İnsanlık, bugüne kadar verdiği yanlış kararlar ile Dünya’yı mahvetti. Birbirinden farklı iklim sorunları yaşandı ve sonunda da neredeyse Dünya’nın sonunu getiren dev bir sel olayı yaşandı ve şimdi de hayatta kalan diğer insanlarla birlikte medeniyeti tekrar kurmamız gerekiyor. Evet, karşımızda kıyamet sonrası temasına sahip olan bir şehir kurma ve yönetme oyunu var; Frostpunk gibi yani. Yalnız, Floodland içerisindeki tehlikeler, diğer oyuna göre çok daha az korkutucu ve yine o oyuna kıyasla, bu yapıtta hayatta kalmaya çalışmak çok daha rahatlatıcı bir deneyim sunuyor; parmaklarınızın ucunda dev gibi bir sorumluluk hissi oluşturulmuyor.

Floodland içerisinde hayatta kalan insanların yardımına tanrı gibi bir varlık olarak bizler koşuyoruz. Yalnız, Frostpunk ve diğer şehir kurma ve hayatta kalma oyunlarına kıyasla, bu yapıtın içerisinde insanlara karşı çok daha kişisel bir şekilde yaklaşabiliyorsunuz. İnsanlar, birer rakamdan ziyade, gerçekten insan olduklarını hissettirebiliyor. Tabii oyuna başlayabilmek için öncelikle dört grup insandan birini seçmeniz gerekiyor. Her grubun varlı değerleri, farklı bakış açıları ve farklı istekleri oluyor hayattan. İşte tüm bu farklılıklar, zamanla sizin için engellere dönüşüyor. Bu farklılıkların yarattığı sıkıntıları çözmeniz gerekiyor.

Floodland oyunundaki bir grup insan, bilime ve araştırmaya daha fazla önem veriyor. Diğer grup ise olaylara daha geleneksel yaklaşıyor. Bir grup, tarımcılığa odaklanırken, diğer grup kişisel kazançlarına bakıyor. Grubunuzun zamanla oluşan isteklerini karşılayamazsanız, hırsızlık gibi sorunlar baş gösteriyor ve daha sonra da halkınız isyan ediyor, her şey daha da kötüye gidiyor. Oyundaki her bölüm, otomatik olarak oluşturuluyor ve bu yüzden bölgesel şartlar, her defasında farklı olabiliyor, oyuna az da olsa tekrar oynanabilirlik ekleniyor. Ayrıca, sizin yönettiğiniz grup, her zaman bir başka grup ile anlaşma içerisine de girebiliyor; işler daha da karışık oluyor.

Tahmin edebileceğiniz üzere Floodland oyununda iki grubu da topluluğunuzda bulundurduğunuz zaman uyumsuzluklar ortaya çıkıyor. Mesela, sizin verdiğiniz bir karar, gruplardan birinin hoşuna gidebilir ama diğerini mutsuz edebilir. Aslında bu tip oyunlarda böyle mekanikleri çok sık görüyoruz ve bu oyunda da benzer sistemlerin yer almasına şaşırmamak gerekiyor. Oyunda, grupları birbirine düşürebilecek sayısız karar bulunuyor ve bunların tamamını sizin vermeniz gerekiyor. Oyun ve tabii ki yönettiğiniz insanlık, bir türlü yakanızdan düşmüyor. Bu da tabii ki kötü bir yorum değil.

Floodland

Floodland oyununda verebileceğiniz yanlış bir karar yok

Floodland oyununda halkınız için verebileceğiniz her karar, kağıt üzerinde doğru. Sadece sizin insanlığa bakış açınıza ve ahlaki değerlerinize bağlı kalıyor yaptığınız seçimler. Ayrıca, her seçimin mutlak bir iyi yanının haricinde bir de kötü yanı olduğu için kendinizi sürekli olarak doğru kararlar alıyormuş gibi de hissetmiyorsunuz. Daha da basit söylemek gerekirse, bu oyunda gaza basıyorsunuz ve yapmanız gereken tek şey, yoldaki engellere çarpmamak oluyor. Bu engeller, verdiğiniz kararların olumsuz tarafları oluyor ve bu taraflara göre halkınızı şekillendirerek, olabildiğince uzun bir süre boyunca hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.

Floodland oyununda her şey tabii ki seçim yapmak da değil. Daha önce de belirtmiş olduğum üzere bu oyun, şehir kurma ve yönetme oyunu. Bu yüzden halkınız için yeni binalar dikmeniz, yeni imkanlar sunmanız ve farklı barları dolu tutmanız gerekiyor. Bu barlar da açlık ve susuzluk gibi temel ögelerden oluşuyor. Yalnız, seçimlerde olduğu gibi şehir kurma tarafında da attığınız adımların olumsuz yönleri olabiliyor. Mesela, balık tutup, yemenin açlık için gayet iyi olabileceğini düşünebilirsiniz ama balıklar ayrıca insanları zehirleme riski taşıyor. Yalnız, yine de bu oyunun biraz başarısızlık gördüğü bir alan bulunuyor.

Floodland oyunundaki en önemli şey araştırma yapmak. Araştırma yaparak yeni ögelerin kilitlerini açabiliyorsunuz ve oyunun hikayesinde ilerleme kaydedip, yeni yerleri keşfedebiliyorsunuz. Sıkıntı şu ki araştırma puanı elde etmek için güvenilir olan tek bir kaynak var ve o kaynak da size inanılmaz yavaş bir seviyede puan veriyor. Bu yüzden de çok kısa bir süre sonra oyunda sadece puanların birikmesini beklerken, insanların neler yaptığına bakar hale geliyorsunuz. Yani, oyuncunun aksiyonları ikinci plana düşüyor. İlerlemeler de araştırmalar ile açıldığı için çoğu zaman oyunda hiçbir şey yapmıyormuş gibi hissediyorsunuz.

Floodland oyununun başarılı olduğu bir nokta ise kesinlikle kullanıcı arayüzü ve menüleri. Oyunda gördüğünüz ekranların çoğunluğu sadece ikonlar ile size en gerekli bilgileri, hızlı bir şekilde verebiliyor. Detay istediğiniz zaman da o ikonların üstüne farenizi getirip, gerekli bilgileri okuyabiliyorsunuz, hatta eklenen bağlantılar ile alakalı detaylı menüleri saniyeler içerisinde açabiliyorsunuz. Bu sayede, aradığınız bilgilere neredeyse hiç dert çekmeden ulaşıp, oyunun kendisine odaklanabiliyorsunuz. Aynı yüksek kaliteyi ve düşünceyi sadece menülerde değil, oyunun dünyasındaki binaların üstüne gelerek filan da görebiliyorsunuz.

Floodland

Bu oyunu oynayabilmek için çok güçlü bir sistem lazım

Floodland, beni aslında en çok sunum kategorisinde şaşırttı. Her şeyden önce, oyunun görselliği gayet güzel, pastel ve yağlı boya tarzı bir sanat tasarımı söz konusu. Işıklandırmalar filan da gayet yüksek kaliteli olunca oyunun dünyası sizi içine kolaylıkla çekmeyi başarabiliyor. Ayrıca, arayüzlerde karşınıza çıkan karakter tasarımları ve diğer sanat çalışmaları da kesinlikle göze hitap ediyor. Daha önce bahsettiğim gibi kullanıcı arayüzü ve menülerin görsel tasarımı da tek kelimeyle muhteşem. Yalnız, bu kadar muhteşemlik ne yazık ki önemli bir engel ile sunuluyor; o da oyunun sizden istediği donanım.

Floodland oyununu oynayabilmek için en azından bir Intel Core i7-8700K ve NVIDIA GeForce RTX 2060 sahibi olmanız gerekiyor ki bu türdeki oyunlar için bence gayet yüksek bir minimum sistem gereksinimi mevcut. Tabii eğer donanımınız bu gereksinimleri karşılıyorsa, oyunun içerisinde pek bir optimizasyon sıkıntısı da bulunmuyor. Sadece, ne yazık ki oynanışı etkileyen bolca hata mevcut. Mesela bazen oyun, yemekler için gerekli olan her çiğ materyali saymıyor ve bu yüzden aslında kaynağınız olsa bile halkınız açlık sıkıntıları çekebiliyor. Buna benzer birçok farklı hata oyunda mevcut ne yazık ki.

Sesler ve müzikler ise Floodland oyununun başarılı olduğu bir nokta. Aslında oyunda seslendirme adına pek bir şey yok ama olanlar da kesinlikle yüksek kaliteli. Müzikler ise oyunun atmosferine çok yakışıyor; ses efektleri de bunu olumlu bir şekilde etkiliyor. Sadece, oyunun kulağınıza hitap eden kısmında akılda kalıcı bir şey bulunmuyor. Hikaye, oynanış ve görsellik gibi elementler bir şekilde aklınızda yer ederken, ses ve müzik tarafında ne yazık ki hiçbir şey ön plana çıkamıyor. Performans tarafında bile bu oyunun yüksek sistem gereksinimleri olumsuz da olsa aklınızda bir yer tutacaktır.

Floodland, kesinlikle güzel bir hayatta kalma ve şehir yönetme/kurma oyunu. Bu oyunun sadece hatalarını düzeltmesi ve belki de biraz optimizasyon çalışmaları yapabilmesi için zamana ihtiyacı var. Eğer bu tip oyunlar hoşunuza gittiyse, Frostpunk tarzı yapılardan hoşlanıyorsanız, bu oyuna bir şans vermenizi tavsiye ediyorum. Oyun henüz piyasaya sürülmeden önce inceleme yazımı tamamladığım için fiyat konusunda yorum yapamıyorum ama bu etiket ne olursa olsun, hataların düzeltilmesi için güncellemeler bekleyebilirsiniz. Hem, o sırada bakarsınız bir indirim de yakalarsınız bu oyun için.

Floodland
Floodland
Olumlu
Sunulan hikayeler oldukça ilgi çekici ve kaliteli hazırlanmış.
Kullanıcı arayüzü ve menüler tek kelimeyle şahane tasarlanmış.
Görsellik ve müzikler ise bambaşka bir kalite seviyesinde.
Olumsuz
Türünün diğer örneklerine kıyasla çok kısıtlı bir deneyim sunuluyor.
Birden fazla topluluk çok fazla denge problemi yaşatıyor.
Oyun deneyimini bozan çok fazla sayıda hata var.
7

Etiketler: