Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands ardından bu seriye ait yeni bir oyunu, uzun bir süre görmeyiz diyorduk ama işte şimdi o yeni oyun karşımızda. Ubisoft, bir süre önce duyurmuş olduğu Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununu şimdi PC, PlayStation 4 ve Xbox One için çıktı ve oyunun bir inceleme kopyası da bizim elimizde bulunuyor. Bakalım bu oyun internet aleminde kötülendiği kadar başarısız bir yapıt mı?

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, standart bir hikaye sunuyor
İncelemekte olduğumuz bu video oyununun oynanışından filan bahsetmeden önce, birkaç başlık ile hikayeye ve hikaye ile alakalı şeylere değinmek istiyorum. Öncelikle, karşımıza öyle çok ilgi çekici bir hikaye yok. Daha doğrusu, hikaye yer yer ilgi çekici bir hal alıyor ama bu oyunun hikaye anlatım yönü çok zayıf olduğu için durumu fark edemiyorsunuz bile. Tabii bu yüzden de oyunu suçlayabilir miyiz, bilmiyoruz; bu seri hiçbir zaman hikaye temelli bir seri değildi.
Hikayenin temelinde, Aurora isimli bir adaya gönderiliyoruz; bu adanın yakınlarında bir yük gemisi batırılıyor. Sonradan öğreniyoruz ki bu adada World 2.0 isimli bir proje gerçekleştiriliyor ve bu projenin altında da oldukça karanlık işler dönüyor. Bu adaya, helikopterimizin gizemli bir sürü tarafından saldırıya uğraması sonucunda düşüyoruz ve birçok arkadaşımız ölüyor. Bu ölümlerin çoğu da eski dostumuz olan Walker tarafından geliyor. Bizler de yerlilerle tanışıp, karşı savaş açmaya çalışıyoruz.
Ana görevleri oynadığınız zaman, belli aralıklarla geçmiş zamanlarda geçen anıları, sinematik sahne olarak izliyoruz. Bu sahnelerde biz, ekibimizdeki diğer arkadaşlar ve Walker görünüyor. Eğer serinin bir önceki oyununu oynamadıysanız, Walker karakterini bilmiyorsunuz demektir ve sinematik şekilde nadir de olsa gösterilen bu sahneler, karakteri çok iyi bir şekilde tanıtıyor. Tabii hikayeyi anlamanın tek yolu, sinematikleri izlemek de değil; oyunda ipuçları bularak, birçok soruya cevap elde edebiliyorsunuz.
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda Hedef Tahtası isimli bir sekme bulunuyor ve bu sekme aracılığı ile oyundaki tüm içerikleri takip edebiliyorsunuz. Mesela, Araştırmalar kısmından biraz önce de dediğim sorulara, cevaplar bulabiliyorsunuz ve oyunun dünyasını daha iyi bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Ayrıca oyunun dünyasındaki diğer tüm görevleri, silahları, silahların parçalarını ve toplanabilir ögeleri de aynı sekme üzerinden görebiliyorsunuz, takip edebiliyorsunuz.

Her şey açık dünyada bulunuyor
Hedef Tahtası sekmesinden devam etmek istiyorum. Dediğim gibi, bu sekmedeki Araştırmalar kısmı sayesinde önemli soruların cevaplarını alabiliyorsunuz. Silah Parçaları kısmından da oyundaki tüm parçaları görebiliyorsunuz ama bu parçaları görmeden önce onları keşfetmeniz gerekiyor. Bu tip şeyler de oyunun açık dünyasındaki bilgi alma noktalarında öğrenilebiliyor. Sadece silah parçaları değil; kamp alanları, silah şemalarının yerleri ve daha çok fazla şeyi bu noktalardan öğrenebiliyorsunuz.
Silah Parçaları gibi Silahlar sekmesinde de elinizde bulunan silah şemalarını görebiliyorsunuz. Bu silah şemaları, oyunun açık dünyasında yer alan özel kasalardan elde ediliyor. Eğer bir silahın şemasına sahip olursanız, o silahı tekrar ve tekrar oluşturabiliyorsunuz. Bu noktada söylemem gerekir ki oyunda neredeyse 90 adet silah parçası, neredeyse 70 adet de silah şeması yer alıyor. Bunların haricinde, yine Hedef Tahtası kısmında öğretici görevleri ve toplanabilir ögeleri de takip edebiliyorsunuz.
Hedef Tahtası kısmı 4’e ayrılıyor ve ben sadece tek bir bölümünden bahsettim. Bu sekmenin ikinci kısmı, Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununun Ghost War isimli PvP modu ve Raid içeriği ile alakalı. PvP modu hakkında çok fazla konuşmayacağım; bildiğiniz bir PvP modu var ve benim hiçbir şekilde ilgimi çekmedi. Ayrıca Raid içeriğini de arkadaş probleminden ötürü oynayamadım ve oynayabileceğimi de sanmıyorum ama tüm bu içeriklerde, bolca görev bulunuyor.
Hedef Tahtası sekmesinin üçüncü kısmında ise Grup Görevleri yer alıyor. Grup Görevleri, Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununun en çevrim içi servis kısmı diyebilirim. Bu görevler, günlük olarak yenileniyor ve her görevi bitirdiğiniz zaman bir birim elde ediyorsunuz. Bu birim sayesinde de oyundaki Savaş Ödülleri bandında seviye atlıyorsunuz; benzersiz ödüllerin sahibi oluyorsunuz. Yani, Savaş Bileti sistemine benzeyen bir yapı var. Yalnız, ödüller benzersiz olsa da ilgi çekici değil ne yazık ki.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, bolca içeriğe ev sahipliği yapıyor
Hedef Tahtası kısmından son bir kez daha bahsetmek istiyorum; ana görev sekmesi kaldı sadece. Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda en önemli olan şeylerden bir tanesi görev yapmak ve oyun sizi gerçekten görevlere boğuyor. Oyundaki ana görev serimizin adı Operation Greenstone ve bu operasyon ile adada neler olduğunu tamamen öğrenmemiz gerekiyor ama işler tabii ki bu kadar basit kalmıyor. Oyunda, birçok farklı karakter için yapılabilecek bolca içerik var.
Bu noktada, Operation Greenstone temelli içerikleri ana görev, diğerlerini yan görev olarak düşünebilirsiniz ama hayır. Bu video oyununda tam 14 farklı karakteri temel alan ana görev serileri bulunuyor. Tabii her görev serisi çok uzun değil ve aslında 12 farklı ana görev serisi, sizi geriye kalan o 2 farklı ana görev karakterlerine yoğunlaştırıyor: Walker ve Jace Skell. Ayrıca oyunda bolca yan görev bulunuyor ama temelinde tüm görevlerde de aynı şeyi yaptığımızı bilmenizi isterim.
Şöyle ki karşımızda kesinlikle klasik bir açık dünya temelli Ubisoft oyunu var. Dev gibi bir dünyada yapılacak milyar tane iş var ve hepsiyle biz uğraşıyoruz. Tüm bu işler temelinde aynı ve bir oyuncu olarak bizim amacımız da karakterimizi en güçlü seviyeye çıkartmak. Bunu yapabilmek için de kampları temizliyoruz, kasa açıyoruz ve silahlarımız ile zırhlarımızı güçlendiriyoruz. En sonunda da final görevleri yapıp, kendimizi çevrim içi servis içeriklerine ve Raid içeriklerine bırakıyoruz.
Bolca görev ve bolca içeriğin olduğu bu video oyununda, dediğim gibi bolca karakter var ve bu karakterler benzersiz şekillerde karşımıza çıkıyor. Yani, herkes aynı tipte, sıkıcı, boş ve ruhsuz karakterler değil. Yine de Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, temelinde bir hikaye oyunu olmadığı için hem oyunun hikayesine, hem de karakterlere bir anlam yüklemek en azından benim için çok zor oluyor. Fakat hikayeye ve karakterlere verilen önem için teşekkür ediyorum.

Nomad, neden böylesin?
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda kontrol ettiğimiz karakter yine Nomad. Kendisi, emekli olmadan önce son bir operasyona gidiyor ve o operasyon da bu video oyunu oluyor. Nomad karakterinin neden emekli olmak istediğini sesinin tonundan anlayabiliyorum; kendisi resmen ölmüş ama iç taraftan. Yani, ben hikayesi ön planda olmayan birçok oyun oynadım ama Nomad, bugüne kadar gördüğüm en boş ve en duygusuz karakterlerin başında gelmeyi başarıyor.
Tabii bu noktada şöyle bir tartışma çıkabilir: Nomad tam bir Birleşik Devletler askeri. Kendisini öldürsek, Amerika Birleşik Devletlerinin bayrağının renklerinde kan akacak. Ayrıca Amerikan askerlerinin bu şekilde duygusuz ve soğuk olduğu da genelde söylenir ama bu gerçek hayat değil, bu bir video oyunu. Nomad, sadece geriye dönük sinematik sahnelerde kendi karakteristik özelliklerini ön plana çıkartıyor ve o kadarı ile yetiniyor. Bu yüzden de kendisi beni rahatsız ediyor.
Yine de Ubisoft tarafını tebrik edebileceğim bir yön var burada: Nomad konuşuyor. Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint gibi hikayeyi arka plana atan birçok oyunda, karakterler sessiz oluyor. Hatta Destiny 2 gibi bir video oyununda bile karakterimiz en fazla 1-2 cümle kuruyor. Fakat Nomad öyle değil; kendisi gayet aktif ve oldukça uzun diyalogları bulunuyor. Evet, belki kendisi içten ölmüş ve duygusuz biri ama en azından fikirlerini beyan edebiliyor, konuşabiliyor.
Bu noktada bazı diyalogların çok zorlama ve yapay göründüğünü de belirtmek isterim. Bunun kaynağını henüz çözemedim ama Nomad karakterinin o duygusuzluğundan ötürü de böyle hissediyor olabilirim. Ayrıca, çok nadir olsa da bu oyunda ne söyleyeceğimizi seçebiliyoruz ama bu durum hiçbir şekilde oyunun gidişatını veya yaşadığımız anı etkilemiyor. Durum böyle olunca da Ubisoft ekibinin neden diyalog seçme sistemiyle uğraştığını çok merak ediyorum açıkçası.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint mi? Destiny olmasın?
Şimdi sıra geldi Teçhizat sekmesine. Bu sekme, bizim karakterimizin silahlarını, kıyafetlerini ve envanterindeki diğer ögeleri ayarlayabileceğiniz bir sekme. Oyunda ana silah, yan silah, tabanca, 6 bölmelik hızlı eşya kullanma kısmı, şapka, eldiven, gövde, pantolon ve ayakkabı kısımlarını özelleştirebiliyoruz. Yalnız, tüm bu saydığım kategoriler hem kozmetik açıdan karakterimizin görünüşünü değiştiriyor, hem de oynanış açısından bizi güçlendiriyor.
Bu noktada gönül rahatlığı ile diyebilirim ki Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, Destiny serisini kopyalamış. Oyundaki karakterimizin bir güç seviyesi bulunuyor ve bu güç seviyesi, üstümüzde yer alan silahlar ve zırhlar ile belirleniyor. Sizler de sürekli olarak yeni silah ve zırh bularak, kendi gücünüzü yükseltiyorsunuz. Bu durum hem ganimet toplama eğlencesini oyuna getiriyor, hem de o bildiğimiz Tom Clancy’s Ghost Recon ruhunu tamamen öldürüp, yerin dibine gömüyor.
Tahmin edebileceğiniz gibi bu video oyununda nadirlik seviyeleri de bulunuyor. Oyunda yeşil, mavi, mor ve sarı olmak üzere 4 farklı nadirlik seviyesi var; sarı olan en değerlisi. Ayrıca, sarı seviyesinin bir de farklı bir sürümü var; imza silahlar şeklinde. Yani, oyunda bilindik karakterlerin silahlarını aldığınız zaman, sarı nadirlikte düşüyor ama aynı zamanda o silahın imza bir ürün olduğunu belirten logo çıkıyor eşyanın üzerinde. Bu da güzel bir dokunuş.
Tabii karakter güçlendirmek yetmiyor; aynı zamanda silahlarımızı özelleştirmemiz ve güçlendirmemiz de gerekiyor. Silahları, 8 farklı kategoride güçlendirebiliyoruz ve temel seviyelerini atlatabiliyoruz. Ayrıca şarjör, dürbün ve dipçik gibi diğer silah parçalarını da özelleştirebiliyoruz ki zaten oyunda neredeyse 90 adet silah parçası olduğunu sizlere söylemiştim.

Karakterimiz güce doymuyor
Eğer oyundaki ana karakter seviyenizi en yükseğe çektiyseniz, en güçlü skora sahip olan silahları ve zırhları bulduysanız, silahlarınız temel damga seviyesini de arttırdıysanız, sırada özelleşmek var demektir. Oyunda hem silahlarımızı, hem de zırhlarımızı farklı boyalar ile özelleştirebiliyoruz. Bunun üzerine, zırh parçalarımızı aynı bırakıp, görünüşlerini de değiştirebiliyoruz. Bu sayede, özelliğini sevip, görünüşünü sevmediğiniz zırh parçalarının görünüşlerini dilediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz.
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyunundaki karakterimizin saçını, sakalını, yüzündeki yaraları, yüz boyasını ve dövmelerini özelleştirip; üstümüzdeki zırhların görünümünü de değiştirdikten sonra o zırhların altına iniyoruz. Oyunda kulağımıza taktığımız aksesuarları, gözlüğümüzü, çantamızı, tişörtümüzü, yüz maskemizi, kıyafetimizdeki damgamızı, gece görüş gözlüğümüzü ve yakın dövüşlerde kullandığımız bıçağımızı da tamamen değiştirebiliyoruz. Yani, kozmetik yönden güçlü bir oyun bu.
Eğer tüm bu küçük parçalarla uğraşmak size zor geliyorsa; oyunda direkt olarak karakter de satın alabiliyorsunuz. Bu karakterler, oyundaki diğer karakterlerin kopyası gibi görünüyor ve genellikle mikro ödeme birimi ile alınıyor. Şu an oyunda 6 adet karakter görünümü var ve bunların bir tanesi oyun içi parayla alınıyor, 1 tanesi Savaş Ödülleri aracılığı ile veriliyor; geri kalanı ise mikro ödeme ile satın alınıyor. Emek ile alabileceğiniz görünümlerin, serinin önceki oyununa ait olduğunu söyleyeyim.
Tüm bu kozmetik zımbırtıları, mikro ödemeler aracılığı ile zenginleştirebilmek mümkün ama şöyle bir sorun var: Satın alınabilen kozmetik ögelerin hiçbiri ilgi çekici değil. Ubisoft, Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununun evrenine uygun bir şekilde, gayet askeri kozmetik ögeler sunuyor ama mikro ödeme ile alınabilecek kozmetik ögeler bence bundan daha fazlası olmalı. Ben, bir orman deseni için gidip 20 lira vermem ama mavi alevlerin çıktığı bir silah kaplaması için verebilirim.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint ile yeteneklerinizi geliştirmeye hazır olun
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda kozmetik zımbırtılar ardından bir de yetenek sistemi bulunuyor. Bu sistem sayesinde öncelikle 4 farklı karakter sınıfından bir tanesini seçiyorsunuz. Bu sınıf seçme olayı kalıcı değil ve her zaman kendi sınıfınızı değiştirebiliyorsunuz; yalnız, her sınıfın kendi içerisinde ayrı bir seviyesi oluyor ve özel oyun içi meydan okuma görevlerini yaparak bu seviyeyi arttırabiliyorsunuz. Karşılığında ise farklı ödüller kazanıyorsunuz.
Karakter sınıfı seviyeniz değil de hesap seviyeniz atladığı zaman ise sürekli olarak yetenek puanı kazanıyorsunuz ve bu puanlarla da yeni yetenekler alıyorsunuz. Drone cihazınızın bir düşmanı öldürme özelliği, mağazalardan daha ucuza eşya satın alma, %50 daha fazla mermi bulundurma ve daha kompleks birçok farklı yetenek sizin olabiliyor. Oyunda hem aktif, hem pasif yetenekler var ve en fazla 3 aktif yetenek bulundurabiliyorsunuz. Pasif yeteneklerde herhangi bir sınırlama yok.
Bu noktada söylemem gerekiyor ki bu oyunda çok fazla seviye atlama sistemi var. Silahların seviyesi, karakter sınıfımızın seviyesi, zırhlarımızın seviyesi, Savaş Ödülleri sisteminin seviyesi, hesabımızın seviyesi derken oyunda kayboluyorsunuz. Kaybolmak bir kenara, resmen boğuluyorsunuz. Yine de bu tip sistemlerin bir oyuncuyu, çok uzun bir süre boyunca oyunda tutabileceği de sürekli olarak kanıtlanan bir şey. Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint de o yolu takip ediyor.
Tabii bu sistemler içerisinde de bence en zayıf olanı, yetenek ağacı; ben bu yetenek ağacı sistemi içerisinde beni heyecanlandıran en fazla 1 tane yetenek bulabildim. Oyundaki her yetenek, sanki orada olmak için var. Yeteneklerin çoğu etkili değil ve onlar olmadan da gayet güzel bir şekilde yaşayabiliyorsunuz. Yani, seviye sistemlerine baktığımız zaman yetenek ağacına neden bu kadar az özen gösterilmiş, gerçekten anlayamıyorum.

Sırada haritamız var
Daha önce de dediğim gibi Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, klasik bir Ubisoft ekibinin açık dünya oyunu. Bu açık dünyaya ilk haritadan baktığınız zaman size küçük görünüyor ama kesinlikle öyle değil. Bu oyunu onlarca saat oynadım ve hala haritanın öbür yarısını bilmiyorum bile. Yani, oyundaki her şey o kadar çok fazla ki haritaya bakmak bile beni yoruyor; harita resmen görev ve keşif yerleri noktaları ile dolu. Açık dünya oyunlarının da en çok bu huyunu sevmiyorum.
Psikoloji bozacak şekilde kalabalık bu harita, pek ilgi çekici olmayan bir açık dünya ile birleşince de ortaya güzel bir sonuç çıkmıyor. Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands oyununu hatırlıyorum ve onun haritasını yer yer sevmiştim; en azından farklılık vardı ama Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda sanki her yer aynı gibi görünüyor. Evet, yine zaman zaman ilgi çekici şeyler bulabiliyorsunuz ama bu bence yeterli değil. Zaten açık dünyada pek rahat da kalamıyorsunuz; sonra bahsedeceğim.
Ben neredeyse oynadığım tüm açık dünya oyunlarında hızlı seyahat sistemini kullanmam. Oyundaki her yeri görmek isterim ama Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint ile bu durum değişti. Oyundaki hızlı seyahat noktalarını keşfedebilmek için can atıyorum; bu açık dünyada hareket etmek resmen işkence. Bunun sebebi de her 10 saniyede 1 kez düşman ile karşılaşıyor olmanız. Tamam, açık dünyanın boş olmaması gerekiyor ama ben bir arabaya binip, en azından 1 dakika kadar rahat olmak istiyorum.
İsterseniz deniz yolunu seçin, isterseniz araba veya motosiklet ile hareket edin, düşmanlar resmen her yerde. Adım başı bir olay çıkıyor ve bu olaylar sizi doğru düzgün ödüllendirmiyor bile. Yani, sürekli kaçar vaziyettesiniz. Hava yolu, en güvenli olanı ama aynı zamanda en sıkıcı; ilgi çeken hiçbir şey göremiyorsunuz. Ayrıca harita, çok büyük olduğu için helikopterle dümdüz gitmek de zaman zaman size beyin kanseri verebiliyor. Bu yüzden de benim bu oyundaki en iyi dostum, hızlı seyahat oldu.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, farklı şeyleri kopyalamalıydı
Biraz önce size bu oyunun açık dünyasında hareket etmenin ne kadar dertli bir şey olduğundan bahsettim. Bahsettiğim bu sorunlara ek olan bir başka durum daha var: Araç kontrolleri. The Crew gibi bir video oyununu çatısı altında bulunduran Ubisoft, Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands ile saçma sapan bir araç kontrolü sunmuştu. Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint ile durum iyileşmiştir dedim ama her şey daha da kötü. Oyunda araç kullanıyorsunuz ama 1 gram his ve gerçekçilik bile yok.
Tamam, biliyorum The Crew da pek gerçekçi bir oynanışa sahip değildi ama Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununun araç mekanikleri ciddi anlamda çöp. The Crew ile bu oyunu geliştiren ekipler aynı değil ama herkes Ubisoft çatısı altında olduğu için belki birkaç sistem paylaşılabilirdi. Fakat belli ki bu oyunun geliştirici ekibi, araç mekaniklerine hiç önem vermemiş. Bu durum da oldukça ilginç çünkü 90 bin kilometrelik bir yolu hızlı seyahat ile gitmiyorsanız, araçla gitmeniz gerekiyor.
Araba sürmenin temel mekaniklerinin kötü olduğu gibi sesleri de berbat; hatta komik. Özellikle motosikletlerin sesini duysanız, onun motosiklet olduğuna inanmazsınız bile. Bir açık dünya oyununda ulaşım araçlarının bu kadar berbat olması ve oyuncuların sürekli olarak helikopter veya hızlı seyahat özelliklerine yönlendirilmesi de bence açık dünya oyunu mantığına sığmıyor. Madem ulaşıma önem vermeyeceksiniz, güvenli alandan bölüm bölüm gidilen bir oyun yapın. Ne fark edecek?
Güvenli alan demişken, bu video oyununda da bir güvenli alan bulunuyor ve mağaza gibi kısımlara o alandan ulaşabiliyorsunuz. Bu güvenli alanda ve açık dünyadaki hızlı seyahat noktalarında kamp yapıp, önünüzdeki savaş için de hazırlanabiliyorsunuz. Bu hazırlığa, bası statü efektleri de dahil. Mesela, bazı aksiyonları gerçekleştirerek, 1 saatliğine %10 daha fazla tecrübe puanı kazanma gibi beceriler elde edebiliyorsunuz. Bu oyuna hem eğlence, hem de gerçekçilik katıyor bence.

Rehber ister misiniz?
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda beni en rahatsız eden şey, aslında birçok şeyin toplamında oluşan bir olay. Şimdi, ben günde 24 saat oyun oynayan bir insan değilim. Evet, işimiz video oyunları ile ama oyun oynayarak değil, oyun hakkında yazı yazarak para kazanıyoruz. Bu durumda da benim için bir video oyununa tüm günümü vermem imkansız oluyor ama Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, benden resmen tüm günümü istiyor. Neden mi?
Daha önce sizlere demiştim, bu oyun bir çevrim içi servis. Bu sebepten ötürü de sürekli olarak zaman sınırlı içerikler bulunuyor. Mesela, şu an ben Grup Görevleri kısmına odaklanarak, Savaş Ödülleri sisteminden ilerleyebiliyorum. Yalnız, ben günde birkaç saat oyun oynadığım için bu görevlere odaklandıktan sonra, ana ve yan görevleri yapamaz hale geliyorum. Ana görevlere odaklandığım zaman da çevrim içi servis ögelerine bakamıyorum; her şekilde içerik kaybediyorum.
Günümüzde birçok video oyunu, Twitch ve YouTube platformundaki yayıncılar düşünülerek yapılıyor. Mesela, Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununa odaklanan bir yayıncı, günde en az 5 saat bu video oyununu oynuyor. Eğer günde en az 5 saat ben bu oyunu oynayabilsem, inanılmaz rahat ederim ama size herhangi bir içerik sunamam. Fakat yayıncılar sunabilir ve Ubisoft da binlerce yayıncının günde 6-7, belki 8-9 saat boyunca yaptığı bedava reklama bayılıyor.
Bu noktada da Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint beni gerçekten yoruyor. Oyunun haritasını açtığım an karşıma çıkan yüzlerce nokta, ulaşımın kolay olmaması, yükleme ekranlarının uzun olması, zaman sınırlı çevrim içi servis içerikleri ile oyunun ana içerikleri arasında kalmış olmam ve çok daha fazlası beni gerçekten yoruyor ama oyundaki Rehber Modu ve Arcade seviyesi, işleri biraz zorlaştırıyor. Peki, nedir bu sistemler? Bir sonraki başlıkta bakalım onlara.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununu kolaylaştırmak
Rehber Modu, aslında oldukça güzel bir şey. Eğer Rehber Modu özelliğini kapatırsanız, oyunda her şeyi sizin bulmanız gerekiyor; haritada görev noktaları kalmıyor. Görev açıklamalarını okuyarak, karakterleri dinleyerek, görev noktalarını siz buluyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi bu özellik, 5 dakikalık bir işi 15 dakikaya çıkarttığı için ben Rehber Modu aktif bir şekilde oynadım. Yalnız. açık beta ve kapalı beta sırasında Rehber Modu kapalı iken oyunu oynadım ve zamanı olana güzel bir özellik.
Arcade Modu ise bir zorluk seviyesi. Oyunda toplamda 4 farklı zorluk seviyesi bulunuyor ve ben bu oyunu incelerken sürekli olarak normal ve zor seviyeleri arasında değişiklik yaptım. Arcade ise en kolay seviye ve bu seviyede otomatik nişan alma çok daha güçlü oluyor; düşmanlar size daha az hasar veriyor ve gizlilik çok daha kolay oluyor. İnceleme yazımı yayımladığım an, daha önce denemiş olduğum Arcade seviyesine kesinlikle geri döneceğim ve oyunu o kolaylıkta ilerleteceğim.
Bunun sebebi de Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununun beni zorlaması değil. Bence her video oyunu, bir tık da olsa sizi zorlamalı. Benim derdim, bu oyunun beni sürekli olarak sıkıyor ve boğuyor olması. İşin kötü tarafı da ben bu oyunu sevdim. Yani, inceleme sonrasında oyunu silsem, aslında derdim kalmayacak ama bu oyunu oynamak istiyorum. Bu yüzden de Arcade ve Rehber Modu özelliklerinin bana yardımcı olacağını düşünüyorum.
Bu arada, Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununun gizlilik sisteminin de gayet ortalama olduğunu söylemek isterim. Yerde yatarken zemine göre kamufle olma özelliği gayet hoş ve belli sınırlandırmalara sahip; bu güzel bir adım fakat bunun haricinde, serinin bir önceki oyununa göre temel gizlilik, pek de farklı değil. Yine de Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununu gizlilik temelli oynadığınız zaman, aldığınız deneyimden memnun kalacağınızı düşünüyorum.

Çatışmaya girmek gerekirse ne olacak?
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununu gizlilik temelli oynadığınız zaman her şey çok güzel ama tek bir hatanızda tüm gizliliğiniz bozulabiliyor. Bu noktada da sıcak bir çatışmaya hazır olmanız gerekiyor. Bu durumlarda da video oyunlarının ateş etme mekaniklerinin güzel olmasına dikkat etmek gerekir ve bu oyun, o konuda da ortalama bir durumda bence. Oyunu ilk oynadığınız zaman temel ateş etme mekaniği size çok basit, garip geliyor ve zamanla alışıyorsunuz.
Ateş etme sistemine alıştığını zaman da oyundan kesinlikle zevk almaya başlıyorsunuz. Yalnız, bu noktada yapay zekanın biraz zekasız olduğunu belirtmek isterim. Özellikle gizlilik bozulduğu zaman herkesi bir merdivenin başında toplayıp, tık tık tık tık öldürebiliyorsunuz. Geçen oyunun yapay zekasını pek hatırlamıyorum ama bu oyunda yapay zeka sadece lafta var. Ben o arkadaşların içerisinde herhangi bir zeka olduğunu açıkçası sanmıyorum.
İster çatışma anında olun, ister gizlilik de olun; sizin dikkatinizi küçük bir detay çekebilir. Oyundaki düşmanlarınız, aslında birbirini tanıyor ve herkesin bir ismi bulunuyor. Mesela, siz birini öldürdüğünüz zaman, onu tanıyan arkadaşları, “Oh, Sam is dead.” tarzında cümleler kuruyor ve bu durum, oyuna nadir de olsa hoş bir gerçekçilik katıyor. Aynı zamanda, düşmanlardan bilgi alabilmek için onların bacağına sıkıp, yerden kaldırıp, konuşturma sistemi de hoş bir detay.
Gerçekçi olan bir başka şey ise animasyonlar. Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, gerçekten yer yer ağır ama gerçekçi olan animasyonlara sahip. Evet, belki karşımızda bir The Last of Us Part II yok ama kendi türüne göre gerçekten kaliteli ve gerçekçi animasyonları bulunuyor bu video oyununun. Bu arada, mini haritanın da düşmanları kırmızı bir bulut gibi gösteriyor olması, bir alandaki her düşmanı işaretleyip, işaretlemediğinizi ortaya çıkarıyor; benim sevdiğim bir özellik.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, birkaç farklı noktada da gayet gerçekçi
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, sadece birkaç animasyon ve bir adet oynanış mekaniği ile değil, daha fazlasıyla gerçekçi bir deneyim yaşatıyor. Mesela, oyunda siper alma sistemi, bir önceki oyunlara göre çok daha iyileştirilmiş gibi görünüyor. Artık karakterimiz, duruma göre en iyi şekilde siper almasını biliyor ve bizim ekstra bir komut vermemiz gerekmiyor. Aynı zamanda, sakatlanma durumu da oyuna ayrı bir gerçekçi his ekliyor.
Bu oyunu oynarken eğer çok fazla hasar alırsanız, 2 farklı sakatlanma durumu geçirebiliyorsunuz. İlk seviye sakatlıkta, 3 barlık canınızın sadece 2 barı doluyor ve seke seke hareket edebiliyorsunuz. İkinci seviye sakatlıkta ise canınız tek bir bara düşüyor ve sadece tabancanızı kullanabilecek kadar haliniz oluyor. Bu seviyede artık geri çekilmeniz ve kendinize bir şekilde can vermeniz gerekiyor. Eğer şırınga kullanırsanız, hızlıca eski halinize kavuşabiliyorsunuz; sargı bezi ise daha uzun sürüyor.
Tabii bir de dayanıklılık var. Oyunda sürekli koşarsanız, bir süre sonra yoruluyorsunuz ve dayanıklılık barınızdan bir kısım siliniyor. Tabii bu silinme işlemi, gücünüzü sonuna kadar harcarsanız devreye giriyor. Bazen de dağdan aşağı inerken, ayağınız kayar ve kaymaya başlarsanız; o sırada da dayanıklılığınız biterse, yuvarlanmaya ve bir süre sonra bu yüzden hasar almaya başlıyorsunuz. Silinen dayanıklılığınız ise su içerek doluyor; su şişenizi de akarsulardan doldurabiliyorsunuz.
Tüm bu sistemler sayesinde, oyun çok daha gerçekçi bir hal alıyor. Evet, belki sürekli su doldurmak ve su içmek, dayanıklılığa dikkat etmek, sakat kalmamaya çalışmak ekstra bir iş gibi görünebilir ama bu gerçekçilik için zorlama seviyesi, hiçbir zaman Red Dead Redemption 2 oyundaki seviyeye kadar yaklaşmıyor. Yani, Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint aslında oyun ile gerçekçi deneyim sunma arasındaki dengeyi, kısmen yakalamış gibi görünüyor.

5 farklı taraf, bu oyunda çarpışıyor
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda herkes savaşta. Oyunda öncelikle bizim tarafımız olan Ghosts bulunuyor ama Ghosts, artık sadece bizden oluşuyor. Ghosts haricinde Skell Technology isimli dev bir şirket yer alıyor. Bu şirket, oyundaki tüm teknolojinin arkasında ve kötü adamlar için çalışıyor. Bir de Sentinel tarafı yer alıyor. Sentinel, bir nevi paralı asker ama Wolves olarak da kendi içlerinde daha profesyonel bir ekibi bulunduruyor.
Oyundaki düşmanlarımız Sentinel, Wolves ve Skell Technology iken dostlarımız da Homesteaders ve Outcasts. Homesteaders, adanın yerlileri ve bu yerliler, düşmanlarla savaşta. Outcasts ise eski Skell Technology çalışanlarından oluşuyor. Şimdi ise bu çalışanlar, eski çalışma arkadaşlarını ve şirketin kendisini etkisiz hale getirebilmek için bizle ve Homesteaders ile çalışıyor. Yani, bu oyundaki savaş sadece 2 kişi arasında geçmiyor; birçok farklı taraf arasında geçiyor.
Tüm bu taraflarla çatışmak zor olabilir; bu sebepten ötürü de Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununda eşli oyuncu desteği bulunuyor. Ekibiniz en fazla 4 kişiden oluşuyor ve eşli oyuncu deneyimini yaşadığınız zaman bu oyun, çok daha farklı bir seviyeye çekiyor. Bu oyun, kesinlikle tek başınıza da oynayabileceğiniz bir oyun ve böyle oynarken hiçbir sıkıntı çekmeyeceksiniz. Fakat eşli oyuncuyu aktif ettiğiniz zaman da arkadaşlarınızla gerçekten eğlenebileceksiniz.
Eşli oyunculu modunu aktif ettiğiniz zaman oyun sadece daha eğlenceli değil, daha da kolay oluyor. Eğer gizliliğe önem veriyorsanız, sadece birkaç saniye içinde uzaktaki 4 adet düşmanı öldürmek zor olabiliyor; işte arkadaşlarınız ile oynarken böyle bir derdiniz olmuyor ve sanki Ubisoft şirketinin istediği deneyimi yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Yani, Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyunu sanki eşli oyuncu temelli bir oyun gibi hissettiriyor.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, güzel görünüyor
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununu PlayStation 4 Pro konsolumda, 1080p bir televizyonda oynadım. Ekran çözünürlüğüm 1080p olduğu için Supersampling özelliğini de aktif ettim. Sonucunda ise güzel bir görselliğe kavuştuğumu söyleyebilirim. Yalnız, bu oyunun genel görselliği gayet hoş iken çoğu zaman kaplama detayları ve efektler, canınızı sıkabiliyor. Özellikle yağmur yağdığı zaman bu oyun gerçekten kötü görünebiliyor. Kar ve temiz hava, bana en uygun görsellik gibi geldi.
Benim için video oyunlarında grafikler çok önemli değildir; sanat tasarımına ve detaylara odaklanmayı tercih ederim ve bu oyunda da o konuda özel olan hiçbir şey görmedim. Evet, bu oyun gayet güzel görünüyor ama bu görsellik, gerçekçiliği hedefleyen herhangi bir video oyununda da görünebilir. Bu oyun, tamamen hayali bir adada geçiyorken, Ubisoft bence bu oyundaki görselliğe benzersiz manzaralar ve çok daha fazlasını rahatlıkla ekleyebilirdi.
Bu sırada, söylemeyi unuttum ve yukarıda yazdıklarımı da düzeltmeye çok üşeniyorum: Xbox One X ve PlayStation 4 Pro sahiplerine, 2 farklı görsellik seçeneği sunuluyor. Bunlardan biri ile çözünürlük ön plana çıkıyor, görsellik düşüyor; bir diğerinde de görsellik artıyor, çözünürlük düşüyor. Ben sürekli olarak görselliğin ön planda olduğu modda oynadım ve çözünürlük ile alakalı olarak hiçbir problem yaşamadım. Ayrıca oyun, her modda da gayet akıcı bir 30 FPS değerinde çalışıyordu.
Performansı başarılı bulmama rağmen özellikle fotoğraf modunu kullanırken, bu FPS değerinin rezalet olduğunu fark ettim. Bu sebepten ötürü de fotoğraf modunu neredeyse hiç kullanamadım. Ayrıca, oyun içerisindeki sinematik sahnelerde de grafiklerin, animasyonların ve yüz detaylarının da gayet başarılı olduğunu söylemeden geçmek istemiyorum. Ses ve müzik hakkındaki her şey ise gayet ortalama idi. Oyunda akılda kalıcı bir ses veya müzik, ne yazık ki bulunmuyor.

Mikro ödemelerde neler oluyor?
Eğer şu an internet aleminde Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint hakkında yorumlar okuyacak olursanız, bu video oyunundaki mikro ödemelerin çok ekstrem bir seviyede olduğunu göreceksiniz. Bu sebepten ötürü de koskoca bir başlığı, incelememi bitirmeden önce bu konuya ayırmak istedim. Şunu en baştan net olarak söylemek istiyorum ki ben bu oyundaki mikro ödemelerin etkisinin, söylendiği kadar büyük olduğunu düşünmüyorum.
İnternet alemindeki bazı yorumlar çok doğru; oyunda çok fazla mikro ödeme bulunuyor. Birçok kozmetik öge, mikro ödeme birimlerinin ardında bulunuyor. 60 Dolar değerindeki bir video oyununda mikro ödeme bulunması, benim kitabımda her zaman için bir eksi puandır ama hiçbir zaman da kozmetik ögeler, mikro ödemelerin arkasında diye üzülmem. Özellikle bu oyunda hiç üzülmüyorum; daha önce söylediğim gibi o kozmetik ögelerin hiçbir albenisi yok.
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununa girip, mikro ödemelere baktığım zaman içinden satın almak istediğim hiçbir şey bulunmuyor ve bu bence hem iyi, hem de kötü bir şey. Parayı veren düdüğü çalar meselesi ise kısmen doğru. Oyunda, mikro ödemeler ile silah şemaları, araçlar ve daha fazlasını satın alabiliyorsunuz. Tabii bu oyunda bir insan evladı neden araç satın almak ister, bilemiyorum ama silah şemaları gerçekten rahatsız edici bir seviyede.
Mikro ödemelerin en kötü yönü, zaman kazandırıcı ögelerin de satılıyor olması idi ama Ubisoft, tepkiler üzerine bu ögeleri kaldırdı ve oyuna gelecekte ekleneceğini belirtti. Şirketin söylediğine göre bu tip paketleri oyunun çıkışında satmak yanlıştı; zaman kazandırıcı paketler, oyuna sonradan başlamış olan oyunculara hitap ediyordu. Bence, bir video oyununun her şekilde mikro ödeme ile avantaj vermesi yanlış. Bu yüzden de aslında mikro ödemelerin kısmen kötü olduğunu belirtebilirim.

Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, kendi serisine ait bir oyun mu?
Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, içerisinde birçok problemi bulunduran bir video oyunu. Araç mekaniklerinin başarısız olması, oyunun açık dünyasının hiçbir zaman oyuncuyu rahat bırakmıyor olması, seslerin ve temel oynanışın ortalamanın üstüne çıkamaması ve tabii ki mikro ödemeler, bu video oyununun önemli problemlerinden sadece birkaçı. İşin en kötüsü ise bu problemler, güncellemeler ile çözülebilecek şeyler de değil. Görüp, göreceğimiz ürün budur yani.
Tabii bu demek değil ki Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint, eğlenceli olmayan bir oyun. Destiny ve Tom Clancy’s The Division gibi video oyunlarını seven bir insanım ve bu sebepten ötürü de aslında Tom Clancy’s Ghost Recon Breakpoint oyununu sevdim. Benim için en büyük problem, bu oyunun açık dünyasının ilgi çekici olmaması ve yapılacak her şeyin aynı olmasıydı. Yalnız, bu noktada da serinin geçmişini ele almazsak, olmaz; bu seri, her zaman böyle değildi.
Tom Clancy’s Ghost Recon serisi, hiçbir zaman Destiny veya Tom Clancy’s The Division oyunlarına benzemiyordu. Yalnız Ubisoft, bu serinin yeni oyunu ile her şeyi birbirine karıştırdı. Günümüzde piyasaya sürülen her video oyunu artık aynı tipte olmaya başladı ve bu trene şimdi bu güncel oyun da bindi. Bu yüzden de bu oyunun, kendi serisine ait olmadığını üzülerek söylüyorum. Yine de bu durum, benden eksi bir puan almayacak; serinin önceki oyununa göre bu oyunda daha fazla eğlendim.
Eğer bolca ganimet toplanan açık dünya oyunlarından hoşlanıyorsanız, Destiny serisinin evreni sizi içine çekemiyorsa ve Tom Clancy’s The Division 2 oyunundan şimdiden sıkıldıysanız, bu oyuna bir şans vermek isteyebilirsiniz. Yalnız, klasik bir Tom Clancy’s Ghost Recon deneyimi yaşamak isteyen oyuncuların, bu oyuna oldukça dikkatli yaklaşmasını rica edeceğim; bu oyun, Tom Clancy’s The Division 2 oyununun Tom Clancy’s Ghost Recon versiyonu gibi görünüyor.