Bayram tatilini, Cyberpunk 2077 sayesinde Night City sınırları içerisinde geçirdim desem yalan söylemiş olmam. Çıkış dönemindeki teknik aksaklıklar, eski nesil konsollarda bu yapımın oynanamayacak düzeyde olması nedeniyle Cyberpunk 2077 için bekleme kararı almıştım. Hatalarından arındırılması, eksikliklerin giderilmesi ve hepsinden önemlisi bu oyunun yeni nesil konsollar için hazır hale gelmesini bekliyordum. Nihayetinde en uygun zamanı yakalayıp, evde yalnız kalmanın avantajlarını da kullanarak Cyberpunk evrenine adımımı attım.
Hayatın genelindeki beklentilerimizi düşük tuttuğumuzda aldığımız sonuçlardan daha mutlu olabiliyoruz. Cyberpunk 2077 için de yaklaşık olarak böyle bir durum gerçekleşti benim için. Hayallerin ötesine geçebilen, esaslı bir rol yapma oyunundan ziyade, Grand Theft Auto serisine benzeyen, açık dünya yapısına sahip olan bir video oyunu deneyimlemek istiyordum ve Cyberpunk 2077, bana memnun edici bir deneyim sundu. Evet, genel yapı itibariyle yapılması beklenen hamlelerden yoksundu bu oyun ama karşımda kötü bir oyun da durmuyordu.
Öncelikle belirtmek isterim ki teknik anlamda bu yapımdan bir hayli memnun kaldım. Xbox Series X konsolundaki deneyimim neredeyse kusursuzdu. 4K çözünürlükte, performans modunda sabit olarak 60 FPS değerlerini aldım. FPS oranlarında çok nadir zamanlarda karşılaştığım teklemeler dışında bir sorun yaşamadım. Her açtığımda oyun çok hızlı yüklenerek başladı ve oyun alanını gördüğümde kaplamalar dahil her bir yapı sıkıntısız bir biçimde ekranıma yansıdı. Yapay zeka olan karakterlerle ilgili de keskin aksaklıklar görmedim. Büyük bir oranda, akış nasıl olması gerekiyorsa öyle devam etti Cyberpunk 2077 deneyimim.
Uzun lafın kısası, 60 saati geçen, eğlenceli ve kusursuza yakın bir oyun deneyimi yaşadım. Eğlenirken ve kendi adıma memnun kalırken bu oyun neden bu kadar eleştirildi sorularını da içten içe sormam gerekti tabii. İşin teknik kısmı halledilmişti ve yeni nesil konsol sürümü gayet akıcı çalışıyordu. Gördüklerim teknik eleştirilerin geride bırakılması gerektiğini gösteriyordu. Genel oynanışla ilgili eleştiriler ise anladığım kadarıyla beklentilerle alakalıydı. Geniş çaplı bir rol yapma oyunu olması bekleniyordu bu yapımın. Neyse ki benim beklentilerim farklıydı.
Cyberpunk 2077, pek çoğunuzun bildiği üzere geliştiricisi tarafından başlarda rol yapma oyunu olarak nitelendiriliyordu. Sonrasında geliştirici ekip oyunun bir aksiyon ve FPS oyunu olduğunu sosyal medya hesaplarından ilan etti. Bana sorarsanız bu yapım günümüzdeki çoğu oyun gibi rol yapma unsurlarını barındıran bir açık dünya oyunu. Farklı kişilerden görevler alabiliyor ve başarımlarımızın sayesinde karakterimizi geliştirebiliyoruz. Ayrıca, Türkçe olarak sunulan çok sayıda diyalogla karar verme imkanına da yer yer sahip oluyoruz.
Açık söylemem gerekirse bu oyundaki karar verme kısımları bütüne doğrudan etki etmiyor. Oyunun son ana görevi haricinde diyaloglarda karşımıza çıkan kararlarımız genelde aynı kapıya çıkıyor. Beklentilerimi düşük tuttuğum için bu durum hevesimi pek kırmadı. Ayrıca, Cyberpunk evrenini oluşturan kişinin bir röportajında, bu evrenin karakterlere odaklanan bir yapısı olduğunu duyduğumu eklemek isterim. Ana senaryo dışındaki görevlerde de sıklıkla farklı karakterlere odaklanıldığını, bu karakterlerle ilgili bilgilerin sunulduğunu gördüm. Genel hikayenin çeşitlendirilmesi açısından yan hikayeler bana göre keyif vericiydi.
Karakter gelişimi sisteminin ise diğer aksiyon oyunlarına nazaran biraz daha detaylı olduğunu gördüm. Gerçi bu detay kavramını ölçeklendirmek kolay olmuyor zira artık neredeyse her aksiyon oyununda bir geliştirme alanıyla karşı karşıya kalıyoruz. Cyberpunk 2077, geliştirme kısmında farklı alanlara ayrılan bir yapı sunuyor. Bu yapıyı önceleri çözememiştim ki sağ olsun sevgili Kaan Gezer sayesinde gözümün önündeki bazı detayları keşfettim. Bahsettiğim detaylardan en önemlisi ise önce ana başlığın geliştirilmesinin gerektiğiydi. Seviye atladıkça ana başlığı geliştiriyoruz ve yaptıklarımızın karşılığında kazandıklarımızla başlığın altındaki destek yeteneklerinin kilidini açabiliyoruz.
Yalnız, karakterimizin oynanışına daha fazla etki eden geliştirmeleri siberkasap olarak tanımlanan kişilerden satın aldığımızı bilmemiz gerekiyor. Bu siberkasap kardeşlerimiz bir nevi satıcı rolündeler. Karakterimizin farklı bölgeleri için teknolojik destek parçaları satın alıyoruz. Böylelikle; çift zıplama, Z bıçaklarını kullanabilme, goril kolları, sınırlı süre için görünmez olabilme gibi yeteneklere kavuşuyoruz. Benim gibi rol yapma oyunlarına dair beklentileriniz düşükse, bu sistemin rahatlıkla yeterli olduğunu görebilirsiniz diye düşünüyorum.
Bayram tatilinde yaşadığım deneyimden bahsedeyim derken yarı inceleme tadında bir yazı ortaya çıkmaya başladı. Yalnız, özgürlük hissinin daha iyi anlaşılması adına Cyberpunk 2077 oyunundaki bilgisayar korsanlığı kısımlarından bahsetmeden edemeyeceğim. Bu oyunda hızlı hack olarak adlandırılan bir yapı da mevcut. Karakterimiz, çevrede bulunan yapay zeka karakterleri veya eşyaları hızlı hack sistemiyle etkileyebiliyor. Yarı insan yarı makine olan yapay zeka karakterlerin dikkatlerini dağıtmak, kısa devre yaptırmak, intihar ettirmek bizim elimizde. Eşyalara etki ederek kameraları kontrol edebiliyor, dikkat dağıtıcı işlemler yapabiliyoruz.
Anlatmak istediğim, derinliği olmasa dahi bir aksiyon oyununda bulunması gereken oynanış çeşitliliği Cyberpunk 2077 oyununda var. Karakter gelişiminde de şahsi stratejimize göre ilerlememiz mümkün. Gelen güncellemeyle birlikte geliştirmelerimizi, eskisine oranla çok daha kolay ve ucuz bir biçimde de sıfırlayabilme imkanına sahibiz bu oyunda. Kısacası, eksiklikleri olsa dahi rol yapma oyunu unsurlarının yer aldığı bir yapım Cyberpunk 2077. Tamam, kararlarımız ve karakterimizi geliştirme yolumuz kökten değişikliklere gitmiyor fakat oyunun eğlencesini de tümden törpülemiyor.
Yazımın başlarından itibaren söylediğim gibi beklentiler düşük tutulduğunda Cyberpunk 2077 oyununu deneyimlemek oldukça eğlenceli oldu benim için. Karakterimi güçlendirdikçe daha baskın bir kişiliğe dönüşmek, istediğim görevleri yapmak, ödüllendirilmek, tercihlerime göre aksiyonun türünü seçmek oldukça keyifliydi. Keşke, CD Projekt RED de beklentileri yüksek tutmasaydı veya veremeyeceği sözleri vermekten kaçınsalardı. Nihayetinde elde oldukça büyük bir potansiyel var ve bir çöpmüş muamelesi görmesi beni biraz üzüyor. Eğer sizler de açık dünya aksiyon oyunlarından hoşlanıyorsanız, bu deneyimi bana göre yaşamalısınız.
Sözlerimi bitirmeden önce Cyberpunk 2077 oyununun Türkçe metin desteğine sahip olmasının önemli olduğunu da hatırlatmak isterim. Bu oyunda azımsanamayacak sayıda diyalog ve bilgi bulunuyor. Cyberpunk evrenine dair bilgilerin içerdiği çipler, görevlerin detayları, gelen mesajlar gibi türlü yazının Türkçe olarak bulunması da benim için bir takdir vesilesi oldu. Çıkış gününe oranla çok daha oynanabilir hale getirilen bu yapımı denemenizi bir kez daha önererek izninizle sözlerimi sonlandırayım.