Cult of the Lamb, ilk olarak Gamescom 2021 sırasında duyurulmuştu. Massive Monster tarafından geliştirilen ve Devolver Digital tarafından piyasaya sürülen bu video oyunu, varlığını ortaya koyduğu ilk günden itibaren ilgilerini üzerine toplamayı da başarmıştı. Bu ilgi başladıktan neredeyse 1 sene sonra resmi çıkış gerçekleştirildi ve bu oyun; PC, PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One, Xbox Series X/S ve Nintendo Switch için sunuldu. Adından da anlayabileceğiniz üzere bu yapıtın içerisinde bir kuzuya ve onun tarikatına şahitlik ediyoruz. Peki, tüm bu maceramız nasıl başlıyor dersiniz?
Cult of the Lamb oyununun hikayesinde bir kuzuyu kontrol ediyoruz. Kuzumuz, sahte peygamberlerin cirit attığı bir dünyada ne yazık ki kurban ediliyor ve ardından da “The One Who Waits” ile tanışıyor. Bir nevi tanrı olan bu varlık, kuzuya kendi tarikatını kurabilmesi için şeytani güçler veriyor, onu tekrardan canlandırıyor ve öldürüldüğü dünyaya bırakıyor. Ratau isimli bir başka karakter ile The One Who Waits adına tarikatımızı kuruyoruz ve daha sonra grubumuzu büyütmeye çalışıyoruz. Amacımız ise bizi öldüren sahte peygamberleri yok etmek ve dünya üzerindeki tek tarikat olabilmek. Bu amaç uğruna her şeyi yapıyoruz.
Cult of the Lamb oyunundaki tarikatımıza yeni üyeler çekebilmek için bir nevi haçlı seferleri başlatmamız gerekiyor. Bu seferler, oyunun içerisindeki farklı bölgelerde, Roguelike tarzı bir oyun deneyimi ile başlatılıp, oynanabiliyor. Bu anlarda ölmeyip, hayatını bağışladığımız karakterleri kendi tarikatımıza katıyoruz. Hatta, yine canını bağışladığımız bölüm sonu canavarlarının da güçlerini kendimize çekebiliyoruz. Tabii tüm bu tarikatı barındırabilmemiz için bir de üssümüz bulunuyor ki oraya da ayrı bir önem vermemiz gerekiyor. Üssümüzü temiz tutmak, tarikat üyelerine yeteri kadar yemek sunmak filan gerekiyor.
Cult of the Lamb oyununda tarikat lideri olduğumuz için tabii ki her şeyle biz uğraşmıyoruz; odun kesmek için veya etrafı temizlemek için diğer tarikat üyelerini görevlendirebiliyoruz. Oyunun başlarında bu sistem biraz zorlayıcı görünebiliyor ama tarikatınızın üye sayısını arttırdıkça her şey daha kolay ve eğlenceli bir hal alıyor. Özetle, mikro yönetim ile uğraşıyorsunuz oyunun bu kısmında. Oyunda ilerleme kaydettikçe de yeni yetenekler, yeni silahlar, yeni özellikler, yeni avantajlar ve çok daha fazlasının kilidini açabiliyorsunuz. Tüm bunlar, zindanları daha hızlı temizlemeniz konusunda yardımcı oluyor.
Cult of the Lamb ile gerçek bir Roguelike deneyimi yaşanıyor
Cult of the Lamb oyununda ilerledikçe yeni silahlar ve yeni yeteneklerin kilidini açabiliyorsunuz. Bunlarla kendinizi ve tarikatınızı kolayca güçlendirebiliyorsunuz. Ayrıca, oyundaki üssünüz için de açılabilir bazı özellikler bulunuyor; ölen üyeleri gömebilme ve tarımcılık başlatabilme gibi. Hatta daha sonra kendi takipçilerinizi şeytanlara dönüştürüp, zindanlarda onlarla birlikte savaşabiliyorsunuz. Tabii yanınızda şeytan arkadaşlarınız olmasına gerek yok zindanlardan eğlenebilmek için; Roguelike tarzında sunulan bu deneyim yeteri kadar farklılığa ve derinliğe sahip olduğunuz için her anda eğlenmeyi başarabiliyorsunuz.
Cult of the Lamb oyunundaki zindanlara bir silah ve yetenek ile başlıyorsunuz. İlerleme sağladıkça yeni karakterlerle tanışıp, kendinizi ve üssünüzü güçlendiriyorsunuz. Ayrıca, bu karakterler sayesinde yeni silahlar, yeni yetenekler ve yeni güçlendirmeler alabiliyorsunuz. Tabii oyunda sadece pozitif iyileştirmeler yok; bazı yenilikler, kendilerine ait negatif özellikler de taşıyabiliyor. Tüm bunlarla uğraşırken, bir bakmışsınız ki oyuna saatlerinizi vermişsiniz. Roguelike tarzı bir zindan deneyimi ile üs kurmalı bir mikro yönetim elementinin belki çok iyi uyuşmayacağını düşünebilirsiniz ama bu oyunda, durum kesinlikle öyle değil.
Cult of the Lamb aynı zamanda evreni ve atmosferi de ilgi çekiyor. Bu oyunun içerisinde tarikat kurmak gibi karanlık elementler, daha hafif yürekli ve şaka temelli, aydınlık elementler ile birleşiyor. Mesela, üssünüzdeki şeytani tarikat üyeleriniz her zaman etrafta gizemli bir şekilde poz kesmiyor, çoğu zaman oldukça eğlenceli ve yüksek tempolu müziklerle dans ediyorlar. Oyunun genelinde böyle hem karanlık, hem de aydınlık temalar mevcut ki bu sayede bence kendisini benzersiz bir seviyeye çekmeyi başarıyor. Ayrıca oyunda çok fazla oyuncu seçimi ve kişiselleştirilebilirlik olduğu için oyun, tekrar oynanabilirlik de sunuyor.
Cult of the Lamb, ne yazık ki kusursuz bir video oyunu değil. Yalnız, bu noktada oyunun kusursuzluğunu bozan tek bir nokta var, o da savaş sırasında çok fazla farklılığın yer almıyor olması. Yani, kullandığınız silahların tip sayısı çok az, büyüler çok farklılaşmıyor ve bu yüzden de uzun vadede bu oyunu oynadığınız zaman, aslında savaş kısmının çapının biraz küçük olduğunu fark edebiliyorsunuz. Yalnız, şanslıyız ki bu video oyunundaki kusurlar, bundan daha ilerisine gitmiyor. Bu sayede de oyun deneyiminiz çok da fazla gölge altında kalmadan, eğlenceli bir şekilde başlayıp, devam edip, sonlanabiliyor.
Daha önce bu kadar tatlı bir tarikat görmediniz
Cult of the Lamb, sunum tarafında da gayet hoş bir deneyim sunmayı başarıyor. Mesela, görsellik tarafında inanılmaz güzel görünen bir sanat tasarımı üzerine oturtulmuş, birbirinden tatlı ve iki boyutlu kuzular görüyoruz. Oyunun aynı anda karanlık ve aydınlık olan yapısı, kesinlikle görselliğe de sıçrıyor ve burada hem ciddi, hem de komik elementleri bir arada görebiliyoruz. Oyunun renk paleti, değişen bölümlerde aslında birbirine çok yakın olsa bile bölüm tasarımlarının yeterince benzersiz olduğunu belirtmek istiyorum. Yani, durumu özetlemek gerekirse bu oyunun görselliği muhteşem.
Cult of the Lamb oyununun performans tarafında da pek bir sıkıntı bulunmuyor. Ben bu oyunu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve oyunu gayet rahat bir şekilde, 60 FPS olarak deneyimleyebiliyorsunuz. Yalnız, PC tarafındaki optimizasyonda problemler olduğunu okuyorum. Bu problemler özellikle de oyunun sonlarına doğru, tarikatınızdaki kuzu sayısı yükseldikçe ve üssünüz genişledikçe çıkıyor; en azından 10-20 FPS kadar kayıp yaşıyorsunuz. Ben bu problemleri PlayStation 5 konsolunda yaşamadım; Xbox Series X/S tarafında da bir problem olduğunu sanmıyorum ama diğer platformları bilemeyeceğim.
Cult of the Lamb oyunundaki sesler ve müzikler de kesinlikle fena değil. Oyunda seslendirme adına pek bir şey olduğunu söyleyemeyeceğim ve zaten seslendirmeler de böyle bir yapıtta çok önemli değil. Yalnız, seslendirmeler haricindeki diğer ses ögeleri ve efektleri gayet başarılı. Oyunun arka planında çalan müzikler de kesinlikle başarılı ama yine de oyun dışında bu müzikler pek dinlenebilecek seviyede değil. Ayrıca, akılda kalıcı parçalar da sunulmuyor. Yine de bu yapıtın sunum kategorisi genel anlamda gayet başarılı; görsellikte de, performansta da, müziklerde de, seslerde de çok büyük problemler yok.
Cult of the Lamb, kesinlikle başarılı bir video oyunu ve Devolver Digital şirketinin yakın geçmişine bakacak olursak, buna çok şaşırmamak gerekiyor. Kendileri, son zamanlarda oldukça kaliteli ve eğlenceli oyunları destekler hale geldi ve bu oyun da onlardan bir tanesi. Eğer görsel tarzı bu şekilde olan Roguelike tarzı oyunlar hoşunuza gidiyorsa, bir de üzerine bu tip oyunlarda mikro yönetim ile uğraşmak istiyorsanız, şu anda bundan daha iyi bir oyun bulabileceğinizi düşünmüyorum. Bu yüzden de kendisini indirim beklemeden bile satın almaya kalkışırsanız, hiç şaşırmayacağım ve sizi gayet haklı bulacağım.