Evil Dead, 1980’lerden beri hayatımızda farklı şekillerde yer almış olan bir korku markası. Bu marka için bugüne kadar filmler, kısa filmler, diziler, müzikaller ve video oyunları gördük. Belki bundan daha farklı kategorilerde de bahsi geçen markayı görmüş olabilirsiniz ama benim aklıma şu anda gelen kategoriler sadece bunlardı. Hatta, bu markanın ilk dört filminde orijinal Spider-Man filmlerinden hatırlayabileceğiniz Sam Raimi de yönetmen ve yapımcılık yapmıştı. Şimdi de HBO Max üzerinden Evil Dead Rise filmini görmeye hazırlanıyoruz ve bu film ile birlikte karşımıza bir de Evil Dead: The Game isimli bir video oyunu çıkıyor.
Evil Dead: The Game, Saber Interactive ve Boss Team Games tarafından geliştirilen ve yine Saber Interactive tarafından piyasaya sürülen bir yapıt. Bu oyunu, 13 Mayıs 2022 tarihinde PC, PlayStation 4/5, Xbox One ve Xbox Series X/S için gördük. Ayrıca oyunun Nintendo Switch için geliştirildiği de biliniyor. Oyunumuz, Unreal Engine ile geliştirilmiş olan bir hayatta kalma ve korku oyunu. Bu oyun, tek oyunculu veya çok oyunculu olarak oynanabiliyor. Oyunun yapısı ise 4v1 şeklinde oynanabilecek bir yapıya sahip. Tahmin edebileceğiniz gibi dört kişi, hayatta kalan karakterler oluyor, 1 kişi ise onları avlamaya çalışan kötü ruh.
Evil Dead: The Game içerisinde kontrol edebileceğiniz karakterlerin/kötü ruhların tamamı markanın geçmişinden geliyor. Hatta, Ash Williams ve Pablo Simon Bolivar gibi karakterler de Bruce Campbell ve Ray Santiago gibi markaya aşina olan oyuncular tarafından seslendiriliyor. Yani, eğer bu korku markasına yakın biriyseniz, en azından çok tanıdık simalar görüp, çok tanıdık sesler duyacağınızdan eminim. Tüm bu karakterler ile yaşayacağınız oyun deneyimi ise Dead by Daylight, Friday the 13th: The Game ve benzeri oyunlar ile aynı tipte. Yalnız, o oyunlarda var mıydı, tam hatırlamıyorum ama bu yapıtta tek oyunculu içerikler de mevcut.
Evil Dead: The Game oyununda eğer isterseniz, hayatta kalmaya çalışan bir karakter olarak 4v1 tipindeki maceranızı gerçek oyuncularla, yine gerçek oyunculara karşı yaşayabiliyorsunuz. Ayrıca, kötü ruh olmak isterseniz de bunu yapabiliyorsunuz. Yalnız, çapraz platform desteği olmasına rağmen ben kötü ruh olmak istediğim zaman ciddi anlamda uzun eşleştirme süreleri ile karşılaştım. Hayatta kalan olmak istediğim zaman ise oyun genelde 5-10 saniye içinde lobi buldu. Ayrıca, eğer isterseniz kötü ruh bir bot iken gerçek oyuncularla da oynayabiliyorsunuz veya tüm lobiyi, kendi takım arkadaşlarınız dahil, bota çevirebiliyorsunuz.
Evil Dead: The Game, oldukça tanıdık bir deneyim sunuyor
Daha önce de demiş olduğum üzere Evil Dead: The Game, Dead by Daylight ve Friday the 13th: The Game gibi oyunlara oldukça benzer bir yapıda. Yani, oyunun içerisinde hayatta kalan olduğunuz zaman 1’den fazla adımlık bir amacınız oluyor. Öncelikle harita parçalarını topluyorsunuz, daha sonra kötü ruhu yok etmek için gereken iki farklı ögeyi topluyorsunuz, daha sonra bir nevi bölüm sonu canavarı savaşı yaşayıp, en sonda da kötü ruhların kitabını yok ediyorsunuz. Bu savaşınız çoğunlukla yapay zeka tarafından yönetilen düşmanlara karşı oluyor. Gerçek oyuncu tarafından kontrol edilen kötü ruh ise işlerinizi zorlaştırmaya çalışıyor.
Hayatta kalan kişi olduğunuz zaman takım arkadaşlarınız ile birlikte çalışmanız gerekiyor. Onlardan uzak kaldığınızda, karanlıkta çok durduğunuzda ve kötü ruh tarafından etkilendiğiniz zaman korku seviyeniz artıyor. Bu seviyeniz arttıkça, kötü ruhu kontrol eden oyuncu sizi görebilmeye başlıyor. Bu da işlerinizi zorlaştırıyor. Korkunuz maksimuma ulaştığı zaman kötü ruh, sizin karakterinizi ele geçirip, takım arkadaşlarınıza saldırmaya başlıyor. Bu noktada kötü ruh, en azından bana göre, benzer diğer oyunlardaki kadar büyük bir tehlike oluşturmuyor. Evet, kendisi zorlayabiliyor ama gerçek hayattaki beni korkutamıyor.
Evil Dead: The Game içerisinde kötü ruha ve onun yandaşlarına karşı savaş verebilmeniz için farklı nadirlikteki yakın dövüş silahları ve menzilli silahlar bulunuyor. Ayrıca, size zırh veren bazı ögeler, can kazandıran içecekler ve benzeri şeyler de açık dünyada bulunabiliyor. Ganimet kutularını açarak da yetenek puanı kazanabiliyorsunuz. Bu puanlarla da karakterinizin becerilerini dinamik olarak, oyun anında yükseltebiliyorsunuz. Her karakterin kendisine ait özel yetenekleri ve oyun dışında kalıcı olarak yükseltebileceğiniz değerleri de bulunuyor. Onları yükseltmek için karşılaşmaları başarılı bir şekilde tamamlayıp, puan kazanmanız gerekiyor.
Evil Dead: The Game oyununda savaşmak ise aslında gayet basit. Yakın dövüş silahlarında hafif ve ağır saldırılar var. Ateşli silahlarla da nişan alıp, tetiği çekiyorsunuz. Ayrıca, düşmanlara karşı uygulayabileceğiniz bitirici hareketler de var. Bu arada, düşmanlarınız her zaman yapay zeka tarafından yönetilmiyor; kötü ruh onların kontrolünü kısa bir süreliğine alabiliyor ama her şekilde düşmanlar, çok sıkıntı olmadan öldürülebiliyor. Tabii yine de bu, oyun çok kolay demek değil. Kötü ruh, ne yaptığını biliyorsa, karşılaşmayı yenebilecek şansa sizin kadar sahip oluyor. Ben, oyunun ilk günlerinde öyle çok denge problemi göremedim.
Kötü bir ruh olup, oyuncuları korkutmaya hazır olun
Evil Dead: The Game oyununda kötü ruh olduğunuz zaman ise bir ruh olarak etrafta dolaşıp, enerji topluyorsunuz. Bu enerjiler, öbür dünyadan yaratıklar çağırabilmeniz için kapılar oluşturmanıza, çevreye tuzaklar kurmanıza ve kendi yeteneklerinizi kullanarak oyuncuları korkutmanıza yarıyor. Ayrıca, yine bu enerjileri kullanarak basit seviyeden tutun da elit seviyeye kadar tüm düşmanların kontrolünü ele alabilmenizi sağlıyor. Oyunda bir ruh olduğunuz için, kendinize ait bir bedenin olmadığı için benzer oyunlara karşı farklı hissettiriyor kötü karakteri kontrol edebilmek. Yine de bu farklılık öyle ağızları açık bırakacak seviyede değil.
Evil Dead: The Game, 13 farklı hayatta kalan karaktere ve 3 farklı kötü ruha ev sahipliği yapıyor. Oyundaki harita sayısı ise 1. İşte bu yüzden de hem kötü ruh olmak çok çabuk eskiyor, hem de harita kısa bir süre içerisinde sıkıcı bir hal alıyor. Ayrıca, hayatta kalan karakterler olarak sürekli birlikte kalmak da kötü takım arkadaşları ile çok sıkıntılı olabiliyor. Oyundaki ganimet sayısı sanki sadece 1 kişi için ayarlanmış gibi ve bu yüzden de sürekli kendi takım arkadaşlarınız ile daha iyi silah elde edebilmek için yarışmaya çalışıyorsunuz. Yani, bir takım olarak savaş verip, karşılığında verilen ganimet kutusundan sadece 1 adet silah çıkması bence çok anormal.
Bu silahlar ile oyun içerisinde yapabileceğiniz pek bir şey de yok. Yani, öncelikle ateşli silahları kullanmak pek eğlenceli değil; kendilerinin tatmin edici bir ateş etme hissi bile yok. Yakın dövüş silahları biraz güzel hissettiriyor ama kendileri de çok yüzeysel kalıyor. Tek strateji, doğru zamanda kaçma tuşuna basma. Yalnız, o da 1’den fazla düşman size saldırdığı zaman biraz sıkıntı çıkartabiliyor. Kamera kontrolleri ve ona bağlı olan saldırı yönü, 1’den fazla düşman olduğu zaman biraz sıkıntı çıkartabiliyor. Yine de yaşatılan deneyimin çok kötü olduğunu söylemeyeceğim, sadece birçok şeyin çapı biraz küçük gibi duruyor.
Tüm bunların yanında, tek oyunculu içerikler en başta biraz ilgimi çekmişti. Evil Dead: The Game oyununda 5-6 adet tek oyunculu bölüm var. Bu bölümlerde, markanın geçmişinden bazı ikonik anları tekrar yaşıyorsunuz. Ayrıca burada hayatta kalan karakter olarak sadece siz varsınız, diğer oyuncularla bu deneyimi yaşayamıyorsunuz. Bölümlerin çoğunda da A noktasından B noktasına gidip, düşmanlarla savaşıp, kısmen zor sayılacak bir deneyimi sonlandırıyorsunuz. Bunların karşılığında da karakterler için alternatif kıyafetler açabiliyorsunuz. Yalnız, bu tek oyunculu modu pek sevemedim.
Evil Dead: The Game, sunum tarafında çok etkileyici olabiliyor
İnceleme yazımı bitirmeden önce Evil Dead: The Game oyununun sunumundan da bahsetmek istiyorum. Bu noktada da öncelikle görselliğe değineceğim. Bu yapıtın yeni nesil versiyonunu PlayStation 5 konsolunda deneyimledim ve aldığım görsellikten de açıkçası memnun kaldım. Haritadaki çevre detayları, karşınıza çıkan ögeler, düşman karakterlerin tasarımları ve tabii ki oyunumuzun kahramanları birbirinden hoş duruyor. Tabii ki burada net olarak bir gerçekçilik hedeflenmiyor; daha çok Evil Dead markasının korku atmosferi, kendisini çok öne çıkartmayan bir sanat tasarımı ile sunuluyor. Elde edilen sonuç ise bence çok iyiydi.
Evil Dead: The Game, performans olarak da çok sıkıntı çıkartmıyor. Eğer lobideki herkeste PlayStation 5 konsolu varsa, yükleme ekranları sadece 1-2 saniye sürüyor. Çapraz platform işin içine girdiği için bazen bilgisayarı yavaş olan oyuncular karşınıza çıkabiliyor, o zaman da 10-20 saniye civarı bekliyorsunuz. Performans ise tahmin edebileceğiniz üzere gayet stabil bir şekilde verilen 60 FPS. Oyundaki aksiyon ne kadar yüksek olursa olsun, performans tarafında sıkıntı yaşanmıyor. Bu noktadaki tek problem, oyunun DualSense üzerindeki yeni nesil teknolojileri pek kendisini belli eder bir şekilde kullanmıyor olması.
Evil Dead: The Game, asıl ses ve müzik tarafında kendisini ve markasını ön plana koyuyor. Çok oyunculu içeriklerde de, tek oyunculu içeriklerde de duyacağınız karakter seslendirmeleri oldukça üst seviyede. Seslendirmelerin yanında duyabileceğiniz diğer ses efektleri de gayet etkileyici ve müzikler de her zaman için Evil Dead markasını ön plana çıkartabilecek kalitede. Sesler ve müziklerin yanına gelen görsellik de oyunun atmosferini ciddi bir şekilde olumlu etkiliyor. Sonucunda da bu korku markasını en dolu şekilde yaşayabiliyorsunuz. Açıkçası, bu oyunun en olumlu yönü de bence atmosferi.
Durumu özetlemek gerekirse, Evil Dead: The Game bence kendi türü için oynanabilecek seviyede bir yapıt. Yalnız, bu yine de oyunun çapının biraz düşük olduğunu görmezden gelmemi sağlamayacak. Karakter azlığı, harita azlığı, ganimet yetersizliği, sürekli takım arkadaşları ile yarışmak zorunda kalmak, kötü ruh olmak istediğim zaman eşleşme sürelerinin ciddi anlamda uzaması ve genel anlamdaki içerik azlığı beni rahatsız etti. Yine de Evil Dead serisini seven insanlar ve benzer tipteki oyunları seven oyuncular, eminim ki bu yapıttan keyif alacaktır. Sadece bu oyunu biraz daha sonra, indirim döneminde satın almanızı öneririm.