2011 senesinin oyunu olan Dead Island, piyasaya sürüldüğü zaman oldukça beğenilmişti ve kısa bir süre sonra devam oyunu da duyurulmuştu. 2014 senesinde ilk defa duyurulmuş olan Dead Island 2, çok sıkıntılı bir süreç geçirdi ve 3 farklı geliştirici stüdyo gördü. Serinin dağıtımcısı olan Deep Silver, en sonunda olaya bir dur dedi ve kendi iç geliştirme stüdyolarından birini göreve aldı ve 21 Nisan 2023 tarihinde merakla beklenen devam oyunu, piyasaya sürüldü. Ben de bu yapıtı erkenden oynama ve inceleme imkanı elde ettim; şimdi de karşınıza bu içeriğim ile karşınıza çıkıyorum. Bakalım bu merakla beklenen devam oyunu, beklentileri karşılıyor mu?
Dead Island 2, muhteşem kaliteli bir sinematik sahne ile açılıyor ve daha sonra da oyunun hikayesinin sunumu pek seviyesini düşürmüyor. Sinematik sahneler ve oyun içi ara sahneler gayet güzel bir şekilde sunuluyor ve oyunun hikayesi güzelce yazılan karakterler ve bu karakterlerin konuştukları diyaloglar ile anlatılıyor. Hikayenin anlatımı güzel olsa da kendisi ne yazık ki biraz tahmin edilebilir bir yapıya sahip. Bu, uzun vadede heyecanı biraz elden alıyor ama anlık oynanışa baktığınız zaman hikayede neler olacağını sürekli görmek istiyorsunuz. Merak etmiyorsunuz; neler olacağını biliyorsunuz ama oyun o kadar sarıyor ki deneyimlemek istiyorsunuz onları.
Dead Island 2 içerisindeki maceramız, birkaç farklı karakter arasından birini seçerek başlıyor. Bu karakterlerin her birinin istatistikleri farklı. Mesela, karakterlerden biri hız konusunda iyiyken, canı düşük olabiliyor; bir diğer karakter ise tam tersi değer sunabiliyor. İstediğiniz karakteri seçtikten sonra tamamen seslendirilmiş bu hikayeyi deneyimliyorsunuz. Oyun size hızlıca öğretiliyor ve Los Angeles içerisindeki birbirinden ikonik alanları tek tek ziyaret ediyorsunuz. Bu sırada hem kendimizi ana görevlerde kaybediyoruz, hem de yan içeriklerle tanışıyoruz.
Dead Island 2 içerisindeki hikaye, tahmin edebileceğiniz üzere ana görev serisi ile ilerliyor. Bu görev serisinde büyük bölüm sonu canavarı savaşları, benzersiz hikaye anları, ikonik alanlar ve çok daha fazlası sizi bekliyor. Oyun aynı zamanda önceden keşfettiğiniz mekanlara da sizi geri döndürebiliyor. Bunlar genellikle yavaş yavaş aktif olan yan görevler ile yapılıyor. Bu sırada beni rahatsız eden tek şey, haritayı okumanın biraz zor olması. Özellikle de oyunun ilk yarı açık bölümünde sunulan harita tasarımı o kadar kötü ki üstündeki ikonları okuyamıyorsunuz. Her yarı açık bölümde harita tasarımı tematik olarak değişiyor ve ne yazık ki çoğu bölümde bu güzel tasarımlar, zar zor okunuyor.
Dead Island 2 ile elleri kolları koparıyoruz
Dead Island 2 oyunundaki temel oynanış hissi aslında orijinal oyun ile oldukça benzer. Sadece bu temellerin üzerinde birkaç yeni özellik ekleniyor ve seri daha modern bir hal alıyor. Oyunda asıl yaptığımız şey bize sunulan yarı açık dünya şeklindeki birden fazla bölümü keşfetmek, bu bölümlerde yeni ganimetler toplamak ve bu ganimetlerle karşımıza çıkan zombileri öldürmek. Oyunda birden fazla tipte zombi mevcut. Bu tipler, daha çok arketip tarzında. Yani, klasik olarak standart zombiler, koşan zombiler, ağır zombiler, patlayan zombiler gibi birçok klişe düşman tipi bu yapıtta yer alıyor. Oyun düzenli olarak yeni düşman tiplerini tanıtmakta güzel bir iş çıkartıyor.
Dead Island 2 içerisindeki tüm bu düşmanları çok eğlenceli bir şekilde öldürebiliyorsunuz. Oyunda birbirinden farklı yakın dövüş silahları bulunuyor. Bu silahlarda nadirlik seviyeleri ve güç değerleri bulunuyor. Silahlar ayrıca farklı şekillerde geliştirilebiliyor ve saldırılara element katılabiliyor. Bu elementler de çevredeki diğer detaylarla etkileşime geçebiliyor. Mesela, elektrik elementli bir silah ile suya bulaşmış düşmanlara saldırdığınız zaman çarpılabiliyor düşmanlar. Oyunun içerisinde bunun gibi bolca çevre detayı ve element kombinasyonu mevcut. Bu arada, farklı silah tipleri de farklı şekillerde hasar verme profillerine sahip.
Dead Island 2 zaten en çok oynanışı ile ön plana çıkıyor. Oyundaki kart sistemi ile farklı kategorilerde yeni aktif ve pasif özelliklere sahip olabiliyorsunuz. Bu özelliklerle istediğiniz gibi oynayan bir karakter oluşturuyorsunuz ve daha sonra onlarla zombilere karşı bir zevk yaşıyorsunuz. Baltanızı illa element özellikleri ile donatmanıza gerek yok; standart baltayı alıp, zombilerin kollarını ve ayaklarını kopartmak bile ayrı eğlenceli hissettiriyor. Vuruşların, zombilerin kıyafetlerinde ve derilerinde süper gerçekçi izler bırakması da ayrı bir hoş detaydı. Yani, ayağı kopan zombi zaten saldırı şeklini değiştiriyor, o artık çoğu oyunda var ama bu detay her oyunda yok.
Dead Island 2 oyununun temel oynanış ve zombi öldürme tarafındaki kötü tek noktası, ne yazık ki ateşli silahlar. Oyun çok açık bir şekilde yakın dövüş silahlarına önem veriliyor ama bazı ateşli silahlar da bulunuyor. Yalnız bu silahlarla ne nişan almak kolay ve eğlenceli, ne de ateş etmek öyle tatmin edici bir his veriyor. Silahlar kesinlikle oldukça güçlü ama ne yazık ki bu güçlülük, oyuncuların elde ettiği hisse pek geçemiyor. Buna ek olarak, yakın dövüş silahlarında da düşmanları onlarla öldürmek eğlenceli olsa bile silahların hiçbiri ağırlık hissettirmiyor. Yani, sanki boşa pet şişe sallıyormuş gibi bir his bırakıyor yakın dövüş silahları da.
Oyunun eski zamanlara ait olduğunu görebiliyorsunuz
Daha önce de belirttiğim üzere Dead Island 2, çok uzun zamandır geliştirme aşamasında ve birkaç kere de bu süreç baştan başlatıldı. Oyunu asıl piyasaya süren geliştirici ekip, tam olarak ne zamandır emek veriyor, bilemiyorum ama oyunun bu zamanlara ait olmadığını görüp, hissedebiliyorsunuz. Yani, harita tasarımının ikonları görünmez etmesi bir yana, yaşam kalitesi seviyesinde eksiklikler bulunuyor. Haritada filtre olmaması, birçok sistemin yeteri kadar açıklanmaması, kart sisteminin yüzeysel kalması, yan görevlerin çok derin deneyimler sunamıyor olması ve benzeri problemler, oyunu biraz günümüzün gerisinde tutuyor.
Dead Island 2 oyununda aynı zamanda karakter yazımı da eski zamanların oyunlarını hatırlatıyor. Yani, karakter klişe ama aslında bu temada klişe karakterler iş yapıyor. Oyun sonuçta kendisini tamamen ciddiye almıyor, hafif şakalı bir deneyim sunuluyor ama klişe karakterler aynı zamanda oyun boyunca hiçbir gelişim göstermeyince, tamamen statik karakter profilleri ile karşılaşınca, ne yazık ki karakterlere karşı bir ilgi göstermek de mümkün olmuyor. Oyunda ayrıca çok fazla hata bulunuyor ama bu hataların büyük bir kısmı benim oynayıp, incelediğim, oyunun çıkış öncesi versiyonuna ait. Birinci gün güncellemesi, bu hataların çoğunu düzeltiyor.
Dead Island 2 oyununda olumsuz noktalar bir yana, dikkatimi çeken olumlu şeylerden bir tanesi de geliştirici ekibin benzersizliğe önem vermiş olması. Yani, oyundaki bölümlerin her biri gerçekten tamamen farklı, tamamen benzersiz, apayrı temalara sahip. Belki arka planda aynı ögeler tekrar kullanılıyordur, bilemiyorum ama oyuncu olarak sizin gördüğünüz her şey tamamen benzersiz eşyalar, tamamen benzersiz ağaçlar, tamamen benzersiz oyun ögeleri oluyor. Aynı şey sadece bölümler için değil, zombi tasarımları için de geçerli. Bu zombiler, bulundukları yere ve bölüme göre benzersiz kıyafetlerle sunuluyorlar ve böylece sürekli yeni şeyler görüyormuş gibi hissediyorsunuz.
Dead Island 2 oyununun sadece görselliği değil, diğer ögeleri de gayet zengin. Oyunda bolca farklı toplanabilir öge, her zombi türüne ait birden fazla meydan okuma görevi, 6 farklı diğer kategorilerde daha zorlu meydan okuma görevleri, eşya üretme sistemi için bolca tarif ve daha fazlasını bulunduruyor. Oyunda ayrıca bir çeşit “Rage” sistemi bulunuyor. Oyunda bir zombi tarafından ısırıldığımız için zaman zaman zombi olabiliyoruz ve düşmanlara çok daha hızlı şekilde, daha fazla hasar verebiliyoruz. Bu pek bir “spoiler” sayılmaz; özelliği tanıtım videolarında birden fazla kez gördük zaten. Zombi tarafından ısırıldığımız biliniyordu.
Dead Island 2, beklentileri karşılamayı başarıyor
Dead Island 2 oyununu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve bu noktada aldığım görsellikten de kesinlikle memnun kaldım. Oyunun dünyası her şeyden önce kusursuz görünüyor. Her bölüm birbirinden muhteşem manzaralarla ve detaylarla dolu. Daha önce de söylediğim gibi görsel tarafta oyun sürekli olarak size farklı şeyler gösteriyor ve oyun boyunca bu hiç durmuyor. Düşman tiplerinden tutun da kullandığınız silahlara kadar her şey ilgi çekici görünüyor. Görsellik tarafında yani oyunun ne genel kalitesine, ne yapılan kreatif kararlara, ne de sanat tasarımına olumsuz bir yorum yapabilmek mümkün değil. Oyun, göze güzelce hitap ediyor.
Dead Island 2, performans tarafında da çok üzmüyor. Oyunu gayet stabil bir şekilde, 60 FPS olarak PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve yükleme ekranlarının da gayet hızlı geçtiğini belirtmek istiyorum. Oyunda zaten yükleme ekranları sadece bir oyun açılırken var, bir de bölümler arasında yolculuk ederken var. Daha önce de belirttiğim üzere bu yapıt, yarı açık dünya tarzı bir yapıya sahip. Yalnız, DualSense üzerinden biraz daha ilgi çekici ve yoğun bir desteğin verilmesini isterdim. Oyun şu hali ile DualSense kontrolcüsünü pek de aktif bir şekilde kullanılmıyor. Belki silahların hissizliği de böyle bir destek ile çözülebilir bir problem olabilirdi.
Dead Island 2, ses ve müzik tarafında da belli bir başarıya sahip. Her şeyden önce, oyundaki müzikler gayet güzel. Onlar hakkında söyleyebileceğim kötü hiçbir şey yok. Seslendirmelerin de çoğu güzel ama bazı karakterler ne yazık ki zayıf kalmış. Ses efektleri için de aynı şey geçerli. Birçok silahın ses efektleri gayet güzelken, bazı hem yakın dövüş silahları, hem de ateşli silahların neredeyse tamamı çöp seviyesinde seslere sahip. Açıkçası bu beni oldukça şaşırttı; böyle bir oyundan, böylesine kalitesiz sesler beklemiyordum. Yine de oyunun genel sunum kalitesi bence yüksek ve günümüz modern oyunlarının arasında yerini rahatlıkla alabiliyor.
Dead Island 2, bu kadar uzun bir süre beklediğimize değen bir video oyunu olmayı başarıyor. Evet, oyunun içerisinde bazı önemli problemler mevcut ama bu problemler, tam olarak oyun keyfinizi baltalamıyor. Ne yazık ki bahsettiğim sıkıntılar yüzünden oyun, çok yüksek noktalara erişemeyecektir ama en azından adının hakkını da yaşatmaya devam edecektir, muhtemelen bir devam oyunu için daha yeşil ışık alacaktır. Neyse, daha yeni oyunlara gelmeden önce eğer bu oyuna ilginiz varsa, kendisini deneyimlemenizi öneriyorum. Ekonomik durumlar değişebilir ama eğer bütçeniz dahilindeyse, indirim beklemeden, direkt alıp, oynayabilirsiniz.