Destiny 2 için yepyeni bir genişletme paketi birkaç ay önce piyasaya sürülmüştü. Kendisinin adı Beyond Light idi ve incelemesini de yazmıştım. Yalnız, çevrim içi servis geleneğidir, her 3 ayda 1 kere yeni bir sezon da piyasaya sürülür. Beyond Light, çıkışını gerçekleştirdikten 1 hafta sonra da bu oyunda yepyeni bir sezon başlamıştı. Ben bir önceki sezonda, Season of Arrivals, oldukça eğlenmiştim. Yine de yeni sezon için hiç umudum yoktu; Beyond Light ile gelen bir sezondan pek hayır çıkmayacağını tahmin etmek kolaydı. Koskoca bir genişletme paketi varken, kim sezonla uğraşır ki?
Beyond Light tarafına mı emek verelim? Season of the Hunt için mi zamanımızı harcayalım? Burada mantıklı olan seçim, tabii ki genişletme paketi olan Beyond Light. Ben bu noktada Bungie tarafından çok radikal bir karar bekliyordum; Beyond Light ile yeni sezonu tamamen iç içe entegre ederler diye düşünüyordum ama öyle olmadı; iki içerik de ayrı ayrı çıktı. Şimdi ise Season of the Hunt için final yaklaşıyor ve ben de henüz sezonda görmediğim 1-2 içerik olsa bile artık incelemeyi yazmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. O içerikler, son kararımı pek etkilemeyecektir.
Season of the Hunt döneminin bitmesine de 1 ay kaldı. Görülmemiş içerik olarak ise Hawkmoon için tekrarlanabilir görev ve sezon sonu için canlı etkinlik kaldı. Biraz önce de dediğim gibi tekrarlanabilir görev ve canlı etkinlik benim kararımı hiç etkilemeyecek. O tekrarlanabilir görev zaten Hawkmoon için tasarlanan final görevin daha zorlu hali olacak. Canlı etkinlik ise bundan önceki diğer iki etkinliğe benzeyecektir zaten. Ne diyeyim? Bu arada, tabii ki Hawkmoon için tekrarlanabilir bir görev ve sonucunda da silah için farklı bir Perk elde edebilecek olmamız güzel bir şey.
Season of the Hunt, hikayesi ile bence herkesi etkiledi. Bu hikayede bir Hive tanrısı olan Xivu Arath, The Darkness tarafından oluşturulan kaosu kullanarak ortaya çıkıyor ve tüm evreni tehdit etmeye başlıyor. Bunun için de gardiyan olarak biz, Osiris ve Crow isimli yeni bir karakter, sezonu taşıyoruz. Tabii birkaç yardımcı karakter de bulunuyor. Bu arada, Crow için de net olarak yeni bir karakter demek güç ama yine de yaşanan olaylardan sonra kendisini yeni biri olarak görmek hiç de zor değil. Dilerseniz şimdi bu hikayeden detaylıca bahsedeyim; kendisini eleştireyim.
Destiny 2: Season of the Hunt, hikayeyi ön plana çıkartıyor
Destiny 2 oyununun yeni sezonunda, oyuncular Beyond Light ile sunulan tehlike ile uğraşırken, Xivu Arath ortaya çıkıyor. Kendisini öncelikle Osiris fark ediyor ve bu sırada Sagira ölüyor. Yalnız böylesine sevilen bir karakterin ölümü, tamamen arka planda gerçekleşiyor; sadece sezon başlamadan önce Zavala’nın ofisine gönderilen mesajlardan bunu öğrenebiliyorsunuz. Şimdi, başka bir yan karakter olsa, bu şekilde sessizce öldürülmesini normal karşılayabilirdim ama burada Sagira’dan bahsediyoruz. Kendisi, oyunda konuşabilen ikinci Ghost idi ve öne çıkan bir kişiliği/karakteri de vardı.
Daha sezon başlamadan önce bile Sagira’nın bu şekilde öldürülmüş olması açıkçası beni üzdü. Bungie, muhtemelen bu karakterin ses sanatçısı ile anlaşma sağlayamadığı için arka planda bir ölüm gerçekleştirildi ama yine de bu konuda bir sinematik görmek isterdim. En azından sezonun önemi ciddi anlamda arttırılmış olurdu bu sayede. Ben eminim ki bu sezonu oynayan birçok oyuncu, Sagira’nın öldüğünü bile net olarak anlayamadı, hatta bilmiyor. Bu ölümden sezon içinde de 1-2 kere bahsediliyor ama bu kadar. Sezon öncesinde o ses kayıtlarını dinleyen olmamıştır bile.
Sagira için doğru düzgün bir ölüm sahnesinin hazırlanmamış olması beni üzse bile Uldren Sov’un Crow olarak geri dönmesine çok sevindim. Zaten kendisinin bir Ghost tarafından canlandırıldığını 1 veya 2 sene önce sinematik sahne olarak izlemiştik. O zamandan beri de Uldren Sov’un ne zaman ve nasıl geri döneceğini çok merak ediyordum. Meğer kendisi, canlandırıldığı dönemden beri gölgelerde, karanlıkta kalmaya çalışıyormuş. Malum, tekrar canlandırıldığı için geçmişini bilmiyor Uldren Sov. Yalnız, onu gören herkes de nefret kustuğu için eminim Crow için çok zorlu bir hayat başlamıştır.
Nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama artık kendisine Crow diyen Uldren Sov, Spider tarafından işe alınıyor. Yalnız, Spider kendisini güvene almak ve Crow’un kaçmasını engellemek için de Ghost’unun içine patlayıcılar yerleştiriyor. Eğer kendileri kaçmaya çalışırsa, o patlayıcılar patlıyor, Ghost ölüyor ve Crow, tüm gücünü kaybediyor. Sezonun sonunda ise Xivu Arath’ı öldürüyoruz, Tangled Shore’un kontrolünü tekrar Spider’a veriyoruz ve bunun karşılığında da Crow’un özgürlüğünü istiyoruz. Spider ise başta engel olmaya çalışıyor ama sayısız tanrı öldürmüş bir gardiyan olarak, tabii ki istediğimizi alıyoruz.
Hikaye için söyleyeceklerim henüz bitmedi
Normalde inceleme yazarken hikaye kısmına tek bir başlık ayırmam yetiyor. The Last of Us Part II gibi hikayenin odak noktası olduğu oyunlarda 1’den fazla başlık gerekiyor bana ama şimdi, Destiny 2 oyununun yeni sezonu için de ikinci başlığı atma ihtiyacı hissettim. İlk başlıkta bahsetmiş olduğum hikaye, sezonun temel taşlarını oluşturuyor. Yalnız bir de arka planda bu hikayenin detaylandırılması var. Sezon boyunca farklı içeriklerde ve eşyaların hikaye açıklamalarında Crow’un tekrar doğduğundan beri çektiği zorlukları okuyoruz/dinliyoruz. Ayrıca kendisi, çok büyük bir kötülük yaptığının da farkında.
Crow, tabii ki geçmiş hayatında ne yaptığını henüz bilmiyor ve öğrenmek de istemiyor. Sadece çok kötü bir şey yaptığını biliyor, bu yüzden ona nefret dolu gözlerle bakan diğer insanları anlıyor. Tabii bunlar için ekstraları. Demek istediğim şu ki Bungie, Crow ile muhteşem bir karakterin temellerini, muhteşem bir şekilde atmayı başardı. Kendisinin hayatımıza tekrar girmesi, Glint gibi bir Ghost ile eşleştirilmesi, Season of the Hunt ile kendisinin hikayesinde yaşanan ilerlemeler ve çok daha fazlası bence Destiny 2 oyununun yeni senesini hikaye adına çok iyi bir şekilde başlatmayı başardı.
Bungie, anladığım kadarıyla senelik, bağımsız hikayeler hazırlıyor ve bu hikayeler, hem geçen senenin yaşanan olayları ile, hem de genişletme paketleri ile ilişkilendiriliyor. Benim de tahminim şu ki en azından 1 veya 2 sezon boyunca daha Crow ile alakalı olan hikaye ilerletilecek. 2021 senesinin genişletme paketi olan The Witch Queen ise Crow’un Tower’a gelişini gerçekleştirecek. Hatta, o zamana kadar muhtemelen arka planda anlatılan hikayelerde Crow, Last City veya Tower içerisinde yaşamaya başlayabilir ama bunu oyun içine yansıtmak, sıradaki genişletme paketine kadar ertelenebilir.
Söylemek istediğim şu ki Season of the Hunt ile sunulan hikaye, her parçası ile beni etkilemeyi başardı. Yani, sadece oyun içerisinde izletilen sinematik sahnelerden bahsetmiyorum; bölümlerin gizli odalarındaki diyaloglardan, eşyalarla alakalı yazılmış olan hikaye parçalarından ve Bungie tarafından resmi internet sitesinde yayımlanan uzun hikayelerden de bahsediyorum. Bir bütün olarak baktığım zaman Season of the Hunt, hikaye bakımından Destiny 2 oyununun yeni senesini çok iyi bir şekilde başlatıyor. Sagira için daha fazla emek verilmiş olsaydı, kusursuz bile diyebilirdim.
Destiny 2: Season of the Hunt, içeriklere ve aktivitelere pek önem vermiyor
İnceleme yazımın başında da dediğim gibi herhangi bir genişletme paketi ile piyasaya sürülen sezonlardan pek hayır gelmeyebilir. Bunu geçen sene de gördük, bu sene de gördük. Yalnız, ben bunu söylerken, kendi adıma kesinlikle bir problem görmüyorum; mantıklı olan bu. Eğer koskoca bir genişletme paketi çıkıyorsa, onunla birlikte piyasaya sürülen sezon, kendisini birkaç adım geriye almalı ki genişletme paketinin yıldızı parlasın. Ayrıca bu ekibin kaynağı da sınırsız değil. 10 dolarlık bir sezon yerine 40 dolarlık genişletme paketine daha fazla kaynak ayırılmış olması pek şaşırtıcı olmamalı.
Tüm bunları diyorum; Season of the Hunt, hikaye haricinde pek bir şey sunmuyor ve bu oyuncular için çok büyük bir probleme dönüyor. Tabii burada kast ettiğim oyuncular, oyuna eklenen her içeriği birkaç saat içerisinde bitirmeye yemin etmiş olan kişiler. Eminim ki Bungie, bu tip içerikleri daha uzun zaman idare etmesi için geliştiriyor ama öyle insanlar var ki günde 8-10 saat Destiny 2 oyununa zaman ayırıp, sonra da bu oyunda yeterli içerik yok diye internette ağlıyor. Kardeşim, sen hangi oyunu oynasan zaten bu kafayla içerik bulamayacaksın. Sorun oyunlarda değil, oyuncularda.
Tabii ki tüm bu dediğim, Season of the Hunt dönemini içerik bakımından kusursuz yapmıyor ama dediğim gibi, genişletme paketi varken sezona emek harcanmayacaktı. Bunu tahmin etmek için birkaç beyin hücresini kullanmanız yetiyor. Season of the Hunt, içerik bakımından kendisini geri tutuyor ki insanlar Beyond Light tarafındaki içerikleri rahatça oynayabilsin, sezonluk içerikleri kaçıracağım diye derde düşmesin. Açıkçası ben verilen bu karardan da çok memnunum. Günde sadece 1-2 saat bu oyunu oynayabiliyorum ve eğer çok büyük bir sezon yaşansaydı, muhtemelen çoğu içeriği kaçıracaktım.
Season of the Hunt sırasında yapılabileceklerin az olması, yine de benim gözümde bu içerikleri başarılı bir noktaya taşımak için yeterli değil; geçen sezonlarda olduğu gibi yine bu sezonda da birçok mantık hatası bulunuyor. Mesela, yine sezonluk aktiviteyi oynayabilmek için öncelikle belli bir sayıda Strike, Gambit veya Crucible oynamamız gerekiyor. Eğer bahsettiğim bu aktivitelerde yeni şeyler olsa, kendisini tekrar ve tekrar oynatsa, hiçbir sıkıntı olmayacak ama ben 2017 senesinden beri sürekli aynı içerikleri oynamaktan gerçekten sıkıldım ve kendilerine sadece Pinnacle Engram için katlanıyorum.
İçeriğin sayısı az olduğu gibi bıraktığı etkisi de yok denecek kadar az
Destiny 2 oyununun Season of the Hunt isimli sezonunda Crow, Xivu Arath ve kendisinin değerli askerlerini ortaya çıkartabilmek için bir alet üretiyor. Bu aleti öncelikle sıkıcı içerikleri oynayarak şarj etmemiz gerekiyor ki bence sezonluk aktivitenin en problemli olduğu nokta burası. Eğer sabrınız varsa, yarım saat veya 1 saat içerisinde cihazı tamamen şarj etmiş oluyorsunuz ve ondan sonra da bazı yemleri yine cihaza yerleştirerek, avı başlatıyorsunuz. Buradaki yemler de aslında avdan hangi ganimetleri elde edeceğiniz konusunda size yardımcı oluyor. Geçen sezonda olduğu gibi kendi ganimetinizi, kendiniz belirliyorsunuz yani.
Bungie tarafının bu sistemi kullanmaya devam etmesi gerçekten güzel. Yani, şu anda aslında oyunun ganimet havuzu çok da geniş değil ama yine de zaman ayırıp, oynadığımız içerikten neyi elde edebileceğimizi seçmek, hiçbir zaman kötü olmayacak bir yöntemdir bence. Season of the Hunt içerisinde kötü olan şey, av görevlerinin inanılmaz basit ve kısa olması. İnanır mısınız bilmem ama avlar ile Lost Sector tipi içerikler arasında çok az fark bulunuyor. Hatta, Europa içerisindeki Lost Sector içerikleri bence avlardan daha zor ve daha uzun sürüyor bile diyebilirim. Bu da bence sezonluk içeriklerin ikinci büyük hatası.
Season of the Hunt içerisinde avları tamamlayarak, av cihazını güçlendirebiliyoruz ama kendisini tam gücüne kavuşturmak oldukça kolay. Hatta, emek verirseniz ilk 1-2 haftada bile maksimum güce ulaştırılabiliyor kendisi. Yani, geçen sezonun o güçlendirilebilir makinesi kadar zahmetli değildi. Ayrıca sezon boyunca klasik olarak Iron Banner filan da yine yaşandı ve hiçbirinde pek özel içerikler göremedim. Sadece, Trials of Osiris tarafına Adept seviyesinde silahlar geldi eğer zamanları karıştırmıyorsam. Hatta, aynı şey Grandmaster seviyesindeki Nightfall: The Ordeal için de yaşandı diye hatırlıyorum.
Yani, Season of the Hunt biraz zayıftı içerik konusunda. Yalnız, bu zayıflık içeriklerin kısa sürmesi veya kolay olması ile alakalı değil. Oluşturulan av görevlerinin Lost Sector seviyesinde olması, av cihazını şarj edebilmek için yine o sıkıcı içerikleri yapmak zorunda bırakılmak filan benim için problem. Bu arada, en azından The Dawning oyuna renk kattı diyebilmek isterdim ama o etkinlikte de asıl mevzu yine o sıkıcı içerikleri oynamaktı. Yalnız, etkinlik hakkında çok da konuşmayacağım; The Dawning hakkında bir fikir yazısını sizle halihazırda paylaşmıştım. Konuyu uzatmaya gerek yok.
Hawkmoon sonunda geri döndü
Destiny 2 oyununun yeni sezonunda önemli olan şeylerden bir tanesi de ganimetler. Bu sezonun en büyük olayı ise Hawkmoon silahının, ilk oyundan geri dönmesiydi. Bu silah için çok güzel ve hikaye dolu bir görev hazırlanmıştı. Silahın kendisi ilk oyundaki kadar ilgi çekici değil ama yine de hem PvP, hem de PvE tipi içerikler için kendisinin zaman zaman kullanışlı olacağını düşünüyorum. Ben yine de PvP tarafında bir Hand Cannon kullanacak isem Ace of Spades ile takılmayı tercih ederim. PvE tarafında ise The Lament varken, Hawkmoon silahını neden kullanmalıyım, hiç bilmiyorum.
Hawkmoon haricinde bir de Duality ile tanıştık. Kendisi yeni bir egzotik silah ama geçen sezonlarda karşımıza çıkan birbirinden benzersiz egzotik silahtan sonra Duality, sıradan bir pompalı tüfek gibi hissettiriyor açıkçası. Tabii bir de sezonluk eşyamız olan Fang of Xivu Arath var. Kendisi yine güç seviyemizi yükseltiyor ve birbirinden farklı modlar sunuyor. Fang of Xivu Arath, Nightmare tipi düşmanlar için gerekli olan modları kolluklar için veriyor ki bu bence çok güzel bir şey. Bu sayede o tip düşmanlara karşı egzotik silahların tamamı da işe yarar hale geliyor. Umarım bu gelenek devam eder.
Bir de sezonluk geçiş biletimiz var. Bu bilet 100 seviyeden oluşuyor ve sayısız hediye bulunduruyor. Bunlara sezonluk eşyalar da dahil tabii ve ganimet olarak bakacak olursam, bu sezon benim ilgimi çeken hiçbir şey olmadı. Yani, sezonluk silahların pek bir özelliği bulunmuyor. Warlock için gelen zırh ve diğer zırh görünümü de bana kötü görünüyor gibi geldi. Açıkçası ben sadece 95. seviyedeki ve 99. seviyedeki ifadeleri sevdim koskoca sezonluk bilet içerisinde. Ayrıca, artık bu biletler daha fazla Bright Dust veriyor ki tek karakter ile ilgilenen kişiler için muhteşem bir değişiklik bu.
Sezon içerisinde daha fazla güncelleme filan oldu ama o kadar küçük detaylara da inmek istemiyorum. Özetle, Destiny 2 oyununun bu sezonu benim için kısmen güzel geçti. Sezonun çok ağır olmaması sayesinde Cyberpunk 2077 gibi oyunlara 80 saat ayırmayı başardım. Hatta şimdi de farklı oyunlara önem gösteriyorum. Tabii benim Destiny 2 oyununda şimdilik yapacak bir şeyimin bulunmaması, oyunun aslında başarısız olduğunu gösterebilir bazı kişilere ama bence hiçbir oyunu aralıksız bir şekilde 3 ay boyunca oynamamalıyız. Oyunlar, böyle mola dönemlerine sahip olmalı.