Video oyunu dünyasında adeta kendi türünü oluşturan Souls serisi Demon’s Souls ile başlamıştı ve Dark Souls markasına ait olan oyunlarla devam etmişti. Hatta aynı ruhu taşıyan Sekiro: Shadows Die Twice ve Bloodborne gibi oyunlar da görmüştük. Tüm bu yapıtlar FromSoftware isimli şirketin emeğiydi. Şimdi ise FromSoftware, bir kere daha Sony Interactive Entertainment ile önemli bir iş birliği yaptı ve Demon’s Souls oyununu Bluepoint Games şirketine bir yeniden yapım projesi için emanet etti. Sadece ama sadece PlayStation 5 için çıkmış olan bu yeniden yapımı ben de deneme imkanı buldum.

Temelinde bir aksiyon ve rol yapma oyunu olan 2020 senesinin Demon’s Souls oyunu, dediğim gibi FromSoftware değil, Bluepoint Games tarafından geliştirildi. Bu şirkete tabii ki Japan Studio ve Sony Interactive Entertainment da yardımcı oldu. Zaten oyunu dağıtan şirket de Sony Interactive Entertainment idi. Bu yüzden de oyun, PlayStation 5 konsoluna özel bir şekilde, çıkış oyunu olarak piyasaya sürüldü. 2009 senesinde çıkışını gerçekleştiren orijinal oyun da aslında PlayStation 3 konsoluna özeldi. Bu yüzden yeniden yapımın diğer platformlara gelmemesine şaşırmamak lazım.

Demon’s Souls oyununun yeniden yapılmış olması, zorluktan herhangi bir şey kesinlikle götürmüyor. Eğer orijinal oyunu oynadıysanız, bu senenin yeni yapıtı sadece en baştan yenilenmiş görsellik, biraz iyileştirilmiş kontroller ve birkaç yeni içerik ile dikkatinizi çekecektir. Böyle söyleyince oyunun yeniden yapım projesinin küçük çaplı bir şey olduğunu düşünebilirsiniz ama durum kesinlikle öyle değil. Yani, oyun adeta bir Demon’s Souls II veya Dark Souls IV gibi görünüyor. Yeni nesle, özellikle de PlayStation 5 konsoluna oldukça yakışıyor. Oyunun gerçekten yeniden yapıldığını hissedebiliyorsunuz.

Bluepoint Games, Japan Studio ve Sony Interactive Entertainment, bu yapıtın ruhundan hiçbir şey çalmadığı için ölüm ekranını belki de yüzlerce kez göreceğimiz bir oyun karşımıza çıkıyor. Aynı orijinal oyunda olduğu gibi sizi her köşede yine ölüm bekliyor. Yalnız bu sefer, orijinal oyunun aksine 4K/60 FPS değerlerinde çile çekiyorsunuz ve ölümünüzü izliyorsunuz. İlk defa Demon’s Souls oyununu oynayan oyuncular ise Souls serisinin ve aynı isimdeki oyun türünün nasıl ortaya çıktığını çok daha iyi bir şekilde görebiliyor. Ayrıca bu oyun ile kaliteli bir nostalji yaşamak da mümkün.

Demon's Souls

Demon’s Souls, “You died.” ekranını bol bol izletiyor

Demon’s Souls, karanlık ve renksiz ama aynı zamanda da çok epik görünen bir evrende, oyunculara büyük bir rol yapma oyunu deneyimi sunuyor. Bu deneyimde oyuncular; farklı silahlar, zırhlar, yetenekler ve daha fazlasını kullanabiliyor. Tüm bunlara da gerçekten ihtiyacınız oluyor; en güçsüz görünen düşmanların bile birkaç vuruşta sizi öldürebilme şansı bulunuyor. Yani, bu oyunda sürekli dikkatli olmanız, odaklanmış bir şekilde hareket etmeniz gerekiyor. Aksi taktirde ölüyorsunuz, topladığınız tüm ruhları düşürüyorsunuz, en başa geri dönüyorsunuz ve tüm düşmanlar da tekrardan doğuyor.

Dark Souls serisi ve FromSoftware ekibinin diğer modern oyunları aslında biraz önce saymış olduğum döngüyü bir tık acısız hale getiriyordu. Mesela, kamp ateşi ve benzeri şeyleri yakarak, kontrol noktası oluşturabiliyorduk. Demon’s Souls ise 2009’daki halinde henüz bu sistemi keşfetmemişti. 2020’de yeniden yapılmış bu oyunda da aynı gelenek devam ediyor ve herhangi bir kontrol noktası bulunmuyor. Bu yüzden de oyun Dark Souls ve benzeri olan diğer markalardan çok daha az affedici oluyor öldüğünüz zaman. Aynı zamanda da başarı, çok daha değerli bir hale geliyor.

Demon’s Souls oyunundaki amacımız, birbirinden epik ve zorlu olan bölüm sonu canavarlarını yenerek, düşmanları öldürerek ruh toplamak. Bu ruhları ise karakterimizi, silahlarımızı ve diğer birçok şeyi güçlendirmek için kullanıyoruz. Bu sayede oyunda ilerleme kaydedebilmek mümkün oluyor. Tabii ki bu noktalarda klasik bir rol yapma mantığını da görüyorsunuz envanter sistemleri, büyüler, durum efektleri, zırh setleri ve daha fazlası ile. Yine de bu oyunda bolca ölümlü olan aksiyon deneyimi, her zaman rol yapma türünün önüne geçiyor. Bu da şikayet edilebilecek bir şey değil.

Türü biliyorsanız, zaten Demon’s Souls oyununu size anlatmama pek gerek yok ama bu yapıt, günümüzde biraz farklı bir noktada yer alıyor. COVID-19 ve çok daha fazla durumdan ötürü PlayStation 5, çok da fazla özel oyun ile çıkışını gerçekleştiremedi. Yani; Marvel’s Spider-Man: Miles Morales ve Demon’s Souls, bahsi geçen konsolun en çok konuşulan çıkış oyunları olacaktır. Süper kahraman oyunlarını sevmeyen oyuncular ise pek fazla opsiyon olmadığı için aksiyon ve rol yapma oyunu gibi görünen Demon’s Souls oyununa yönelebilir ve ardından da depresyona girmek, kaçınılmaz olacaktır.

Demon's Souls

Türe yabancı olanlar tabii ki affedilmiyor

Ben türe pek yabancı bir insan değilim. Daha önce Dark Souls ve Bloodborne markalarında bolca vakit geçirmiştim. 2009’da veya daha sonrasında Demon’s Souls oyununun orijinal halini oynamadığım için bu yeniden yapım, bana hem yeni, hem de tanıdık bir deneyim olarak göründü. Eğer sizler bu türden hiçbir oyun oynamadıysanız, şunu bilmeniz gerekiyor: Demon’s Souls, ustası olmanız gereken, sinir bozucu ve inanılmaz zorlu bir oyun. Ayrıca bu oyunda usta olmak da hiç kolay değil, başarılı olmadan önce muhtemelen 10-20 saat harcamanız gerekecektir.

İncelemekte olduğum bu oyun, kesinlikle herkes için değil. Yani, aksiyon ve rol yapma oyunlarını sevdiğinizi düşünüp, bu oyuna yönelebilirsiniz ama aksiyon deyince aklınıza Call of Duty değil, Sekiro: Shadows Die Twice; rol yapma oyunu deyince de The Elder Scrolls V: Skyrim değil, Bloodborne filan gelmeli. Yine de kendinizi çok zorlayacak zorlu oyunlardan hoşlanıyorsanız, Demon’s Souls ciddi anlamda ödüllendirici bir oyun. Bu ödül de öyle oyun içerisinde ganimet filan değil, gerçek bir kazanma hissi ile veriliyor ki bu durum, video oyunlarında pek sık rastlanan bir durum değil.

Yalnız, yeni oyuncuları sadece zorluk zorlamayacaktır. Aynı zamanda bu oyunun oldukça açık uçlu bir yapısı var. Oyun kesinlikle açık dünya türünde değil, bölümler bulunuyor ama oldukça serbest bir şekilde, dilediğiniz yere gidebiliyorsunuz. Ekranda da öyle bir mini harita veya nereye gideceğinizi gösteren bir ikon bulunmuyor. İşte bu açık uçlu yapı da bazı oyuncuları rahatsız edebilir ve kafa karışıklığı yaratabilir. Bu kafa karışıklığı, zorluktan gelen sinir ile birleştiği zaman da bir oyundan bırakabilirsiniz, yılabilirsiniz. Bu çok doğal bir his ama acı çekip, ilerlemeye devam etmek bu oyunun olayı.

Souls türüne adım atmak için Demon’s Souls, belki de doğru bir oyun olmayacaktır ama bu yapıtın PlayStation 5 için bir çıkış oyunu olduğunu göz önünde bulundurursak, normalden çok daha fazla yeni oyuncu gelecektir bu oyuna. Oyuncuların çoğu da türe yabancı olabilir; hatta bazıları türü daha önce hiç duymamış bile olabilir. Bu durumda da aslında o tip oyunculara hiç şaşırmamak gerekiyor. Belki siz de o oyunculardan birisinizdir. Bu çok doğal bir şey ve böylesine pahalı bir oyunu satın almadan önce iki kere değil, üç veya dört kere düşünmenizi öneriyorum.

Demon's Souls

Demon’s Souls oyununda atmosfer oldukça öne çıkıyor

Demon’s Souls oyununda bölümlerin çok büyük bir önemi bulunuyor. Yeniden yapılan bu oyunda da o bölümlerin ikonik yapıları inanılmaz bir şekilde korunuyor. Oyunu oynarken bazen öyle bölümler çıkıyor ki kendinizi labirentte gibi hissediyorsunuz. Ayrıca yine her bölümde inanılmaz bir atmosfer bulunuyor; bunu size nasıl anlatacağımı bile bilemiyorum. Tabii bu noktada oyunun görselliğinin daha büyük bir etkisi bulunuyor ama yine de oyunun o zorlu yapısını, atmosfer aracılığı ile bile rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Bu arada, hissetmek deyince de akıllara hemen DualSense geliyor.

Video oyunlarındaki hissi birkaç seviye yukarı çıkartan DualSense, Demon’s Souls tarafından da destekleniyor. Yalnız, bu oyundaki destek Call of Duty: Black Ops Cold War gibi bir video oyunundaki kadar çok değil. Yine de yakın dövüş temelli bir oynanışın ön plana çıktığı bu video oyununda, titreşimler ve daha fazlası ile vuruşlarınızı rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Yine de geliştirici ekibin DualSense üzerinde birkaç tık daha fazla zaman harcayıp, desteği iyileştirmesini isterdim. Oyundaki her şey inanılmaz kaliteli ve başarılı iken DualSense, bunu kendi kalitesi ile çok iyi bir şekilde destekleyebilirdi.

Demon’s Souls oyununda aynı zamanda çevrim içi temelli özellikler de bulunuyor. Mesela, diğer oyuncular tarafından bırakılan notları ve oyuncuların kendilerini görebiliyorsunuz. Tabii tüm bunlar için internete bağlı olmanız gerekiyor. Diğer oyuncuların yardımı olduğu zaman oyun bir tık daha kolay hale gelebiliyor. Aslında ben bu sebepten ötürü eşli oyuncu temelli oynanışı pek sevmiyorum bu oyunda. Yine de bu korkutucu ve zorlu dünyada kendinizi yalnız hissederseniz, eşli oyunculu sistemi kullanarak o histen kurtulabilirsiniz. En azından sizinle birlikte acı çeken diğer oyuncuların olduğunu da öğrenebilirsiniz.

Tabii tek başınıza oynasanız da başkasıyla oynasanız da Demon’s Souls oyunu, bölüm sonu canavarı karşılaşmalarında parlıyor. Daha önce de söylemiştim, bu oyunda gerçekten bir kazanma hissi bulunuyor ve o his de zaten bölüm sonu canavarlarını yendikten sonra içimize giriyor. Bunun sebebi ise hem savaşların oldukça zorlu olması, hem hepsinin benzersiz olması, hem de canavarların tasarımlarının muhteşem olması. Benim bu konudaki favori oyunum kesinlikle Bloodborne ama Demon’s Souls da yenilenmiş olan sürümünde birbirinden harika canavarlar sunuyor.

Demon's Souls

Özünden hiç uzaklaşmamış bir oyun var karşımızda

Bugüne kadar birçok kez klasik oyunları yeniden geliştirmiş olan Bluepoint Games, başarılı işler çıkartmayı başarıyordu. Demon’s Souls ile bence bu şirketin en iyi yeniden yapım projelerinin başında geliyor. Her şeyden önce görsellikten bahsetmek gerekiyor. Bu oyun aslında iki farklı mod sunuyor oyunculara. Eğer dilerseniz bu oyunu 4K/30 FPS veya dinamik 4K/60 FPS değerlerinde oynayabiliyorsunuz. Birçok oyunda aslında bu seçenek oyuncuları ikiye bölebilir ama Demon’s Souls, sadece ama sadece 60 FPS olarak oynanabilir. Refleksler önemli olduğu için 30 FPS pek kabul edilebilir değil.

Bu video oyununu oynarken isterseniz performans modunu seçin, isterseniz de çözünürlük modunu seçin; her şekilde inanılmaz kaliteli bir görsellik elde ediyorsunuz. Hatta, çıkış oyunları arasında da en kaliteli görsellik bence bu oyunda yer alıyor. Evet, Marvel’s Spider-Man: Miles Morales oyunu da kaliteli görünüyor ama eski nesil konsolların kendisini geride tuttuğunu yine de hissedebiliyorsunuz. Demon’s Souls ise sadece PlayStation 5 için geliştirildiğini ve PlayStation 4 konsoluna gelemeyeceğini çok iyi bir şekilde gösteriyor bana. Bu da tabii ki tatmin edici bir şey.

Görsellik ile birlikte performans da yeterince büyük bir başarı gösteriyor. Performans modunda da çözünürlük modunda da pek bir performans problemi bulunmuyor; FPS değeri düşmüyor. Yalnız, biraz önce de demiş olduğum gibi bu oyun kesinlikle 60 FPS olarak oynanmalı. 4K çözünürlüğünüze veya grafik kalitesindeki en ufak detaya önem veriyor olsanız bile Demon’s Souls, 30 FPS olacak bir oyun değil. Bu yönden oyunculara seçim şansının sunulmuş olması özgürlükçü bir his verse bile bir insanın çözünürlük modunu seçip, bu oyunda ilerlemeye çalışması bana hastalık bile verebilir.

Her şeyden sonra bir de sesler ve müzikler bulunuyor. Açıkçası bu alanda ben birçok video oyununu eksik buluyorum. Teknoloji olarak da en az gelişen alan zaten sanki ses ve müzikler oluyor. Bu oyunda da ne yazık ki aynı şeyler geçerli. Tabii ki orijinal oyunda olduğu gibi bu oyunda da çok güzel müzikler oluyor ama müzikler haricinde duyulan birçok şey beni ne yazık ki tatmin edemiyor. Ayrıca, sanıyorum ki bu oyunda üç boyutlu ses teknolojisi de bulunuyor ama ben kendisini test edemedim; PlayStation 5 konsolundaki bu teknolojiyi destekleyen bir ürünüm bulunmuyor.

Demon's Souls

Demon’s Souls oyununu satın almaya gücünüz var mı?

Demon’s Souls, birçok farklı noktadan başarılı bir PlayStation 5 oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Her şeyden önce aslında geliştirici ekibi tebrik etmek gerekiyor. Bunun sebebi ise yeniden geliştirilen oyunun, orijinal yapıtın ruhuna bağlı kalmayı başarabilmiş olması. Bu, özellikle böyle ikonik oyunların yeniden yapımları için oldukça önemli bir değerlendirme noktasıdır benim için. Tabii ki bir video oyununu yeniden yapmak kolay değil ama geliştirici ekip farklı olduğu zaman kreatif açıdan orijinal geliştiricilerin vizyonlarını görebilmek, onların amaçlarını anlayabilmek ve onları uygulayabilmek çok daha farklı bir şey.

Demon’s Souls oyununun yeniden yapım sürümünün ruhunu kaybetmemiş olmasından sonra kalitesi de gözlere hemen çarpacaktır. İsterseniz görsellik deyin, isterseniz atmosfer deyin, isterseniz de performans deyin; bu video oyunu her departmanda çok büyük bir başarı gösteriyor. Oynanış ise minimum seviyede değişiklik görüyor ama zaten bozuk olmayan bir şeyi de düzeltmeye çalışmanın pek bir anlamı bulunmuyor. Yalnız, bu noktada kilitlenme sisteminin üzerine gidilmesini çok isterdim. Oynanış tarafında beni ciddi olarak rahatsız eden tek şey oydu; sanki sistem tam oturmamıştı.

Tüm bunların haricinde, Demon’s Souls gerçekten bir PlayStation 5 oyunu gibi hissettiriyor. Bu hissin kaynağında oyunun görselliği ve performansı olsa bile hızlı yükleme süreleri ile DualSense üzerindeki teknolojiler ciddi anlamda oynanışı olumlu etkiliyor. Zaten oyunu oynamaya başladığınız ilk anda, böyle bir yapıtın PlayStation 4 veya PlayStation 4 Pro için gelemeyeceğini anlayacaksınız. Yalnız, böylesine yüksek kalite çok fazla oyuncunun dikkatini çekecektir ve bu noktada da ciddi bir problem karşımıza çıkıyor: Birçok oyuncu böyle bir deneyim için ne yazık ki hazır değil.

Siz belki Demon’s Souls gibi oyunlara alışık olabilirsiniz ama bu oyun, yeni konsolların çıkış yapıtlarından olduğu için türe uzak olan insanların da dikkatini çekecektir. O oyuncular için söylüyorum ki bu oyun ve benzeri olan yapıtlar, ne yazık ki herkes için değil. Böyle zorlu ve zaman zaman sinir bozucu olan bir oyuna 619 TL gibi inanılmaz yüksek bir para vermeden önce iki kere değil, üç veya dört kere düşünmenizi öneriyorum. Bu, ne yazık ki herkese hitap eden klasik bir aksiyon ve rol yapma oyunu değil. Onun haricinde, türü sevenler bu yapıtı kaçırmamalı.

Demon's Souls
Demon's Souls
Sekiro: Shadows Die Twice oyunu çıkalı bayağı oldu. Elden Ring ise ne zaman gelir, bilinmiyor. İşte tam da bu arada bol bol öleyim, hayata karşı olan tüm sevgimi kaybedeyim ve kontrolcümü parçalamanın eşiğine geleyim diyorsanız, 2009 senesinin Demon's Souls oyununun yeniden yapımı sizleri bekliyor. Karşımızda inanılmaz kaliteli bir yapım bulunuyor ve kendisi, gerçekten bir PlayStation 5 oyunu olduğunu belli ediyor. Oyun, ne yazık ki kusursuz değil ama bu kusurlar, oyunun o efsanevi ruhuna ve atmosferine gölge düşürmeye yetecek seviyede değil. Eğer türü biliyorsanız, bir video oyununa verebilecek 619 TL gibi bir bütçeniz de varsa, Demon's Souls oyununu PlayStation 5 için mutlaka satın almalısınız.
Olumlu
Orijinal oyunun ruhundan en ufak bir parça bile eksik değil.
Gerçekten bir PlayStation 5 oyunu olduğunu kalitesi ile belli ediyor.
Neredeyse yeniden hazırlanmış ve kaliteli karakter oluşturma ekranı.
Modern bir oyun olarak oldukça başarılı; nostalji yaşamak için de uygun.
Olumsuz
Hedeflere kilitlenme özelliği oldukça problemli hissettiriyor.
DualSense üzerindeki teknolojilerin üzerine biraz daha gidilebilirdi.
619 TL gibi bir fiyat hiçbir oyun için kabul edilebilir olmamalı.
Müzikler çok iyi olsa bile seslerin kalitesi daha yüksek olabilirdi.
9.3

Etiketler:

,