Endzone 2, kıyamet sonrası bir ortam kullanarak şehir kurma türündeki benzerlerinden ayrılıyor. Bu ortam seçimi beraberinde pek çok yeni fırsatın yanı sıra bazı zorluklar da getiriyor. Oyun, ilkel bir ortamda hayatta kalmak için sahip olduğunuz teknolojiyi kullanmanın benzersiz bir karışımına sahip. En iyi şekilde, sağlam bir yol ağı sağlamak ve turizminizi inşa etmek yerine, su ve yiyeceğin en önemli öncelikleriniz olduğu bir hayatta kalma şehir kurucusu olarak tanımlanabilir. Oyuna başladığınız zaman, mükemmel bir seçenek bolluğu ile karşı karşıya kalacaksınız.
Hayatta kalmanın oyunun amacı olduğu kıyamet sonrası bir şehir kurma oyunu dışarıdan ürkütücü görünebilir. Üzerinizde sürekli bir baskı olduğu izlenimini verebilir ve bu hiç de rahatlayabileceğiniz bir oyun değil. Oyun, ayarları affedilmez acımasız veya oldukça bağışlayıcı olacak şekilde değiştirmenize izin veriyor ve size istediğiniz gibi oynama şansı veriyor. Seride yeni olduğum için kötü şeylerin olabileceği ama etkilerinin olabildiğince belirgin olmadığı her ikisinin bir karışımında oynadım. Sunulan zorluktan da açıkçası memnun kaldım.
Endzone 2 içerisinde dünya yok edilmiş ve arazinin büyük bir kısmı yerleşime uygun değil. Oyuna bir kamyonla başlıyorsunuz ve inşa etmek için belirlenmiş bir bölge bulmak için yakındaki dünyayı keşfetmeniz gerekiyor. Daha sonra bir yerleşim yeri oluşturabilir, şehir merkezinizi yerleştirebilir ve yiyecek, su, odun ve hurda gibi ihtiyaçlarınızı karşılamaya çalışabilirsiniz. Yiyecek, bölgedeki ekilebilir arazilerden; su, göllerden; odun, ormanlardan ve hurda da yıkık binalardan elde edilebilir. Bölgelerin büyüklüğü değişir ama ne olursa olsun, binanızı planlamanız gerekir.
Binaları yerleştirmek, az bulunan değerli ekilebilir arazileri elinizden alabilir. Su kaynaklarının etrafına inşa etmek, gelecekte su toplamak için iskelelere veya yiyecek toplamak için balıkçı kulübelerine ihtiyaç duyacağınız alanı elinizden alabilir. Alan miktarı sınırlıdır ve Endzone 2 oyununun kilit unsurlarından biri de onu nasıl kullanacağınızı öğrenmektir. İlk bölgem oldukça küçüktü ve birkaç saatlik oyun süresinden sonra mevcut tüm araziyi kullanmıştım, bu yüzden kamyonuma biraz malzeme ve vatandaş yükleyip başka bir bölge aramaya gitme zamanı gelmişti.
Endzone 2 içerisinde birden fazla yerleşim yeri yönetebiliyorsunuz, bu da biraz mikro yönetim becerisine sahip olmanızı gerektiriyor. Buradaki kurtarıcı lütuf, oyunun zaman kontrollerine sahip olması ve oyun duraklatıldığında hala her şeyi yönetebilmenizdir. Kullanıcı arayüzünü kilitlemez. İlerleme, Bilgi Puanları şeklinde gelir. Bilgi Puanlarını 3 kategoride yeni bina katmanlarının kilidini açmak için harcayabilirsiniz: Toplum, barınma ve sağlığı kapsar. Ekoloji; çiftçilik, geri dönüşüm, su arıtma gibi doğayla ilgili şeyleri kapsar. Bir de her türlü endüstriyi kapsayan ekonomi vardır.
Sadece yerleşim yerlerinizi yönetmekle görevli değilsiniz, aynı zamanda yerleşim yerleri arasında kaynak taşıyabilen ve oyun dünyasını keşfetmek, harabeleri yağmalamak ve bazen bir sefer başlatabileceğiniz bir ilgi noktası bulmak için kullanılabilen kamyonunuz da var. Bu seferler sizi tek bir kişinin kontrolüne verir ve bir harabeyi bir tür işaretle ve tıkla tarzı bulmaca/macera ile keşfetmenizi sağlar. Keşif gezisinde ilerlemek için tüm ganimetleri bulmanız ve ilgili eşyalara/araçlara sahip olmanız gerekir. Sonucunda da ödüllendirilirsiniz.
Oyun boyunca meydana gelebilecek rastgele olaylara gelince, çoğunlukla 3 tanesiyle karşılaştım: Yağmur, Kuraklık ve Hastalık. Radyasyon ve Felaketlerle de mücadele etmek zorundasınız ama ben oyun boyunca bunlarla karşılaşmadım. Yağmur ve kuraklık, tahmin edebileceğiniz gibi temel olarak yiyecek ve su kaynaklarınızı etkilerken, hastalık tüm binalarınızın üretimini düşürüyor ve bazı vatandaşları hastalıktan kaybetme riski taşıyor. İyi hazırlanarak bu olayların etkilerini azaltmak mümkün. Kuraklık için uyarı alıyorsunuz ve yiyecek ile su stoklarınızı önceden artırabilirsiniz.
Hastalık söz konusu olduğunda, kendisi aniden başınıza gelir ama en azından sağlık tesislerine ve malzemelerine sahip olarak hastalık olasılığını azaltabilirsiniz. Oyundaki tedarik zincirleri mevcut ama oldukça basit. Bir Hurdalık kullanarak harabelerden Hurda toplayabilir, bunları bir Atölyede, Aletlere veya bir Geri Dönüşümcüde, Plastiğe dönüştürebilirsiniz. Üretim binaları daha sonra kaynak üretmek için araçları kullanır. Fırından elde edilen kömür ve kil ocağından elde edilen kil, Tuğla Fabrikalarında Tuğlaya dönüştürülebilir. Plastik ile birleştirilerek ilaca dönüştürülebilen Otları toplamak için bir bataklığın yakınına bir Bataklık Çiftliği inşa edebilirsiniz
Görsellere gelince, Endzone 2 bence gerçekçi, cesur/karanlık görünümlü bir atmosfere sahip. Her ne kadar oyuna oldukça yakışsa ve her zaman iyi görünse de bunun her zaman netlik sağlamadığını gördüm. Binaların çoğu birbirine benziyor, bu yüzden sadece bakarak belirli binaları tanımlamak oldukça zor olabiliyor ve aradığım binayı bulmadan önce kendimi sık sık birkaç binaya tıklarken buldum. Bazı şeyleri fark etmek de zor olabiliyor, zemine veya yeşilliklere karışıyor.
Endzone 2 ile geçirdiğim zamanı özetle beğendim; şehir kurucu türüne benzersiz bir yaklaşım ve şehir kurucuları severim. Erken erişim sürecindeyken oyunun ekonomik yönleriyle daha derine inmesi gerektiğini hissediyorum ama çoğu binanın kilidi sadece 2-3 saat sonra açılıyor ve o andan itibaren sadece biraz daha hızlı üreten mevcut binaların yükseltmelerini alıyorsunuz. Bu, ilk birkaç denemenizde çok uzun süre hayatta kalmamanız gerektiğini varsaydığım daha yüksek zorluklarda daha az sorun olabilir.
Endzone 2 bence büyük bir umut vaat ediyor. Elbette, ilerleme eksikliği gibi görünen birkaç şey kenarlarda pürüzlü. Binaların etrafında bazı sınırlar veya hangi binanın hangisi olduğunu görmek için değiştirilebilir simgeler görmek isterdim, ama zamanla, oyunun biraz acımasız bir şehir kurucu arıyorsanız, kendinize meydan okumak için harika bir oyun olacağını düşünüyorum. Sonuçta, bu inceleme sırasında oyun hala erken erişimde ve vaat edilen yeni özellikler ve eklenecek daha fazla ilerleme ile bir yol haritamız var.
Demek istediğim şudur ki türü seviyorsanız kendisine şans vermeye değer. Özellikle de ilk oyunu oynadıysanız ve sevdiyseniz, bu ikinci oyun da onun izinden gidiyor ve deneyimi her alanda iyileştiriyor. Bu da serinin klasik oyuncularının mutlaka hoşuna gidecektir. Oyun, temel şehir kurucu tarzı bir deneyim. Ne bekliyorsanız, onu alacaksınız. Yine de bu tarz oyunlarda tipik olmayan birkaç yeni bileşen var. Yukarıdan aşağıya neredeyse RYO benzeri bir sistem var. İnşa edebileceğiniz farklı şehirler arasında bir ticaret sistemi var ve bu büyük haritada farklı alanlara farklı şehirler yapabilmek mümkün. Kesinlikle bazı harika fikirleri var oyunda ama başarı için henüz erken.
