Orijinal olarak 2014 senesinde piyasaya sürülmüş olan Fatal Frame: Maiden of Black Water, daha önce iyileştirilmiş bir sürüm olarak tekrar sunulmuştu ve ben de kendisini incelemiştim. Şimdi ise Koei Tecmo, tarihte biraz daha geriye gitti ve ilk olarak 2008 senesinde çıkışını gerçekleştirmiş olan Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse oyununu iyileştirdi. Bu yapıt aslında sadece Japonya sınırları içerisinde Wii için çıkmıştı fakat bu iyileştirilmiş sürüm oyunu hem global olarak sundu, hem de bilgisayarlara ve modern konsollara tanıttı. Zaten bir önceki iyileştirilmiş sürüm de benzer bir yol izlenmişti. Peki, bu yeni sürüm, orijinal oyunun sıkıntılarını kapatabilecek kadar başarılı mı?
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse, kendi serisinin dördüncü oyunu ve içerisinde korku elementi olarak hayaletleri bulunduruyor. Evet, hayalet teması artık biraz eskidi ama bu serinin de sağlam ve geçmişe uzanan bir kökünün olduğunu belirtmek gerekiyor. Fatal Frame, hayalet gibi klişe temalarda oyuncuları korkutmayı iyi bilen klasik serilerden bir tanesi. Tabii ki kendisini modern oyunlar ile karşılaştırınca bolca eksi yönün ortaya çıkması doğal ama bu oyun da zaten klasik deneyimleri seven oyunculara hitap ediyor gibi bir his bırakıyor bende. Ayrıca, umuyorum ki çok yavaş ilerlemekten sıkılan bir tip değilsinizdir…
Japonya içerisinde geçen Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse, bir adada kaybolan ama daha sonra bulunan kızların hikayesine odaklanıyor. Bu kızlar kayboluyor, daha sonra bulunuyor ama iki tanesi bilinmeyen sebeplerden ötürü ölüyor. Diğer iki kız da pek bir şey düşünmeden, kayboldukları adaya doğru yola çıkıyor. Sıkıntı şu ki kızlar bu planı pek derinlemesine düşünmedi ama aynı zamanda sanıyorum ki hayaletler de kızlar için hazır değildi. Kontrol ettiğimiz karakterimiz, muhtemelen topuklu ayakkabısı ile hayalet avına çıktığı için pek hızlı hareket edemiyor ama merak etmeyin, hayaletler de artık yürümeyi unuttuğu için bizden daha yavaş ilerliyor.
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse, inanılmaz yavaş ilerleyen bir oyunu. Bu noktada sadece hikayenin ilerlemesinden bahsetmiyorum, direkt gerçek anlamı ile karakterlerin attığı adımları da kast ediyorum. Oyundaki her şey ve herkes o kadar yavaş ilerliyor ki televizyon veya monitörünüzün başında yaşlandığınızı hissediyorsunuz. Yaşadıklarınızdan korkmanız gerekiyor ama o sırada sıkılıyorsunuz ve kendinize bin bir çeşit soru soruyorsunuz. Acaba öldüğümüz zaman biz de böyle bir hayalet olup, Dünya’yı mı dolaşacağız diye düşünürken, bir anda korkuyorsunuz çünkü bu kadar hızda değil gezegeni, kendi odanızı bile doğru düzgün dolaşamazsınız.
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse, bayağı yavaş ilerleyen bir video oyunu
Bazı korku oyunları, özellikle de Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse gibi daha klasik yapıya sahip olan oyunlarda zaten bu tip yavaşlıkları görmek bazı oyuncular için ideal olabilir. Bu yüzden, karakterin ve hayaletlerin yavaş ilerlemesi aslında bazıları için iyi bir şey, bazıları için de kötü bir şey olacaktır. İlerleme tarafındaki yavaşlık için ise herhangi bir insanın iyi bir yön diyebileceğini sanmıyorum. Oyunda ilerlemek için genellikle çevreyle etkileşime geçiyoruz ama öncelikle elimizdeki ışığı, etkileşime geçmek istediğimiz şeye doğrultmamız gerekiyor. Işığın doğrultulması ve etkileşim butonunun çıkması bile ekran başında insanı yavaşlatacak bir seviyede sunuluyor.
Sadece yavaşlık değil, Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse içerisinde her zaman etkileşime geçebileceğiniz ögeleri göremeyebiliyorsunuz. Bunun sebebi de oyunun, tuttuğunuz ışığı fark edemiyor olması. Yani, sistemsel bir zayıflık da var ama aynı zamanda, bölümleri çoğu zaman birden fazla kez keşfetmeniz gerekiyor; hikayede ilerledikten sonra eski bölgelerde yeni eşyalar belirebiliyor. Bu da oyunun dünyasını keşfetmeyi biraz sıkıcı bir hale getiriyor. Benzer problemler ne yazık ki oyunun kontrol ve kamera kısmında da karşınıza çıkabiliyor. Özellikle de kameranın kendisi kontrol edilemediği için sizi çok zor durumlarda bırakan sahneleri yaşayabiliyorsunuz.
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse oyunundaki kamera, asıl düşmanımız gibi görünse de kontrollerde de belli bir kalitesizlik var. Yalnız, bu kalitesizlik direkt olarak kötü bir etiket almamalı. Yine bu tip oyunların klasik yapısına yöneleceğim ama kontrollerde de bu klasik his uyandırılıyor. Yani, 2000’li senelerin başı, hatta ondan çok daha öncesindeki oyunların kontrollerinde ilgi çekici bir bozukluk vardı hep; modern oyunların seviyelerinde değildi. İşte bu oyun da aynı ruhu içerisinde bulunduruyor. Yine bazı oyuncular bunu sevecektir, bazıları da sevmeyecektir. Ben şahsen modern olan alternatif bir kontrol yapısının sunulmasını tercih ederdim.
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse oyunundaki konu, hayaletlerle savaşmak olduğu zaman da işin içine bir kamera giriyor; bu sefer kamera açısı değil, gerçek bir kameradan bahsediyoruz. Oyundaki hayaletleri öldürebilmeniz için bu büyülü kamera ile onların fotoğraflarını çekmeniz gerekiyor. Hayalet size ne kadar yakınsa, kendisine o kadar hasar veriyorsunuz. Yani, bu oynanış döngüsünde belli bir risk-ödül sistemi de mevcut. Yalnız bu sistem dahilinde savaştığımız hayaletler genellikle aynı olunca, yaşatılan deneyim de uzun vadede pek eğlenceli olmuyor. Oyunu birkaç saat oynadıktan sonra, hayaletlerle savaş kısmı kendisini hemen tekrar etmeye başlıyor.
Camera Obscura ve Spirit Flashlight, hayaletlere karşı hayatımızı kurtarıyor
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse içerisinde hayaletlerle savaşabilmenin yollarından biri kamera demiştim. Kendisinin adı Camera Obscura ve belli yükseltmelere filan sahip. Oyun böylece belli bir ilerleme hissi sunuyor. Aynı zamanda, kontrol ettiğimiz karakterlerden bir tanesi de Spirit Flashlight isimli bir el fenerine sahip. Bu el feneri de gücünü Ay ışığından alıyor ve hayaletleri öldürmek için kullanılabiliyor. Oyunda ayrıca New Game Plus modu da bulunuyor ki bu modu oynarken de yeni kozmetik ögelere ve yükseltmelere sahip olabiliyorsunuz. Oyunda farklı karakterleri kontrol edip, farklı hikayelere ve farklı mekanlara gitmemiz de ayrı bir güzellik.
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse yine de orijinal sürümünde yer alan hataları içerisinde bulundurmaya devam ediyor. Bu problemlerden bir tanesi zaten daha önce bahsetmiş olduğum kontrol şemasıydı. Bunun haricinde oyun, kendi serisindeki diğer oyunlara çok ama çok benzemeye devam ediyor; oyunculara pek bir yenilik sunulmuyor. Açıkçası iyileştirilmiş bir sürümde de çok büyük yenilikler beklemek belki doğru olmaz ama yanlış olanı düzeltmek için de en ufak bir çaba sarf edilmemiş gibi duruyor. Bu iyileştirilmiş sürümde gerçekten iyileştirilen şeyler sadece oyunun görselliği, performansı ve belki ses elementleri.
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse oyununun iyileştirilmiş sürümünün en iyi yanlarından bir tanesi kesinlikle görselliği ve atmosferi. Tabii ki oyuna yakından, detaylıca baktığınız zaman kendisinin orijinal olarak 2008 senesinde Wii için çıktığını görebiliyorsunuz ama en azından gerçekten korkutucu anlar sağlanabiliyor görsel tarafta. Müzikler ve sesler de bu konuda olumlu etki bırakıyor. Performans tarafında da çok bir sıkıntı bulunmuyor. Yani, oyun içi hata veya FPS değeri gibi konularda karşıma herhangi bir sıkıntı çıkmadı benim; oyunu da zaten PlayStation 5 konsolumda deneyimledim. Oyunun yeni nesil sürümü de mevcuttu.
Fatal Frame: Mask of the Lunar Eclipse, oldukça “old school” hissettiren bir korku ve hayatta kalma oyunu. Bu yüzden, bu yapıtı satın almadan önce benzer oyunlardan zevk alıyor olmanızı öneriyorum. Yine de bu tip deneyimleri ne kadar severseniz sevin, kontrol şeması ve kamera açısı mutlaka canınızı sıkacaktır. Diğer tüm oyuncular, bu problemlerin üzerine bir de oyunun yavaş olması durumu ile baş başa kalacak. Fatal Frame serisi ne yazık ki dönemin modern şartlarına artık pek ayak uyduramıyor ve iyileştirilmiş sürüm de gerçekten oyunu etkileyebilecek bir şeyi iyileştirmediği için karşımıza pek de etkili bir sonuç çıkmıyor bence.