PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro için 25 Mayıs 2018 tarihinde çıkışını gerçekleştirecek olan Detroit: Become Human oyununun, yakın zamanda bir demosu yayımlandı. Oyunun ilk bölümü, daha doğrusu türünden ötürü sahnesi diyebileceğimiz kısımlarda, oyunla ilgili pek çok soru işareti de yanıt bulmuş oldu. Oyunun biraz daha uzun bir bölümünü oynama imkanı bulan PlayStation Blog içerik üreticilerinden Corey Brotherson, oyunun ilk yarım saatinde dikkat çeken özellikleri sıraladı. Bizler de bu sıralamaya, Detroit Become Human oyununun demosunda gördüğümüz ölçüde yorumlarımızla katkı sağlayarak, oyuncular için farklı bir içerik hazırlamak istedik. Bakalım oyundaki soru işaretlerini kaldıran unsurlarla beraber, bu dikkat çeken özelliklerden sıkıntılı bir durum oluşturabilecek olanlar var mı?
Oyundaki ilk dikkat çeken nokta; oyunun en başından itibaren, bu ütopik dünyada üretilen ilk robot olan Chloe ile karşılaşmamız. Menülerde bize o eşlik ediyor, bir nevi rehberimiz oluyor. Bu durumun hem rahatlatıcı hem de oyuncu psikolojisini etkileyen bir durumu oluşturuyor. Zira oyuncular, kendilerini bu ütopik dünyada gerçekten yaşıyormuş gibi hissetmeye başlıyorlar. İkinci göze çarpan özellikse; oyuncuya alışma fırsatı verilmeden, doğrudan oyunun tansiyonu yüksek ortamına girilmesi. Kontrol ettiğimiz Connor isimli karakterle, doğrudan bir cinayet davasının içinde buluyoruz kendimizi. Eğer doğru adımları atamaz, araştırmaları yapamazsak, rehine olayına geçtiğimizde işimiz şansa kalıyor. Kısaca oyuncular, epey hızlı öğrenmek zorundalar.
Üçüncü özelliğe baktığımızda ikincisiyle biraz bağlantısı olduğunu söyleyebiliriz. Şöyle ki; doğru hamleleri kavrayıp, başarılı bir sonuç alamadığımızda, oyunun geri kalanı ve diğer karakterler de etkileniyor. Durumun nasıl farklılıklar göstereceği oyunculara, bir şema ile sunuluyorken, olayların birbirini takip etmesinden ötürü oldukça dikkatli ilerlemek gerekiyor. Dördüncü kısım, demonun bir tık ötesini, ikinci karakterle etkileşime geçildiği anı kapsıyor. Buradaki durumda, oyunun yapısındaki psikolojik gerilim, her hangi bir etkileşime girmeden, yalnızca durarak veriliyor. Satın alınmayı bekleyen bir robotun gözüyle beklediğinizi düşünün, anlatılmak isteneni anlayacaksınız.
Detroit Become Human, ilk dakikasından itibaren kendisine has özellikleriyle dikkat çekiyor
Detroit: Become Human oynarken, ilgi çekecek ilk özelliklerden beşincisi, şehir tarafından dışlanmanın, bir robot olduğunuz için ötekileştirilmenin, oldukça fark edilir dozda olması. Oyuna girildiği anda bile insanların itici ve sevimsiz sözleriyle karşılaşacaksınız. Şehrin tamamında bu durum devam edecek. Bir diğer dikkat çeken Detroit: Become Human oyunu özelliği de Dualshock 4 kontrol cihazının, bir hayli işlevsel ve çok yönlü kullanılması. Analog çubuklardan, dokunmatik kısma kadar, kontrolcünün işlevselliğinin gerektiği pek çok kısımla karşılaşılacaktır.
Detroit Become Human oyununa başlandığında, ilk dikkat çekecek özelliklerden sonuncusu ise etkileşimin önemi olarak belirtebiliriz. Buradaki etkileşimden kastımız; oyun alanındaki her türlü merak unsuru, araştırma ve gözlemlerin tamamı olarak açıklanabilir. Eğer bu gözlem ve keşifler doğru ve tam yapılırsa, bölümün sonundaki kazanma olasılığı yükseliyor. Çünkü delil ve bilgiler toplandığı için, nasıl davranılması gerektiğine dair bir yol izlenebiliyor. Misal olarak oynadığımız ilk denemede; etraftaki tüm olaylarla etkileşime girdikten sonra, balkondaki rehine vakasına geçtiğimiz için, kısa sürede yüzde yüz başarım oranını tamamlayıp, mutlu sona ulaşabildik. Oyunun çıkışına artık sayılı günler kala, akılda kalacak bazı kısımları sizlerle paylaştık, daha detaylı yenilikler, Detroit: Become Human oyununun uzun vadeli oynanışıyla ortaya çıkacaktır.