Benim filmlerle pek aram yoktur ama yine de Fast & Furious serisini bilirim, severim. Bu seriye ait tüm filmleri birçok kez izlemişimdir ve bu filmler hoşuma gitmiştir de. Durum böyle olunca da tahmin edebileceğiniz üzere Fast & Furious Crossroads için heyecanlanmıştım. Sonuçta bu oyun hem sevdiğim bir lisansa sahipti, hem de Slightly Mad Studios tarafından geliştiriyordu. Bu marka daha önce Project CARS ve Need for Speed: Shift serisi üzerinde çalışmıştı. Hatta şu anda da Project CARS 3 oyununu geliştiriyor ekip. Yani, en azından oynanış olarak ne kadar kötü bir oyun görebilirdik ki?

Bandai Namco Entertainment, Project CARS serisinden ve doğal olarak Slightly Mad Studios ekibinden çok memnun olacak ki aynı ekibin Fast & Furious Crossroads oyununu geliştirmesini istedi. Bizler bu oyunun inceleme kopyasını rica etmiştik ama ne yazık ki hiçbir yerden cevap alamadık. Bu sebepten ötürü de PlayStation 4 Pro konsolum için bu oyunu kendim satın aldım ve şimdi kendisinin inceleme yazısı ile karşınıza çıkıyorum. Yalnız, son birkaç gündür internet aleminde dolaşıyorsanız, zaten bu oyunun genel durumunun ne olduğunu biliyorsunuz demektir. Bu yüzden şimdiden söyleyebilirim ki parama yazık oldu.

Ben, video oyunlarında hikayeye ve hikaye anlatımına çok önem veririm. Fast & Furious Crossroads da lisansından ötürü içerisinde bir hikaye bulunduruyor ama oyunun kendisi, inanılmaz komik bir şekilde başlıyor. Bu komiklik de yazılan senaryo ile alakalı filan değil; oyunun rezilliği ile bağlantılı. Şöyle ki yeni oyun başlattığınız zaman açılış bölümünü oynadığınız bildirimini alıyorsunuz ve tek bir cümle ile hikaye anlatılıyor. Ardından da saniyeler içerisinde kendinizi gaza basıyor buluyorsunuz. Oyunda ne bir açılış sahnesi var, ne bir hikaye parçası var… Direkt olarak amaçsız bir şekilde araba kullanarak başlıyoruz oyuna.

Fast & Furious Crossroads, bizleri herhangi bir özgürlüğümüzün olmadığı, ray üzerine oturtulmuş düz bir yolda karşılıyor. Bu yolda bizler Dominic Toretto’yu kontrol ediyoruz ve bizi başka bir araba ile Letty Ortiz takip ediyor. Amerika Birleşik Devletleri tarafının büyük bir tehlike içerisinde olduğu, Mr. Nobody diye bir kişinin bu konuda bizi uyardığı filan konuşuluyor ama inanın hikayeye daha açılış bölümünde bile dikkat verebilmek oldukça zor. Yazılan diyalogların çok sıradan olması, hikaye anlatımının neredeyse minimum seviyede olması ve seslendirmelerin inanılmaz duygusuz olması da bu oyunu kötüye sürüklüyor.

Fast & Furious Crossroads

Fast & Furious Crossroads, sıradan bir arcade deneyimi sunuyor

Günümüzde tamamen simülasyon olan, simülasyon ile arcade türünü karıştıran ve tamamen arcade olan oyunlar bulunuyor. Mesela, sanıyorum ki benim en son oynadığım tamamen arcade olan yarış oyunu Need for Speed Heat idi. O oyun ile Fast & Furious Crossroads oyununu ele aldığım zaman çok farklı iki yapıt görüyorum. Öncelikle, incelemekte olduğum bu oyun belli bir rayın üzerinde ilerliyor, herhangi bir serbest yapı bulunmuyor. Bu beni çok rahatsız etmez, sonuçta tekli oyuncu temelli, lisanslı ve belli bir hikayenin anlatılmaya çalışıldığı bir oyunu oynuyoruz. Beni rahatsız eden, temel oynanış ve onun sunumu.

Fast & Furious Crossroads oyununu oynamak oldukça kolay. Gaza basıyorsunuz, frene basıyorsunuz, arabanızı yönlendiriyorsunuz… Bunun üzerine bir de yetenek olarak öncelikle nitro özelliği açılıyor ki nitronun bir arabanın parçası değil de yetenek olarak açılıyor olması aslında bana bu yapıtın temelinin nasıl olacağını anında gösteriyor. Oyunda farklı karakterleri kontrol edebileceğimizi, her karakterin ve/veya arabanın farklı yeteneklere sahip olacağını anlıyorum. Zaten öyle de oluyor. Nitro kullanıp, yol üzerindeki düşmanlarımızın arabalarını hasar vererek patlatmaya çalışırken, yeni bir yetenek açılıyor.

Kullanabileceğimiz yeni yetenek, nitronun hemen yanında ve arabamızı sağa veya sola ani bir şekilde çekip, yanımızdaki arabaya büyük bir hasar vermemizi sağlıyor. Üçüncü yetenekte de hasar temelli şeyler görüyoruz. Fast & Furious, bir film olarak sokak yarışı türüne sahipti ve zamanla bu durum fantastik aksiyona çevrildi. Fast & Furious Crossroads ise kendisini direkt olarak sokak yarışından uzaklaştırıyor ve aksiyon türünü ele alıyor. Bu sırada, sokak yarışı filan minimum seviyede olduğu için araba sürüş hissinden bahsetmeme gerek var mı, bilmiyorum ama sürüş hissi diye bir şey oyunda yok efendim.

Fast & Furious Crossroads, kötü anlamda o kadar komik bir oyun ki sizin herhangi bir hatanız bile yok sayılabiliyor. Mesela, oyunun açılış bölümünde bir tank ile savaşmanız gerekiyor ve aynı anda birkaç tuşa basmaya çalıştığınız için zaman zaman arabanın kontrolünü kaybedebiliyorsunuz. Sonuçta, yeni bir oyun ve hissi net olarak bilmiyoruz; böyle şeyler olabilir. Yalnız, siz isterseniz arabanızı sağa çekin ve bekleyin; düşmanlar, öldürmemiz gereken tank, dostumuz filan herkes bizi bekliyor. Çok hızlı gittiğimiz zaman ise onlar da ilahi bir hız kazanıp, bize yetişiyor. Yani, oyunda çok ucuz bir yapay zeka var.

Fast & Furious Crossroads

Bu oyunu oynayıp, kendinize kötülük etmeyin lütfen

Fast & Furious Crossroads, hikaye ve oynanış açısından kötü. Bunu artık anladık. Peki, oyunun sunumu ne alemde? Aslında bu sorunun cevabını daha oyun, piyasaya sürülmeden bile verebilirdik. Oyunun yayımlanan tanıtım ve oynanış videoları filan kaliteyi ortaya koyuyordu ama illa benden duymak isterseniz: Bu oyunda PlayStation 3 neslinin grafikleri bulunuyor. Yarış oyunları genelde hızlı hareket ettiği için kaplamaları doğru göstermek aslında zor bir iştir ama hile ve hurda ile her yarış oyunu bunun üstesinden gelebiliyor. Bu oyun ise öyle bir şeyle hiç uğraşmıyor, kötü olan grafiklerini hızlı anlarda daha da kötü gösteriyor.

Kaplama detayları, karakter modelleri, animasyonlar ve sunum ile aklınıza gelebilecek neredeyse her şey eski nesil bir oyundan kalmış gibi görünüyor. Ne yazık ki araba modelleri için de aynı şeyleri söylemem gerekiyor. Yalnız, sunum konusunda sadece bu oyunun atmosferini övebilirim, o da zaman zaman öne çıkıyor tabii. Mesela, yine oyunun açılışından örnek vereyim: İspanya, Barselona’ya gittiğimiz zaman yolda ilerlerken, ufukta dev gibi bir Barselona yazısı görüyoruz ve bu bana güzel bir atmosfer ve sunum hissi veriyor. Çevre efektleri ve manzaralar sağ olsun, yarış anlarında da zaman zaman atmosfer öne çıkıyor.

İnceleme yazımın başında da dediğim gibi bu oyunu PlayStation 4 Pro konsolumda, 4K/HDR destekli bir televizyonda deneyimledim ve performans konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadım. Açıkçası, böyle bir görsellikteki oyunda performans problemi yaşansaydı, ne düşünürdüm bilmiyorum. Bununla birlikte, oyunda lisanslı müziklerin bulunması güzel bir şeydi. Buna karşılık olarak da oyundaki seslendirmeler ve diğer ses efektleri çok başarısızdı. Yani, Fast & Furious Crossroads oyununun genel anlamdaki sunumu bana başarısız gibi göründü. Aldığım deneyimden pek memnun kalmadım.

Fast & Furious Crossroads, lisansı ile zaman zaman artılar oluşturabilecek bir oyun. Müzikler olsun, nadiren de olsa etkileyici atmosferlerin ortaya çıkması, markanın filmlerine göndermelerin yapılması, abartılı aksiyonun eğlenceli olabilmesi filan bu oyunun başarılı yönleri ama başarısız yönlere bakınca da hiçbir artı puana heyecanlanmak mümkün olmuyor. Başarısız ve sıkıcı oynanış, genel anlamda kalitenin çok düşük olması, oyunun adeta PlayStation 3 konsoluna ait gibi görünüyor olması filan rahatsız edici olabilir. Bana soracak olursanız, bu oyundan uzak durun; lisansı seviyorsanız bile harcayacağınız zamana değmez.

Fast & Furious Crossroads
Fast & Furious Crossroads
Fast & Furious Crossroads, 2020 senesinin en kötü oyunlarından bir tanesi olmaya aday. Tabii ki bu oyunun da olumlu yönleri var ama temelin kendisi inanılmaz problemli olunca, o olumlu noktalardan bir şeyler çıkartmak oldukça zor oluyor. Bu yüzden de Fast & Furious Crossroads oyunundan uzak durmanızı, eğer çok ama çok istiyorsanız da indirimler aracılığı ile 20 TL filan vererek kendisini satın almanızı öneriyorum. Bu oyun hem cüzdanınıza zarar, hem de değerli vaktinize.
Olumlu
Abartılı aksiyon zaman zaman eğlenceli olabiliyor.
Nadiren de olsa etkileyici atmosferler karşımıza çıkıyor.
Markaya ait filmlere yapılan göndermeler çok hoş.
Müzikler gayet güzel ve oyunu aksiyon dolu bir hale sokuyor.
Olumsuz
Hikaye ile alakalı aklınıza gelebilecek her şey başarısız.
Temel oynanış inanılmaz kalitesiz, sıradan ve sıkıcı.
Görsellik açısından geçen neslin oyunlarını hatırlatıyor.
Seslendirmeler, animasyonlar, sinematik sahneler şaka gibi.
3.2