Disgaea serisi uzun bir zamandır hayatımızda bulunuyor. Yalnız, bahsi geçen bu seri 1990 dönemlerine kadar geriye gitmiyor; köken aslında 2003 senesine dayanıyor. Belki de daha dün gibi hatırladığınız 2003 senesinde bu oyun serisi hayatımıza girdi ve rol yapma türü için benzersiz bir deneyim sundu. Bu deneyim, aynı zamanda birçok video oyunundaki elementleri çok benzer bir şekilde içerisinde bulunduruyordu. Yine de Disgaea serisinde bazı doğru notalara basılarak, benzersiz hisler çıkartılabiliyordu. Şimdi ise bu serinin en son oyunu olan Disgaea 6: Defiance of Destiny, aylar sonra Japonya ardından global olarak çıkışını gerçekleştirmeyi başardı.
Evet, Disgaea 6: Defiance of Destiny aslında Ocak 2021 içerisinde Japonya sınırları dahilinde piyasaya sürülmüştü. Yerelleştirmeler filan derken oyunun global çıkışının gerçekleştirilmesi Haziran 2021 dönemine kadar sürdü. Bu oyun da serisindeki diğer ürünler gibi tamamen taktiksel ve sıra tabanlı bir rol yapma oyunu deneyimi sunuyordu. Yalnız, bu oyunu diğer tüm benzer yapıtlardan ayırt eden şey ise seviye sınırının ciddi anlamda yüksek olması ve hikayedeki diyalogların fantastik yazımları. Ayrıca, serinin geçmişine farklı olarak bu video oyununda üç boyutlu karakterler de bulunuyor ve Disgaea, sonunda günümüz teknolojisini kısmen yakalıyor.
Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununda Zed isimli bir karakterin hikayesi anlatılıyor. Aslında adından da tahmin edebileceğiniz bu video oyununda Zed, kendi kaderine karşı koymaya, onu baştan yazmaya çalışıyor. Netherworld içerisinde yaşayan Zed, The God of Destruction’ın işini sonsuza kadar bitirmek istiyor ve bunu yapabilmek için de kendi kaderine meydan okuması gerekiyor; bu tip karakterlerin kaderlerinde sessiz bir şekilde yaşayıp, aynı şekilde ölmek bulunuyor. Daha doğrusu, kendisi zombi olduğu için halihazırda öldü. Bu yüzden, bu tip karakterlerin kaderinde başarıya ulaşmak yazmak diyelim en iyisi.
Zed halihazırda çok iyi bir şekilde tasarlanmış bir karakter. Bu karakterin macerası boyunca bazı diğer yardımcı karakterlerle de tanışıyoruz. O karakterler de kesinlikle Zed kadar renkli, benzersiz ve derin yapılara sahip. Gözünü para bürümüş bir kral, müzikal bir dünyadan gelen bir prenses, kardeşimiz ve köpeğimiz derken Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununda düzenli olarak birbirinden kaliteli karakterlerle tanışıyoruz. Bu sayede oyunun hikayesi de oldukça düzgün bir şekilde ilerleme yolunda ilk adımını atmış oluyor. İkinci adım ise bu karakterlerin muhteşem seslendirmesi ile atılıyor. Açıkçası ben bu oyundan böyle kaliteli seslendirmeler beklemiyordum.
Disgaea 6: Defiance of Destiny, aslında oldukça tanıdık bir mantık ile oynanabiliyor
Özellikle ülkemizde Disgaea serisini bilen çok fazla kişinin olduğunu sanmıyorum. Yine de taktiksel rol yapma oyunlarından hoşlanıyorsanız, böyle bir markaya ilk adımınızı atmak sizi korkutmasın; Disgaea 6: Defiance of Destiny oyunu ile gayet basit bir oynanış sunuluyor. Oyunun temeli şu şekilde işliyor: Bölümlerden oluşan alanlarda ilerleyebilmek için tüm düşmanları öldürmeniz gerekiyor. Bu savaşlar da birçok taktiksel oyunda olduğu gibi “Grid” sistemini kullanıyor. Ayrıca oyunda parti sistemi bulunuyor ve bu partideki karakterler de gayet klişe rollere sahip. Yani, oynanış tarafında sizi çok da fazla şaşırtacak bir öge yok.
Final Fantasy serisinin özellikle de klasik oyunlarını oynadıysanız, Disgaea 6: Defiance of Destiny oyunu size çok yabancı gelmeyecektir. Hatta bu oyunda sunulan deneyimi Fire Emblem serisi ile bile karşılaştırabilirsiniz. Yalnız, Disgaea serisinin de kendisine ait bazı özellikleri bulunuyor tabii ki. Mesela, kendi partinizde yer alan takım arkadaşlarınızı kaldırıp, istediğiniz yere atabiliyorsunuz savaş alanı içerisinde. Bu sayede, o karakterler aksiyona daha hızlı bir şekilde girmiş oluyor. Bu sistemi oldukça taktiksel bir şekilde kullanabilmek de mümkün. Aynı zamanda, Geo Panel ve Geo Symbol ögeleri de önceki Disgaea oyunlarından geri dönüyor.
Geo Panel, savaş alanlarında karşınıza çıkan bazı renkli alanlar oluyor. Bu alanların içinde durmak sizi güçlendirebiliyor ve/veya daha farklı efektleri ortaya çıkartabiliyor. Geo Symbol ögeleri ise pozitif veya negatif etkiler için parçalanabiliyor. Bunlar da yine temel oynanışı stratejik bir yöne itiyor. Savaş sırasında basit bir deneyim sunulmaya çalışılırken, savaş bittiği zaman, güvenli bölgelere geldiğiniz zaman filan Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununun asıl kompleks ögeleri biraz daha sık bir şekilde karşınıza çıkabiliyor. Yani, bu bölgelerde yine ekipman satın alma, güçlenme, yetenek açma gibi basit şeyler bulunuyor ama daha farklı ögeler de var.
Dark Assembly, bu ögelerden bir tanesi. Netherworld içerisinde bir değişiklik yapmak istediğiniz zaman Dark Assembly’yi çağırıp, yeterli sayıda oy almaya çalışıyorsunuz ki istediğiniz değişiklik sağlanabilsin. Yapabileceğiniz şeyler arasında partiniz için yeni karakterler oluşturabilmek, marketlerdeki stokları yenileyebilmek ve benzeri şeyler bulunuyor. Yani, Dark Assembly sistemini aslında sıkça kullanmanız gerekebiliyor. Bu tip sistemlere aslında serinin geçmiş oyunlarında da rastlayabiliyorsunuz ama Juice Bar gibi sistemler de Disgaea 6: Defiance of Destiny oyunu ile ilk defa bu seride oyuncuların karşısına çıkıyor.
Juice Bar ve Super Reincarnation gibi seriye tamamen yeni olan özellikler de bulunuyor
Biraz önce de söylemiş olduğum gibi Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununda tamamen yeni olan bazı sistemler de var. Bunlardan ilki, Juice Bar olarak geçiyor. Adından da tahmin edebileceğiniz üzere Juice Bar, bir bar. Bu mekanı ziyaret ederek, eğer yeterli paranız varsa, kendi karakteriniz için güçlendirmeler alabiliyorsunuz. Aynı zamanda bu bar sayesinde kendi karakter seviyenizi yükseltebiliyorsunuz, silah ustalığınızı geliştirebiliyorsunuz ve karakter sınıfı seviyenizi üst seviyelere çekebiliyorsunuz. Yani, Juice Bar aslında karakter güçlendirme için kullanılıyor. Super Reincarnation ise karakter değerleri ile derinden oynamak isteyenlere hitap ediyor.
Rol yapma unsurlarını içerisinde bulunduran birçok oyunda, “Min/Max” yapmak diye bir terim vardır. Yani, ihtiyacınız olan güçlerinizi maksimum seviyeye çekmeye çalışırken de ihtiyacınız olmayan şeyleri minimumda tutmaya çalışırsınız. Böyle söyleyince, bahsettiğim şey çok basit gibi durabilir ama birçok rol yapma oyununda “Min/Max” yapmak, oyun sonu içeriklerden bir tanesidir. Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununda da bu durum aynı şekilde işliyor ve Super Reincarnation sistemi de bu işe yarıyor. Bu arada, bahsi geçen bu video oyunundaki seviye sınırının da 20 bin olduğunu belirtmek istiyorum. Yani, bunun için bolca zamanınız olacak.
Serinin eski özelliklerine geri dönecek olursak, Item World de Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununda yer alıyor. Bu sistem sayesinde oyundaki her eşya için bir adet rastgele mağara oluşturuluyor. Bu mağaralara girip, tamamlayarak da alakalı ögenin güçlerini yükseltebiliyorsunuz. Mağara tipi içerikler bu oyunun temelinde de bulunuyor ama özenle hazırlanmış olan temel mağaralar, Item World ile oluşturulan rastgele mağaraları gölgesinde bırakıyor. Bu da açıkçası rastgele mağaraları ciddi anlamda kalitesiz hissettiriyor. Açıkçası benim en az zevk aldığım özellik de kesinlikle Item World ve rastgele oluşturulan mağaralardı.
Bahsetmiş olduğum bu olumsuzluğa karşılık, Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununun otomatik savaş sistemini kullanabiliyorsunuz. Birçok mobil oyunda olduğu gibi bu video oyunundaki otomatik savaş sisteminde de yapay zeka, otomatik olarak düşmanlara en iyi yetenekleri ile saldırıyor. Bu durum, genelde zorlu içeriklerde sıkıntı çıkartabiliyor. Sonuçta, her yetenek, herkese kullanılmaz. Bunun için de Demonic Intelligence sistemini kullanabiliyorsunuz. Demonic Intelligence sayesinde otomatik savaş sistemindeki yapay zekaya yeni şeyler öğretebiliyorsunuz; can doldurma, atma sistemini kullanma ve ganimet toplama gibi.
Disgaea 6: Defiance of Destiny, sunum tarafında da yenilikler sunmaya çalışıyor
İnceleme yazımın en başlarında da söylediğim gibi Disgaea 6: Defiance of Destiny, günümüz teknolojisine az da olsa yaklaşıyor ve kendi serisinde ilk defa üç boyutlu karakter modelleri ve görsel ögeler kullanıyor. Bu sayede oyun, serinin önceki oyunlarına göre daha güzel görünmeyi başarıyor. Tabii ki iki boyutlu ve iki buçuk boyutlu görsellik ile de muhteşem sonuçlar elde edilebilir ama bu oyun, aynı görsel başarıya üç boyutlu hali ile de ulaşabiliyor. Bu yeni tarz, iyileştirilmiş bir sanat tasarımı mantığı ile de geliyor. Artık oyundaki özel efektlerden tutun da çevre detaylarına kadar her şey, bir tık daha iyi görünüyor benim için.
Disgaea 6: Defiance of Destiny, görsellik tarafında ciddi bir adım atıyor ama ne yazık ki bu adım, çok kötü bir dezavantaj ile geliyor. Bu video oyunu, Nintendo Switch konsolunda yer alıyor ve hem oyunun optimizasyon problemlerinden ötürü, hem de temel konsolun donanımından ötürü sürekli olarak performans problemleri yaşayabiliyorsunuz. Güvenli bölgelerde ise bu problemler ciddi anlamda dayanılmaz hale gelebiliyor. Performansı iyileştirebilmek için oyunun içerisinde bazı görsel ayarlar bulunuyor ama onlarla oynamak da oyunu görsel açıdan oynanmaz hale getiriyor. Nintendo Switch Lite, halihazırda ufak bir ekran sunarken, o şekilde oyun hiç oynanmıyor.
Sesler ve müzikler ise Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununu bir tık yukarı çekmeyi başarıyor. Aslında oyundaki seslendirmelerin kaliteli olduğunu daha önce söylemiştim. Bunların üzerine gelen diğer ses efektleri ve müzikler de oyunun kulağa hitap eden kısmını gayet güzel bir seviyeye çıkartıyor. Zaten bu tip video oyunları genelde müziğe önem veriyor; deneyimin müzik ile zenginleştirilebileceğini biliyor. Bunun da meyvesi çok güzel bir şekilde yeniyor. Yani, bu video oyununun sunumu genel anlamda başarılı ama performans problemleri bu yapıtı ciddi anlamda derinden etkiliyor ve hatta oynanmaz hale bile sokabiliyor.
Disgaea 6: Defiance of Destiny oyununun çok az ama aynı zamanda da çok kritik olan kötü noktaları bulunuyor. Performansın yanı sıra, oyunun geneli sınırlandırılmış gibi hissettiriyor. Serinin önceki oyunlarına göre daha az sınıf ve özellik bulunuyor bu oyunun içerisinde. Ayrıca, Item World gibi sistemler üzerinden de tamamen sıkıcı deneyimler ortaya koyuluyor. Tüm bunların haricinde, bahsi geçen video oyunu bence ortalama üstü, hatta güzel diyebileceğimiz bir taktiksel rol yapma oyunu deneyimi sunuyor. Bu yüzden de meraklısı olan herkese, indirim dönemlerinde bu video oyununu önerebilirim.