Deliver Us the Moon, 2018 senesinde piyasaya sürüldüğü zaman birçok oyuncuyu etkilemişti. İki kardeş, büyük babalarının astronomiye olan ilgisini, sevdikleri uzay temalı filmler ile birleştirmişti ve çok hoş bir oyun geliştirmişti. Şimdi ise 2023 senesindeyiz ve Deliver Us Mars isimli yepyeni bir devam oyunu karşımıza çıktı. Bu yapıt, 2 Şubat 2023 tarihinde PC, PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One ve Xbox Series X/S platformları için piyasaya sürüldü ve ben de bu yapıtı, oyunun dağıtımcı şirketi sayesinde PlayStation 5 konsolumda oynama ve inceleme şansı elde ettim. Şimdi dilerseniz yeni kahramanımız olan Kathy Johannson ile tanışalım.

Deliver Us Mars içerisinde kontrol ettiğimiz Kathy Johannson, aslında Deliver Us the Moon içerisinde bir çocuk olarak bahsedilmişti. Tesadüfe bakın ki karakterimizin babası da zaten ilk oyundaki sıkıntıları başlatan bilim insanlarından bir tanesiydi. Şimdiki zamanda ise karakterimiz, Mars’a gitmeye oldukça istekli ve bunu yapabilmek için aynı gezegene doğru yola çıkan bir ekibe gizlice katılıyor. Oyunun en başından tutun da en sonuna kadar Deliver Us serisinin evrenine ait hem eski detayları tekrar öğreniyoruz, hem de yeni detaylar ile baş başa kalıyoruz. Bu yüzden de açıkçası devam oyununu oynamadan önce ilk oyunu oynamanızı öneriyoruz.

Deliver Us Mars, yine de macerayı aslında ilk oyundaki olayları başlatan ve daha sonra aynı olayları takip eden bir sergi ile başlıyor. Daha sonra da oyunun hikayesinde karakterimiz ile babasının arasında olan ilişkiye yükleniliyor. Daha doğrusu Kathy Johannson, babasının yol açtığı kötü olayları bildiği halde ondan gurur duymaya devam ediyor. Yalnız, ilk oyunda bu çocuğun üzerine çok gidilmediği için ikinci oyunda yapılan “flashback” sahneleri pek işe yaramıyor. Hikaye aslında güzel bir şekilde işleniyor ve iyi bir şekilde yol alıyor ama karakterimiz ile babasının arasındaki ilişki çok da fazla derinleştirilemiyor. Bu da sıkıntılar oluşturuyor.

Kathy Johannson, Deliver Us Mars içerisinde, özellikle de en başlarda zayıf bir karakter sunuyor. Kendisinin diyalogları pek de yerine oturmuyor ama bu durum oyun ilerledikçe değişiyor ve iyileşiyor. Karakterimizin kişiliği tam olarak yerine zamanla oturuyor ama işte bu noktada oyunun başı biraz olumsuz etkileniyor. Durumu özetlemek gerekirse, bu video oyununda uzaya çıkana kadar hikaye ve karakterler biraz zayıf hissettiriyor ama uzaya, Mars’a adım attığımız andan itibaren işler ciddi anlamda iyileşiyor. Hikayeden sonra ise sıra tabii ki oynanış kısmına geliyor. Şimdi, dilerseniz oynanış elementlerinden de birazcık bahsedelim.

Deliver Us Mars

Deliver Us Mars, basit ama çeşitli bir oynanış sunuyor

Deliver Us the Moon oyununu oynadıysanız, aslında Deliver Us Mars oyununun da nasıl oynandığını biliyorsunuz demektir. Bilmeyenler için ise karşımızda bir macera oyunu olduğu için genellikle çevrede hareket ediyoruz ve keşif yapıyoruz. Zaman zaman karşımıza tek seferlik mekanikleri kullanan, basit sayılabilecek bulmacalar çıkıyor. Her bulmaca farklı bir mekanik ile sunulduğu için oynanış anları benzersiz hissettirebiliyor ama sonucunda pek de bir zorluk sunmuyor oyunculara. Çevreyi keşfetmek için ise birden fazla sistem kullanılabiliyor. Mesela, zaman zaman robot arkadaşımızın kontrolünü ele alıp, geçmiş olayları izleyebiliyoruz.

Bahsedilebilecek bir diğer oynanış mekaniği ise kilitli kapıları açmak. Aslında hem geçmiş olayları görüntülemek, hem de kilitleri kapıları açmak gibi oynanış mekanikleri oldukça basit bir seviyede sunuluyor. Yani, kendileri aslında oynanış anlarını yüzeysel bir seviyede bırakıyor ama aynı zamanda da Deliver Us Mars oyununun ihtiyacı olan farklı anları sunmayı başarıyor. Yalnız, bu sistemlerin çoğunda ne yazık ki rahatsız edici hatalar bulunuyor ve oyunda devam edebilmek için bir önceki kontrol noktasına geri dönmeniz gerekebiliyor. Keşif tarafında ise zaman zaman taşları filan tırmanmanız gerekiyor ki bu noktada sunulan kontroller de pek kaliteli hissettirmiyor.

Deliver Us Mars, aslında bir macera olarak hoş bir deneyim sunuyor. Oyunun anlatılan hikayesi, yaşadığınız her an daha da iyiye gidiyor ve işte böyle bir deneyimin, böyle sıkıntılı ve çok basit hissettiren oynanış elementleri ile sunulması hayal kırıklığı yaratıyor. Hani, eğer bu oyundaki temel oynanış çok daha basit olsaydı, hatta tek tip olsaydı ama kaliteli bir şekilde sunulsaydı, oyundan daha fazla zevk alabilirdim ve hikayeye kendimi daha çok verebilirdim. Şu hali ile oyunda sürekli farklı hatalar ve kaliteli hissettirmeyen, yüzeysel sistemler ile boğuşuyorsunuz. Bunu özellikle de final sahnesini yaşadıktan sonra hissediyorsunuz.

Deliver Us Mars, hikayesi ile muhteşem bir macera sunuyor ve finali ile de yaşatılan bu deneyime şahane bir nokta koyuyor. Yani, sırf bu finali yaşamak için bile bu oyunun problemleri göz ardı edilebilir ama hikaye ve oynanış tarafındaki sıkıntıları göz ardı etseniz bile ne yazık ki bahsedilebilecek olumsuz yönler bitmiyor. Evet, oyun kesinlikle ortalama üstü bir kaliteye sahip ama sunulan her noktada mutlaka bir problem görüyorsunuz, mutlaka kalitesiz olan bir nokta ile karşılaşıyorsunuz. Bu da oyunun genel anlamda daha yüksek yerlere erişmesini engelliyor. Oyundaki her element, birbirini olumsuz anlamda gölgede bırakıyor.

Deliver Us Mars

Sunum tarafında da belli sıkıntılar bulunuyor

Deliver Us Mars, PlayStation 5 konsolunda genel anlamda gayet güzel görünüyor fakat karakter modelleri, uzay kıyafetlerinin içinde olmadığı zaman çok garip görünebiliyor. Özellikle de karakterlerin yüzleri ve saçları çok yapay duruyor. Sinematik sahnelerde filan da bu yüzlerde hiçbir şekilde duygu göremiyorsunuz. Bu yüzden, oyunun en güzel anları, ekrandaki karakterler tamamen uzay kıyafetleri içerisindeyken yaşanıyor. Görsellikte ayrıca bazı sıkıntılar da bulunuyor; bazı objeler çok rahatsız edici bir şekilde, gözünüzün hemen önünde doğuyor. Bu da oyunun evrenine, atmosferine girmenizi engelliyor; her şey sahte yapısını koruyor.

Performans tarafında Deliver Us Mars oyununu PlayStation 5 konsolunda 60 FPS olarak oynayabiliyorsunuz ve herhangi bir sıkıntı da yaşamıyorsunuz. FPS değeri stabil yapısını çoğu zaman koruyor. Yalnız, bu stabil yapı artık çok arka planda kalıyor; inceleme yazım boyunca dediğim gibi oyunun genelinde çok fazla hata bulunuyor. Hikayede bazı sıkıntılar var, oynanışta mekaniksel hatalar var ve görsellikte hata var. Durum böyle olunca oyunun 60 FPS olarak çalışmasını övmek, yükleme ekranlarının kısa sürmesinden etkilenmek filan çok zor oluyor. Peki, ses ve müzik kategorisinde durum nasıl dersiniz? Şimdi gelin, ona bir bakalım.

Deliver Us Mars, aslında başarılı sayılabilecek karakter seslendirmeleri sunuyor. Oyunun dünyasında karşınıza çıkabilecek olan ses efektleri de gayet güzel. Kendinizi gerçekten uzayda hissedebiliyorsunuz. Oyun, sesleri aracılığı ile yalnızlık hissini güzelce veriyor. Müzikler için de aynı şeyi söyleyebilirim. Kendileri belki sesler kadar detaylı değil ama müzikler, oyunun atmosferini ciddi anlamda olumlu bir şekilde etkiliyor. Bilim kurgu ve uzay teması, bu müziklerle başarılı bir şekilde yansıtılıyor. Yani, oyunun sunumunu genel anlamda ele alacak olursak, en iyi yönler kesinlikle sesler ve müzikler gibi görünüyor efendim.

Oyunu özetlemek gerekirse Deliver Us Mars, hikayesi ile oyunculara muhteşem bir macera yaşatabilecek bir video oyunu. Evet, bu hikaye biraz kötü bir şekilde başlıyor ama zamanla her şey iyiye gidiyor ve finali yaşadığınız zaman emeği geçenler kısmında oturup, neler yaşadığınızı size derince düşündürecek bir deneyimden çıkmış oluyorsunuz. Oyunun kötü kısmı ise hikaye haricindeki her şey ne yazık ki. Oynanış ve görsellik kategorilerindeki sıkıntılar bu oyunu oldukça geriye çekiyor. Oynanış ne yazık ki yüzeysel olmasının yanında çok problematik bir deneyim sunuyor. Görsellik ise hem kalitesiz duruyor, hem de dolaylı yönden hisleri bir tık olumsuz etkiliyor.

Deliver Us Mars
Olumlu
Anlatılan hikaye oldukça etkili ve ilgi çekici.
Uzay ve Mars tek kelime ile şahane görünüyor.
Seslendirme performansları ve müzikler başarılı.
Olumsuz
Oyunun her elementinde bir hata bulunuyor.
Oynanış mekanikleri çok kalitesiz hissettiriyor.
Animasyonlar ve karakter modelleri de pek hoş değil.
7

Etiketler: