Gerçek zamanlı strateji oyunlarını seven veya şehir inşasıyla ilgilenen herkes orijinal Frostpunk oyununu bilir. RTS tipi oyunlara, hayatta kalma perspektifi kazandıran ve kaliteli oyunların eksikliği nedeniyle zorlanan bu türün ayakta kalmasını sağlayan acımasız bir oyun kendisi. Orijinalinin piyasaya sürülmesinden birkaç yıl sonra Frostpunk 2 duyuruldu ve hayranlar da geliştirici ekibin, oyunun vahşetini daha da ileri götüreceğini bilmekten çok memnundu ve öyle de oldu.
Frostpunk 2, nihayet çıktı ve geliştiriciler de kimseyi hayal kırıklığına uğratmadı. Şüphesiz, bu yapıtın geliştiricileri, oyunun bazı mekaniklerini orijinalinden farklı kıldılar ama temel konsept devam ediyor: Kaynaklar kıt ve soğukta hayatta kalmanız gerekiyor. Frostpunk yapıtının deneyimli oyuncuları bile bu devam oyununun zorluğundan rahatsız olacaklar ama bir kez alıştığınızda, oyunu bırakamayacaksınız. Öyle de bağımlılık yapıcı bir yapıt var karşımızda.
Orijinalinde olduğu gibi Frostpunk 2 oyununda da bir kez daha kurtarıcı rolünü üstleniyorsunuz. Dünya, son felaketten sonra yoluna devam etti ve New London bölgesini bir arada tutan adam yaşlandı ve son günlerini sayıyor. Yeni lider olarak, daha güvenli bir yaşam beklentisiyle birlikte nüfus da arttığı için devasa bir göreviniz var. İnsanlar soğuğa daha fazla uyum sağlarken, ihtiyaçları aynı kalıyor; o küçük alanda yaşayan insan sayısına bakarak farkı anlıyorsunuz.
Yine de bir sorun var… Son fırtınadan sonra etrafınızdaki her şey kalın karla kaplandı ve hayatta kalmak daha da zor. İnsanlar sizi yeni kaptanları olarak seçse de bu koltuğu doldurmanın kolay olmayacağını biliyorsunuz. Orijinaline benzer şekilde Frostpunk 2 hala acımasız bir oyun ve hatta orijinal oyunun kendine özgü umutsuz atmosferini genişletiyor. Oyun, hayatta kalmanın acımasız gerçeklerini şekerle kaplamıyor ve kasvetli ortamı, sizi mücadelenin içine çekmek ve seçimlerinize bir ağırlık ve önem duygusu vermek için çok önemli bir rol oynuyor.
Frostpunk 2 oyununu ilgi çekici kılan şey, ilkine kıyasla olası sonuçların sayısının artması. Verdiğiniz her karar, farklı kesirler içerdiğinden oyun daha karmaşık ve daha fazla stratejik seçenek sunuyor. Devam oyunu, ilk oyunun bulmaca benzeri hissinin aksine, seçeneklerinizi genişletiyor ve sizi yeni senaryolara uyum sağlamaya zorluyor. Oyunda ilerledikçe, yaklaşımlarınızı incelemeniz ve ayarlamanız gerekecek, bu da deneyime derinlik katıyor ve sizi kendisine bağlı tutuyor.
Frostpunk 2 oyununun getirdiği ilk büyük değişiklik ise mahalleler. Orijinal oyunda şehrinizi inşa etmek, çevredeki dağınık kaynaklar nedeniyle dikkatli bir strateji gerektiriyordu. Oyunun bu şehir kurma yönü oldukça zorlayıcı ancak sonuçta tatmin ediciydi. Şimdi ise bu fikir devam oyununda daha da geliştirildi; farklı binalar yerine daha büyük ölçekte bölgeler inşa ediyorsunuz. Yani, farklı amaçlar için ayrı bölgeler ve ayrı yapılar inşa ediyorsunuz.
Artık konut, gıda, endüstriyel ve lojistik bölgeleri var ve oyun, oluşturduğunuz bölgelerdeki binaları otomatik olarak oluşturuyor. Örneğin, barınak için bir konut bölgesi inşa ediyorsunuz ve oyun otomatik olarak evler üretiyor. Bölgeleri türlerine bağlı olarak genişletebilir ve hastaneler, fabrikalar, madenler gibi bireysel binalar yerleştirebilirsiniz. Artık şehri ilk oyunda yaptığınız gibi inşa etme özgürlüğüne sahip olmasanız da bu şekilde bir bölge inşa etmek yine de daha stratejik düşünmenizi ve önceden titizlikle plan yapmanızı gerektiriyor.
Frostpunk 2 içerisinde bir şehri yönetmek daha karmaşık ve sürükleyici. Bu da yeteneklerinizi test ediyor ama elinizden alınan tek özgürlük bu değil. Devam oyununda; vatandaşlar, yasaların serbestçe çıkarılabildiği önceki oyunun aksine, önerilen yasaları oyluyor. Konsey, birincil yeni oyun öğesidir ve kararlarınız artık size bağlı değil. Devam oyununda rakip gündemlere sahip grupların ortaya çıkması oyunun dinamiğini daha da değiştiriyor. Barışı korumak için bu gerilimler arasında manevra yapmanız gerekeceğinden, oyuna politik bir kargaşa dokunuşu getiriyor.
Çok fazla ileri geri hareketler, söz verme ve zaman zaman başarısız bir sözün sonuçlarıyla başa çıkma artık oyunun bir parçası. Stalwarts, New Londoners, Frostlanders ve Pilgrims gibi çeşitli şehir gruplarının üyeleri, kendileri için önemli olan ilkelere göre oy kullanıyor. Bu hassas bir dengeleme hareketi olsa da farklı vaatlerde bulunarak veya oyunun sunduğu diğer birkaç araçla onları kazanabilirsiniz ama tutulmayan sözler stresin artmasına neden olacak ve bu da sonunda bir isyana yol açabilecek. Böylece oyuna farklı bir hava katılıyor.
Bu mekanizmanın oyuna eklenmesi oyunun zorluğunu artırıyor, olay örgüsünü zenginleştiriyor ve şehrin birçok grubunu daha fazla önemsemenizi sağlıyor. Kaynaklarla ilgili olarak da birçok değişiklik arasında, en küçük ayrıntılara çok dikkat etmek Frostpunk 2 içerisinde gereksiz. İlk oyunu bitirmiş olsanız bile, devam oyununda öğrenmeniz gereken çok şey var. Artık sadece bir jeneratör ve kaynaklarınızdan daha fazlasını yönetmeniz gerekiyor; şehrinize kaynak sağlamak için koloniler inşa etmeniz gerekiyor. Orijinal oyunun başarısını takiben, devam oyunu keşif mekaniklerini genişletiyor.
Donmuş çorak topraklar artık tek bir harita değil, her biri benzersiz engellere sahip bir dizi bölgeden oluşuyor. Oynanışın bir başka boyutu da eğitimli keşifçilerin en zorlu yerlere girmesi gerektiği. Sürekli bir kaynak akışı sağlamak için demiryollarıyla birbirine bağlanabilen ekonomilere ve lojistik sistemlere sahip ileri karakollar veya koloniler de kurabilirsiniz. İlk oyunun On the Edge isimli ek paketi gibi bu da oyuna bir strateji katmanı ekliyor; daha derin ve daha karmaşık.
Yani, birincil hedefiniz başkentinizi belirli bir noktaya kadar inşa etmek, ardından yeni yerleşimler aramak için donmuş çorak araziyi keşfetmek üzere keşifçiler gönderebilirsiniz. Keşif, ana şehrin kıt kaynaklarını bir ileri karakol ağı aracılığıyla desteklemek için çok önemli; ana şehrin sınırlamaları var. Yeterli kaynağa sahip bölgelerde koloniler inşa edersiniz ve inşa ettiğiniz her koloni barınma, ısınma, gıda, ürünler, sosyal refah gibi konularda ana şehirle aynı düzeyde yönetim gerektirir. Şimdi, orijinal oyundaki mikro seviyenin aksine, büyük bir ölçekte yönetim yapıyorsunuz.
İleri karakollar, kolonileşmek için değil de kaynak çıkarmak için tasarlandıklarından belirli sınırlamalara sahip. Her ileri karakol inşa ettiğinizde, çıkarma bölgesini inşa etmeniz ve aynı zamanda orada çalışacak insanlar için barınma sağlamanız gerekir. Onlar size belirli bir kaynak gönderirken, sizin de başkentten o karakola gıda, malzeme ve mal tedarikini sağlamanız gerekir. Tıpkı başkentte olduğu gibi karakollarda da herhangi bir oylama veya oylama söz konusu olmasa da, tıbbi ve diğer sosyal ilgiye ihtiyaç duyarlar. Yani, ilgi sağlanması gereken çok şey var.
Dengeyi koruyamazsanız, beklediğiniz malzemeleri alamazsınız ve bu da farklı karakollardan gelen malzemelere bağlı olduğu için başkenti sıkıntıya sokar. Eğer başkent başarısız olursa, sizin için oyun biter. Dolayısıyla, tüm bu yönetim zinciri gerçekten zorlu ve aynı zamanda şehir kurma hayranları için bir zevk. Oyunun yeni yaklaşımı biraz zaman geçirdikten sonra netleşiyor ve geliştiricilerin tanıdık bir şey lehine orijinalinden kaçınan kapsamlı bir değişikliğe teşebbüs etme cesaretine hayran kalmaya başlayacaksınız diye düşünüyorum efendim.
Frostpunk 2, soğuk yerine insanları yönetmeye çok önem veriyor. Bunun nedeni, artık orijinalinde sadece hayal edebileceğiniz sayıda insanla uğraşacak olmanız. Artık onlarca değil, yüz binlerce insandan bahsediyoruz. Devam oyununda vurgunun değiştiğini söyleyebilirsiniz; soğuk göstergesi artık ön planda ve merkezde değil. Farklı fraksiyonları ve kaynakları kontrol altında tuttuğunuz sürece soğukla başa çıkabilirsiniz. İnsanları dikkatli kullanmak önemli; onlar da kaynak. Şehrinizin iyi işlemesini sağlayabilirseniz, bu nüfusu genişletebilir ve daha fazlasını elde edebilirsiniz.
Oyunun bir noktasında, yönetmem gereken insan sayısından dolayı hayal kırıklığına uğruyordum ama Frostpunk 2 yapıtının temel amacının bu olduğunu fark edene kadar: Dünyayı yeniden doldurmak. Hatta onları ihtiyaçlarınıza göre yeniden düzenleyebilirsiniz. Diğer kaynaklarda olduğu gibi insanları koloniler arasında transfer edebilirsiniz. Örneğin, başkentinizin yedek işçileri varsa, bunların bir kısmını ileri karakola transfer edebilirsiniz. Oyunun temel oynanışı ise orijinaline göre önemli geliştirmelere sahip olsa da hala kusurlardan payını alıyor.
Oyunun bazı kafa karıştırıcı kısımları var; bunlar etkili bir şekilde açıklanmamış. Örneğin, inşa ettiğiniz konut bölgelerinde kaç vatandaşın sığabileceği açıkça belirtilmiyor. Ayrıca, bir karakol inşa ettiğinizde ve oraya yiyecek ve malzeme tedarik ettiğinizde, yolun bir kapasitesi var ama oyun size bunu nasıl artıracağınızı söylemiyor ve karakolunuz malzeme eksikliği nedeniyle acı çeker. Bu durum, 5000 işçiniz olduğunda ve onları karakollara göndererek kullanamadığınızda ya da malzeme taleplerini artıracağı için şehrinizin sanayi bölgelerini genişletemediğinizde can sıkıcı bir hal alıyor.
Tedarik zincirini nasıl yönettiğinizin, oyunun zorluğunun bir parçası olduğu açık olsa da bu konularda biraz daha açıklama yeni gelenlere büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Kafa karışıklığı yaşadığınız zamanlar oluyor; oyun aradığınız cevapları nerede bulacağınızı her zaman söylemiyor ama bu sorunlar göz ardı edilebilir; gerçek zamanlı strateji oyunları, zaman harcadığınız oyunda ustalaşmak üzerine kuruludur. Frostpunk 2, zorluklarını fazla belli etmeden ustalıkla ördüğünden, deneme yanılma yoluyla bir şeyleri çözmeniz gerekir ki bu da bu oyunda en maliyetli olanıdır.
Bu, oyunu daha gerçekçi ve zorlu hale getirse de size yeterince yön verilmediğini hissettiğiniz anlar oluyor. Oyun esasen size seçenekler sunuyor; dünyayı nasıl göreceğiniz ve bu seçimlerin sonuçlarıyla nasıl başa çıkacağınız tamamen size kalmış. Orijinalinde olduğu gibi bu oyunun da size öğreteceği çok şey var; zaman ayırırsanız karşılığını alırsınız. Hikaye modunun oyunu oynamak için bir öğretici işlevi görmesi büyük bir avantaj. Her bölüm yeni zorluklar getiriyor, sizi kutunun dışında düşünmeye ve hayatta kalmak için tüm kaynaklarınızı kullanmaya zorluyor.
Frostpunk 2 içerisindeki beş bölümü bitirdiğinizde Utopia, yeteneklerinizi gösterebileceğiniz ana kum havuzu modu. Görsel olarak ise bu devam oyunu, kısmen orijinaline benzemekle birlikte, genel tasarım çok daha gelişmiş. Bölgeler farklı renklerle temsil ediliyor ve şehir, yollardan geçen elektrikle fütüristik görünüyor. Orijinali oynayanlar şehrin yeni görünümüne tanık olduktan sonra etkilenecekler bence. Bölgelerin içine yerleştirdiğiniz belirli binalar veya özel binalar, gerçekçi animasyonlarla ne kadar güzel tasarlandıklarını gösteren bir yakınlaştırma seçeneğine de sahip.
Ses tasarımı da harika ve seslendirici harika bir iş çıkarmış ama bir karar vermek zorunda kaldığınızda ortaya çıkan sorunlar için bir seslendirme de yapılmasını isterdim. Belki de bu, geliştiricilerin bir sonraki sürüm için düşünecekleri bir şey olabilir. Arka plan müziği ise oyunun kasvetli tonuna mükemmel bir şekilde uyuyor. Oyunun durumu farklı yönlere gittiğinde sorunsuz bir şekilde değişiyor. Açıkçası ses ve müzik cephesinde kusur bulmak zor.
Orijinalinin güçlü yönlerini genişleten Frostpunk 2; ek özellikler, daha derinlemesine bir hikaye ve daha karmaşık şehir inşası ekliyor. Başlaması zaman alsa da bir kez başladığında, boyut ve ölçek açısından orijinalini aşan devasa bir oyun ortaya çıkarıyor. Özellikle bazı mekaniklerin nasıl açıklandığı konusunda bazı sorunlar olsa da oyun, derinlemesine incelemeye değer derin ve heyecan verici bir deneyim sunuyor. Bu yüzden kendisini sevmemek zor.
Siyasi ve hava koşullarıyla ilgili zorlukları yönetmenin heyecan verici kısmı sizi sürekli olarak hamlelerinizi planlamaya zorluyor. Şehri ve ileri karakollarını yönetmek zor ve beyaz karartma sırasında yok olmaktan kaçınmak istiyorsanız sabırlı ve stratejik olmanız gerekir. İlk oyunu sevdiyseniz veya gerçek zamanlı şehir kurma stratejisine yeni bir bakış açısı arıyorsanız Frostpunk 2 oyununu bence mutlaka oynamanız gerekiyor efendim.
Frostpunk 2, şehir inşa etmekten siyasi istikrarsızlığa kadar çeşitli zorluklar sunan değerli bir deneyim. Sizi akıllıca düşünmeye, kaynakları etkili bir şekilde kullanmaya ve acımasız bir ortamda siyasi çatışmalarla başa çıkmaya zorlayacaktır. Eğer bu tip oyunları seviyorsanız ve/veya orijinal Frostpunk oyununu oynayıp sevdiyseniz, bu devam oyununu sizlere kesinlikle öneriyoruz. Şahsen umuyorum ki bu oyun yakında konsollara da gelir ve PC ile sınırlı kalmaz.
