Almanya merkezli olan ve Türkler tarafından kurulan bir video oyunu geliştiricisi, merakla beklenen bir yapımı doğrudan Türkçe olarak bizlerle buluşturacaktı. Crysis, çıkışını gerçekleştirdiğinde bu oyunu kutulu olarak satın almıştım ve oyunun teknik detaylarından ziyade, Türkçe seslendirmeleri duyabilmenin keyfiyle oynamıştım. Şimdiyse, Crysis Remastered ile yıllar sonra PC platformunda yeniden buluşmamdan sizlere bahsedeceğim. Bu buluşma, hatırladığım oyunu geri getirebildi mi, yoksa bir hayal kırıklığından mı ibaretti? Yanıtlarını, zamanda biraz yolculuk yaparak gelin beraberce bulmaya çalışalım.

Crysis Remastered

Crysis Remastered ile kaybolan yıllar geri dönüyor mu?

AAA seviyesinde bir video oyununun Türkçe dublajlı olarak geleceğini öğrendiğimde ve geliştirme süreci sonlanana kadar yaşadığım heyecanı anlatamam. Bir futbol oyununda Türk bayrağını gördüğümüzde heyecanlanan bir nesildik biz. Bazı yerel çalışmaların haricinde, Türkçe metin desteği bile kolay rastlanan bir özellik değildi. Böyle bir dönemde, hem de EA tarafından yayımlanacak olan bir video oyunu, bizlere doğrudan Türkçe dublaj seçeneğiyle geliyordu.

Üst kısımda söylediğim gibi bu oyunu 2007 yılında kutulu olarak satın aldım ve heyecanla oynadım. Heyecanımın büyük bir kısmı, Crysis oyununda kullanılan teknolojik imkanlardan değil, çevredeki birimlerin Türkçe konuşuyor olmasından kaynaklanıyordu. Nihayetinde, oyunu bazı zorluklara rağmen bitirdim ve güzel bir anı olarak zihnimde güzel bir yer edindi. Oyunun Türkçe olduğunu gösteren bandrolü ise çıkartıp monitörümün üzerine yapıştırmıştım.

Ben oyunu bitirmiştim bitirmesine fakat video oyunu dünyası bu oyundan bahsetmeyi bırakmamıştı. Uzunca bir süre, yeni çıkacak olan teknik donanımlar için Crysis oyunu bir referans noktası olarak kabul edildi. Geliştirilmekte olan ekran kartlarının bu oyunda sunabileceği performanslar tartışıldı. Bu tartışmalar sürüp giderken de benim zihnimde bir uyarı ışığı belirmişti. Ben Türkçe olduğu için bir video oyununu keyifle oynamıştım ama performans anlamındaki kayıplarım nelerdi?

O yıllarda teknik bir test yapmadığım için tam bilemiyorum fakat Crysis oyununu muhteşem bir performansla oynayamamıştım. Benim gözümden kaçan pek çok teknik detay, diğer insanların umurundaydı. Bu oyunu yeniden kurduğumda, insanların gerçekten haklı olduklarını görmüştüm. Gelgelelim, elimden bir şey gelmezdi. Bu düşüncelere sahip olduğum zamandan yıllar sonra ise elimden bir şeylerin geleceği bir durum oluştu ve Crysis Remastered çıkışını gerçekleştirdi.

Crysis Remastered, özgürce oynanabilen bir oyun olmuş muydu?

Crysis Remastered oyununun çıkışı ilk olarak Nintendo Switch için gerçekleştiği için beklediğim sorunsuz performansı hemen göremedim. İnternet sitemizde bir inceleme yazısı kaleme aldığım Crysis Remastered oyununun Nintendo Switch sürümü, biraz farklı bir yol izlenerek oluşturulmuştu. Anladığım kadarıyla, öncesinde Crysis oyunu yenilenmiş, sonrasındaysa Nintendo Switch için bazı teknik değerleri düşürülerek göze pek hitap etmeyen bir sürüm elde edilmişti.

Bu durumdan bir süre sonra elime Crysis Remastered oyununun PC sürümü geçti. Bilgisayarım çok yeni değildi fakat hala pek çok video oyunu için önerilen sistem gereksinimlerini barındırıyordu. Crysis Remastered oyununu kurdum ve harika grafikleri bu kez kusursuz bir performansla deneyeceğim zamanın geldiğini söyledim kendi kendime. Henüz bu oyuna başladığım anda da yeni gerçeklerle yüzleşmem gerektiğini anladım.

Crysis Remastered, ilk başladığım anda sanki bulut teknolojisi kullanılarak çalışıyordu. Oyunların bilgisayarımız zorlamasına aşinaydım fakat burada bir zorlamayla birlikte tepkilerin geç algılandığını gördüm. Ben mi yanılıyorum acaba diye düşündüm fakat gecikme gün gibi ortadaydı. Hayallerim yıkılmıştı ve bir süre bekleyip tekrar deneme kararı aldım kendi kendime. İkinci denememden önceyse Crysis Remastered için bir güncelleme yayımlandı ve bu kez temkinli bir deneyim gerçekleştirmek istedim.

İkinci deneyiminde, seçenekler menüsüne girerek en uygun grafik ayarların yapılmasını tercih ettim. Böylece fazla uğraşmadan, kaliteli ve hızlı bir deneyimi daha rahat bir biçimde yaşayabilecektim. İkinci bir şaşkınlık noktası ise benim adıma bu işlemden sonra gerçekleşti. En uygun grafik ayarlarını seçtiğimde, tüm grafik detayları düşük seviyesine gerilemişti. Bilgisayarım bu kadar eskimiş olamaz diye düşünürken, bu ayarları kullanarak hızlı bir oyun deneyimini yaşayabildim. Yalnız bu oyun deneyiminin yıllar öncesine göre önemli eksiklikleri vardı.

Keşke, düzenlenmiş bir oyun yerine, yeniden yapılmış bir oyunla karşılaşsaydık

Crysis Remastered oyununun performans konusunda yine sorunlu olduğunu biliyordum. Bununla birlikte, ultra olmasa da yüksek seviye ayarlarda 1080p çözünürlük seviyesinde böyle bir sıkıntı çıkartmamalıydı. Oysa, üst kısımda da sizlerle paylaştığım üzere düşük kaliteli ayarlara hapsedildim. Gerçi, hızlı bir oynanışla birlikte düşük kalitedeki ayarlar da hiç fena görünmüyordu. Farklı kalite ayarlarıyla bir müddet uğraştıktan sonra Crysis Remastered oyununu keyifle deneyimlemeye hazır hale getirdim kendimi fakat bu kez de unuttuğum başka bir detayın varlığıyla yüzleşmek durumunda kaldım.

2007 senesinde, bir video oyununun size özgürlük sunması ve çizgisel ilerleyişe çeşitlilik kazandırması takdir edilecek bir durumdu. Oysa ki, 2020 senesinde bu sistem artık sıradanlaşmış bir hal almıştı. Aynı zamanda, eskiden oyunların kendi türleri ağır basardı. Şimdi ise farklı yapıların tek bir oyunun içerisine serpiştirildiğini görmeye alışır hale geldik. Örneğin, karakter geliştirme ve özelleştirme seçeneklerinin bir açık dünya oyununda bulunmamasına artık neredeyse ihtimal vermiyorduk.

Crysis Remastered, bir açık dünya oyunu değil ama özgürlükçü bir ilerleyişi vaat ediyor ve bölümlerini gayet geniş bölgelere yayabiliyor. 2020 senesinde bu geniş alanlarda hareket ederken karakterimize dair bir gelişimi veya farklılığı görememek biraz ilginç geliyor. Aynı zamanda, silahların vuruş hissiyatı, yapay zeka gibi unsurlar da göze batınca, yenilenmiş değil de yeniden yapılmış bir Crysis oyununun beni daha memnun edebileceğini düşünmekten kendimi alamadım.

En azından, yapay zeka ve silah mekaniklerinde bir dizi yenileme çalışmasını görmek isterdim. Doğrudan, 2007 yılının mekanikleriyle bir video oyunu oynamak biraz tuhaf oluyor. Aynı zamanda, görev yapısı ve kayıt noktalarına gelindiğinde geçilebilen bölüm tasarımları da 2020 yılında bir hayli göze batıyor. 20 kişiyle çatışmak yerine, gizlenerek kayıt noktasına ulaşmak bir seçenek ama böyle yapıldığında da onlarca oyun içi detay boşa gidiyor.

Yeniden yapılmış bir Crysis, nasıl olabilirdi?

Crysis serisinde toplamda 3 adet ana oyun bulunuyor ve bu oyunlar sırasıyla 2007, 2011 ve 2013 yıllarında çıkışını gerçekleştirdiler. İlk Crysis oyununun, tıpkı ilk Far Cry oyunu gibi kendine özgü bir yapı içeriyordu. Crysis 2 ise Call of Duty serisinden bir hayli etkilenmiş bir vaziyette karşımıza çıkmıştı. Tüm bunlara rağmen, yıllar içerisinde Crysis 4 olarak çıkabilecek bir oyunu beklemiştim. Crysis Remastered ise bu hasretimi bir nebze de olsa söndürür diye umuyordum ama pek beklediğim gibi olmadı.

Bana sorarsanız, Crysis 2 oyununun yenilenmiş sürümüyle karşılaşsaydım, bu kadar yadırgamazdım. Nihayetinde, Crysis 2 ile özgürlük kavramı çok ön plana çıkartılmıyor ve daha çizgisel bir ilerleyiş sunuluyordu. İlk Crysis oyunu ise Call of Duty: Modern Warfare ile aynı yıl çıktığından ötürü bu oyunun etkisine kapılmış onlarca oyundan birisi olmamış, daha özgün bir yapıt olarak karşımıza çıkmıştı. FPS oyunları ve Crysis serisi de Call of Duty tarafının etkisinde kalırken, Far Cry serisi bu etkiden arınmış vaziyette yoluna devam etti.

Sanırım, Crysis Remastered ile Far Cry oyunlarına benzer bir yapıyı görsem daha fazla memnun olabilirdim. Bazı eklemelerle, hikayeye yeni bir tat katılabilirdi. Açık dünya unsurları daha etkileyici bir biçimde de kullanılabilirdi. Sürekli geliştirilen bir yapının başlangıç noktasını yıllar sonra yeniden görmek tam anlamıyla oyuncuyu tatmin etmiyor. Bununla birlikte, FPS türüne ve video oyunu dünyasına öncülük eden yapımlardan bir tanesini henüz oynamayanlar için Crysis Remastered oyununun bir fırsat olabileceği fikrindeyim.