Balık tutmayı temel alan video oyunları genellikle rahatlatıcı olur. Bu yüzden, bugün inceleyeceğimiz Dredge oyununun da aynı rahatlıkta olmasını bekleyebilirsiniz. Sonuçta, kendisi de bir macera ve balık tutma oyunu. Tek oyunculu bir deneyim sunan bu oyun, işi biraz daha derinleştiriyor, rahatlatıcı havayı ortamdan atıyor ve bunun yerine korku-gerilim tarzında, rahatsız edici bir havayı en temeline yerleştiriyor. Oyunun bu karanlık hikayesini keşfederken, bir diğer yandan da balık tutmamız, onları satmamız, kazandığımız parayla da teknemizi ve ekipmanlarımızı iyileştirmemiz gerekiyor. Böylece tehlikelere karşı daha rahat bir şekilde göğüs gerebiliriz.
Dredge oyununda bir balıkçı teknesinin kaptanı olarak nedense bilmediğimiz bir denizde gidiyoruz ve fırtınalı bir havada kaza yapıyoruz. Teknemiz hurda oluyor ve yerel halk bizi kurtarıyor. Tabii ki bu dünyada hiçbir şey bedava değil; ortaya çıkan borcu ödeyebilmemiz için bize bir tekne kiralanıyor ve tuttuğumuz balıkları satıp, kazandığımız paranın bir kısmını kira ödemek için kullanıyoruz. Yalnız, bu sırada hem köy halkı biraz ilginç davranıyor, hem de balık tuttuğunuz sularda, özellikle de akşam vakitlerinde biraz farklılık hissediyorsunuz. Çok kısa bir süre sonra da kendinizi, ne olduğunu pek anlayamadığınız karanlık bir olayın tam ortasında buluyorsunuz.
Dredge oyunundaki köy halkı aslında mutant geçirmiş garip balıkların kalplerini çıkartıp, yemeye başlayınca karakterimizin olaya uyanacağını tahmin ediyorsunuz ama biz de artık işin çok derin bir kısmına indik ve geri dönüş yok. Bizi açık sular çağırıyor ve köy halkının ilginç davranışlarından haberdar olan ve bir şekilde bize doğaüstü güçler verebilen bir araştırmacı ile birlikte bize sunulan dünyayı keşfediyoruz, geçmişten kalan önemli hazineleri çıkartıyoruz ve bu hazinelerin ışığında burada neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Yalnız, bazen geçmişi kurcalamamak gerekiyor, olduğu gibi bırakmak ve hatta unutmak gerekiyor. Bunu biraz geç fark ediyoruz.
Dredge oyununda kesinlikle ilgi çekici bir hikaye anlatılıyor. Bu hikayenin detaylarını vermeyeceğim ama oyun tam olarak korku ve gerilim türüne uzanmıyor; kısa bir süre içerisinde atmosfere alışıyorsunuz ve köy halkının seslendirme olmadan size sunduğu diyalogları okuyarak hikayeyi anlamaya başlıyorsunuz. Oyunda keşfedebileceğiniz bir ana bölge ve dört farklı ada grubu mevcut. Tüm bu alanlar farklı atmosferleri ve tehlikeleri içerisinde bulunduruyor ve hikayeyi tamamlamak için zaten her birini ayrı ayrı ziyaret ediyoruz. Oyun; ufak, tatlı ve aynı zamanda rahatsız edici bir hikayeyi bence düşük bütçesine kıyasla gayet güzel bir şekilde sunmayı başarıyor.
Dredge oyununda yakalayabileceğimiz 125’den fazla balık bizleri bekliyor
Dredge içerisinde kullandığımız balıkçı teknesi, ufak bir halde başlıyor. Elimizdeki ekipman sınırlı oluyor ve her balığı tutamıyoruz. Tutabildiğimiz balıkları da hemen satmamız gerekiyor; çok geniş bir envantere sahip değiliz. Yalnız, oyunda sadece balık tutmuyoruz, aynı zamanda diğer gemilerin hurdalarından materyal elde edebiliyoruz. İşte bu materyalleri kullanarak ve elimizdeki parayı birleştirerek, teknemizi adım adım geliştiriyoruz. Mesela, öncelikle bir adet ışık alanı ekliyoruz, ondan sonra 2 adet olta alanı ekliyoruz, sonra gemimizin dış gövdesini genişletiyoruz ve öyle devam ediyoruz. Daha sonra da tüm bu genişletilmiş alanları ekipmanlar ve balıklarla dolduruyoruz.
Dredge, ızgara/kafes sisteminden oluşan bir envantere sahip. Oyundaki balıklar ve ekipmanlar da aynı şekilde bir tasarımda sunuluyor. Yani, klasik Resident Evil oyunlarındaki gibi bir envanter yönetimi mevcut. İşte biraz önce bahsetmiş olduğum güçlendirmeler de bu envanteri genişletiyor. Buna ek olarak; ışıklar, oltalar ve motorlar, bu envanterde sadece belirli yerlere eklenebiliyor. Onların yerlerini de ayrıca genişleterek, daha güçlü ve modern ekipmanları kullanabiliyorsunuz. Tabii ki bu ekipmanları ayrıca araştırmanız ve daha sonra da satın almanız gerekiyor. Oyunda yani tahmin ettiğinizden birkaç tık daha fazla ilerleme sistemi ve detay bulunuyor.
Dredge oyununda tüm bu yükseltmeleri satın alabilmek için paraya da ihtiyacınız var ve bunları da balık tutarak kazanıyorsunuz. Tuttuğunuz balıklar, envanterinizde ne kadar uzun süre kalırsa, değeri o kadar düşüyor; tazeyken satmanız gerekiyor. Ayrıca oyunda 125’den fazla tipte balık var ve hepsi farklı kategorilerde sunuluyor. Mesela, bazı balıklar sadece sığ sularda mevcut, bazıları okyanusun derinliklerinde, bazıları ise cehennemden geliyor. Her bir kategori, farklı oltalar tarafından destekleniyor. Yani, her zaman, her balık türünü tutabilmeniz mümkün olmuyor. Teknenize takılı olan ekipmanları güvenli bölgelerde tamir edip, değiştirebiliyorsunuz.
Dredge oyununda balık tutmak ve hazine çıkartmak, basit bir mini oyun ile sunuluyor. Bu mini oyunların tamamındaki amaç, doğru zamanda tuşa basmak. Böylece daha hızlı bir şekilde balık tutuyorsunuz. Aynı zamanda, bazen değerli balıklar, altın rengi bir buton ile gösteriliyor, onlar daha değerli oluyor. Balık tutmanın hızlı olması da önem taşıyor; geceye pek kalmak istemiyorsunuz. Gece olunca tüm dünyaya sis basıyor, karakterimiz strese giriyor ve doğaüstü şeyler görmeye başlıyoruz. Kraken, simsiyah tekneler, denizaltıları, farklı canavarlar ve daha fazlası bir anda peşimize düşebiliyor. Bu yüzden geceye kalacak olursak da dikkatli hareket etmemiz gerekiyor.
Bu doğaüstü varlıklara karşı gelebilmek için elimizde bolca ekipman mevcut
Daha önce de söylediğim üzere Dredge oyununda bize yardım eden karakterlerden bir tanesi, hikayede ilerledikçe bize özel güçler veriyor. Bu güçler bazen ışınlanma, bazen de çevremizdeki tehlikeleri uzaklaştırma oluyor. Bunları kullanmak, stres oranımızı arttırıyor ama tehlikenin maksimuma çıktığı bir anda da zaten yapabileceğimiz bir şey kalmıyor. Eğer gemimiz hasar alırsa, ne yazık ki hasar alan envanter noktalarını tamir edene kadar kendilerini kullanamıyoruz. Ayrıca bu noktalarda balık veya başka bir ganimet varsa da onları kaybediyoruz. Yalnız, bu noktadaki sıkıntı ganimetleri kaybediyor olmamız değil.
Dredge, zaman zaman üzerinde pek düşünülmemiş sistemlerle karşınıza çıkıyor. Mesela, eğer hasar aldığınız zaman, rastgele olarak o hasar motorunuzun olduğu envantere yansırsa ve siz de açık denizde hasar aldıysanız, güvenli bir bölgeye ulaşmanız günler sürüyor. Işınlanma özelliğini kullansanız bile en azından bir gün geçiriyorsunuz. Tekne, o kadar yavaş hareket ediyor ki gerçekten oyunu silip, unutmak istiyorsunuz her şeyi. Ayrıca, gün de çok hızlı ilerliyor. Oyunda bir gece-gündüz döngüsü var ama bu döngü inanılmaz hızlı hareket ediyor; oyunda ne gündüz, ne de gece hiçbir şey yapmaya pek vakit bulamıyorsunuz ne yazık ki.
Dredge oyununda zaman zaman karakterlerden ödül olarak kitaplar alıyoruz. Karakterimiz bu kitapları denizde yolculuk ederken otomatik olarak okuyor ve her kitabı bitirdiğiniz zaman mini bir güçlendirme alıyorsunuz. Mesela, kitaplardan bir tanesi motor gücünüzü %10 kadar arttırıyor. Bir diğer kitap da balık tuttuğunuz noktadaki balıkların miktarını bir süre daha yüksek tutuyor. Bu tip yeteneklerin çoğu ne yazık ki oyun içerisinde herhangi bir şeye etki ediyormuş gibi hissettirmiyor. Kendisini hissettiren güçlendirmeler kesinlikle var ama çoğu arka planda kalıyor; öyle bir güçlendirmeye sahip olduğunuzu bile unutabiliyorsunuz.
Dredge oyununda aslında bunların haricinde pek bir sıkıntı bulunmuyor. Zaten beni ciddi anlamda rahatsız eden tek şey de motor hasarı olmuştu. Yani, bu öyle bir şey ki akşam vakti dışarı çıkmaya korkuyorsunuz. Korkunun kaynağı canavarlar değil, rastgele şansa motorunuza gelebilecek bir hasar çünkü bu hasardan sonra o motoru tamir ettirmek için bebek adımları ile ilerlerken saatlerce suda kalacaksınız. Açıkçası geliştirici ekibin bu sıkıntıya bir çözüm bulmasını veya motorların hasar almayacak şekilde ayarlanmasını tercih ederdim. Diğer sıkıntılar da zaman zaman göze batıyor ama oyun deneyimini pek mahvetmiyorlar.
Dredge oyununda farklı karakterlerle tanışıp, onlar için değişik görevler yapıyoruz
Dredge oyununda yeni yerleri keşfettikçe farklı karakterler karşımıza çıkıyor ve onlar, bize farklı görevler verebiliyor. Oyundaki ana hedefiniz ve bu ana hedefinizde ilerleme kaydetmenizi sağlayacak görevler, görev menüsünde farklı bir renkte görünüyor. Diğer görevler ise beyaz renkte yer alıyor. Yalnız, görevleri sizin keşfetmeniz gerekiyor; oyunun haritasında, şu noktada bir görev var diye gösterim yapılmıyor. Görevlerin çok büyük bir kısmı da zaten sizin belli bir tipte balık tutmanızı istiyor. Aslında oyunun en zor olan kısmı da bu: Size istenilen balığın nerede olduğunu bulabilmek. Oyunda ansiklopedi tarzı bir kitap var, balık detayları veren ama o bile yetmeyebiliyor.
Dredge oyununun başarılı olduğu kısımlardan bir tanesi ise kesinlikle görselliği. Oyunda çizgi film tarzı, kısmen soluk renkli bir sanat tasarımı kullanılıyor. Oyundaki karakterlerin her biri, bazıları isimsiz olsa bile kesinlikle görüntüleri ile akılda kalıcı bir tasarıma sahipler. Sadece karakterler değil; tuttuğumuz yüzlerce farklı balık, düşmanlarımız, deniz, çevre detayları ve daha fazlası da gerçekten güzel görünüyor. Bu noktada, oyunu PlayStation 5 konsolumda deneyimlediğimi söylemek istiyorum. Oyunda yeni nesil desteği mevcut ama hayal kırıklığı yaratacak bir şekilde, DualSense üzerindeki teknolojiler pek kullanılmıyor.
Dredge, performans tarafında da herhangi bir sıkıntı çıkartmıyor. Oyun zaten görselliği çok ağır olmayan bir yapıt olduğu için PlayStation 5 konsolunda gayet stabil bir 60 FPS ile oynanabiliyor. Daha da önemlisi, oyunda benim karşıma çıkan hiçbir hata mevcut değil. Yani, cilası da güzel çekilmiş gibi duruyor. Bir diğer yandan, müziklerin çok etkileyici olduğunu belirtmek istiyorum. Ses ve seslendirmeler tarafında ise ne yazık ki kayda değer pek bir şey yok. Oyunda zaten seslendirme performansları yok; ses efektleri de öyle çok ön plana çıkmıyor. Yine de belli bir kalitenin tutturulduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.
Dredge, kesinlikle kendisine has bir atmosfere sahip olan, bir süreliğine sizi eğlendirebilecek, ilgi çekici bir macera ve balıkçılık oyunu. Ramazan da hazır başlamışken eğer oruç tutarken vakit geçirecek bir oyun arıyorsanız, bu yapıta bir şans verebilirsiniz. Oyunun kendisi çok uzun değil ama oyunun ne kadarını oynamak istediğinize göre bir gün veya birkaç gün sizi oyalayabilir. Özellikle de tüm kupaları/başarımları elde etmek isterseniz, oyun sürenize bir gün daha ekleyebilirsiniz bence. Ayrıca oyunun fiyatı da günümüz standartlarına göre çok da fena sayılmaz; konsollarda 250 TL, bilgisayarlarda ise 235 TL olarak görünüyor kendisi.