini, hem de askeri gücümüzü arttırabiliyoruz.
Crusader Kings III oyununda elde ettiğiniz gücü de dilediğiniz şekilde kullanabiliyorsunuz. Mesela, kendinizi para yönünde güçlü hissediyorsanız, paralı askerler ve daha fazlası ile ordunuzu güçlendirebiliyorsunuz. Eğer paranız az ise ve hızlı şekilde para kazanmanız gerekiyorsa da karşı birliklerin önemli isimlerini kaçırıp, onlardan fidye isteyebiliyoruz. Tabii para kazanmanın çok daha doğru yolları bulunuyor ama herkes de cennetten inme bir kral olmak zorunda değil. Eğer dilerseniz, bu video oyununda berbat bir kral olup, herkesi önünüzde diz çöktürebiliyorsunuz da.
Kötülükten bahsetmişken, Crusader Kings III oyununda bolca entrika da yer alıyor. Mesela, karşı birliklere ajan gönderme, kral olmaya layık olmayan varisleri öldürme, kişileri baştan çıkartma ve yaptığınız iyiliklerin hesabını tutup, gelecekte onlara karşı iyilik bekleme gibi birçok öge bulunuyor oyunun içinde. Yani, konu aslında politika tarafına geçtiği zaman bu oyun, gerçekten parlıyor ve oldukça detaylı bir yapı sunuyor. Konu savaş ve geriye kalan diğer oynanış ögeleri olduğu zaman ise oyunumuz kendisini geri çekiyor. Özellikle deniz savaşları bu oyunda çok zayıf görünüyor.
Bu oyun ile çok önemli problemlerin üstlerine gidiliyor ve başarı elde ediliyor
Crusader Kings serisine ait olan ilk video oyunlarının ortak bir problemi vardı; bu oyunlar, seriye yeni gelen oyunculara hiç iyi davranmıyordu. Oyunun kullanıcı ara yüzü o kadar karışıktı ki yeni oyuncular için, insanlar korkuyordu ve oyunu bırakıyordu. Crusader Kings III ile bu sorunun üzerine çok gidilmiş gibi görünüyor; ikinci oyunu artık unutmuş birisi olarak ben, bu oyunun ara yüzünü inanılmaz kullanışlı ve basit buldum. Aynı şekilde bir oyuna başlamadan önce size sunulan ayarlarda da önemli bir değişikliğe gidilmiş; hiçbir eksiklik yok ama her şey daha basit hissettiriyor.
Görsel tarafta da Crusader Kings III, inanılmaz büyük yeniliklerle geliyor. Bu yeniliklerden en önemlisi ise artık oyundaki karakterlerin bir resimden ziyade, üç boyutlu bir model olarak karşımıza çıkıyor olması. Bu sayede hem oyun daha gerçekçi bir hal alıyor, hem de o karakterlerle etkileşime geçmek daha kişisel bir his bırakıyor. Zaten, bir strateji oyunundan ziyade rol yapma oyunu gibi hissettiren bir yapıttan da böyle bir adım beklenirdi. Yalnız, bu video oyunundaki her şey de ne yazık ki kusursuz bir yapıda değil efendim. Biraz da onlardan bahsedelim eğer isterseniz.
Daha önce de bahsetmiş olduğum gibi Crusader Kings III oyununun en büyük problemi, savaş kısmında. Oyundaki her şey çok basit ve anlaşılabilir bir hal almışken, neredeyse savaşlara hiç dokunulmamış ve bu sebepten ötürü de zaman zaman ne yaptığınızı anlamayabiliyorsunuz. Bu sırada, denizlerde hareket etmek ve deniz savaşları da gereğinden çok ama çok daha fazla basitleştirilmiş gibi hissettiriyor ki bu yüzden deniz ile alakalı herhangi bir şey yapmak, çok sıkıcı oluyor. Dünyanın çok büyük bir kısmının sudan oluştuğunu göz önünde bulundurursak, bu oyunda da suya önem verilmemesi kritik bir hal alıyor.
Crusader Kings II, oldukça başarılı bir video oyunuydu ve şimdi de Crusader Kings III, o oyunun üstüne iyileştirmeler yaparak geliyor. Evet, bazı iyileştirmeler oyunu olumsuz etkiliyor ama genel anlamda bu yapıt, kendi serisinin en iyisi olmayı başarıyor. Ayrıca bu oyunun çok büyük bir özelliği ise seriye ilk defa adım atacak olan insanları çok yumuşak bir şekilde kucaklıyor olması. Eğer strateji ve rol yapma oyunu türünü seviyorsanız, bu yapıtı sizlere kesinlikle ama kesinlikle öneriyorum. Türe ve seriye yeni olsanız bile bu oyundan zevk alabilmeniz mümkün.