Ön inceleme yazıma başlamadan önce söylemek istiyorum ki bugüne kadar daha önce hiç öyle çok yoğun şekilde Devil May Cry oyunu oynamadım. Yine de bu seriye tamamen kör olduğumu söyleyemem. Bu seriyi çok az oynamış olmama rağmen Devil May Cry 5 için ciddi anlamda heyecanlı idim ve bu oyunun demosu PlayStation 4 Pro için geldiği zaman anında indirdim ve oynadım. Sonuç mu? Bu oyunu kesinlikle oynamam gerekiyor.
Kısa ama öz bir demo var karşımızda
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor ki Devil May Cry 5 için hazırlanmış demo oldukça kısa. Bu demoda, 3-4 farklı noktada basit yaratıklarla savaşıyoruz, 1 noktada karakterimizi özelleştiriyoruz ve son noktada da bir bölüm sonu canavarı ile savaşıyoruz. Eğer çok hızlı hareket ederseniz, 10-15 dakikada bu demoyu bitirebileceğinizin garantisini verebilirim. Yine de bu demoyu 1’den fazla kez oynamanız için sebep bulunuyor.
Bu sebep ise Red Orb isimli bir birim. Demo boyunca Red Orb kazanıyorsunuz ve bu birim ile karakterinize yeni yetenekler açabiliyorsunuz. Demodaki tüm yetenekleri açmak ise muhtemelen 6-7 kere demoyu bitirmekten daha fazlasını gerektirecektir. Yani, bu demo sizi 2-3 saat idare edecektir. Ayrıca bu yetenek alımından bahsetmişken, karakter özelleştirme menüsünün de çok hoş ve detaylı olduğunu söyleyebilirim.
Şöyle ki, telefon kulübelerini kullanarak, arkadaşımızı o bölgeye çağırabiliyoruz ve arabamızı kullanarak, yeni yetenekler alabiliyoruz. Yeni yetenek almak için özelleştirme menüsünü açtığınız zaman ise bence görsel anlamdan gayet detaylı bir ekran karşılıyor oyuncuları. Peki, bu kadar yeteneği kimin üzerinde kullanacağız? Tabii ki bölüm sonu canavarı. Bence bu bölüm sonu canavarı öyle çok zor bir yapıya sahip değildi ama yeni yetenekler ile de dövüşü tekrarlamak gayet eğlenceli.
Devil May Cry 5 oyununun demosundaki bölüm sonu canavarı, 3 farklı sahneden oluşuyor. Bu dövüşte öncelikle normal bir odada başlıyoruz, ardından bir alt kata iniyoruz, ardından da binadan çıkıp, meydanda savaşıyoruz. Bölüm sonu canavarı, yıkım ile o meydanı da zaman içerisinde oldukça değiştirebiliyor. Yani, ortada oldukça dinamik bir bölüm sonu canavarı savaşı bulunuyor. Umuyorum ki oyunun tam sürümünde de bu tip dinamik savaşlar ile karşılaşmaya devam ederiz.
Devil May Cry 5, başarılı çevre tasarımlarına da sahip
Bu demoyu oynarken bir gözüm önümde olsa da diğer gözüm sürekli çevredeydi; demonun her anında gayet bakılası, incelenesi çevreler ile karşılaştım. Demonun başladığı bölümden, bölüm sonu canavarının olduğu bölüme kadar gerçekten bölüm tasarımları ve çevre çok hoşuma gitti. Ayrıca çevredeki neredeyse her şeyin etkileşime geçilebilir olması da gayet hoş. Mesela, bir bölüm tüm balonları patlatıp, bir başka bölümde bir kafenin tüm masalarını ve sandalyelerini dağıtabiliyorsunuz.
Tabii tüm bunlar boş boş dururken çok göz alıcı olmuyor ama savaş anlarında çevrenin sizinle birlikte değişiyor olması gayet hoş. Tabii bu durumda fizik motorunun da çok önemli bir katkısı bulunuyor. Devil May Cry 5 oyununun fizik motoru gayet başarılı bir şekilde geliştirilmiş. En azından demo için durum böyle. Peki, bu kadar başarılı çevrelerde kimleri öldürüyoruz? Tabii ki aynı çevre gibi başarılı düşmanları.
Demo boyunca çok fazla düşman görmüyoruz. 3, en fazla 4 farklı düşman tipi karşımıza çıkıyor ve hepsinin de tasarımları bana soracak olursanız gayet başarılı. Yalnız bu düşmanlarla savaşmak her zaman çok eğlenceli değil. Dedim ya daha önce çok fazla Devil May Cry oyunu oynamadım ama benzer kültüre sahip Final Fantasy serisini deneyimledim. Buna rağmen bu demoda savaşmak bana biraz garip geldi ve henüz alışabilmiş değilim.
Savaş kısımlarının bana garip gelmiş olmasının nedenlerinden bir tanesi, kontroller. Bu demonun kontrolleri, benim pek alışık olduğum buton setlerinden oluşmuyor. Ayrıca zaman zaman ilginç bir hale gelen kamera açısı da bana hiç yardımcı olmuyor. Yeteri kadar oyun içi öğreticinin olmaması, karakterimizin önceki oyunlara göre hantal olması ve genel anlamda animasyonların biraz ilginç işlemesi de cabası. Yine de oyundaki vuruşların ağır olduğunu söyleyebilirim. Bu kesinlikle olumlu bir şey; vurduğunuzu hissediyorsunuz resmen.
Eğlenceli ve çılgın bir deneyim
Devil May Cry serisinin havasını az çok biliyorum. Devil May Cry 5, bu havayı daha güzel bir hale getiriyor. Bu demoda bolca epik ve çılgın sahneler ile karşılaşıyoruz. Diyaloglar da bu sahnelere eğlenceli ile eşlik ediyor. Tüm bunlar, başarılı bir şekilde hareketlendirilmiş karakterlerle, kaliteli animasyonlarla birleştiriliyor ve bana soracak olursanız, sonuç olarak da çok güzel sinematik sahneler karşımıza çıkıyor.
Genel olarak çılgın bir havaya sahip olan demo, zaten bu havası ile benim ilgimi çekiyor. Ben bu tip epik, eğlenceli ve çılgın havaya sahip oyunlardan hoşlanıyorum. Ayrıca oyunun başlı başına Devil May Cry serisine ait olması da zaten başka önemli bir sebep. Demodan etkilenmeme sebep olan bir başka şey ise tabii ki performans. Küçük bir demo var karşımızda ama oyun gayet stabil bir şekilde, 60 FPS değerlerinde çalışıyor.
Bu oyunu PlayStation 4 Pro ile Supersampling özelliği aktif iken deneyimledim ve sürekli olarak 60 FPS performans aldım. Böylesine bir performansa grafiklerin kötü olduğunu düşünebilirsiniz ama hayır. Bana soracak olursanız, oyunun hem genel anlamda grafikleri, hem de efektleri gayet başarılı. Ayrıca bu demo, RE Engine isimli oyun motorunun hakkını da tamamen veriyor. Demoyu deneyimlerken, oyun motorunun tüm karakteristik özelliklerini hissedebiliyorsunuz.
Müziklerden de bahsetmezsem, tabii ki olmaz. Bu demo boyunca bayıldığım şeylerden bir tanesi kesinlikle oyundaki müzikler ver sesler idi. Öncelikle, oyunda birçok farklı türde, gayet hoş, ortama uygun müzikler bulunuyor. Bu müzikler, dinle dinle bitmez. Genel anlamda ses efektleri de başarılı. Özellikle karakter seslendirmeleri de dikkatimi çekti. Yani, özetle söylemek gerekirse sunum açısında bu demoda hiçbir problem yok.
Devil May Cry 5 oyununun demosu ile her şey olması gerektiği gibi
Devil May Cry 5 için piyasaya sürülmüş olan demoyu hem yardımcı modu aktifken, hem de yardımcı modu kapalı iken deneyim. Özellikle yardımcı modu açıkken, komboları ve diğer hareketleri otomatik olarak yapıyorsunuz. Bu şekilde oyunu çok rahat bir şekilde oynarken, kendinizi bir kahraman gibi hissedebiliyorsunuz. Yardımcı modu kapalıyken ise gerçek bir Devil May Cry deneyimi yaşıyorsunuz. Bu demodan sonra bu oyunu kesinlikle almaya karar verdim ve oyunu aldığım da da her iki yardımcı modu ile deneyimleyeceğim bu yapıtı.
Devil May Cry 5 için heyecanlanmamı sağlayan diğer şeyler ise öncelikle oyunun ortamı, dili ve karakterleri oldu. Evrene yabancıyım ama yine de karakterler çok ilgimi çekti. Demonun performansından, grafiklerinden, efektlerinden ve müziklerinden bahsetmeme gerek bile yok. Temel anlamda sadece temel dövüş ve kamera açıları bana çok garip geldi ama bunlara da bir süre sonra alışacağımı düşünüyorum. Eğer aklınızda bu oyuna dair bazı soru işaretleri varsa demoyu hemen indirin, oynayın. Size garantisini veririm, demodan sonra bu oyunu almak isteyeceksiniz.
