2014 senesinde piyasaya sürülen Spintires, pek de iyi karşılanmamış olsa bile tekerleklerin üstünde yaşatılacak Dark Souls benzeri bir deneyim için atılan ilk temeldi. Daha sonra, tamamen farklı bir oyun geliştirme stüdyosu bu oyun için bir yan ürün yaptı ve o da aslında daha geniş bir kitle tarafından bilinen ve daha çok sevilen MudRunner idi. Senelerce kamyonlarımızın başında çamurla mücadele ettikten sonra aynı stüdyo bizlere SnowRunner oyununu sundu ve bu sefer de kendimizi karların içinde bulduk. Şimdi ise sırada Expeditions: A MudRunner Game var.
Saber Interactive tarafından PC, PlayStation 4/5, Xbox One ve Xbox Series X/S için geliştirilen, Focus Entertainment tarafından da 5 Mart 2024 tarihinde piyasaya sürülecek olan Expeditions: A MudRunner Game, aslında adından da tahmin edebileceğiniz üzere MudRunner ve SnowRunner tarzı bir deneyim sunuyor ama bu sefer daha çok keşif gezisi teması kullanılıyor. Önceki oyunlarda doğal felaketlerin yaşandığı alanları yeniden kurmaya filan odaklanırken, bu sefer işler değişiyor yani. Yalnız bu değişiklik sadece temada. Oynanış hala aynı, hatta daha geniş.
Expeditions: A MudRunner Game içerisindeki maceramız çıkış döneminde üç farklı haritada geçiyor. Bunlardan ilki aslında diğerlerine kıyasla küçük ve kolay sayılabilecek, öğretici bölüm görevi gören Little Colorado. Burada sadece beş farklı keşif görevi bulunuyor ama bunun haricinde açık dünyada yine birkaç farklı kontrat, yükseltme filan bulabiliyorsunuz. Eğer bu serinin önceki oyunlarını oynadıysanız, muhtemelen ne dediğimi biliyorsunuzdur zaten. Diğer iki harita, Arizona ve Karpatlar. İki harita da birbirinden benzersiz temalara ve ortamlara sahip. Ayrıca çok daha zorlular.
Expeditions: A MudRunner Game oyununda Arizona ve Karpatlar, ayrı ayrı 37 adet keşif görevine sahip ve içlerinde bolca kontrat ve toplanabilir öge de mevcut. Ayrıca bu iki bölüm, kendi içerisinde dörder açık dünyaya sahip. Yani, toplamda 9 adet bölüm keşfediyorsunuz oyun boyunca. Little Colorado sadece tek bir açık dünyaya sahip. Bu bölümlerdeki çoğu keşif görevi aslında yine açık dünyanın içinde geçiyor ama zaman zaman özel bölümlere giriş yapabiliyorsunuz. Tanıdık bir deneyim sunuluyor yani. SnowRunner oyunundan gelen biri kendisini kaybolmuş hissetmeyecektir.
Öğrenmesi kolay, ustalaşması zor bir video oyunu olan Expeditions: A MudRunner Game içerisinde dediğim gibi keşif gezileri yapıyoruz ve bu sırada yine çamurla, taşlarla ve daha fazlasıyla araçlarımızı kullanarak mücadele ediyoruz. Bazı görevler kısa, bazıları uzun sürüyor ve oyun, 10 GB boyutuna kıyasla 100 saatlik bir deneyimi hedefliyor ki bu, sadece kontratlara odaklanan oyuncular için geçerli. Eğer oyunu %100 olarak bitirmek isterseniz, oyun süresi daha da yukarı çıkıyor. İşte bu uzun macera boyunca birkaç farklı kategoride yer alan 20’den fazla aracı kontrol ediyorsunuz.
Expeditions: A MudRunner Game, bu sefer araç simülasyonu türüyle sadece Dark Souls serisini değil, Death Stranding serisini de karıştırıyor. Oyundaki araçların belirlenebilecek farklı yetenekleri ve ekipmanları olabiliyor. Mesela, drone kullanarak çevremizi araştırabiliyoruz veya radar kullanarak önümüzdeki suyun ne kadar derin olduğunu görebiliyoruz. Ayrıca, ekipmanlar ile yerlere demirler atıp, onlara tutunup, kendimizi çekebiliyoruz veya geçilemez sandığımız yerlerin üstüne köprüler kurabiliyoruz. Zaten işin Death Stranding kısmı buradan geliyor.
Expeditions: A MudRunner Game, serisine ekipmanlar ve yetenekler üzerinden yenilik getirirken, oynanış kesinlikle aynı hissini korumaya devam ediyor ki bunu olumlu bir yorum olarak söylüyorum. Fizik tabanlı, gerçekçi ve zorlu bir sürüş deneyimi sunuyor oyun. En ufak bir taş parçası bile başımızın belası olabiliyor. Doğru görev için seçilen yanlış araç (veya seçilmeyen ekipman/yetenek), bizi başarısızlığa kolayca götürebiliyor. Bu arada, oyunun yaptığı bir diğer yenilik ise keşif görevlerine takım arkadaşları atayabiliyor olmamız. Kendileri görevlerimize değişkenler ekliyor.
Kontratlardan ve keşif görevlerinden kazandığımız paralarla tabii ki yeni araçlar satın alabiliyoruz, aldığımız araçları modifiye edebiliyoruz ve bir başka yenilik olarak, üslerimize yeni binalar alabiliyoruz. Bu binalar bizlere farklı imkanların kilidini açabiliyor. Yani, sadece ek bir kaynak deposu gibi basit bir seviyeden çok daha gelişmiş şeylere kadar çıkabiliyorsunuz. Yalnız, ben açıkçası bu şekilde üs kurmaktan ziyade, SnowRunner oyunundaki görev yaptıkça değişen çevre detaylarını şahsen çok daha ilgi çekici ve anlamlı buluyorum. Bu konuda, bu oyun beni biraz üzdü.
Expeditions: A MudRunner Game içerisinde şu anda tamamen özelleştirilebilir ve güçlendirilebilir 38 araç mevcut ve bunlar Scout, Off-Road ve Heavy kategorisinde sunuluyor. Garaj kısmı açıkçası önceki oyunlar gibi. Araçlarımızın motorunu, vites kutusunu, lastiklerini ve süspansiyonunu filan değiştirip, daha iyi olmasını veya farklı şartlar altında performans gösterebilmesini sağlayabiliyoruz. Dış modifiyede de tampon, tavan, egzoz ve jant gibi kategorilerde özelleştirme yapabiliyorsunuz ama bunlar sadece kozmetik anlamda kalmıyor. Oynanışı da etkileyebiliyor.
Örnek vermek gerekirse, Expeditions: A MudRunner Game içerisindeki aracınızın yedek benzin deposunu büyütebiliyorsunuz veya dış cephesini sağlamlaştırabiliyorsunuz ki daha az hasar alın kaza yaptığınız zaman. Ek ışık imkanları, ek kargo bölmeleri ve buna benzer daha çok şey bulunuyor oyun içerisinde. Eğer daha önce SnowRunner oyununu oynadıysanız, hissedeceğiniz en büyük farklılık zaten serinin artık yük taşıma yerine keşif elementlerine odaklanmış olması ki biraz önce de dediğim gibi bu beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Ben önceki oyunlar gibi bir deneyim isterdim.
Expeditions: A MudRunner Game, yine de oynanış cephesinde hoş yenilikler sunuyor. Mesela, odak artık keşif üzerinde olduğu için buna uygun yeni materyal arama mekanikleri filan var. Ayrıca, lastiklerinizin hava ayarını da değiştirebiliyorsunuz, böylece çamurda filan aracın performansını arttırabiliyorsunuz. Bu sanırım SnowRunner içerisinde yoktu. Eğer varsa, ben hatırlamıyorum demektir. O oyunu oynamayalı bayağı oldu. Ayrıca, yine belki hatırlamıyorum ama bu oyunda yeni olarak aracın parçalarını tek tek tamir edebiliyoruz. Bu da hoş bir eklenti.
Bu arada, SnowRunner gibi Expeditions: A MudRunner Game de en azından 1 sene boyunca yeni içeriklerle desteklenecek. Tabii ki şu anda bilemiyoruz, oyunun satış başarısına bağlı ama bu destek 1 senenin üzerine de çıkabilir ama şu anda bu oyuna 1 sene boyunca yeni araçlar, bölümler, oyun mekanikleri ve daha fazlası gelecek gibi görünüyor. Bu içeriklerin bir kısmı ücretli, bir kısmı ise ücretsiz olacak ki bu da yine serinin önceki oyunundan geri dönen bir çevrim içi servis sistemi. Kendinizi evinizde hissetmeye devam edeceksiniz yani.
Expeditions: A MudRunner Game hakkındaki inceleme yazımı bitirmeden önce bir de oyunun sunum elementlerine değinmek istiyorum. Öncelikle de görsellik geliyor. Oyunu, PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve elde ettiğim görsellik sıkıntılıydı. Yani, oyunun kendisi aslında güzel görünüyor. Çevre detayları çok zengin, manzaralar şahane, araba modelleri mükemmel ama bunlardan zevk alamıyorsunuz. Bunun en büyük sebebi ise doku kaplamalarının yüklenmiyor olması; yüklendikleri zaman da 20 saniye içinde filan tekrar geri gidiyorlar; PlayStation 2 döneminden kalma bir görsellikle oyun deneyimini yaşamaya devam ediyorum. Bu açık bir şekilde problem ve umuyorum ki yakın zamanda düzeltilir. Bu şekilde oyundan zevk alınmıyor, nerede gittiğimizi anlamıyoruz.
Expeditions: A MudRunner Game oyununun performansı hakkında söyleyebileceğim olumsuz bir şey yok. Oyun gayet stabil bir şekilde, 60 FPS olarak çalışıyor ve yükleme ekranları ideal seviyede. Yani, kısa değiller ama en azından uzun da değiller. Ayrıca oyunda ben herhangi bir hata da yaşamadım, yukarıda bahsettiğim doku kaplamalarının yüklenmiyor olması haricinde. Herhangi bir şekilde oyun çökmedi, ilerlememi engelleyen veya basit bir şekilde gözüme batan bir hata yaşamadım. Ayrıca oyunun boyutu da 10 GB civarındaydı ki bu da günümüzde oyunlar neredeyse 200 GB iken muhteşem bir şey. Sadece, kayıt dosyasının 500 MB üstünde olmasına anlam veremedim. Yani, konsolların stok versiyonunda depolama alanı kısıtlıyken, bu bile problem olabiliyor.
Sesler ve müzikler, Expeditions: A MudRunner Game oyununun bir tık gerilediği bir alan ne yazık ki. Öncelikle, oyunda pek de bir seslendirme yok. Keşif görevleri sırasında arada sırada diyaloglar geliyor ki onları da metin olarak okuyorsunuz. Ses efektleri de aynı şekilde karışık. Aracımızın çevreyle etkileşime geçtiği zaman çıkan sesleri kaliteli buldum ama motor sesinden memnun kalamadım; çok yapay geldi benim kulağıma. Müzik cephesi ise herhalde oyunun en az bütçe harcanmış kısmı; ben oyunda herhangi bir müzik çalındığını hatırlamıyorum bile. Yani, müzik var ama bir kulağınızdan giriyor, öbürünüzden çıkıyor. Bu da keşif tabanlı bir oyun için üzücü olabilir.
Expeditions: A MudRunner Game, SnowRunner gibi başarılı bir video oyunu için ilginç bir devam ürünü. Yani, gerçekçi ve zorlu bir oynanış ile kargo taşırken, temanın değişmesi belki sizin kafanızda çok da büyük bir fark yaratmayacaktır ama bunu oyunu oynamaya başlayınca kesinlikle fark edeceksiniz. MudRunner ve SnowRunner birbirine çok benziyordu ama bu yeni oyun, çok net bir his farkı ortaya koyuyor. Bunu bazı oyuncular sevecektir, bazıları ise ne yazık ki sevmeyecektir. Ben sevmeyen taraftanım ama hala oyunun kalitesini görebiliyorum ve bu yüzden de hakkını verdiğimden emin olabilirsiniz. Eğer siz de bu seriyi seviyorsanız, bu oyuna bir şans verebilirsiniz. Seriye yeniyseniz de ilginç bir deneyim olabilir bu yapıt sizin için.